Bazı atların fiyatı 1 milyon TL’yi geçerken, bu rakama rahatlıkla 2 adet Ferrari almak mümkün.TÜRKİYE’de 1.5 milyar TL’lik bir endüstri haline gelen at yarışlarının başrol oyuncuları atlar; neredeyse ‘bebek’ gibi bakılarak yarışlara hazırlanıyor. Yarış atları doğumundan sonraki 15 ay boyunca aylık 3-3 bin 500 TL arası bakım masrafıyla yarışlara hazırlanıyor. Özel seyis ve antrenörlerle yetiştirilen atların, yarışacağı ilk güne kadarki yetişme masrafı 70 bin TL’ye kadar çıkıyor. At sahipleri sadece kâr amacı gütmediklerini, yarışı kaybetseler de at yetiştiriciliğinin kendileri için büyük bir keyif olduğunu söylüyor. At sahipleri, ‘en pahalı at’ diye kavramın olamayacağını, iyi bir orjine sahip atın milyonlarca liralık değere ulaşabileceğini savunuyor. Fiyatlarıyla dudak uçuklatan atlar, lüks ev ya da otomobil fiyatına ulaşan değerleriyle dikkat çekiyor.
İhracat da başladı
Türkiye, son 15 yıl içinde at yetiştiriciliği konusunda önemli yol katetti. Resmi kayıtlı 200’ü aşkın orta ve küçük çaplı hara bulunurken, büyük hara sayısı ise 300’e yaklaşıyor. Buralarda hem atların çiftleştirilmesi hem de yetiştirilmesi konusunda çalışmalar yapılıyor. Son yıllarda Türk atlarının, yurtdışındaki bazı jenerik yarışlarda aldığı dereceler, yurtdışındaki at severlerin gözünü Türkiye’ye çevirmesine neden oldu. Son 5 yıldır yurtdışına at satan Türk at yetiştiricileri, 100’e yakın atı, dünyanın farklı yerlerine ihraç etti. Yurtdışına satılan atlar, Türkiye’de yetiştirilen en iyiler arasından seçiliyor. Bu atların fiyatları ise milyonlarca Euro’yu buluyor.
Anne baba kardeş
Anne, baba ve kardeşlerinin yani orijini atın değerini belirlerken, at yetiştirmeye karar veren kişi öncelikle bir anne (kısrak) ve bir baba (aygır) bulmak zorunda. Bunun için hali hazırda kısrak ve beygirlerini kiralayanlar bulunuyor. Doğacak olan atın anne ve babası, onların da anne babasının fiyatına göre değişiyor. Ayrıca, bilekleri ve dizlerinin de sorunsuz olması gerekiyor. Eğer atın orijini ve fiziksel özellikleri iyiyse fiyatı da ona göre artıyor. 1 milyon TL’ye de at satışı yapılırken, 5 milyon TL’ye satılan yarış atı bulmak da mümkün. Kiralama fiyatları ise 15 bin TL’ye kadar çıkıyor. Bu esnada, istenirse TJK’ya ait haralar kiralanabiliyor ya da özel haralarda da bakımı ve eğitimleri sürdürülebiliyor. İngiliz atları 10-12 yıl, Arap atları ise 15 yıl koşabilirken, ömürleri ise 25 yıla kadar çıkıyor.
700 milyon TL fonlara aktı
TÜRKİYE Jokey Klubü (TJK), her yıl bir çok devlet fonuna katkı payı veriyor. Her oynanan kupondan bu kesintiler yapılırken, TJK’nın devlete yıllık fon katkısı 700 milyon TL’nin üzerine çıkıyor. Yılda 2 milyar TL’nin üzerinde geliri olan TJK, bunun yarısını ikramiyelere ayırıyor. Geri kalanı ise hara yapım ve bakımlarına, tesislerin yenilenmesine, çalışanların ücretlerinin ödenmesine ve diğer masraflara gidiyor.
TJK bünyesinde 600’e yakın çalışan bulunurken, 2 de büyük hara var. TJK’nın bu yıl sonunda, fonlara dağıttığı paranın 1 milyar TL’ye ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da at yetiştiriciliği ve at yarışı oyunlarının artık ‘bacasız’ sanayi haline geldiği gösteriyor. Ancak Türkiye’deki bu endüstri, Avrupa ülkelerindekilerle karşılaştırıldığında hala oldukça küçük.
Rakamlarla at yarışları
· Bir atın doğumundan yarışa hazır hale gelmesi 15 ay sürüyor.
· 2011 yılında 4 bin 776 at yarışlara katıldı.
· Bunun 2 bin 732’si İngiliz, 2 bin 44’ü ise Arap atları oldu.
· 2011 yılında yapılan yarışlarda toplam 115 milyon 758 bin 380 TL birincilik ikramiyesi dağıtıldı.
· 2011 yılında dağıtılan toplam ikramiye ise, 196 milyon 642 bin 281 TL oldu.
· Bu yıl, en fazla yarış kazanan jokey, 166 birincilik kazanan Halis Karataş oldu.
· Geçen yıl at başına ortalama kazanç 82 bin 654 TL’ye çıktı.
· Türkiye’de 300’ün üzerinde hara (yarış atı yetiştirme merkezi) bulunuyor.
· Bir atın yarışlara hazır olması için 70 bin TL para harcanıyor.
· Türkiye genelinde 1000 tane ganyan bayii, 7 tane hipodrom bulunuyor.