Herkes Trabzonspor'da oynayamaz

Trabzonspor’un unutulmaz futbolcularından biri. Bordo-Mavili takımın efsane sağaçıklarından Ali Kemal ve Necdet Ergün’den sonra gelen bir sağ kenar koridorcusu. Nam-ı diğer Büyük Hasan. Trabzonspor’da dönemin en popüler oyuncusudur. Babaların çocuklarına

Trabzonspor’un unutulmaz futbolcularından biri. Bordo-Mavili takımın efsane sağaçıklarından Ali Kemal ve Necdet Ergün’den sonra gelen bir sağ kenar koridorcusu. Nam-ı diğer Büyük Hasan. Trabzonspor’da dönemin en popüler oyuncusudur. Babaların çocuklarına maç izlerken tezahürat yaptırdığı nadir isimlerden biridir. Fiziği, güçlü ve müthiş koşularıyla Trabzonsporluların kalplerinde kalan bir futbolcudur.  Avni Aker’in tribünlerini ayağa kaldıran, attığı muz ortaların yanı sıra kritik gollerle bordo- mavili takıma hayat veren bir isimdi. O Trabzonspor’un son şampiyonluğunu kazandığı 1984 yılında Kadıköy’de Fenerbahçe karşısında alınan galibiyet golünün sahibi…

Rakiplerini adeta bir silindir gibi sıraya dizerek geçen yapısıyla değişik bir futbolcu Büyük Hasan, diğer namıyla ‘Dobi Hasan’.

Daha önce kadromuzda bulunmuş, Trabzonspor formasını terletmiş oyuncularla yaptığımız röportajlar kategorisinde değerlendirdiğimizde, siz onlardan çok daha yenisiniz. Okuyucularımızın bir çoğu sizin futbolculuk döneminizi de hatırlar… Futbolculuğa başlangıcınız nasıl oldu oradan başlayalım isterseniz…

Trabzon’dan, daha doğrusu Sürmene’deki köyümüzden Samsun’a yerleştiğimizde ben henüz 5 yaşındaydım. Bir çok futbolcu gibi bizim de hikâyemiz mahalle aralarında başladı. Topla tanımamızla, oynamaya başlamamız bir oldu yani… Sonra Samsunspor’un altyapısına yazıldık ve orda devam ettik.

Trabzonspor’a Tanju Çolak ile birlikte geliyordunuz ama O kaldı siz geldiniz… Bu konuyu açar mısınız?

1983 senesiydi… Ahmet Suat Özyazıcı Trabzonspor’un antrenörüydü. Hocamız beni ve Tanju’yu almak istemiş. Biz de kabul etmiştik Tanju’nun babası ‘kalsın’ dedi. Samsunspor’da Tanju’nun bu isteği sonrasında izin vermedi.

‘Trabzonspor’a Ali Kemal’den sonra gelen en iyi sağ açıktı! Yorumları yapılır sizin için. Siz kendinizi değerlendirirseniz nasıl bir futbolcuydunuz?

Özellikle bu yakıştırma için teşekkür ederim… Ali Kemal Denizci çok büyük bir yetenek, Trabzonspor için unutulmaz bir efsane. O’ndan sonra gelen en iyi sağ açık olarak anılmak bile benim için mutluluk verici.  Trabzonspor’da oynamaktan hep gurur duyduk. Trabzonspor çok iyi futbolculardan kurulmuş ve efsaneleşmiştir o günkü başarılarıyla…

Hasan Şengün, nasıl Dobi Hasan oldu?

Samsun’a geldiğimiz dönemlerde ilk başta da söylediğim gibi çok küçüktüm ve şivem de bozuktu. Sokak aralarında top oynarken, top da pek yoktu gerçi… Fındık satan bir ağabeyimiz vardı. Onun dükkanında plastik top satılırdı… Arkadaşlar ‘Git top al gel de oynayalım’ derlerdi. Bende gidip ‘Mehmet abi hau dobi versene’ dedi. Güldü o da… Geldi anlattı mahallede. Lakabımız Dobi oldu.

Trabzonspor’da kaptanlık yaptınız. Ancak bu durum takım içinde kabul görmedi Kaptanlıkla ilgili pişmanlık duydunuz mu?

Kaptanlık hep eski futbolcular üzerine kurulurdu. Bir dönem Biskup oldu antrenörümüz. Alman düşüncesine sahipti. Bizim memleketimiz duygusal insanlara sahip bir memleket tabi. İlla seni kaptan yapalım dedi. Biz de ‘Takım içinde ağabeylerimiz var, onlar olsun dedik. Hoca ısrar eti. Takım arkadaşlarımı ikna ettim. Gençliğin verdiği heyecanda var tabi. Sonra baktım arkadaşlar küstüler. Lig başlamadan gittim arkadaşlarla konuştum. O sezon Turgay Semercioğlu futbolu bıraktı. Bunu çözelim kaptanlık önemli değil dedim. Takımda bir kopukluk oldu. Bunun üstesinden gelemeyince havayı bir daha yakalayamadık. Şimdi ki aklım olsa kaptanlık için heveslenmezdim. Keşke onlar yaşanmasaydı.

Takım içerisindeki arkadaşlık başarı için ne kadar önemli?

 

İyi bir takım olmak, zirvede olmak istiyorsanız takım içerisindeki arkadaşlığı sağlamanız çok önemli. Benim dönemimde arkadaşlık çok iyiydi. Bir bütünlük. Sahadaki galibiyet serisi de bunlarla örtüşünce ortaya mükemmel sonuçlar çıkıyordu. O zamanki şartlar çok farklıydı. İnternet yoktu, TV yoktu. Bunlar bizi ister istemez bütünlüğe taşıdı. Bir arada olduğumuz zaman eksikleri gideriyorsunuz, hataları konuşuyorsunuz, ekip olduğunuzu hatırlıyorsunuz. Ekip olduğunuz zaman işlerin daha kolay olduğunu görüyorsunuz.

Kanat oyuncusu olmanıza rağmen Dobi Hasan’ın golcülüğü nerden geliyor?

Ben Samsunspor’ da hiç gol atmazken, Trabzonspor’da gol atmaya başladım. Bu sefer Samsunspor’dan tepki geldi.’Niye bizde gol atmıyordun da Trabzon’da atıyorsun’ diye. Ancak, Sinan, Tuncay ve İskender ile oluşan o mükemmel forvetlere sahip Trabzonspor’da gol atmamak diye bir şey olamazdı. Gol krallığında iddialı olduğum sezon Galatasaraylı Tarık Horiç 16 gol, ben 14 gol atmıştım. Son Karabükspor maçında Suat Hoca, ‘Penaltı olursa Dobi atsın’ demişti.Arkadaşlar al da at dercesine mükemmel paslar veriyorlardı.. Ama ben o heyecandan bir türlü gol atamadım. Kaçırdığım gollük pozisyonlara inanamazsınız. Maçı 2-0 kazandık ama gol kralı olamadım. Şunu söylemek istiyorum. Samsun’da gol atamazken bir yıl sonra Trabzon’da gol krallığını mucize bir şekilde kaçırdım. İşte Trabzon’un gizemi buradadır.

1984 yılında kazandığımız şampiyonlukla Fenerbahçe’ye attığımız golün önemi büyük. O gün yaşadığınız duygulardan bahsedebilir misiniz?

Maçtan evvel röportaj yapmışlardı. Maç nasıl geçer diye.’Ya atarım ya da attırırım’ demiştim. Gol krallığına oynuyordum. Gol krallığında 2. Oldum. Maç dengeli geçti Sağ taraftan Turgay (Semercioğlu) ağabey orta kesti, yükseldim kafayı vurdum biraz da Yaşar’ın hatasıyla gol oldu. Çok duyguydu. Hala o golün gösteriliyor olması anlatılmaz bir şey. O golle şampiyonluğa katkı yaptıysak ne mutlu bize.

Siz Milli formayı giyme gururunu yaşamış bir futbolcusunuz. Bu güne baktığımızda özellikle Anadolu kulüplerinde oynarken Milli takıma seçilmek zorlaştı. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Bütün takımlar bu sıkıntıyı yaşıyor. Bunun bir geçiş dönemi olduğunu düşünüyorum. Yeni bir futbol nesli oluşuyor, parlıyor ve 10 sene oynuyor. Sonra bakıyorsunuz bir daha yeniden yapılanması gerekiyor futbolun. Bu dönemi de 10 yıllık periyodun sonuna benzetiyorum. Bu sıkıntıyı sadece Türkiye değil bütün dünya yaşıyor. Önemli olan mevcut kadroya ara ara takviyeler yaparak istikrar yakalamaktır.

Trabzonspor formasını giydiğiniz ilk maç dün gibi aklımızda. Atılan ilk pasla kaleye gitmiş ve golünü atmıştınız…

 

Zonguldak maçıydı. Sağ taraftan bir top geldi, aldım kaleye indim. Samsunspor’da oynarken milli takımdan arkadaşlarım olduğu için Trabzonspor’a adapte olmam zor olmadı. Kendime güvenimle beraber iyi işler yaptığımı ve başarılı olduğumu düşünüyorum.

Şenol hocayla ilgili neler söylersin?

Şenol ağabeyiyle beraber oynadık. Hatta oda arkadaşlığı yaptık. Şenol ağabey çok iyi profesyoneldir. Çok disiplinlidir. Tabi öyle katı kuralları da yoktur. İşini çok iyi seven, çok iyi yapan biridir. Bu özellikleri sayesinde antrenörlüğü de çok iyi yapıyor. Hem insani olarak karakteri ham de futbol mantalitesi olarak bütün bir insandır. İnşallah hak ettiği şampiyonluğu yakalar.

Eski dostluklar devam ediyor mu?

Futbolcuyken olduğu gibi olmuyor ama telefonda da olsa görüşüyoruz. Trabzon’a geldiğimiz zaman bir araya gelebiliyoruz. Eski günleri anmak bile bizim için mutluluk.

Trabzon’da çok anınız vardır… Unutamadığınız birini paylaşır mısınız?

Şampiyon olduğumuz sene Sakaryaspor maçından dönüyorduk. Dönerken herhangi bir galibiyet almış gibiydik. Otobüste şampiyon olmamışız gibi bir hava vardı. O zamanlar şampiyonluklara öyle alışmıştı ki sıradan olmuştu artık. Zaman zaman o dönüş yolu hep gelir aklıma. Bir de tribünden bana yapılan tezahüratlar kulağımdan gitmiyor.

Birçok kulübe bir futbol takımınızdan daha çok anlam yüklenir. Sizce Trabzonsporlu olmak ne demek?

Trabzonsporlu olmak ayrıcalıktır. Bir defa Trabzonspor’da herkes oynayamaz. Ayrıcalıklı futbolcu olman gerek. Türkiye’ ye her bakımdan çok katkısı çok olmuş, bir şehre mal olmuş bir takımdır Trabzonspor. Benim için ise orada oynamış olmak gururdur. Sadece oynamış değil şampiyonluklar kazanmış kadrolarda yer almak daha büyük bir gururdur. Bugün bile halk bizi bağrına basıyorsa bundan büyük ayrıcalık olamaz.

O dönemdeki kadro anlattığınız birlikteliği nasıl yakalamıştı?

Biz sadece bizden önce yakalanan birlikteliği devam ettirdik. Aslında bizden sonraki dönemde da bu birliktelik oldu ama şanssızlıklar sonucu bir daha şampiyonluk gelmedi.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Trabzonspor’un beni hatırlaması çok güzel bir onurdur. Şenol ağabeyimin başında olduğu Trabzonspor’un inşallah en yakın zamanda şampiyon olmasını isterim. Olmasak da dünyanın sonu değil…

‘Samsunspor’ da gol atmazken, bir yıl sonra Trabzonspor’da gol krallığını mucize bir şekilde kaçırdım. İşte Trabzonspor’un gizemi, kuvveti burada…

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri