İmralı’nın son şampiyonu TS

Osmanlı'da Rumların yaşadığı bir nahiye iken cumhuriyet döneminde cezaevine çevrilen, Aydın Menderes, Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idamına tanıklık eden İmralı Adası, çoğumuz için anımsamak istemediğimiz hatıralarla doludur. Son 'sakini' nedeniy

Osmanlı'da Rumların yaşadığı bir nahiye iken cumhuriyet döneminde cezaevine çevrilen, Aydın Menderes, Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idamına tanıklık eden İmralı Adası, çoğumuz için anımsamak istemediğimiz hatıralarla doludur. Son 'sakini' nedeniyle sıkı bir şekilde korunan ve ulaşımın neredeyse imkânsız olduğu ada, bugüne kadar hep toplumu sarsan olaylarla gündeme geldi. Ancak İmralı'nın bir de içine Trabzonspor'un şampiyonluğunu sığdıran 'saklı' bir tarihi var.

MAMAK'TAN İMRALI'YA • 12 Eylül 1980 darbesinden hemen sonrasındaki yıllar... Cezaevlerine doldurulan muhaliflerin bir kısmı hapislerinin sonralarına doğru yarı açık cezaevi olarak kullanılan İmralı'ya gönderiliyor. Tutuklandığında TÖBDER yöneticisi olan yazar Öner Yağcı da Ankara Mamak'taki cezasının son aylarını İmralı'da geçiriyor.

SOĞAN DİKDİK • Yağcı İmralı'daki ilk günlerini “1985'in aralık ayında İmralı adasına gönderildik. Kışın ortasıydı. İlk gün düş kırıklığıyla karşılaştık, bizi soğan dikmeye gönderdiler” diye anlatıyor. Bu duruma itiraz ettiklerini, bunun üzerine mahkûmların konserve fabrikası, kitaplık ve muhasebe bölümlerine gönderilmek üzere cezaevi yönetimi tarafından gruplara ayrıldığını söyleyen Yağcı, sonrasındaki günlerde daha rahat günler geçirdiklerini ifade ediyor.

TRABZON'A MEKTUP • Tutuklu sayısının artmasının ardından cezaevinde futbol takımlarının kurulmaya başlandığını ve turnuva düzenlendiğini anlatan Yağcı İmralı'ya geri dönüyor: “Bir baktık mart ayında takımlar ortaya çıkmaya başladı. Eroinciler, cinayetçiler kendi takımlarını kurdu. Biz de düşünce suçluları olarak bir takım kuralım dedik. Cezaevi doktoru da bizim takımda oynadı. O yıllar Trabzonspor'un atağa geçtiği yıllardı. Anadolu'dan bir takım çıktığı için biz siyasiler külliyen Trabzon'u tutuyorduk. Arkadaşlarla bordo mavi renkleri seçtik ve Trabzonspor kulübüne mektup yazdık.”

FORMA VE TOP • Mektuplarına bir hafta sonra yanıt aldıklarını dile getiren Öner Yağcı şöyle devam ediyor: “Önümüze bir koli geldi. İçinde forma, ayakkabı, futbol topu, file... Her şey vardı.”
Maçlara ciddi bir hazırlık yaptıklarını ve bir arkadaşlarının kendilerine taktik verdiğini belirten Yağcı, buna ilaveten de iyi bir kalecilerinin olduğunu anlatıyor.

BÜTÜN MAHKUMLAR İZLİYORDU • Turnuvaya katılan diğer üç takımın parayla satın aldıkları Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş forması giydiklerini belirten Yağcı, “Sadece hafta sonları maç yapıyorduk. Bütün mahkûmlar maçlarımızı izliyordu. Turnuva sonunda şampiyon olduk. Şampiyonluğun ardından diğer tutuklularla daha iyi ilişkiler kurduk” diyor.
Şampiyon olduktan sonra Trabzonspor kulübüne teşekkür mektubu yazdıklarını anlatan Yağcı, o dönemki Trabzonspor'dan kaleci Şenol, Dobi Hasan ve Hamdi gibi futbolcuları hatırladığını söylüyor. Takımda 11 numara forma giyen Öner Yağcı, o günden beri Trabzonspor'u tutuyor.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri