UEFA Avrupa Ligi 2. tur rövanş maçında Trabzonspor'u kupadan eleyen Napoli takımının yıldızı Gökhan İnler,açıklamalarda bulundu.
Aynı zamanda İtalya'nın ünlü yapımcılarından biri olan Napoli Kulübü Başkanı Aurelio De Laurentiis yaptığı açıklamalarda, Mario Mattoli'nin yönettiği 1953 yapımı "Un Turco Napoletano" yani "Napolili bir Türk" adlı filmden dolayı Gökhan İnler'i "Bizim Napolili Türk'ümüz" diye sahipleniyor.
İsviçre'de doğan, ancak babası Tekirdağlı, annesi ise Samsunlu olan Gökhan İnler de kendisine böyle hitap edilmesinden çok hoşnut.
Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın alt yapısı ile Türkiye Ümit Milli Takımı'nda bir süre, Galatasaray'ın PAF takımında ise bir hafta denendikten sonra, bu topraklarda, bir Türk takımında ve milli takımında çalışmayı çok arzu etse de, yöneticilerden böyle teklif gelmeyince İsviçre'ye yönelen İnler, bunun burukluğunu yaşıyor.
Kalbi hala Türkiye için atan 30 yaşındaki deneyimli orta saha oyuncusu, "eski yaraları deşmek" istemese de "Sakin ve ketum tutumum buna izin vermiyor. Bunları konuşmanın zamanı da gelecek elbet. Neler yaşadığımı insanlar bilmiyor, ben biliyorum" diyor.
İnler, Karadeniz ekibi Trabzonspor'u geçen hafta evinde 4-0 mağlup eden takımıyla önemli rövanş maçı öncesi kulübün Castel Volturno kasabasındaki spor tesislerinde yaptıkları hazırlıklar sırasında Doğan Haber Ajansı'na konuştu. İnler, ana dili gibi konuşamasa da röportajı Türkçe yapmayı tercih etti.
AİLEM TÜRKİYE'DE OYNAMAMI İSTER
Uzun bir aradan sonra ilk defa bir Türk takımıyla karşı karşıya geldiği hatırlatılan İnler, "Bir Türk takımına karşı oynamak benim için gerçekten çok özel ve duygusaldı. Hem de böylesine önemli bir maçta. Trabzon'da elimizden geleni yapıp, iyi bir performans gösterdik. Bazı akrabalarım ve arkadaşlarımın da maça gelip, beni orada seyretmeleri beni çok mutlu etti. Akrabalarım, ailem beni ileride Türkiye'de oynarken görmek isterler elbette, ama benim hedefim şimdi Napoli 'de ilerlemek" diye konuştu.
TÜRKİYE'DE İLGİ ODAĞI OLMAM GURUR VERİCİYDİ
İnler, Trabzon'daki maçın ardından İtalyan basınının kendisi için "Türkiye'de bir efsane gibi karşılandı" ifadelerini kullanmasını ise, "Bu beni çok gururlandırdı. Ailemin Türk olması beni özel kılıyordu. Türkiye ve İtalyan basınından bunları duymak beni memnun etti. Ben bu yerlere gelmek için çok çalıştım. Türk basını da İtalyan basını da benim bu çabalarımın sonucunda nerelere geldiğimi iyi görüyor. Beni işimle ön plana çıkarmaları da guru verici" sözleriyle değerlendirdi.
TÜRK FUTBOLUNUN GERİ PLANDA KALMASI GERÇEKTEN YAZIK
Türk futbolunu nasıl gördüğü sorusu yöneltilen İnler, "Türk takımlarını ara sıra takip ediyorum ve gayet iyi olduklarını görüyorum. Yabancı oyuncuların Türkiye'de kısıtlı olması iyi bir şey değil. Ancak Türkiye'nin de kendine göre kuralları var. Türkiye ligi iyi, ama Avrupa'da çok görünen bir lig olmaması onu geri planda bırakıyor ne yazık ki. İnşallah Avrupa'nın her ülkesinde Türkiye ligi maçları gösterilir" dedi.
"Trabzon'da iyi Türk oyuncuları gördüm; Mehmet gibi, Özer gibi.. Onlar iyi futbolcular gerçekten" diyen İnler, Türkiye liginde diğer takımlarda da hatırı sayılır oranda değerli oyuncular olduğunun altını çizdi.
BENİTEZ'LE ÇALIŞMAK MÜTHİŞ BİR DENEYİM
İspanyol teknik adam Rafael Benitez'le çalışmanın müthiş bir deneyim olduğunu da dile getiren İnler, "Napoli'de 4'üncü senem. Burada olmak güzel, ancak hala Maradona'yı unutmayan Napolililer de adeta sadece futbol için yaşıyor. Bu nedenle, yoğun ilgiden dolayı dışarıya fazla çıkamıyorum. Yani özel hayatımız biraz zor. Şehir harika. Benitez muhteşem bir teknik direktör. O, genç ve olumlu bir takım aldı. Kariyerini sürdürmek için doğru bir takımda" diye sözlerini sürdürdü.
FENERBAHÇE, BEŞİKTAŞ VE GALATASARAY'LA YAŞADIĞI DENEYİM
Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'la yaşadığı "tatsız" deneyimden bahsetmek istemeyen İnler, "Şu an bir şey demek doğru olmayabilir. Bunları konuşmanın zamanı da gelir. Ne yaşandığını pek bilmiyor insanlar. Öteki takımlar beni istemiş olabilir, ama ben Napoli'ye konsantreyim. Bu işlere menajerim bakıyor. O transfer işlerine bakıyor, ben ise saha içindeki işime. Benim takımım öncelikli şu an" dedi.
"Türkiye'ye biraz kırgın olabilir misin?" sorusuna İnler, "Bilemiyorum, belki. Çok çalıştım ve buraya kadar kendim geldim. Halimden memnunum. Ben profesyonelim ve her şeye bu açıdan bakıyorum. O konu benim için özel. Duygusal bakıyorum diyemem bu konuya. Bir de ligin ortasındayız. Şimdi konuşmak doğru değil" diye konuştu.
TÜRK TARAFTARI TÜRKİYE'NİN İMAJINI ÇOK İYİ GÖSTERİYOR
"Türk taraftarı" deyince gözlerinin içi parlayan İnler şöyle konuştu: "Ben küçüklüğümden beri hayranım Türk taraftarına. Trabzon'da da iyi bir seyirci gördüm. Türkiye'deyken de 3 büyük takımın taraftarını görmüştüm. Gerçekten harikalar. Trabzon'da 3-0'dan sonra bile hala ateşli destekleri sürüyordu takımlarına. Takım arkadaşlarım da Türkiye'deki atmosfere hayran kaldı ve buraya çok memnun döndüler. Türkiye'nin imajını göstermek için bu tür maçlar önemli fırsatlardır ve ateşli Türk taraftarı bunu çok iyi bir şekilde yapıyor."
İnler bu vesileyle, gösterdikleri misafirperverlikten ötürü Türkiye'ye ve taraftarlara da teşekkür etti.
SALİH UÇAN SABRETMELİ
İnler, Serie A'nın bir diğer önemli takımı AS Roma'da çok fazla forma şansı bulamayan Salih Uçan'a da şu mesajları verdi: "İtalya ligi çok zor. Her zaman iyi bir performans sergilemen lazım, her zaman hazır olman lazım. Salih'i Fenerbahçe'de görmüştüm. Çok süper ve yetenekli bir oyuncu. Sabretmesi lazım. Ben de o yaşlarda sıkıntılar yaşadım. İyi çalışmak ve sabırlı olması lazım. Belki de onu arayıp, destek olmalıydım, ama yapmadım şimdiye kadar. Görüşebilirsem ona, sakin olması, iyi çalışması ve moralini bozmaması gerektiğini söyleyeceğim. O zaman kendi şansını yaratmış olur. Bu meslekte kendin çalışıp, kendin başarmalısın. Ben kendimden biliyorum çünkü, yaşadım bunları. Ben futbolla yaşıyorum. İnsanın kariyerini, sabırla çalışmak belirliyor."
PANDEV VE DZEMAİLİ BİRAZ ZOR DURUMDA
Galatasaray'ın Napoli'den transfer ettiği eski takım arkadaşları Pandev ve Dzemaili ile arada bir telefonla görüştüğünü aktaran İnler, "Onlarla ara sıra konuşuyorum. Onları Türkiye liginde görmek çok güzel, ama ilk 11'de yer alamadıkları için biraz zor durumdalar sanırım. Ancak onlar da en iyisi için çalışmalılar. Öte yandan, İstanbul'daki yaşamlarından çok memnunlar. Orası çalışmak için harika bir yer. Ben gençken orada çalıştığımda da gördüm bunu" dedi
GİZLİCE BABAMIN MEZARINA GELİYORUM
Türkiye'ye çok sık gelemediğini belirten genç oyuncu, "Geldiğim zaman ilk işim babamın Tekirdağ'daki mezarını ziyaret etmek oluyor. Ancak bunu gizlice yapıyorum. Annem İsviçre'de yaşıyor, ama onun ailesi Samsun'da. Sadece İstanbul, Samsun ve Tekirdağ'a gidiyorum. Tatillerimiz çok az ve bu nedenle çok gidemiyorum oraya" dedi.
İnler, Türkçeyi çok iyi konuşamadığına dikkat çekilmesi üzerine ise, "Sadece annemle Türkçe konuşabiliyorum, o da İsviçre'de. Almanca, İngilizce, İtalyanca, Türkçe ve Fransızca biliyorum. Türkçem çok iyi değil, ama unutmamaya da çalışıyorum. İnşallah ileride daha fazla Türkçe konuşma fırsatım olur" karşılığını verdi.
Kulüp başkanı De Laurentiis'in kendisini çok sevdiği hatırlatılan İnler, "Bana Turco Napoletano (Napolili Türk) diyorlar burada. O filmdeki (Un Turco Napoletano) ünlü aktör Toto gibi ben de aslında çok komik bir insanım. Başkanımız ve teknik direktörümüz beni çok seviyor ve saygı duyuyorlar. Ben de performansımla onlara bunun karşılığını veriyorum" dedi.