Ünlü Teknik Direktör Yılmaz Vural, Galatasaray'dan Çin'in Beijing Guoan takımına transfer olan Burak Yılmaz için, "İngiltere yerine Çin'i tercih etmesi tamamen duygusal. Burak'ı A Takım'a ben çıkardım. Benden çok dayak yedi çünkü çok şımarık bir çocuktu" dedi.
Okan Üniversitesi'nin düzenlediği Spor Seminerleri'nin ilkine renkli kişiliği ile tanınan deneyimli Teknik Direktör Yılmaz Vural konuk oldu. Vural, Türk futbolu, Gençlerbirliği'nde yaşadığı olayları ve Burak Yılmaz'ın Çin'in Beijing Guoan takımına transferi hakkında açıklamalarda bulundu.
"BURAK YILMAZ ŞIMARIKTI, BENDEN ÇOK DAYAK YEDİ"
Öğrencilerin Galatasaray'ın yıldızı Burak Yılmaz'ın Çin'e transferi hakkında sorduğu soruya Vural, "İngiltere yerine Çin'i tercih etmesi tamamen duygusal. Burak'ı A Takım'a ben çıkardım. Benden çok dayak yedi çünkü çok şımarık bir çocuktu. Yeteneğinin ortaya çıkarılmasında emeğim oldu" cevabını verdi.
"SİSTEM ACIMASIZ"
Türkiye'de 25 takım çalıştırdığını ve bu istikrarsızlığın nedeninin kendisi olmadığını belirten Vural, "Sistem acımasız. Bir antrenör bir sezonda en fazla iki takımda çalışabilirken, takım istediği kadar antrenörle çalışabiliyor. Antrenörler savunmasız" şeklinde konuştu.
Gençlerbirliği'nde sadece bir maça çıktıktan sonra görevine son verilmesi için ise Vural, "Hukuki süreci başlattım. Maddi ve manevi zararım için dava açtım. Aynı zamanda Anayasa Mahkemesi'ne gitmek üzere avukatlarım araştırma yapıyor. Çünkü antrenörlerin hukuksal hakları konusunda çok çaresiz olduklarını gördüm. Türkiye'de antrenörler kendi haklarını koruyacak durumda değil" diye konuştu.
Gençlerbirliği'ne İlhan Cavcav'ın daveti üzerine gittiğini, 1998'de kötü ayrılmalarına rağmen, ihtiyacı var diye düşünerek teklifi kabul ettiğini anlatan Vural, Cavcav'ın Eskişehir maçı öncesi tekrar arayarak, "Gelmene gerek yok, sözleşmeni feshettik" dediğini ifade etti. Vural, "Transferlerde aracıların aldığı 100 binlerce Euro'ya engel olduk, adamcağızı ikna edip vazgeçirdiler" diye konuştu.
"BİZİM DE ROLEX'İMİZ, X5'İMİZ VAR AMA BİZ ORALARDA DEĞİLİZ"
Vural, Türkiye'deki 3 büyük kulübün futbolun gelişmemesi için uğraştığını belirterek, kulüp başkanlığının hem ticari hem de siyasi boyutunun olduğunu söyledi. Bu işin ticari karının çok olduğunu vurgulayan Vural, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim de Rolex'imiz, X5'imiz var ama biz oralarda değiliz. Bunlara sahip olmamız bile onları rahatsız eder. Siyasete girmenin en kısa yolu da kulüp başkanlığından geçiyor. Ben futbolun içinde olduğum yaklaşık 30 yılda sportif amaç taşıyan tek bir başkanla tanışmadım. Bir de bu kulüp başkanları oyuncuya dayalı bir sistem kurdular. 3-4 oyuncu teknik direktörü istemezse teknik direktör gider."
Vural, Türkiye'de 1 milyar dolarlık futbol ekonomisini pirana balıkları gibi herkesin parça parça bitirdiğini anlatırken, "Futbolu iflas ettirdiler, şimdi toparlayamıyorlar. Ülke futbolunun ne olacağını Uluslararası Futbol Zirvesi'nde tartışmaya başladılar" açıklamasını yaptı.
"KAYDEDİNCE ÜZÜLMÜŞ GİBİ YAPIYORUM"
Teknik direktörlerin drama dersleri alması gerektiğini vurgulayan Yılmaz Vural, "Bana şovmen diyorlar. Tabii ki şov yapacağım. On binlerce kişi maçı izlemeye geliyor. Bazen maçı kaybedince üzülmüş gibi yapıyorum. Hepsinde üzülsem anam ağlar. Haftaya belki yine yenileceğiz, ne malum" ifadelerini kullandı.