Efsane hoca ile TS'yi konuştuk

1936 yılında Trabzon da doğdu. Önce Trabzon İdman Ocağı'nda, daha sonra Trabzonspor da oynadı. 11 kez Amatör Milli Takımda yer aldı. Futbolculuğu bıraktıktan sonra antrenör ve teknik direktör olarak çalıştı. Görev yaptığı süre içerisinde Trabzonspor ligle

1936 yılında Trabzon da doğdu. Önce Trabzon İdman Ocağı'nda, daha sonra Trabzonspor da oynadı. 11 kez Amatör Milli Takımda yer aldı.

Futbolculuğu bıraktıktan sonra antrenör ve teknik direktör olarak çalıştı.

Görev yaptığı süre içerisinde Trabzonspor liglerde çok başarılı oldu. 1976 yılında ilk defa bir Anadolu takımı olan Trabzonspor'u şampiyon yaptı..

Daha sonra Bursaspor ve Sarıyer'i de çalıştıran Özyazıcı, Türk futbol tarihinin en başarılı antrenör ve teknik direktörlerindendir.

Ahmet Suat Özyazıcı Trabzonspor'u 2 Lig'den 1.Lig'e çıkartarak adını Türk futbol tarihine altın harflerle yazdırdı.

Trabzonspor'u, 1975-76, 1976-77, 1979-80 ve 1983-84 sezonlarında tam 4 kez lig  şampiyonluğuna taşıdı.

Efsane kadroyla kurarak Anadolu ihtilalını gerçekleştiren Ahmet Suat Özyazıcı, haber61.net Genel Yayın Yönetmeni Selahattin Aydınlı'ya çok özel ve çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Özyazıcı, efsane kadro ile 2 ligden 1. lige nasıl çıktı, 4 yıl Trabzonspor'u nasıl şampiyon yaptı, adını futbol tarihine altın harflerle nasıl yazdırmayı başardı, İlk şampiyonluğunda neler yaşadı, Trabzonspor 1984'ten sonra neden şampiyonluk yaşayamadı.

İşte bu ve bunun gibi soruların cevabını bulabileceğiniz Ahmet Suat Özyazıcı röportajı:

- Sayın hocam, Trabzonspor'u 2. Lig'den 1. Lig'e çıkartan ve Anadolu'dan ilk kez bir şampiyon çıkartarak İstanbul hegemonyasına son veren bir kişi olarak, Trabzonspor bugün neden başarılı olamıyor. Başarısızlıkta en önemli etken,  yönetimlerde mi, teknik heyette mi, futbolcularda mı….

“Benim oynatmak istediğim oyun sistemine, taktiğine uymayan futbolcuları gönderdim Belki de o gün ki arkadaşlar halen daha bana kızarlar Ben onları feda ettim ama Trabzonspor'u şampiyon yapmayı başardım”

- “Vatandaşa göre başarısızlık telaffuz ediliyor, bana göre değil, çünkü biz Trabzonspor olarak  1.Lige çıktığımızda, burada kalalım, bu ligden düşmeyelim, düşme tehlikesi yaşamayalım da, ne olursa oldun diyorduk. Ama daha sonra gelen şampiyonluklardan sonra vatandaş,hep şampiyonluğa şartlandı. Trabzonspor ekonomisi, bugün ki potansiyeli ile, geçmişteki gibi aşağıdan yetişen yetenekli oyuncusu olmadığı için şampiyonluğu yakalaması mümkün değil. Bunun için de, tabı ki transfer yanlışları var, transfer yanlışları olmasa, Trabzonspor'un bugün ki durumundan daha iyi olur diye düşünüyorum..

-Bir açıklamanızda Trabzonspor'un ne taktiği ne sistemi var. Başarıyı yakalayabilmek için Trabzonspor tarihinden ders çıkartmak gerekiyor. Yöneticiler eskilere gitmesin, eskilerin yaptıklarına baksın, Trabzonspor geçmişte nasıl şampiyon olmuş, hangi futbolcu kadrosuyla başarılar yakalanmış. Geçmişe baksınlar sözünü açar mısınız?

-“Trabzonspor'da geçmişe baksınlar derken şunu kastettim. Trabzonspor'un hedefi şampiyonluksa, geçmişte şampiyonluklar nasıl alınmış bunlara bakılsın dedin, O dönemde çok kaliteli futbolcuları zaman zaman kadro dışı bıraktım. Hatta satılmasına bile müsaade ettim. Bu futbolcular Trabzonspor için vazgeçilmez futbolculardı. İsimlerini açıklamak istemiyorum. Yani kulübün kendine ait oyun şekli olması lazım. Hocanın kendi prensiplerine uygun bir oyun taktiği olması lazım. Bu da oyuncuların elindeki yeteneğe göre şartlanacak bir şeydir. Siz her sene kadroda 8-10 tane oyuncu değişirseniz, 6 ayda bir hoca değişirseniz, bu yerleşmiş bir düşünce tarzı olmaz. Yanı bir sisteminiz ve taktiğiniz olmaz, ben bunu anlatmak istedim.Çünkü her yiğidin kendine göre bir yoğurt yiyişi var, bir hoca geliyor, bir şeyler yapmaya çalışıyor, o gidiyor, gelen bir başka hoca, kendi bildiğini yapamaya çalışıyor, giden hocanın yaptığını bozuyor. Çünkü bunun için diyorum ki bir devamlılık olması lazım. O da bizim olduğumuz dönem de vardı, şöyle; ben ayrılıyordum, Özkan hoca geliyordu,  Özkan geliyordu,  ben ayrılıyordum. Ama bu dönemde değişen hocalarla Trabzonspor'un hedefleri ve oyun anlayışı değişmiyordu.

-Trabzonspor'da efsane kadroyu oluşturdunuz ve Anadolu'da İhtilal yaparak 4 yıl Lig şampiyonu oldunuz,bir çok da değişik kupa kazandınız. Türk Futbol tarihinin yanında, Trabzonspor'a da adınız altın harflerle yazıldı. O şampiyonluğu yaşadığınız efsane kadro günümüzde olsa, şimdiki teknik direktörler, o kadro ile Trabzonspor'u şampiyon yapabilir mi?

-  “Olaya sadece teknik direktör olarak bakmamak lazım. Ben Trabzonspor tribünlerine bakıyorum, herkes bağırıyor, biraz takım kötü gittiğinde ''yabancı oyuncu isteriz, yabancı hoca isteriz” nerdeyse yabancı idareci bile istenecek. Ama o güne baktığınızda bunların hiç biri yabancı değildi, hepsi kendiydi. Trabzonlu antrenör, Trabzonlu futbolcu, Trabzon'dan yöneten bir yönetim kurulu vardı. Öyle ise diyorum k, geçmişe bunun için bakın diyorum. Trabzon Trabzon sporluluğundan uzaklaştı. Yani biz kendi şehrimizde bile yabancı arayan hale gelmişiz. Biz geçmişte şampiyonlukları yabancılarla yaşamadık, onlarla bu takımı şampiyon yapmadık. Diğer takımlarda yabancı futbolcu olduğu dönemde bile bizim takımda yabancı oyuncu yoktu. Şampiyonluk resimleri burada bakın, bakalım kaç tane yabancı futbolcu var, hatta Trabzon dışından birkaç tane futbolcu oluyordu. Ben şunu söylüyorum, o devirde futbol oynayan ve teknik direktör ve antrenörlük yapmış insanların çocukları hiç  futbolcu olmuyor mu. Yoksa bunlara şans mı verilmiyor. Bunun yanında Trabzonspor'da 4-5 tane 2. Lig ve 3. Lig'de profesyonel takımlar var. Trabzon'da bu takımları besleyecek bir kaynak yok mu, oradan yukarı kademe kademe gelecek futbolcu mu yok, yoksa biz onlara tamamen gözlerimizi mi kapattık, Trabzon'dan futbolcu çıkmaz, dışarıdan alalım, halkta böyle istiyor mu diyelim.

“Başarının gelmesi için  yönetimin ve  hocanın yanın da futbolcun da kaliteli olması lazım. Şimdi siz bu 3 şarttan birini yerine getiremiyorsanız, şampiyon olma şansınız yoktur.Biz Şampiyonlukları yabancılarla da yaşamadık”

-Sizin döneminizde yöneticilerle sıkıntı yaşadığınız oluyor muydu, transferi siz mi, yöneticiler mi yapıyordu?

 -“Transferi yöneticilerle birlikte yapıyorduk. Ben işin teknik tarafına bakıyordum, yöneticiler ise ekonomik tarafına bakıyordu. Benim her önerdiğim futbolcu alınacak diye de bir şey yok tu. Biz alabileceğimiz futbolcunun parasını kulübümüzde gördüğümüzde o futbolcuyu alıyorduk. Tabı ki bir teknik kadro yapılıp, futbolcu seçilecekse, bunu mutlaka teknik adamın seçmesi lazım. Ama bugün ki yaşanan sıkıntı budur. Biz de o devamlılık vardı, ben olmadığımda Özkan hoca devam ediyordu, büyük bir yanlış olmuyordu. Kadroyu teknik adam seçse bile,Trabzonspor'u tanımıyor.Biz bu memleketin adamıyız, her maça da gidiyoruz. Trabzonspor'un ekonomik durumunun ne olduğunu biliyoruz. Teknik yönde, hangi yönlerde eksiklik olduğunu biliyoruz. Kadro yönünde nelerde eksiklik var onu biliyorduk ve ona göre transfer yapıyorduk.

-Sivasspor'un başarısını nasıl görüyorsunuz, bu sene Sivasspor şampiyon olduğu taktirde, Anadolu'dan 2. şampiyon çıkmış olacak. Sivasspor'un şampiyonluğu Trabzonspor'u nasıl etkiler.

-Anadolu'dan 2. şampiyonun çıkmasını isterim. Neden isterim, Türk futbolunun başarısı Anadolu'ya yayılmıştır. Sivasspor'u da , Kayserispor'u da beğeniyorum, bunların başındaki antrenör arkadaşları da beğeniyorum. Oynadıkları oyunu da çok beğeniyorum. Ben Sivassporu da, Kayserispor'u da geçmişteki, amatör ruhla oynayan Trabzonspor'a benzetiyorum. Onun için de Trabzonspor'un dışında tuttuğum takım da Kayserispor ile Sivasspor.

-Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal'ın futbol felsefesini nasıl görüyorsunuz?

 “Ersun Yanal'ın futbolculara antrenör olarak neler anlatıyor, bunları pek bilemiyorum. Ersun Yanal'ın başında olduğu bir takım sahada nasıl futbol oynuyor ona bakıyorum. Yanal'ın sahada oynattığı futbol beni tatmin etmiyor, istenilen bir Trabzonspor değil.

-Bir açıklamanızda Yanal kalsın, futbolcular gitsin demişsiniz?

- Olayı sadece öyle değerlendirmemek lazım. Başarı olması için yönetimin de başarılı olması, kaliteli olması lazım, hocanın yanın da futbolcu da kaliteli olması lazım. Şimdi siz bu 3 şarttan birini yerine getiremiyorsanız, şampiyon olma şansınız yoktur, yani iyi bir yönetim ve yönetim anlayışı olmalı. Bunun tabı ki ekonomik boyutları var. Ekonomik boyutu futbolcuya zamanında paralarını ödeyeceksin. Şimdi ben gazetelerden okuyorum, 30-40 trilyon borcu olan bir Trabzonspor var. Bu borç kimedir, çoğunlukla futbolcuya olan borçtur. Siz futbolcuya zamanında ve gününde para ödemezseniz, onun zevkle şevkle oynama şansı yoktur. Bunlar hep birbirine bağlıdır. Şimdi hep söylenir, tavuk mu yumurtadan çıkmıştır, yumurta mı tavuktan. Bunun cevabını bulmak mümkün değil. Ben diyorum ki, iyi yönetici olmuşta antrenör kötü, bu neye yaradı ki, iyi antrenör olmuşta, futbolcu kadrosu kötü, neye yaradı. Bunları hepsi olacak ki üst seviyede şampiyonluğu yakalayasın.

-Nuri Albayrak yönetimine oy verdiğim için pişman oldum demiştiniz, aynı şekil de Şener yönetimi de sizi bu konuda yanıltırsa aynı sözü söyler misiniz?

“Trabzonspor'da idari ve teknik menajere ihtiyacı vardır. Nejmi Perekli  hocayı menejer diye aldılar ama ,görevi nedir ne yapar bilmiyorum.Menejer,hoca ile anlaşmazlık yaşandığında yeni hocayı da bulmalı”.

-Ben şampiyon olamadığımızdan beri hep verdiğim oyda hep yanıldım. Yalnız Nuri Albayrak ve Sayın Şener de yanıldım demiyorum, hepsin de de yanıldım.. Çünkü bizim istediğimiz, hedefleri taşıyacak, istediğimiz futbol mantalitesini bir türlü getiremediler. Bunun için içte hangi problemler yaşandı, karşılaştıkları problemler nelerdir, onları bilemem. Maalesef  Trabzonspor iyi yönetilmiyor. Şimdi ki yönetime zaman tanımak lazım.  Sayın Başkanın her konuda konuşmasını doğru  bulmuyorum. Yani Trabzonspor başkanı  öyle bir zamanda konuşacak ki, konuştuğu kamuoyunda cuk diye yerine  oturacak.  Nedense her gün gazetelerde Şener'in beyanatları var.

Çağdaş kulüplerde basın sözcülüğü vardır.

Yönetim kurullarının aldığı kararları o basın sözcüsü haftada bir gün basın toplantısı yapar, fikirleri basına dağıtır ve kamuoyunu bilgilendirir. Benim olduğum dönemde bu böyleydi. Günde 10 beyanat olmaz ki, haftada bir maç oynanır, ondan önce ve ondan sonra bir değerlendirme yapılır. Her gün bir beyanat üretmezsiniz, Pazar günü olacak bir maç için bir sefer kritik yaparsınız ve biter, bir maçla ilgili yüz sefer kritik yapılmaz ki. Bir görüşünüz vardır…

Her gün gazetelerde, (her gün yeni bir adam alıyoruz. Bir gün yeni bir yabancı ile anlaşıyoruz. Her gün iş oldu, olacak sona gelindi) şuan da bana göre hiç biri olmaz. Bunun belli bir transfer ayı vardır. O ayda yapılan mukavele ve imza geçerlidir, bunlara aldırış etmiyorum.

-Trabzonspor'un oyuncu kadrosuna 10-12 futbolcu transferi düşünülüyor, bu konuda da çalışmalra yurt içinde ve yurt dışında sürüyor. Trabzonspor'a çok sayıda transferin karı mı olur zararı mı?

-Trabzonspor gibi 40 yıllık bir geleneği olan bir takıma fazla transfer zarar getirir. Yani yeni alınacak 10 kişiden yeni bir takım kurmaya çalışacaksınız. Halbu ki rakipleriniz kadrolarının iskeletini kurmuş, hazır kadroları var, onlarla yarışıp nasıl şampiyon olacaksınız.  Ben öyle sık sıkı değişen kadroya karşıyım. 20-22 yaşında bir futbolcuyu alacaksınız, bugün Türkiye ortalama yaş da arttı, 35 yaşında bile verimli olan futbolcular var. geçmişte bu böyle değildi, hayat seviyesi ve ekonomik seviye artınca futbolcu daha iyi bakıyor kendine. Daha iyi dinleniyor, oynadığı futbol karşılığında daha çok para alınca başka işlerle uğraşmıyor kafası rahat oluyor. Futbolcu yaşı uzadı Türkiye'de. Şimdi düşünün, 25 yaşında tecrübeli bir futbolcu almışınız, amatörden 2,3 ligden gelmiş olabilir.

Nihayet şampiyon adayı olan bir takıma gelmiş. Bu futbolcudan 10 sene siz yararlanabilirsiniz. Siz 10 gün de bir oyuncu değiştirdiğiniz zaman…Geçen sene çok defa söyledim,  Trabzonspor'da bir sağbek mevkiinde  7-8 tane değişik oyuncu gördüm. Böyle bir takımın başarılı olacağına inanmıyorum. Takımın belirli bir  iskeleti olması lazım.

Yani iyi bir takım yapmayı düşünüyorsanız, önce o iskeleti yerleştirmiş olacaksınız, çok noksan gördüğünüz yerlere, nokta atışı yapar gibi çok isabetli transferle yapacaksınız.  Ama görüyorum ki stoper, bek bile aranıyor bana göre yanlış, Trabzonspor'un en önemli noksanı orta sahada oyun kurucusu yoktur demiyorum, oyun kurucuya ihtiyacı vardır. Forvette golcüye ihtiyacı vardır.Bir Umut'la Trabzonspor'u şampiyon adayı yapamazsınız, bunu söylemekle Umut kötüdür demiyorum. Tek başına ne yapacak demek istiyorum. Geçmişte Gökdeniz vardı, yardımcı oluyordu, arka sağda Ceyhun vardı. Onlarda gol atarak Trabzonspor'un gol yüzdesini yukarı çıkardılar. Orta sahadan gelerek Hüseyin ve Ayman'ın gol yapması çok az. Peki forvette bir Umutla atacağınız gollerle istediğiniz puanları alamazsanız.

“ Sayın Başkan Sadri Şener'in her konuda konuşmasını doğru  bulmuyorum. Trabzonspor başkanı  öyle bir zamanda konuşacak ki, konuştuğu kamuoyunda cuk diye yerine  oturacak”

-Trabzonspor'un alt yapısından eskisi gibi yıldız futbolcular çıkmıyor, siz bunu neye bağlıyorsunuz.

- “Ben çıkmaz demiyorum ama eskisi kadar şans verilmiyor. Şimdi bu şans verilmemesinin çeşitli nedenleri var. Bir iskelet kadronuz varsa  alt yapıdan siz istediğiniz futbolcuyu bulursunuz. Bu anlayışla her sene kurulu futbol kadrosunu o iskelet kadroyu bozarsanız, yeni bir kadro kurarsanız, aşağıdan gelen futbolcu  hemen kadroya uyum sağlayarak oynaması mümkün değil. Ama oynayan 2-3 futbolcu var, onlar da çok kötü değiller.

-Gökdeniz Karadeniz'in Rubin Kazan'a transferiyle birlikte, “Gökdeniz yıldız mı değil mi tartışması” oldu. Sizce Gökdeniz yıldız bir futbolcu mu,  sizin bir futbolcu aradığınız yıldız kriteri nelerdir?

-“Gökdeniz tabı ki yıldızdır, Trabzonspor kulübü için bir yıldızdır. Ama Kazan da yıldız mıdır onu bilemiyorum. Türkiye ölçüleri için de adam bir milli takımda devamlı oynuyorsa, takımını zaman zaman oynadığı futbolla kurtarıyorsa o yıldızdır. Kimsenin yapamadığını şahsi becerisiyle çıkıp da o gün ki maçı alıyorsa, bana göre yıldızdır. Ve de Gökdeniz Karadeniz'de yıldızdır. Ama yıldızlarında çok çeşidi var, gökte çok çeşit yıldız var. Küçükleri büyükleri var, ona göre tartışır ama bence Gökdeniz yıldızdır.  

-Bu aşamada Gökdeniz'in satılması doğru muydu?

Kulübün ekonomik yapısını pek bilmiyorum ama transfer zamanında oyuncuları değerlendirmek lazım. Yani 23 yaşını doldurmuş 2 yıllık mukavelesi bitmiş, serbest kalacaksa bir futbolcu 6 ay önceden vererek büyük para almak çok önemlidir.

Burada demek ki Trabzonspor kulübü akıllı bir iş yapmıştır. Çünkü siz bu oyuncunun mukavelesi dolduğu zaman Gökdeniz sıfır bonservis bedeliyle gidecek, sadece kendi para alacak, kulüp hiçbir para alamayacak. Siz çok büyük para alarak değerlendiriyorsanız, hem Gökdeniz için iyi olmuştur hem de Trabzonspor için iyi olmuştur. Gökdeniz'den alınan  parayla,Trabzonspor kadrosunda oynatacak en az 3 futbolcu almalı. O para 8 milyon dolar veya euro da olabilir, o parayla siz Türkiye'den veya yurt dışından 3 tane direk takımda oynayacak futbolcu alırsınız. Yani 1 verirsiniz 3 tane futbolcu alırdınız, 3 birden daha fazladır. Böylece Gökdeniz de istikbalini kurtarmıştır. Rusya'da Türkiye'yi temsil ediyordur. Çok daha güzel bir olaydır. Eskiden hep yurt dışından futbolcu alırdık, bizim futbolcularında yurt dışın da oynayarak başarılı olmasını çok istiyorum.

“Ben Anadolu'dan 2.Şampiyon çıkmasını isteyenlerdenim. Sivassporu da, Kayserispor'u da geçmişteki, Amatör ruhla oynayan Trabzonspor'a benzetiyorum Benim ikinci takımım Sivasspor ve Kayserispor'dur”

-Trabzonspor 1984 yılından sonra bir düşüş yaşadı, daha şampiyon olamadı. Trabzonspor'da yabancı dönemi başladı, Trabzonspor'a gelen yabancıların Trabzonspor'a faydası oldu mu?

Ben bir kere yabancı futbolcuya karşı değilim. Ama yabancının iyisini isterim. Şimdi dikkat edin aldığımız her yabancı 6 ay oymamadan bırakıyor. Bir isabetli transfer yok yabancı da. Madem ki Türkiye'de bütün kulüpler yabancı transfer ediyor. Madem ki siz Trabzonspor'a faydalı futbolcuyu Türkiye'de bulamıyorsunuz, bunu yurt dışından bulmamız lazım. Oyunu kuralına göre oynamamız lazım. Bu bir kafatasçılık değil. İlla Trabzonlu olsun manasın da değil, iyi yabancıyı bulup almanız lazım. Aldığımız yabancılardan kaç tanesi bize randıman verdi. Onu tartışmamız lazım. Öyle ise 7-8 yabancı alacağına direk 3 tane alıp takıma kadrosu olacak futbolcular alınmalı.. 6 tana yabancıya vereceğimiz parayla 3 taneye verelim, 6 tanesine vereceğimiz parayı ama bunlar mutlaka kadroda oynayacak futbolcu olmalı.

-Yeni nesil Trabzonspor'u tutmuyor, şampiyon olan bir Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ı tutuyor, Yeni nesile Trabzonspor'u nasıl anlatabiliriz, onları kaybetmemek için Trabzonspor sevgisini nasıl aşılayabiliriz?

- “Gençlerin Trabzonspor'u tutmaması, şampiyonlukla alakalı değil de, şampiyon olacak Trabzonspor'u tutmalı. Yani geçmişte Trabzonspor'u tutan insanlar, Trabzonspor şampiyon oldu diye mi tuttular?. Yıllarca bu takımın peşinde gittiler. Ben çok iyi hatırlıyorum. Otobüsle deplasmana gidiyorduk, deplasman dönüşünde bizi Zigana'da, Görele'de karşılıyordular. O zaman biz şampiyon değildik. O zaman şimdiki gençlikte bir değişiklik var. biz Trabzonspor'u etiyle kemiğiyle bizim ve ondan başka takımız olmaz. Memleketimizin takımıdır, isterse şampiyon olsun veya olmasın, küme düşsün, biz de futbol aşkı varsa, milliyetçilik varsa bu bizim şehrimizin takımıysa bunu tutacağız. Hiçbir gerçi böyle bir mazereti yok, şampiyon olan takımı tutarım, o zaman her sene bir takım değiştirsin, bu sene Fener, gelecek sene Galatasaray, böyle bir şey olur mu. benim kanaatime göre böyle bir şey olmaması lazım.

-Sizin zamanınıza derbi maçlarında bir Fenerbahçe'ye, Galatasaray'a karşı takımı nasıl motive ediyordunuz?

“Sn Sümer'in sözleşmesindeki şartlar Trabzonspor'a ağır geliyorsa O zaman Özkan Sümer'den değil,bu şartları kabul eden yönetimden şikayet etmemiz lazım Onun oraya gelmesi yanlış değildir, onu oraya getirenler yanlış yapmıştır. ”

Başlangıçta takımın oyun felsefesini yerleştirmek lazım. Oyun felsefeme uymayan futbolcuları harcadım. Benim oynatmak istediğim oyun sistemine, taktiğine uymayan insanları kaliteli olduğu halde  takım oyununa uymadığı gönderdim.. Belki de o gün ki arkadaşlar halen daha bana kızarlardır. Kızsınlar, ben onları yapmakla Trabzonspor'u şampiyon yapmayı başardım. Onların futbol kalitesini eleştirmiyorum, futbol takımının kolektif bir oyun olması lazım, bu kolektif oyun içinde 11 kişinin bir şeyi düşünmesi lazım. Herkes kendi mevkiinde verilen görevleri tam yapması gerekiyor. Ve de hoca görev verirken de birbirine bağlantılı bir şekilde verir. O bağlantı kopması, hatlar arasında, mevkiler arasında. Böyle bir kadro oluşturursanız o kadroyu da muhafaza ederseniz, şampiyon olmamak mümkün değil, ama o da çok zor tabi. Halk yeni isimler, yeni resimler görmek istiyor. Şimdi bakıyorum gazetelere kimi aldık diye merak ediliyor. Halbuki hep yıllarca da hep aynı şeyi yaptık, kimi aldık, kimi aldık, hatta yıllarca Şenol'dan Turgay'dan, Necati biz de yıllarca oynadı taraftar bezdik artık bunlarda dedi. Ben de diyordum ki bunlar kötü mü oynuyor, şampiyon yapmıyorlar mı sizi, daha neden beziyorsun, 10 senedir Şenol, Turgay, Necati oynuyor, hep aynı resimleri görmekten bıkıyor vatandaş. Bana göre yanlış bir olaydır. Dünyanın hiçbir yerinde böyle ideal bir kadrosu olmayan bir takımın başarılı olması mümkün değildir. Kesinlikle ideal bir kadrosu olacak”

-Trabzonspor'da her önüne gelen konuşuyor, kamuoyunda bir serzeniş var, bu takımı şampiyon yapan Ahmet Suat hocamız neden konuşmuyor, kabuğuna neden çekilmiş, sahi gerçekten neden susuyorsunuz….

-“Ben şu aşamada neyi konuşayım. Ben şunu düşünüyorum. Birincisi Trabzonspor'un belli zamanlarda kongresi olur. Bu kongrede inandığım arkadaşlara rey veririm. Ondan sonra onların icraatını beklerim. İcraat kötü sonuç yapmışsa, bir daha ki seçimde onlara oy vermem. Bağırmakla, çağırmakla neyi değiştireceğiz. Başında bir teknik direktör var. Ben teknik konularda konuşarak o adama akıl verme durumunda değilim. Hepsi rüştini ispat etmiş insanlar, antrenör kurslarını bitirmişler çeşitli kulüplerde profesyonelce görev yapmışlar, kendini kabul ettirdikleri için de Trabzonspor'da bunlara görev veriliyor.  Trabzonspor dikkat edin yeni bir antrenöre başına getirmiyor, yıllarca antrenörlük yapmış kişilere görevi veriyor. O halde beklememiz lazım, transferi beklemek lazım. Ondan sonra hazırlık maçlarını görmemiz lazım ki bir kanat sahibi olalım. Her dakika konuşmayı ben lüzumsuz buluyorum. Çünkü oradaki arkadaşlarında moralini bozar.  Zaman zaman da konuşuyoruz, görüşlerimizi isabetli buluyorsalar uygulasınlar, isabetli bulmuyorsalar çöpe atsınlar. İlla benim dediği doğru bunu yapın demiyorum. İş başındaki insanlar şu anlattığım işlerden bir şeyler çıkartarak, 'evet doğru söylüyor bir de bunu uygulayalım' derseler memnun olurum şahsen.

-Yeni Sadri Şener yönetimi sizleri arıyor mu, fikirlerinize başvurduğu oluyor mu?

-  Hayır aramıyor, şuana kadar aramadılar.

- Trabzonspor Alt Yapı sorumlusu Özkan Sümer'in sözleşmesi internet sitelerinde ve gazetelerde yayınlandı. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu etik bir olay mıdır?

-  “Özkan hoca yönünden bu etiktir. Niye etiktir, şöyle; ben bu kulüpte göreve geliyorum ve mukavele yapıyorum. Daha sonra mukavele şartlarımı ortaya koyuyorum. Siz yönetim olarak şartlarımı kabul etmiyor musunuz, etmiyorsanız ben sizle çalışmak istemiyorum. Bu şartlar bana ağır gelir, sizinle bu şartlarda çalışmak istemiyorum.  Benle çalışmak istiyorsanız bu şartlara uymak zorundasınız. Bu da neyle olur mukavele ile olur. Şarlar ortaya konulmuştur gayet profesyonelcedir. Özkan Sümer'i tebrik ediyorum. Çünkü ben hiçbir zaman bunu yapamadım. Hepsinde kulüp ne verirseniz verin, öyle mukavele ile şartlarını zorlaştırmaya çalışmadım. Kötü gittiği zaman Allaha ısmarladık dedim. Bir tazminat falan istemedim ama profesyonelce düşündüğünüz zaman bugün ki şartlara baktığınız zaman Özkan hoca güzel yapmıştır,şu maddeleri yönetim kabul etmiş ve altlarına imza atmışlardır. O zaman Özkan Sümeri neden şikayet ediyorsunuz.  Bu şartları kabul eden yönetimi biz şikayet etmemiz lazım. Bunlardan şikayetçi olmamız lazım. Bu şartlar eğer Trabzonspora çok ağır geliyorsa..

“Varsayalım ki, bu yıl 8-9 futbolcu transfer edildi. Sabredelim, bu kadroyu bozmayalım.Ancak 1-2 yıl sonra istediğiniz ideal kadroyu oturtabilirsiniz. Bir takım ekip haline getirmek , 6 ay da olacak iş değildir”

-Nuri Albayrak'a karşı seçime girdi ve seçimi kaybetti devamında alt yapının başında görev aldı. Bu konu da ne dersiniz?.

-  “O kendi bileceği bir iştir. Ben Özkan hocanın alt yapıda görev almasını etik mi değil mi diye tartışmam. Peki ona başkan adayı olarak rakip olan bir Albayrak niye onu işe aldı. Bunu çok irdelemek lazım. Yani sizin rakibinizdir alalım, niye aldınız işe, başkan adayıysa gelecek seçimde de başkanlığı koyar, niye teknik adam olarak aldınız, siz bunu kabul ediyorsanız o neden kabul etmesin, o profesyonel bir adamdır. Onun oraya gelmesi yanlış değildir, onu oraya getirenler yanlış yapmıştır. Çünkü kongrede o da başkan adayıydı. O zaman ki başkanla mücadele veriyordu. Senden daha iyi yaparım diyordu ve de gayette doğaldı ve demokratik bir anlayıştı.

- Ben teknik direktörlüğü bıraktım, düdüğümü duvara astım demiştiniz bu konuda bir teklif alırsanız kabul eder misiniz?

- “Hayır kesinlikle kabul etmem. Şimdi bunu çoğu insan yanlış anlıyor. Biz geçmişte hem teknik direktördük hem de Trabzonluyduk, hem de Trabzonlu idarecilerle çalışıyorduk.  Akşam sabah ne yapalım , nasıl yapalım diye oturup konuşurduk. Hep beraber karar alarak bir iş yapıyorduk. Ve de o zaman ki yönetici arkadaşlarımız hepsi futbolun içinden gelmiş arkadaşlardı. Yani İdmanocağı'n da, İdmangucü'n de yöneticilik yapmış insanlar, Trabzonspor'da yönetici oldu. Para vererek Trabzonspor'da yönetici olmak isteyen arkadaşlar vardı.İdareci olmak istiyorlar, olsunlar, ama yürütmeyi bilmiyorlardı, nasıl olacak bu iş. Artık Trabzonspor'da idari ve teknik menajere ihtiyacı vardır. Şimdi Necmi hocayı aldılar. Necmi hocanın görevi nedir ne yapar bilmiyorum. Bir menajer ismiyle alındı ama isimle kalmaması lazım. Kulüp üzerinde yaptırması gereken işleri olması lazım. Menajer antrenörün altında olmaması lazım. Biz bunları 95-96 yıllarında açıkladık. İngiltere'den, İtalya'dan, Fransa'dan örnekler getirdik kulüplerin nasıl işleyişini, İngiltere'de teknik direktör, teknik menajerdi. Kulüp menajeri olarak bütün işleri idare eden adamdı. Gerek ekonomik gerekse, teknik boyutunu…,

 Avrupa'ya baktığınızda, Avrupa ikiye bölünmüş. Bir idari menajeri bir de teknik menajer var. Teknik işlerle uğraşan teknik menajer, futbol içinden gelmiş, antrenör yapmış…Örneğin bir banka müdürün emekli olmuş bir adam.  Veyahut belli bir personeli idare etmiş bir adam. Trabzonspor'da yüzlerce insan çalışıyor. Oranın da idare edilmesi lazım. Onların başında da bir amir olması lazım. Bu neyle olacak yönetimle çalışanlar arasında olacak, çalışmaları sürdürecek yönetime bilgi ve rapor verecek. Yönetim dışlanacak manası gelmemeli. Teknik konularda, transferin yapılmasında, futbolcu transferini teknik adam transferini kulübün hedeflerini belirleyecek 8-10 tan madde vardır. Onları yaparak, yönetime raporunu verir. Yönetim de evet derse bu teknik menajer de işleri yapar.  Onun için bu tip idarecilere de ihtiyacımız var. Ama işi bilmedikleri için yanılma endişesi var. İşi bilen 2 tane profesyonel, aşağıdaki teknik kadro ile arada olması lazım. Dünyada bunu böyle yapıyor.

Ben sahaya çıkarak, Ahmet şöyle koş, Mehmet şöyle koş değil, kulübün teknik işlerini organize eden adam nasıl olur. Transferiyle, antrenörüyle, ikinci antrenörüyle, kulübün faaliyetlerini organize edecek bir kişiye ihtiyaç var. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Bu saatten sonra düdükle olacak işler değildir, bilgi ile olacak işlerdir. Geçmişte kendini kabul ettirmiş insanlarla olacak işlerdir.  Yani siz geçmişte bu işleri çok iyi biliyordunuz, sizin fiziksel gücünüz yoktu ama beyinsel gücünüz vardır bu işleri kulübe beyninizle faydalı olursunuz manasında söyledim.

-Ben teknik direktör değil de Trabzonspor'da menajer olarak görev yapabilirim, böyle bir teklif yapılırsa kabul edebilirim mi anlamı çıkar…

Ben Trabzonspor'da hiçbir zaman bir göreve talip olmadım. Herkes bana talip oldu, ben görev kabul ettim. Bunun manası ben Ahmet, Mehmet olsun demiyorum. Trabzonspor'a idari teknik menajer olması gerekiyor bunu yönetim kurulları kimi müsait görürse onu almalı. Bugün Nemci Perekli'yi  gördüler bir tane menajer aldılar, bir tane menajer daha olması gerektiğini söylüyorum. Necmi orda ne yapıyor onu çok merak ediyorum. Kulüp üzerinde teknik bir ağırlığı var mı yok mu, antrenörün altında mı üstünde mi çalışıyor belli değil. Benim söylemek istediğim menajer antrenörün üzerinde olacak. Gerektiğinde Ersun hoca ile anlaşamadıklarında menajer Trabzonspor'a faydalı olacak antrenörü arayıp bulacak.

-Trabzonspor'un kendi değerlerine sahip çıkılmadığı konusunda neler söyleyeceksiniz?

-Trabzonspor'un değerlerine, geçmişte başarılı olmuş kişilere, pasifte olsa bir görev veriliyor. Baktığınız zaman Bayer München'e  geçmişte başarılı olmuş milli takımda oynamış ve futbol hayatı bitmiş adamları kulübe de çok sık görüyorum. Demek ki dediğim noktaya geliyoruz, bunlar idari menajer mi teknik menajer mi, B. Munchen'de Uli Hoones yıllarca ordadır, antrenör değişir ama o yerinde durur. Kulübün adeta demirbaşı olmuş. Her kulüplerde bu vardır, ileri gitmiş kulüplerin uygulamış olduğu metottur. Bu Türkiye'de neden olmasın madem k, biz her şeyi batıdan alıyorsak bir şeyi icat etmiyorsak, batının iyi şeylerini neden onlardan istifade etmeyelim.

-Trabzonsporlu hocalar fazla tahammül edilmedi.Mesala bir Şenol Güneş 4 maç sonra gönderildi…

- “Bu konuda çok haklısınız, 3 günde 5 günde başarı beklememek lazım. Zaman lazımdır, hatta o teknik adamın 1 yıl içinde transferde yapması lazımdır. Bir yıl çalışıp takımın noksanlarını görmesi lazım. Ama dediğim gibi eğer teknik menajer olursa, menajerle iş birliği içinde araştırarak, ekibini kurarak, hangi futbolcuyu hangi mevkide faydalı olur diye sezon içinde onların araştırmasını yapıp transfer ayına geldiğinde de işin bitmesi lazım. Geçmişte başarılı olduğumuz dönemde 10 yıl futbol oynayan  futbolcu vardı. 5 yıl antrenörlük yapan 8-10 yıl idarecilik yapan yönetici vardı. Yani her yönetici başarılı olmayabiliyordu, 5-6 tane çekirdek kadro kalıyordu, diğerlerini değişiyorduk. Biz 5-6 tane idareciye tecrübeli kişilere o veriyorduk. Onun yanına yeni gençleri koyuyorduk, böylece gidiyordu.

-Trabzonspor'un şampiyon olması için, başarıyı yakalaması için öze mi dönmesi mi gerekiyor….

“Lige ilk çıktığımızda düşme tehlikesi yaşamayalım da, ne olursa oldun diyorduk. Ama daha sonra gelen şampiyonluklardan sonra vatandaş,hep şampiyonluğa şartlandı”

-“Öze dönmesi gerekmiyor. Kesinlikle öze dönmeleri gerekiyor.Daha da bir şey demiyorum. Ama çok iyi hesap etmesi lazım ve sabır davranılması lazım. Yanı yaptığı kadroda ilk çıktığı maçta büyük başarı beklemek mümkün değil. İnandığı insanlara zaman vermesi lazım. Bir yıl şampiyon olmadık diye dünyanın sonu değil. 1984'den beri biz şampiyon olmuyoruz ama bu anlayış bizi her sene şampiyonluktan uzaklaştırdı. Bir yıl sonraya oturmuş kadro saklayamıyoruz. Varsayalım ki, bu yıl 8-9 futbolcu alındı. Sabredelim, bu kadroyu bozmayalım, ancak 1-2 yıl istediğiniz kadroyu oturtabilirsiniz, 6 ay da olacak iş değildir.

-Ersun Yanal'ın gönderilmesi düşünüldü, siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Bu konuyu bilemiyorum, bana göre gerek futbol kadrosunda gerek, antrenörde, gerek yönetimde devamlılık olması lazım. Ersun Yanal'la devam etmekte fayda vardır. Başarılı oyuncuların kadroda tutulmasında fayda vardır. Başarısız olan futbolcuların yerine de transfer yapmak şart.

-Futbol yaşantınızda hiç ama hiç unutamadığınız anınız var mı?

-“O kadar unutamadığımız anılar var k, hangisini anlatayım, 2. lig'den 1 lige çıktığımızda şampiyon olduğum o anı hiç ama hiç unutamıyorum. 1. ligde şampiyon olduğum zamanı da hiç unutamam. Belki bunlar Türk futbol tarihinde yön değiştirdi. Şimdi resimleri buraya astım. Arkadaşlar buraya geldiğinde onları aklımda tutamam diye hepsine o resimleri gösteriyorum.  Ben Fener Galatasaray ile yaptığımız maçların fikstrünü köşeye açtım, gelen arkadaşlara gösteriyorum, bunlar unutulacak işler değil, gidiyorsunuz Fenerbahçe'yi İstanbul'da yeniyorsunuz. Basit bir iş değil, 2. ligden çıkan bir takım şampiyon oluyor. İdmanocağı futbol oynarken, hem takım kaptanlığı hem de antrenörlük yaptım.  Türkiye Amatör şampiyonu olduk. 2. ligde de şampiyon yaptım. Ligde yaptığım 4 şampiyonluklar. Sarıyer'i balkan şampiyonu yaptım.Fenerbahçe ile oynadığımız maçlarda, 33 maçta 17 galibiyet, 8 beraberlik, 8 mağlubiyet, 48 gol atmışız, 30 gol yemişiz.Beşiktaş ile, 34 maçta 16 galibiyet, 9 beraberlik, 9 mağlubiyet 32 gol attık, 29 gol yemişiz. Galatasarayla ile, 31 maçta 13 galibiyet, 8 beraberlik, 10 mağlubiyet, 30 gol attık, 28 gol yemişiz”

-Trabzonspor taraftarına, kamuoyuna vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

“Trabzonspor tribünlerine bakıyorum, takım kötü gittiğinde herkes “Yabancı oyuncu isteriz, yabancı hoca isteriz diye bağırıyor.Nerdeyse yabancı idareci bile istenecek”

- “Sabırlı olacaklar, seçtikleri yönetimi destekleyecekler, sahaya çıkan takımlarını iyi günde de, kötü günde de destekleyecekler. Bu takım yenildiğinde de küsmeyecekler. Kötü oynadıkları zaman darılmayacaklar, her zaman bu takımın destekçisi olacaklar ve de maçlarına da gelecekler. Bu destek sadece ekonomik yönden olmaz. Tribünlere gelerek takımlarını destekleyecekler. Trabzonspor'un her zamankinden çok desteğe ihtiyacı vardır. Biz hep kötü yönlerini görerek değil, iyi yönlerini de görerek bu takımı alkışlamamız lazım”

Röportaj: Selahattin AYDINLI

selahattinaydinli@haber61.net

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri