İki İspanya yenilgisi, Milli Takım'ın Dünya Kupası umudunu azalttı, Fatih Terim'in görevdeki kredisini bitirdi.
1. Egosu Milli Takımın önüne geçti. Krizleri iyi yönetemedi. Manchester United'ta Ferguson'la, Beckham arasında terlik fırlatmaya varan tartışmalar yaşandı. Ancak ne Ferguson Beckham'dan vazgeçti ne de Beckham hocasına karşı tavır aldı. Oysa Terim çok sıradan nedenlerle yıldızları küstürdü. Yıldıray Baştürk, Halil Altıntop, Fatih Tekke, Gökdeniz Karadeniz, Mehmet Topuz ve İbrahim Toraman gibi dünya çapındaki oyuncular, 'Terim varken milli formayı giymeyiz' diye rest çekti.
2 . Dünyayı yeniden keşfetme sevdasından hiç vazgeçmedi. Kendi takımlarında yedek kulübesinde oturan oyuncuları, aday kadroya çağırdı. 'Ben bilirim' mesajı verdi, büyük kulüplerin teknik direktörlerini zor durumda bıraktı.
3 . Herkes hata yapar. Ama yanlış yaptığını hiç kabul etmedi. Kadro seçimi ve oyuncu tercihleri eleştirildiğinde basını karşısına aldı, 'Ders almam, veririm' dedi.
4 . Maaşı eleştirildiğinde agresifleşti. Kendisini eleştiren milletvekillerine 'Fatih Terim bir tane, milletvekili 550' diyecek kadar ileri gitti.
5 . Bazı basın mensuplarıyla arasını iyi tuttu. Sözleşme yenilenmesi gündeme geldiğinde hakkında sayısız transfer haberleri yayınlandı. Çok bulunan ve milletvekilleri ile kıyaslanan maaşı 300 bin liraya çıktı. Aynı gazeteciler bu kez 'iki takım çalıştırsın' önerisini ortaya attı. Polemik konusu medyayı böldü, TFF'yi zor durumda bıraktı.
6 . Son reklam filmi İsviçre maçlarını yeniden hatırlattı. FIFA nezdindeki sabıkamız daha unutulmamışken, akrepli, köpekbalıklı, pitbullu 'amansız reklam filmi'nde rol alması, futbolun ruhuna ve dolayısıyla milli takıma yakıştırılmadı.
7 . Yurt dışındaki gurbetçilere hiç eğilmedi. Genç yıldızların hepsini başka milli takımlar kaptı.