Artık yabancılar geliyor!
Ömer Taşer, futbolda sakatlıklarının artmasının tek bir nedeni olmadığını, birçok faktörün birden söz konusu olduğunu söyledi.
Taşer, ligin ilk yarısında takımlarda birçok oyuncunun sakatlanmasıyla ilgili olarak, ''Burada tek faktör söz konusu değil. Sakatlıkların artmasında birçok faktör birden söz konusu'' dedi.
Sakatlıklarda saha ve iklim şartları, futbolcunun kendine bakması, futbolcu-sağlık ekibi ilişkisi, futbolcu-teknik direktör ilişkileri, takımın durumu, moral motivasyon, artan maç trafiğinin sakatlığın önlenmesinde veya ortaya çıkıp-çıkmamasında önemli faktörler olduğunu anlatan Taşer, ''Bunların hepsi biraraya gelince sakatlıklar bazen kaçınılmaz olarak artabiliyor. Günümüz futbol takımlarında sakatlığın tedavisinden ziyade, artık sakatlığın ortaya çıkmamasını sağlamak çok daha önemli bir konuma geldi. İşte burada sağlık ekibi ile teknik ekip arasında gerçekten çok yakın bir işbirliği olmalı. Futbolcunun durumu, o gün antrenmana ne kadar katılabileceği, katılırsa ne kadar yüklenebileceği bunların hepsi teknik ekiple çok yakından paylaşılmalı, teknik ekip de bu bilgileri doğru değerlendirmeli'' diye konuştu.
''SOSYAL YAŞAM DOZUNDA OLMALI''
Ömer Taşer, ''Bazı futbolcular, gece hayatları nedeniyle sakatlık yaşadıkları gerekçesiyle eleştiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine, ''Bazen bir takım işlerde toplum olarak işin kolayına kaçıyoruz. En kolay suçlanacak kişi bazen futbolcudur, bazen doktordur'' dedi.
''SADECE SAKATLANAN YERİN İYİLEŞMESİ YETMİYOR''
Ömer Taşer, sakatlanan yerin iyileşmesinin oyuncunun sahaya dönmesi için yeterli olmadığını, oyuncunun her açıdan hazır olması gerektiğini kaydetti.
Bazen oyuncular için söylenen, ''Tam iyileşmeden oynadı, yeniden sakatlandı'' gibi ifadelerin doğru olmadığını dile getiren Taşer, şöyle devam etti:
''Örneğin bir adale sakatlığından sonra bir takım sahaya dönüş kriterleri yerine gelmeden, yani futbolcunun sahada o adalesi açısından yeterli performansı göstereceğinden yüzde 100 emin olmadan o kişi sahaya verilmez ama sahaya dönmek için sadece sakatlanan yerin iyileşmesi yetmiyor. Bütün vücudunda o performansı gösterecek. Maçtaki performansta, fiziki kondisyonunun yanında moral kondisyon gibi başka faktörler de rol oynuyor. Dolayısıyla kişi sakatlık geçirdiği yer açısından hazır olabilir ama moral açısından hazır değilse o zaman gerçekten problem olabilir. Çünkü o zaman o sakatlanan yerini kendi psişik güçleriyle, moral motivasyonu açısından yüzde yüz koruma altında tutamayacak ve oradan veya başka bir yerden sakatlanma riski artacak demektir.''
Ömer Taşer, sakatlıklarda tedavi süresi uzayınca bazen sağlık ekiplerinin suçlanmasıyla ilgili olarak ise, ''Süper Lig'de her kulüpte birbirinden kaliteli doktor, fizyoterapist ve masörler var. İşlerini iyi yapıyorlar diye düşünüyorum. 'İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıralım' denir. Sağlık ekipleri olarak bizim de gözden kaçırdığımız noktalar olabilir ama her geçen gün sağlık ekiplerinin bilgisi, donanımı, becerisi artıyor'' dedi.
''YABANCI SPORCULAR TÜRKİYE'Yİ TERCİH EDİYOR''
Bazı futbolcuların tedavi için yurt dışına gitmesinde psikolojik faktörlerin söz konusu olabileceğini ifade eden Ömer Taşer, geçmişte Türkiye'de sakatlanan her futbolcunun yurt dışına gittiğini, artık bunun artık tersine döndüğünü söyledi.
Taşer, artık hemen hemen her sakatlığın tedavisinin yurt içinde yapılmaya başlandığını vurgulayarak, ''Günümüzde yurt dışına giden örnekler yazılıyor ve herkes yurt dışına gitmek istiyormuş gibi bir hava oluşuyor. Ancak medyada özellikle gözükmeyen bir tarafı var. Eskiden hep Avrupa'ya, ABD'ye giden, özellikle yakın ülkeler Azerbaycan, Gürcistan, hatta Rusya, Kuzey Afrika ülkeleri gibi bir çok ülke sporcusu tedavisini olmak için direkt olarak Türkiye'ye geliyor. Bu bence ülkemiz adına gurur verici bir olay'' ifadelerini kullandı.