Şenol Güneş, 1972'de belinde ortaya çıkan bir rahatsızlık nedeniyle otobüsle gidilen uzun deplasmanlara yanında hep bir tahta götürürdü. Maç yolculuğu sırasında tahtayı tam otobüsün orta yerine serer ve üzerine yatardı
Belindeki ağrıları nedeniyle büyük acılar çeken Şenol Güneş, tahta üzerinde yatmakla da şifa bulamaz. Beliyle ilgili tedavilerde bir türlü olumlu sonuç alamayan Şenol Güneş'in o yıllarda Kayseri'de şifa aradığı ve Gürcü bir masörün masaj seanslarına katıldığı bilinir... Trabzonspor'un kurucu üyelerinden ve kulüpte en uzun süre görev yapma rekorunu elinde bulunduran Dr. Nizamettin Algan da bu konuda şunları anlatmaktadır: "Şenol Güneş'in amatör olarak Erdoğdu'dan alındığı ve bırakıldığı dönemde yönetici değildim. Ama yine kulübün içindeydik. Benim bildiğim, zayıf ve çelimsiz, daha bir çocuk olan Şenol, yönetim kurulu kararı ile o dönemin ünlü Çınaraltı Lokantası'nda beslenme kampına alınmıştır. Hastalığı konusunda gerekli ihtimam
gösterilmiştir."
Şenol Güneş, 1972-73'te İkinci Lig Kırmızı Grup'ta mücedele eden Trabzonspor'da ilk sezonunda belindeki rahatsızlık nedeniyle ligin ilk yarısında sadece bir kez kaleye geçebilmişti. Trabzonspor şampiyonluk için o sezon amansız bir mücadelenin içinde olur.
Sezonun son maçına 3 takım da şampiyonluk iddiası ile girer. Trabzonspor ve Kayserispor'un puanları eşittir. Kayseri'nin averajı + 15, Trabzonspor'un ise + 12'dir. Üçüncü takım ise Gaziantepspor'dur.
Kayseri ve Trabzon'un yenilmeleri durumunda G.Antepspor şampiyon olacaktır.
Kayserispor kendi sahasında son maçında Orduspor'u 90. dakikada attığı golle 1-0 yener. Trabzonspor ise son maçını kendi sahasında G.Birliği ile oynamak için beklemektedir.
Ama hakemler ve Trabzonspor sahaya çıkar. Ancak G.Birliği ortada yoktur. Tribünleri dolduran binlerce taraftarla birlikte Trabzonspor ve hakemler 15 dakika G.Birliği'ni beklerler. G.Birliği maça çıkmayınca maç tatil edilir.
G.Birliği maç için Trabzon'a gelmemiştir ve herkes şaşkınlık içindedir.
Çünkü Trabzonspor'a şampiyonluk için 5 gol gereklidir. 5 gol yediği takdirde de G.Birliği küme düşecektir. Trabzonspor'un itirazlarından bir sonuç çıkmaz. Futbol Federasyonu maçı 3-0 Trabzonspor'un lehine tescil eder. Ama bu sonuç Trabzonspor'u şampiyon yapmaya yetmez. Kayserispor averajla şampiyon olur.
O sezon Şenol Güneş, 15 maçta forma giyer ve sadece 4 gol yer. Şenol Güneş, İhsan Öksüz'ün "Güneş Doğudan Yükselir" kitabında o günleri anlatırken "Masada kaybetmeyi o zaman öğrendik" der ve o maçı şöyle anlatır: "O sezon son maça kadar 24 gol atmıştık. En farklı kazandığımız maç 2-0'dı.
G.Birliği'ni 5 farklı yenmemiz zor görünüyordu. Ama şampiyonluk maçıydı ve gerekli farkı yakalamak için var gücümüzle sahada savaşacaktık.
Buna yemin etmiştik. Sonuçta ise rakibimiz sahaya çıkmamıştı.
Ortada anlamadığım bir şey vardı ama neticede biz şampiyon olamamıştık. Bu hayatımdaki en büyük yıkımlardan biridir. Masada kaybetmek böyle oluyormuş..." Şenol Güneş, 1978-1979 sezonunda Trabzonspor'un 42 puanla şampiyon olduğu sezonda sadece 7 gol yedi. Kalede 30 maç sürekli oynayan Şenol Güneş, ligin 4. haftasında 1-1 sona eren Fenerbahçe maçında 1 gol yedikten sonra Bursaspor, Adanaspor, Kırıkkalespor, Beşiktaş, Samsunspor, Göztepe, Galatasaray, Diyarbakırspor, Altay, Zonguldakspor, Orduspor ve Boluspor'dan gol yemeyerek büyük bir başarının altına imza atmıştır.
Ligin ilk yarısında sadece 1 gol yemiştir.
Tam 1112 dakika gol yemeyen Şenol Güneş, Dino Zoff'un 1140 dakikalık Dünya Rekoru'nu kırmaya çok yaklaşmıştır.
Şenol Güneş bir sonraki sezon da tam 735 dakika kalesini gole kapatma
başarısını göstermiştir.
ŞAMPİYONLUKLAR VE KUPALARA AMBARGO
1975-76 yılında Türk futbolunda Trabzonspor İhtilali yaşanmaya başlar. Şampiyonluk ilk kez İstanbul'un dışına Trabzon'a gelir. Ardından şampiyonluklar, kupalar peş peşe gelir. Trabzonspor, Birinci Lig'deki 10. yılında 6. şampiyonluğunu kazanarak müthiş bir başarı hikayesi yazar. Bu kazanılan tüm şampiyonlukların altında Şenol Güneş'in imzası vardır... Şenol Güneş, Birinci Lig'de oynadığı 14 sezonda tam 11 kez 'Yılın Kalecisi' seçilmiştir.
GÜLE GÜLE BATMAYAN GÜNEŞ
Şenol Güneş ile teknik direktör olarak en çok çalışan efsane teknik adam Ahmet Suat Özyazıcı, Şenol Güneş'in futbola devam etmesini çok ister. Ama Güneş hocasının ısrarlarına rağmen geri adım atmaz.
Özyazıcı, Şenol Güneş'in futbolu bırakmasıyla ilgili olarak o günlerde şunları söyler: "Şenol Güneş de futbolu bırakıyor, yazık! Trabzonspor ve Türk futbolu son 15 yılın tartışmasız en büyük kalecisini kaybediyor. Kolay değil, hem kaleyi hem de formunuzu 15 yıl koruyacaksınız. Şenol Güneş'in özelliklerini saymakla bitiremeyiz.
O yalnız bir kaleci değil, görünmeyen bir liberoydu. O her zaman Türk futbolunun 'batmayan Güneş'i' olarak hatırlanacak..."
ÖZKAN SÜMER: GÜNEŞ SAVASMAYI TERCiH ETTi
"Şenol Güneş Trabzonluluğu içerisinde takımda büyük mücadele verdi. Savaştı boğuştu. Kendi kariyerinden ,sağlık durumundan ödün verdi. Sezon başında görevi kabul etmeyerek bütün bunlara son noktayı koyabilirdi. Ama kendisi Trabzonlu olduğu için bir profesyonel teknik adamdan çok Trabzonlu gibi düşünerek kalıp sorunlarla boğuşup mücadele edip katkı sağlamayı tercih etmiştir. Bu savaşta yorulup kaybeden oldu. Ama asla başarılı iyi bir teknik adam olması yönünde kayıp değildir. Altın çamura düşmekle ne kaybeder ki... Sezon başında rahatsızlıkları vardı. Kurumdan, toplumdan, takımdan, medyadan... Kendisi için sağlıklı huzur ve güvenli ortam oluşmadı. Sezon başından beri bu rahatsızlıklar giderilemedi. Bana göre sezon başında bıraksa kendisi için daha iyi olurdu. Hırpalanmamış olurdu. Bugün yorgunluğu da hissetmezdi. Güven kaybı olarak kariyerinde bir sıkıntı olacağını asla düşünmüyorum. Güneşin başarılarını reddetmek saygısızlık olur..."
OYUNU EN iYi OKUYAN HOCA
"Futbolu okumak" bir teknik adamın en büyük silahıdır. Şenol Güneş bunu futbolculuk yıllarında başarı ile gösterdi hepimize. Topu tuttuğu an ile oyunu başlattığı pozisyonları değerlendirin. Hemen hemen büyük çoğunluğu olgun atak ve kontratak başlangıcıdır. Topun rakipte olduğu zamanlardaki ön sezileri ve kararları, geleceğin teknik direktörü olması yolundaki gizli güçleriydi ki, ben buna hep hayranlık duymuşumdur. Şenol Güneş, Dünya Üçüncüsü olmuş bir ülkenin teknik direktörü olarak tarihteki yerini almıştır..." HALUK ULUSOY (Türkiye Futbol Federasyonu eski Başkanı)
Haber61 yazarı Cevat Kol yazdı