Ankaragüçlüler bugüne kadar oynadığımız tüm takımlardan çok fazla koşmuşlar. Fenerbahçe’deki deplasman sıkıntısı ve ikinci yarılardaki düşüş geçmişte de vardı.
Trabzonspor son 3 haftada kritik maçlar oynadı. Gaziantepspor, Bucaspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor... 3 maç 3 penaltı. Bu penaltılar Trabzonspor’a kasten verildi, demiyorum fakat kimse bunları incelemiyor.
Türk teknik adamlara karşı peşin hükümlülük var. Gelsinler baksınlar kondisyonumuza.
Trabzon’un İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçını kazandığı haberi bizi yıktı.
BELKİ kızacak, belki darılacak ama, yaklaşık 20 yıldır tanıdığım Aykut Kocaman’la, Fenerbahçe’de göreve başladığı son 1.5 senede bir dakika bile yüz yüze gelemedik. Buna, ister ‘camianın içine kapanıklığı’, ister ‘şanssızlık’, ne derseniz deyin... Bu süre zarfında kendisiyle ikinci kez telefonla görüşme şansımız oldu. Sorulacak o kadar çok soru, alınacak o kadar cevap vardı ki, hiçbir şey söyleyemedim de, soramadım da. Ancak, öyle dolu öyle gergindi ki, bazı konuların medyada da, kamuoyunda da es geçildiğini söylüyordu. Belki de bunların yazılması hoşuna gitmeyecek, ama şu bir gerçek; Aykut Kocaman’ın söyledikleri çok konuşulacak.
Fark 4 puana düşer diye umudumuz vardı
Biz Ankaragücü ile oynayacak, Trabzonspor da İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile oynayacaktı. Maç haftası yaptığımız antrenmanlar bir teknik adamın en çok haz duyacağı şekilde geçti. Oyuncular bu maça hem mental hem fiziken hazırdılar. Karşılaşma öncesinde yaptığımız toplantıda da bunları hissettik. Ancak beklediğimiz o ‘4 puana düşer’ umudu gerçeğe dönüşmedi. Trabzon, maçını kazandı. Onların kazandığı haberi bizde yıkıntı yarattı. Biz bu 6 puanlık farkın 4 puana düşmesini beklerken 9 puana çıktı.
Sorunu kendimde ararım
Benim kişiliğimi karakterimi herkes bilir. Başkalarının başarı ya da başarısızlığına kılıf aramam. Sorunu kendimde ararım. Ama bazı şeylerin de gündemde olması, konuşulması gerek. Bakıyorum kimse gündeme getirmiyor. Trabzonspor takımının aldığı başarıları, Şenol Hoca’nın elde ettiği başarıyı yadsımak yanlış olur. Bir teknik adam olarak alkışlamak durumundayız. Ancak kimse yanlış anlamasın ama Trabzonspor son 3 haftada kritik maçlar oynadı. Bu 3 maça bakmak lazım. Gaziantepspor, Bucaspor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor... 3 maç 3 penaltı. Bu penaltılar Trabzonspor’a kasten, isteyerek verildi, demiyorum. Fakat kimse bunları incelemiyor. Ancak maçların kritik anlarınadenk gelen penaltılara bakmak gerek.
Deplasman fobimiz geçmiş yıllarda da vardı
FENERBAHÇE’nin geçmiş yıllarına da bakmak lazım. 3.5-4 yıldır önceliğe neyi koyarsanız koyun. Bu böyle, değişmedi. Deplasman sıkıntısı ve ikinci yarılardaki düşüş hep vardı. Bu gerilemeler bizim zamanımızda değil geçmiş yıllarda da vardı. Adım adım değiştirmeye, farklılaştırmaya çalışıyoruz. Devre arası kampında da bunlarla ilgili ciddi çalışmalar yapacağız.
Önümüzdeki 3 maç çok önemli
İLK yarının sonundaki Sivas maçı ve 2. devrenin ilk haftalarındaki Antalya ve Trabzon maçları ligdeki durumumuzu belirleyecek. Çok ileri gitmeyelim; Sivas maçı bile belirleyici olacak. Umudumuz ilk yarıyı liderin 6 puan gerisinde kapatmak. ÇOK aldığım karar var. Kafamda düşünüp tartıp hayata geçirmek istediğim birçok şey var. Ancak şu an Sivas maçı bizim için çok önemli. Sivas maçının bitiş düdüğünü bekleyip o aldığım kararlarla ilgili daha net bilgiler verebilirim. Bu maç her şey için belirleyici olacak. O karşılaşmada oynayacağımız futbol ve alacağımız sonuç çok önemli.
‘Olmuyor’ diye golf oynayacak değiliz
Teknik direktörlük bizim mesleğimiz. Yılllardır belki uzak kaldık Fenerbahçe’ye ama, bu işi yaptık yine. ‘Olmuyor’ diye bırakıp gidip golf mü oynayacağız. Bu tabii ki havada bir laf. Büyük camiaların büyük beklentilerinin yanında büyük sorunları da var. Bunlarla başetmek de bizim görevimiz. İşimizi yine yapacağız. Bir adım daha, bir adım daha ileriye götürmek için daha çok çalışacağız.
Yaptığımız hatalarla tecrübe kazanıyoruz
TABİİ ki hiç hatamız yok diyemeyiz. Bizim de kendimize göre hatalarımız var. Yaptığımız hatalarla daha da çok tecrübeleniyoruz. Şu anda çok daha fazla tecrübeliyiz. Yapmaya çalıştıklarımız konusunda çalışmalarımızı ara vermeden sürdürüyoruz. Büyük kitlelere hitap eden camialar da beklentiler fazla olur. Adım adım bu beklentilere cevap vermeye çalıyoruz.
A.Güçlüler bizim maçta 115 kilometre koştu
HERKES Ankaragücü maçının kolay olduğunu düşünüyordu. Ama biz maçın ne kadar ciddi olduğunun farkındaydık. Bunun için uyarılarda da bulunduk, toplantı da yaptık. Ancak öyle bir ortam yaratıldı ki, Fenerbahçe’nin sıkıntılarla boğuşan, para pul sorunu yaşayan Ankaragücü’ne fark atacağı konuşuldu. Kafalara böyle işlendi. Aksine, tüm Ankaragücü takımı bu maça hazırlanmış. Yadsınamayacak derecede önemli ve etkili oyuncuları var. Resmen kendilerini aştılar. 115 kilometre gibi çok önemli bir mesafe koştular. Kimse bu tarafını konuşmuyor. 23 kilometrenin üzerinde sprint yapmışlar. Bugüne kadar oynadığımız tüm rakiplerimizden çok fazla koşmuşlar. Aslında tek istekleri ve arzuları bu maçmış. Bir de golü yedikten sonra açıkçası o hastalık dediğimiz ikinci yarılardaki problemle karşı karşıya kaldık. Omuzlarımız yine düştü. ilk yarı sonunda oyuncularımızla yaptığımız konuşmada aynen böyle devam etmelerini sitedik. Ancak olmadı.