Trabzon Fen Lisesi öğrencileri tarafından düzenlenen anket, futbolun, bireyin sosyal hayatı, alışkanlıkları, davranışları ve tercihleri üzerinde belirleyici etkiye sahip olduğunu ortaya koydu. Anket sonucunda, fanatiklerin, cenaze haricinde takımlarının maçını izlemekten pek vazgeçmediği anlaşıldı.
Yomra Fen Lisesi danışman öğretmeni Fatih Tutal gözetiminde, öğrenciler Merve İskenderoğlu ve Ayşen Kazan tarafından "Futbolun bireyin sosyal hayatı ve aile bireyleri arasındaki ilişkilere etkisinin incelenmesi" konulu anket düzenlendi.
Anket için birincisini ailede futbola en fazla ilgisi olan bireyin, ikincisini ise bu bireyin yakınlarının cevaplandırması amacıyla iki grup soru hazırlandı. Anket soruları, cevaplanmak üzere farklı eğitim, kültür ve sosyoekonomik duruma sahip yerlerde önceden belirlenmiş 9 ile 70 yaş arasındaki bireylere dağıtıldı.
Ailede futbola en fazla ilgi duyanların bulunduğu grupta, ankete 506 kişi katıldı. Bu grup için hazırlanan sorularla katılımcının tanınması, futbolun bireyin hayatındaki yeri, sosyal hayatına, seçimlerine, davranışlarına, alışkanlıklarına ve aile ilişkilerine etkisi belirlenmeye çalışıldı.
Futbola en fazla ilgi duyan bireyin yakınlarının oluşturduğu, 488 kişiden oluşan ikinci gruba ise katılımcıyı tanımaya ve futbola bakış açısını belirlemeye yönelik sorular yöneltildi.
Birinci ve ikinci grubun cevapları kıyaslanarak aile bireylerinin futbol hakkındaki görüşlerinin uyuşup uyuşmadığı, futbolun bir fikir ayrılığına neden olup olmadığı anlaşılmaya çalışıldı.
Anketi düzenleyen öğrencilerden İskenderooğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anketi "günümüzde bir spor dalı olmaktan öteye giderek" hayatın hemen hemen her alanında insanların karşısına çıkan futbolu sosyal açıdan ele almak, bu sporun bireyler ve özellikle aileler üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla düzenlediklerini anlattı.
BİREYLERİN TAMAMI FUTBOLA İLGİLİYSE...
Sağlıklı verilere ulaşmak amacıyla soruları titizlikle seçtiklerini vurgulayan İskenderoğlu, şöyle devam etti:
"Anketin sonuçlarına göre, futbola ilgi düzeyi bireyin yaşı, eğitim durumun göre değişiklik gösteriyor. Ailenin tüm bireyleri futbolla ilgiliyse futbol bireyleri birbirine yakınlaştırıcı etki gösterebiliyor. Az da olsa bu durum bazı ailelerde tam tersi bir etki de yaratabiliyor. Genellikle ailede çocuk futbola daha sıcak yaklaşırken, kadın futboldan uzaklaşıyor. Ailede futbolu seven tek bir birey varsa, futbolun ailenin birlikte geçireceği zamanı kısıtlayıcı bir etkisi oluyor. Sonuç olarak, futbolun bireyin sosyal hayatı, alışkanlıkları, davranışları ve tercihleri üzerinde belirleyici rol oynadığını söyleyebiliriz."
"MUTSUZ VE SİNİRLİ OLUYORLAR"
Anketi 9 ile 70 yaş arasında, farklı çevrelerden kişilerle yaptıklarını dile getiren İskenderoğlu, sorulan sorular ve cevaplarından örnekler verdi:
"Katılımcılara destekledikleri takımın maçı kaybetmesi durumunda tepkilerinin ne olacağını sorduk, alınan cevaplarda en fazla 'mutsuz olurum' cevabı geldi. Bunu, 'bu durum beni etkilemez', 'sinirli olurum' ve 'aşırı sinirli olurum' şıkları takip etti.
Diğer bir soruda ise seçenek olarak sunduğumuz durumlardan hangileri için tuttukları takımın futbol maçını izlemekten vazgeçeceklerini sorduk. 'Vazgeçmem' cevabı azınlıkta kalsa da cevapların büyük bir çoğunluğunu oluşturan 'cenazeler' seçeneği katılımcıların cenazeler haricinde futbol maçlarını izlemeye önem verdiğini, elinden geldiğince futbol maçlarından vazgeçmekten yana olmadığını gösterdi. 'Cenazeler' şıkkını, 'doğum günleri' ve 'yıl dönümleri' takip etti."
"SOSYAL ETKİNLİKLERİ ETKİLİYOR"
Katılımcılara tuttukları takım ve günlük hayatlarının futbol ile ne kadar iç içe olduğunu sorduklarını da vurgulayan İskenderoğlu, şunları belirtti:
"Ankette futbolun, katılımcıların 205'inin sosyal hayatını etkilediği, 78'inin arkadaş seçiminde, 73'ünün aracının renk ve plakasını seçmesinde, 67'sinin kıyafet ve aksesuar seçiminde etkili olduğu belirlendi. Bu sonuçtan yola çıkarak futbolun bireyin sosyal hayatı üzerine belirleyici bir etkisi olduğu görülüyor. Bunun yanında, arkadaş seçimi konusunda da futbol bireyi yönlendiren bir etken olarak karşımıza çıkıyor."