Trabzonspor Dergisi’nin Ekim sayısı kapak konusu olan Jackson Avelino Coelho, kendini Trabzonspor’dan biri gibi hissetmek istediğini söyledi.
Aidiyet duygusunu geliştirmesinin ardından daha faydalı olacağına inandığını belirten Jaja Trabzonspor Dergisi’ne samimi açıklamalarda bulurdu. İşte Jaja’nın röportajından satır başları...
Bir çok kulüp değiştirdin, istikrarı ise Ukrayna’da yakaladın.
Bu kadar kulüp değiştirmem istikrarsızlık olarak kabul edilmemeli. Brezilya’dan genç yaşta ayrıldım. Gittiğim kulüplerde gösterdiğim performansların peşinden iyi teklifler geldi. 5-6 aylık performanslarımın ardından gelen teklifleri hep değerlendirdim. Her oyuncunun zorlukla yakalayacağı tekliflerdi bunlar. Oyunculuk seyrime baktığınızda, bir önceki kulübümden hep daha iyiye gittimi görürsünüz. Bu bana göre bir istikrarın göstergesi...
Ukrayna’daki performansın belirleyici oldu kariyerinde. Buna katılıyor musun?
Orada uzun süre kaldım. 3,5 yılda ülke futbolu da Avrupa’yla kıyaslandığında oldukça ilerleme kaydetti. Oradaki son iki sezonum iyi geçti. Yani ülke futboluyla birlikte benim de mesafe kaydetmem göz önünde bulunurluk adına avantajım oldu. Teklifler gelmeye başladı.
Burada ne kadar kalmayı planlıyorsun?
Hepsinden önemlisi şu; kulübe ve takıma katkı sağladığımı hissetmeliyim. O noktaya geldikten sonra bu kararı verebilirim ancak. Önce aidiyet hissimi geliştirmem gerek. Buraya ait birisi olmak istiyorum. Bu belki 2, belki çok daha uzun bir zaman olur. Ama önce faydalı olmalıyım...
Trabzon’u nasıl özetleyebilirsin?
Benim avantajım farklı ülkelerden ve kültürlerden geçmiş olmam. Artık transfer geçişlerinde bocalamıyorum. Her gittiğim yere 2-3 günde alışır hale geldim. Buraya da bir hafta gibi kısa bir sürede alıştım. Yaşam zorluklarını, burada yaşamın nasıl aktığını, gözlemledim. Sürekli olarak “Bana zaman gerek, ardından iyi performans göstereceğim” diyen yabancılardan değilim.
Türkiye’de tanıdığın Brezilyalılar, geçmişte arkadaşlık yaptığın kimler var?
Hiçbiriyle arkadaşlığım yok. Ben Brezilya’dan çok erken yaşta ayrıldım. Oradaki oyuncu gruplarıyla arkadaşlık geliştiremedim. Avrupa’da farklı yerlerde oynamaya başladım. Onların arasındaki sohbetlerde eksik kaldım. Burada bunları geliştireceğim.
Sana göre en iyi lig hangisi?
İspanya ligi
İspanya’da oynama şansın olsa, buradaki hangi takım arkadaşlarının da yanında olmasını isterdin?
Gustavo, Alanzinho, Selçuk, Burak. Ofansiflerin hepsi iyi derecedeki oyuncular. Yattara da iyi.
Bu saydığın isimlerin en iyi lig olarak değerlendirdiğin İspanya’da oynayabilecek düzeyde olduklarını düşünüyor musun?
Sadece İspanya Ligi’nde değil, dünyadaki bir çok farklı ligde oynayabilecek kapasiteye sahip oyuncular olduklarına inanıyorum. Hepsinin kendine göre bir tarzı ve üst düzeyde yeteneği var.
Brezilya Milli Takımı?
Çok basit bir yorum yapayım. Kötü performansın sonucu. Takımda herkes kafasına göre oynuyordu. Lider olmayınca berbat bir performans ortaya çıktı.
Herkes gibi kumsalda mı futbola başladın? Hikayen bir çok Brezilyalı futbolcuyla benzeşiyor mu?
Hiçbir zaman lüks içinde yaşamadık ama açlık da çekmedik aile olarak. Babam fabrikada çalışıyordu ve durumu iyiydi. Büyük sıkıntılar yaşamadık ama her istediğimize de sahip olamadık. Oyunculuk kariyerim başlayınca yaşam biçimim onunla birlikte değişmeye başladı.
Amerika Mineiro’da başladım futbola. 13-14 yaşlarındaydım. Öncesi de var tabi. Ancak Profesyonel anlamdaki ilk kulübüm orasıydı. Zaten Brezilya’da futbola genellikle sokaklarda başlıyorsunuz. Daha sonra yeteneğiniz sizi şansınız da varsa bir yerlere getiriyor.
Rivaldo?
Hareketliliğim, duruşum, pas ve şut atma biçimimle beni ona benzetenler var. Ben de kendimi ona benzer bir futbolcu gibi hissediyorum açıkçısı.
Bursaspor’u senin şampiyon yaptığını söyleyenler bile var. Senin Beşiktaş’a attığın gol sonrasında Ertuğrul Sağlam istifa etti. Sonra Bursaspor’un başına geçerek takımı şampiyon yaptı...
Ben Beşiktaş’a attığım o gole takılıp kalmak istemiyorum. Yeni goller atarak Trabzonspor’a katkı sağlamak istiyorum. Her şey söylenebilir. Bir şeyin oluşabilmesi için binlerce neden gerek. Belki bu da bir tanesiydi...
Son olarak neler söylemek istersin?
Burada bana gösterilen ilgi ve sıcaklığa cevap vermek istiyorum. Bu yönde sorumluluğumun çok büyük olduğunu da biliyorum. En kısa sürede buna cevap vermek için çalışacağım. Taraftarımızdan isteyeceğimiz fazla bir şey yok. Bizi yeterince destekliyorlar ve en önemli itici güç olduklarını gösteriyorlar. Buna en çarpıcı örneğim ise Bursaspor, Fenerbahçe, Liverpool ve Sivasspor maçlarında taraftarın muhteşem atmosferinin etkisi olur. Kendilerini hayranlıkla izledim. Muhteşemdiler...