(A) Milli Futbol Takımı, tarihindeki ilk milli maçını cumhuriyetin ilanından 3 gün önce 26 Ekim 1923 tarihinde Romanya'ya karşı oynadı.
Taksim Stadı'nda oynanan karşılaşma 2-2 berabere sonuçlandı. Maçta Romanya 1-0 öne geçerken, Zeki Rıza Sporel, 32 ve 50. dakikalarda attığı 2 golle milli takımı 2-1 öne geçirdi. Romanya'nın golüyle maç 2-2 berabere biterken, Zeki Rıza Sporel de (A) Milli Takım'ın ilk golünü atarak tarihe geçti.
Milli Takım, 17 Haziran 1924'te oynadığı Finlandiya maçında ilk galibiyetini elde etti. Helsinki'de Helsingfors Stadı'nda oynanan maçta Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel, 4 golle Finlandiya ağlarını havalandırarak tarihi bir başarıya imza attı.
1924 Paris Olimpiyatları'nda Çekoslovakya ile oynanan ve 5-2 kaybedilen maç, kayıtlara milli takımın yurt dışındaki ilk maçı olarak geçti.
Milli takımın ilk teknik direktörü Ali Sami Yen, ilk yabancı teknik direktörü ise İskoç Billy Hunter olmdu.
-87 YILDA 83 AYRI TAKIM-
(A) Milli Futbol Takımı, 87 yıllık tarihinde şimdiye dek 83 ayrı ülkenin (A) milli takımlarıyla resmi ve özel maç yaptı.
Ay-yıldızlı ekip geride kalan 477 milli maçında 83 ayrı ülkenin takımlarına karşı sahaya çıktı.
Türkiye ayrıca, Fransa, İtalya ve Macaristan'ın (B), eski SSCB'nin de ümit takımıyla birer kez karşılaştı.
Türk Milli Takımı, 251'i resmi, 226'sı özel olmak üzere geride kalan toplam 477 maçta, 171 galibiyet, 112 beraberlik alırken, 194 kez de rakiplerine yenildi.
Ay-yıldızlı ekip, bu maçlarda toplam 619 gol atarken, kalesinde ise 721 gol gördü.
-5 KEZ FİNALLERDE YER ALDI-
(A) Milli Futbol Takımı, 87 yıllık tarihinde 2 kez Dünya Kupası, 3 kez de Avrupa Şampiyonası finallerinde mücadele etti.
2002 Dünya Kupası'nda üçüncü olan Türkiye, 2008 Avrupa Şampiyonası'nda ise yarı final oynayarak, tarihindeki en büyük başarılara imza attı.
-EN FARKLI SKORLAR-
(A) Milli Futbol Takımı, 87 yıllık tarihinde geride kalan 477 maçta en farklı skorlu galibiyetleri Suriye, Güney Kore ve San Marino karşısında 7-0'lık sonuçlarla aldı.
Türkiye, en farklı skorlu yenilgileri 2 kez İngiltere, 1 kez de Polonya'ya karşı 8-0 kaybederek tattı.
-EN ÇOK İSVİÇRE'Yİ YENDİ-
(A) Milli Futbol Takımı, tarihindeki en fazla galibiyeti, İsviçre karşısında aldı.
Milliler, İsviçre ile yaptığı 15 maçtan 8'ini kazanma başarısını gösterdi.
Türkiye ayrıca, Yunanistan ve Moldova karşısında da 6'şar galibiyet aldı.
Milli Takım, 87 yıllık tarihinde en çok yenilgiyi 12'şer kezle eski SSCB, Romanya ve Almanya'ya (birleşmeden önce Doğu ve Batı Almanya da dahil) karşı aldı.
Milliler ayrıca, Polonya'ya karşı 11 kez maç kaybetti.
-EN ÇOK GOLÜ BULGARİSTAN'A ATTI-
(A) Milli Futbol Takımı, şimdiye dek oynadığı toplam 477 maçta en çok golü ise 30 kezle komşusu Bulgaristan'a attı. Ay-yıldızlı ekip ayrıca Romanya'ya 22, İsviçre'ye 21, Moldova ve Finlandiya'ya 18, Pakistan ve San Marino'ya da 16'şar gol kaydetti.
Ay-yıldızlı ekip, geride kalan 477 maçta en çok golü 46 kezle Romanya'dan yedi. Türkiye ayrıca Bulgaristan karşısında 43, Almanya karşısında 42, Polonya karşısında da 39 golü kalesinde gördü.
-EN ÇOK MAÇI ROMANYA İLE YAPTI-
Türk Milli Futbol Takımı, 87 yıllık tarihinde en çok Romanya ile maç yaptı.
Milliler, Romanya ile 23 kez karşılaşırken, Bulgaristan ile 21, Almanya ile 18, Polonya ile de 17 kez karşı karşıya geldi.
-EN GOLLÜ MAÇLAR-
Türkiye, en gollü maçını ise 28 Kasım 1967 tarihinde Pakistan ile oynadı.
Dakka'da yapılan karşılaşmayı 7-4 Türkiye kazanırken, toplam 11 gollü bu maç, millilerin oynadığı 477 maç içinde en gollü mücadele olarak tarihe geçti.
Millilerin 20 Ağustos 1997'de İstanbul'da Galler'i 6-4 yendiği Dünya Kupası Eleme Grubu maçında da sporseverler toplam 10 gol izledi.
-''GOL KRALI'' HAKAN ŞÜKÜR-
(A) Milli Futbol Takımı'nın 87 yıllık tarihinde en fazla gol atan futbolcusu açık ara Hakan Şükür.
Ay-yıldızlı formayla çıktığı 112 maçta toplam 51 gole imza atan Hakan Şükür'ü, Tuncay Şanlı 22 golle izliyor.
-EN ÇOK OYNAMA REKORU Rüştü Reçber'DE-
(A) Milli Futbol Takımı formasını en çok giyen futbolcu unvanı Rüştü Reçber'e ait bulunuyor.
Milli formayı 119 kez giyen Rüştü'yü, 112 kezle Hakan Şükür, 102 kezle Bülent Korkmaz, 94 kezle Tugay Kerimoğlu, 90 kezle de Alpay Özalan izliyor.
-87 YILDA 43 TEKNİK ADAM-
(A) Milli Futbol Takımı'nın 87 yıllık tarihinde 18'i yabancı, toplam 43 teknik adam görev yaptı.
Milli takımın başında en uzun süre görev yapan isim, Fatih Terim oldu. Terim, ay-yıldızlı takımın başında 92 kez sahaya çıktı.(A) Milli Futbol Takımı'nda en fazla kaptanlık yapan futbolcu ise Galatasaray'ın efsane kalecilerinden Turgay Şeren.
46 kez milli takımın kalesini koruyan Turgay Şeren, bunların 35'inde kaptanlık bandıyla sahaya çıktı.
-LİGLERDE İLK GOLÜ ÖZCAN ALTUĞ ATTI
53 yaşına giren eski adıyla Birinci Futbol Ligi, son yıllardaki ismiyle Süper Lig tarihinde ilk resmi golü İzmirsporlu Özcan Altuğ attı.
İzmirspor'un, 21 Şubat 1959 tarihinde İzmir'de Beykoz'u 2-1 yendiği maçın 11. dakikasında meşin yuvarlağı rakip filelere gönderen Özcan, böylece lig tarihine de geçmiş oldu.
Lig tarihindeki ilk golü ise bu maçta Beykoz'un kalesini koruyan Sıtkı yedi. Ayrıca bu maçta ilk gol kararını veren hakem de Osman Yeşeren olarak kayıtlara geçti.
Bu arada, lig tarihinde ilk penaltı atışını 15 Mart 1959 tarihinde Fenerbahçe'nin Beykoz'u 2-1 yendiği maçta sarı-lacivertli takımdan Lefter Küçükandonyadis attı.
-İLK ŞAMPİYON Fenerbahçe, SON ŞAMPİYON BURSASPOR-
1959 yılında ilk kez düzenlenen Birinci Futbol Ligi'nde ilk şampiyonluğu Fenerbahçe kazandı.
İki ayrı grupta birinciliği elde eden ezeli rakipler Fenerbahçe ile Galatasaray, o zamanki statü gereği final maçlarında karşı karşıya geldi. İlk maçta rakibine 1-0 yenilen sarı-lacivertliler, rövanş maçını 4-0 kazanarak, 53 yaşına giren ligde ilk şampiyonluğu kazanan takım oldu.
Lig tarihinde son şampiyonluğu ise 2009-2010 sezonunda mutlu sona ulaşarak tarih yazan Bursaspor elde etti.
Bu arada ligde ilk şampiyonluk yaşayan teknik direktör de Fenerbahçe'yi şampiyonluğa taşıyan Macar Ignace Molnar oldu.
-Şenol Güneş'İN ''GOL ORUCU''-
Lig tarihinde en uzun süre gol yememe rekoru Trabzonspor'un efsane kalecisi Şenol Güneş'e ait bulunuyor.
Şenol Güneş, 1978-1979 sezonunda toplam 1112 dakika süreyle kalesinde gol görmeyerek, ulaşılması zor bir rekora imza attı. Güneş, üst üste 12 maç kalesini gole kapattı.
Şenol Güneş'in kalesini koruduğu Trabzonspor 4. haftadaki 1-1'lik Fenerbahçe maçının ardından 17. haftadaki 1-1'lik Adana Demirspor maçına kadar gol yemedi.
-BEŞİKTAŞ'IN 48 MAÇ BİLEĞİ BÜKÜLMEDİ-
Beşiktaş, lig tarihinde en uzun süre yenilmeyen ekip olarak tarihe damgasını vurdu.
Siyah-beyazlılar, 1990-1991 sezonunun 26. haftasında Ankara'da Gençlerbirliği'ne 2-0 yenildikten sonra, 1991-1992 sezonunu yenilgisiz kapattı. ''Kara Kartallar'' tam 48 hafta sonra, 1992-1993 sezonunun 13. haftasında Galatasaray'a 3-1 yenilerek, muhteşem seriye son vermek zorunda kaldı.
-ILIE DATCU, KALEYE DUVAR ÖRDÜ-
Lig tarihinde bir sezonu en az golle kapatan takım Fenerbahçe, kaleci ise Ilie Datcu (İlyas Datça) oldu.
Sarı-lacivertliler, 1969-1970 sezonunda 30 maçta kalesinde yalnızca 6 gol görürken, maç başına 0.2 gol yiyen Rumen Datcu da muhteşem bir performans göstererek, Türk futbol tarihine ismini yazdırdı.
-BEŞİKTAŞ'TAN MUHTEŞEM SERİ-
Lig geçmişinde bir sezonda üst üste en çok maç kazanma rekoru da Beşiktaş'a ait bulunuyor.
Siyah-beyazlılar, 1959-1960 sezonunda 10. ile 22. haftalar arasında üst üste 13 maç kazanırken, bu rekora şimdiye kadar ulaşan takım çıkmadı.
-EN GOLCÜ FUTBOLCU HAKAN ŞÜKÜR-
Lig tarihinin en çok gol atan futbolcusu Hakan Şükür.
Hakan Şükür, Türkiye'deki lig kariyerinde Sakaryaspor, Bursaspor ve Galatasaray formasıyla toplam 249 gol atarak, lig tarihindeki en golcü futbolcu unvanını 2007-2008 sezonu başında 240 gollü Tanju Çolak'ın elinden aldı.
-Tanju Çolak'IN REKORLARI-
Türk futbolunun en golcü isimlerinden Tanju Çolak, ligde 2 ayrı rekorun sahibi bulunuyor.
Golcü futbolcu, 1987-1988 sezonunda attığı 39 golle, bir sezonda ligin en fazla gol atan oyuncusu unvanının sahibi.
Tanju ayrıca, bir maçta attığı 6 golle de, bir maçta en fazla gol atan futbolcu oldu. Tanju Çolak, 1992-1993 sezonunda Fenerbahçe'nin İstanbul'da Karşıyaka'yı 7-1 yendiği maçta sarı-lacivertli formayla 6 kez fileleri sarsarken, ayrı bir rekora daha imza attı.
-LİGDEN DÜŞMEYENLER-
Ligin kuruluşundan bu yana küme düşmeyen sadece 6 takım bulunuyor.
Türk futboluna damga vuran Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor, ligden düşmeyen takımlar olarak tarihteki yerini aldı.
Ayrıca, ligdeki 6. sezonuna çıkacak olan Sivasspor ile 4. sezonda mücadele edecek İstanbul Büyükşehir Belediyespor da henüz bu acıyı tatmadı.
-EN ÇOK KÜME DÜŞEN TAKIMLAR-
Lig tarihinde en çok küme düşen takım unvanı Karşıyaka ve Samsunspor'a ait bulunuyor.
İzmir'in yeşil-kırmızılı ekibi, 53. sezona girecek lige 16 kez katılırken, tam 6 kez İkinci Lig'e düştü. Samsunspor da 29 kez mücadele ettiği ligden 2005-2006 sezonunda 6. kez düştü.
-''DÖRT BÜYÜKLER''İN İLK YENİLGİLERİ-
Ligde Fenerbahçe ilk yenilgisini Galatasaray'dan, Galatasaray ise Ankara Demirspor'dan aldı.
Ayrıca Beşiktaş, Beykoz'a, Trabzonspor da Fenerbahçe'ye karşı ilk yenilgiyi tattı.
-Galatasaray'IN DEPLASMAN SALTANATI-
Galatasaray, lig tarihinde deplasmanda en uzun süre yenilmeyen takım unvanının sahibi bulunuyor.
Sarı-kırmızılılar, 25 Ocak 1998'de Bursa'da Bursaspor'a 3-2 yenildiği maçın ardından üstü üste 40 deplasman maçında yenilmedi.
1999-2000 sezonunun 33. haftasında İzmir'de Altay'a 1-0 yenilen Galatasaray, 2,5 yıl sonra deplasmanda yitirerek, ayrı bir rekor kırdı.
-''CİM BOM''UN 25 MAÇLIK SERİSİ-
Galatasaray, lig tarihinde kendi evinde üst üste en çok kazanan takım unvanının da sahibi durumda.
2000-2001 sezonunun 32. haftasında, 13 Mayıs 2001'de Ali Sami Yen Stadı'nda Ankaragücü'ne 2-1 yenilmesinin ardından, 34. haftada Trabzonspor galibiyeti ile seriye başlayan ''Cim Bom'', şampiyon kapattığı 2001-02 sezonunda kendi evindeki tüm maçları kazandı.
Galatasaray, 2002-2003 sezonun 16. haftasında kendi evinde Beşiktaş'a İbrahim Üzülmez'in golüyle 1-0 yenilerek, 25 maçlık galibiyet serisine son verdi.
Beşiktaş ayrıca, bundan bir önceki sezon da Fenerbahçe'ye ait bulunan 24 maçlık iç saha galibiyet serisine yine deplasmanda 2-1 kazanarak son vermişti.
-BEŞİKTAŞ'TAN TARİHİ FARK-
Ligin 52 yıllık geçmişinde en farklı skorlu galibiyeti Beşiktaş elde etti.
Siyah beyazlılar, 1989-1990 sezonun 6. haftasında, 15 Ekim 1989 tarihinde İstanbul'da Adana Demirspor'u 10-0 yenerek tarihe geçti.
-EN ÇOK GOL ATILAN MAÇ-
Lig geçmişinde şimdiye dek bir maçta en çok 12 gol atıldı.
Fenerbahçe ile Gaziantepspor arasında 1991-1992 sezonunun son haftasında, 16 Mayıs 1992 tarihinde Kadıköy'de yapılan maçı sarı-lacivertliler 8-4 kazanırken, filelere giden toplam 12 gol, bir maçta atılan en fazla gol olarak tarihe geçti.
-LİGİ YENİLGİSİZ TAMAMLAYANLAR-
Ligi şimdiye kadar sadece 2 takım yenilgisiz kapatabildi.
Galatasaray, 1985-1986 sezonunda 36 maçta yenilgi yüzü görmemesine karşın ligi şampiyon Beşiktaş'ın ardından averajla 2. sırada tamamladı.
Beşiktaş ise 1991-1992 sezonunda 30 maçta yenilgi almadan şampiyonluğa ulaşmayı bildi.
-Galatasaray'DAN GOL REKORU-
Lig tarihinde bir sezonda atılan toplam gol sayısı bakımından gol rekoru ise Galatasaray'a ait bulunuyor.
Sarı kırmızılı ekip, 1962-1963 sezonunda 2 aşamalı olarak gerçekleştirilen ligde, 42 maçta toplam 105 gol kaydetti.
Öte yandan, Fenerbahçe ise 1988-1989 sezonunda 36 maçta rakip filelere toplam 103 gol attı.
-BEŞİKTAŞ ''KIZARDI''-
52 yıllık lig tarihinde bir maçta 5 oyuncusu birden kırmızı kart görerek hükmen yenik sayılan tek takım Beşiktaş oldu.
2003-2004 sezonunun 18. haftasında, 25 Ocak 2004 tarihinde BJK İnönü Stadı'nda oynanan Beşiktaş-Samsunspor maçında siyah beyazlı oyunculardan Carlos Antonio Zago, İbrahim Üzülmez, Ahmet Yıldırım, Daniel Gabriel Pancu ve İlhan Mansız, maçın hakemi Cem Papila tarafından kırmızı kartla oyundan atıldı. Hakem Papila, skor 4-1 Samsunspor lehineyken, 85. dakikada gösterdiği son kırmızı kartın ardından kurallar gereği maçı bitirirken, Futbol Federasyonu, skoru hükmen 4-0 olarak tescil etti.
Ayrıca, 2001-2002 sezonunda Fenerbahçe'nin 1-0 kazandığı Galatasaray maçında sarı-kırmızılı takımdan Emre Aşık, Batista, Hasan Şaş ve Bülent Korkmaz, aynı sezonda Antalyaspor'un 4-2 kazandığı Trabzonspor maçında ise bordo-mavili ekipten Metin, Macit, Hasan ve Gökhan, kırmızı kartla oyun dışı kaldı ve takımları maçı 7'şer kişi tamamladı.
-''HAT-TRICK'' YAPANLAR-
Ligde şimdiye kadar bir sezonda 3 büyük kupayı da kazanan 3 takım bulunuyor.
1967-1968 sezonunda Fenerbahçe, 1976-1977 sezonunda Trabzonspor, 1992-1993 sezonunda da Galatasaray, lig, Türkiye Kupası ve son yıllarda TFF Süper Kupa adıyla düzenlenen Cumhurbaşkanlığı kupalarını müzelerine götürme başarısını gösterdi.
-SERGEN YALÇIN'IN REKORU-
Türk futbolunun yıldız isimlerinden Sergen Yalçın, ''Dört Büyükler''de oynayan tek futbolcu olarak tarihe geçti.
2007-2008 sezonunda futbol kariyerini noktalayan Sergen, Beşiktaş'ın yanı sıra, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'da da belirli sürelerde forma giyerek, bu 4 kulüpte de oynayan tek futbolcu unvanını aldı.
-TÜMER METİN'İN 100. YIL AŞKI-
Türk futbolunun deneyimli futbolcularından Tümer Metin de ilginç bir rekorun sahibi.
Futbol hayatını yurt dışında sürdüren Tümer, Beşiktaş ve Fenerbahçe'de forma giydiği dönemlerde, kulüpleriyle birlikte 100. kuruluş yıllarında lig şampiyonluğu yaşarken, bu onura sahip tek futbolcu olarak tarihe geçti.
Tümer, 2002-2003 sezonunda Beşiktaş, 2006-2007 sezonunda da Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşadı.
-EN ERKEN GOL-
52 yıllık geçmişi bulunan lig tarihinin bilinen en erken golünü 2008-09 sezonunda Denizlispor'un Trinidad-Tobagolu futbolcusu Darryl Bevon Roberts attı.
Sezonun 13. haftasında, 29 Kasım 2008 tarihinde Eskişehir'de yapılan ve Eskişehirspor'un 4-3 kazandığı maçın 12. saniyesinde fileleri havalandıran Roberts, ligin bilinen en erken golüne imza koydu.
-EN ÇOK PUAN TOPLAYAN ANADOLU TAKIMI-
Ligin 52 yıllık geçmişinde, şampiyonluklar yaşayan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor dışında, ligi en çok puanla kapatan Anadolu takımı, son şampiyon Bursaspor oldu.
Süper Lig'de 2009-2010 sezonunu 75 puanla zirvede tamamlayan yeşil-beyazlı ekip, aynı zamanda Trabzonspor'un ardından Anadolu'dan çıkan 2. şampiyon oldu.
Bu arada, 2008-2009 sezonunda Sivasspor, geçen sezon da Bursaspor, 23'er galibiyetle, ''Dört Büyükler'' dışında sezonu en çok galibiyetle tamamlayan takım unvanını aldılar.
-EN GENÇ GOLCÜ-
Lig tarihinin bilinen en genç golcüsü, yeni sezonda Eskişehirspor forması giyecek olan Batuhan Karadeniz.
2007-2008 sezonunda, 25 Ağustos 2007 tarihindeki Gaziantepspor-Beşiktaş maçında fileleri havalandıran Beşiktaşlı Batuhan Karadeniz, 24 Nisan 1991 doğumlu.
Bu maçta takımını son saniyede galibiyete taşıyan golü atan Batuhan, topu filelere gönderdiğinde 16 yaşından 4 ay ve 1 gün almıştı.
-EN İYİ SEZON BAŞLANGICI Fenerbahçe'DEN-
Lig tarihinde sezona en iyi başlayan takım unvanı Fenerbahçe'ye ait bulunuyor.
Geride kalan 2009-2010 sezonundaki ilk 8 maçını da kazanan sarı-lacivertli ekip, kendisine ait 7 maçlık rekoru geliştirerek, unvanını korudu.
-BASKETBOLDA İLK ŞAMPİYONU ALTINORDU-
Türkiye'de ilk basketbol karşılaşması, resmi kayıtlara göre 1904 yılında İstanbul'da Robert Koleji'nin salonunda oynandı. Lisenin beden eğitimi öğretmenin önderliğinde başlayan faaliyet, bu kişinin ülkesine dönmesiyle birlikte bir süre unutuldu. 1911 yılında bu kez Ahmet Robenson isimli öğretmen, Galatasaray Lisesi'nde öğrencilere basketbol oynatmaya çalışmış, ancak maçta yer alan bütün oyuncuların sakatlanması sonucu karşılaşma tamamlanamadı.
Türk basketbolu, 1966-1967 senesinde kurulan Türkiye Deplasmanlı Ligi ile birlikte yeni bir çehreye de kavuşmuş oldu.
Daha önce il birincilikleri statüsünde oynanan basketbol, dönemin Spor Oyunları Federasyonu Başkanı Vedat Abut tarafından, bu branşın tüm ülke geneline yaygınlaştırılması için Türkiye Şampiyonası adı altında oynanmaya başladı. Bu düşünce, 1946 yılında İstanbul, Ankara ve İzmir kulüplerinin katılımıyla da hayata geçirildi.
1966-1967 senesinde kurulan ve 12 takımın mücadele ettiği ligde, 22 maçın 20'sini galibiyetle tamamlayan AltınOrdu, ligin ilk şampiyonu olarak adını tarihe yazdırdı.
-İLK AVRUPALI GRANİT-
Avrupa'ya transfer olan ilk Türk basketbolcu ise Yalçın Granit oldu. Granit, Fransa'nın Racing Paris takımında oynamıştı.
Fenerbahçe'den, Yunanistan'ın AEK Atina takımına giden İbrahim Kutluay ise ilk kez bir Yunan takımına transfer olan Türk oyuncu olmuştu.
2007 yılında İspanya'nın Real Madrid takımıyla ULEB Kupası'nı kazanan Kerem Tunçeri de ilk kez bu kupada şampiyonluk sevinci yaşayan Türk basketbolcu oldu.
Panathinaikos, Avrupa Ligi finalini Hüseyin Beşok'un takımı Maccabi Elite Tel Aviv ile oynarken, ilk kez 2 Türk basketbolcu Avrupa Ligi finalinde karşı karşıya geldi.
-AVRUPA'DA İLK KUPA Efes PİLSEN'DEN-
Efes Pilsen, 1996 yılında Avrupa Radivoj Koraç Kupası'nı müzesine götürerek, ilk kez bu spor dalında Avrupa kupası kazanan Türk takımı olma başarısını gösterdi.
Avrupa kupalarında finale çıkan ilk takım olma özelliğini de taşıyan Efes Pilsen, 1993 yılında da Avrupa Kulüpler Kupası'nda final oynamış, ancak finalde Yunanistan'ın Aris takımına 50-48 yenilmişti.
Efes Pilsen, 1999-2000 sezonunda da Avrupa Ligi'nde ''Dörtlü Final''e kalıp, Avrupa üçüncüsü olarak bir ilke daha imza attı.
Bayan basketbolunda ilk Avrupa kupasını kaldıran takım, Galatasaray oldu.
-NBA'DEKİ İLK TÜRK, MİRSAD TÜRKCAN-
Fenerbahçe Ülker'de forma giyen Mirsad Türkcan, ABD Profesyonel Basketbol Ligi'nde (NBA) oynayan ilk Türk basketbolcusu olarak tarihe geçti.
1998 yılında ilk kez Houston Rockets'e transfer olan Mirsad, NBA'de fazla oynama şansı bulamadı. 2001-2002 sezonunda CSKA Moskova takımında forma giyen Türkcan, Avrupa Ligi normal sezonunda en değerli oyuncu (MVP) seçilen ilk Türk basketbolcu oldu.
-'ŞAMPİYONLUK YÜZÜĞÜ' TAKAN İLK TÜRK; MEHMET OKUR-
Detroit Pistons'ta 2003-2004 sezonunda şampiyonluk sevincine ulaşan milli basketbolcu Mehmet Okur, NBA'de şampiyonluk yaşayan ve 'Şampiyonluk Yüzüğü' takan ilk Türk oyuncu olma başarısı gösterdi.
Okur, ayrıca Batı Konferansı'nda daha önce All-Star'a seçilen, ancak sakatlığı nedeniyle oynayamayan Allen Iverson'un yerine kadroya girerek, NBA tarihinde All-Star maçına çıkan ilk Türk sporcu olarak da tarihe geçti.
-MİLLİ TAKIM 919 MAÇA ÇIKTI-
Türkiye, (A) takım bazında tarihinde bugüne kadar 919 maça çıktı. Milliler, bu maçlarda 476 galibiyet, 441 yenilgi alırken, 2 karşılaşmadan da beraberlikle ayrıldı. Türkiye'de bu sene organize edilen Dünya Basketbol Şampiyonası'nda ABD ile final oynama başarısı gösteren Milliler, bu sonuçla tarihinin de en başarılı sonucuna imza atmış oldu.
Türkiye'de 2001 yılında yapılan 32. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası'nda ilk kez Avrupa ikincisi olan (A) Milli Takım, en büyük hayaline bu sene kavuştu ve 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın finaline yükseldi.
NBA oyuncularından oluşan ABD ile finalde karşılaşan, ancak rakibine yenilen Türkiye, dünya ikincisi olarak gümüş madalya kazandı ve bir büyük hayalini daha gerçeğe dönüştürdü.
(A) Milli Erkek Basketbol Takım, 2002 yılında ilk kez Dünya Şampiyonası'nda mücadele etmiş ve 9. olmuştu.
-DİĞER 'İLK' VE REKORLAR-
- Türkiye ilk kez 1949 yılında Kahire'deki Avrupa Şampiyonası'na katıldı.
- 1951 yılında 7. Avrupa Şampiyonası'nda Türk hakem İzzettin Somer, Avrupa Şampiyonası finalini yöneterek, bu alanda bir ilke imza attı.
- 1959 yılında Türkiye, tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası'na evsahipliği yaptı.
- 1961 yılında Galatasaray, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ilk turunda, Yunanistan'ın Pire Olympiakos takımını 2 maçta da yenerek, Avrupa kupalarında tur atlayan ilk Türk takımı oldu.
- 1980 yılında Eczacıbaşı Erkek Basketbol Takımı, Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda çeyrek finale yükselen ilk Türk takımı unvanını aldı.
- 1981 yılında Efe Aydan, Avrupa Karması'na seçilen ilk Türk oyuncu olma başarısını gösterdi.
- ABD'de Evansville Üniversitesi takımıyla NCAA play-off'larında oynayan ilk Türk oyuncu Emir Turam oldu.
- Uluslararası alanda ilk milli maç, Yunanistan ile 24 Haziran 1936'da yapıldı. Beyoğlu Halkevi Salonu'nda yapılan maçı, Türkiye 49-12 kazandı.
- Uluslararası alanda ilk resmi maç ise Şili ile 7 Ağustos 1936'da oynandı. Berlin Olimpiyatları'nda yapılan maçı Türkiye 30-16 kaybetti.
- Türkiye, Sofya'da 1960 yılında yapılan Balkan Şampiyonası'na ilk kez katıldı. Türkiye, 1981 yılında Balkan Şampiyonu oldu.
-TÜRK ATLETİZMİNİN İLKLERİ-
Türk atletizmi, 87. kuruluş yıl dönümü kutlanmaya hazırlanan cumhuriyetin ilanından bir yıl önce kurumsallaştırıldı.
Türkiye'nin atletizmle ilk tanışması, Galatasaray Lisesi'nin 1868 yılında batılı eğitim sistemine geçmesiyle oldu. Eski bir atlet ve cimnastikçi beden eğitimi öğretmeni Curel'in, 1870 yılında İstanbul Kağıthane'de düzenlediği koşu, atma ve atlama dallarından oluşan ''İdman Bayramı'', Türkiye'de atletizm yarışmalarının başlangıcı olarak anılsa da ilk ciddi yarışmalar, Atatürk'ün kuruluş direktifini verdiği İdman Cemiyetleri İttifakına dahil olan Atletizm Federasyonunun 1922 yılında resmen faaliyete geçmesiyle yapıldı.
Cumhuriyetin ilanından önce yarışmalara katılan ilk Türk atleti, Çanakkale savaşlarında şehit düşen ve aynı zamanda futbolcu olan Galatasaraylı Celal İbrahim'di. Türk atletizm tarihinde ilk Türkiye Şampiyonası, 05 Eylül 1924'de Eskişehir'de yapıldı, Atletizm Federasyonu, 1924 yılında Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliğine (IAAF) üye oldu.
Paris-1924'e Burhan Felek başkanlığında katılan atletler, bir varlık gösteremedi.1930 yılında Atina'da düzenlenen Balkan Oyunları'nda 100 metrede 11,1'lik derecesiyle ikinci olan Semih Türkdoğan'ın kazandığı gümüş madalya, ''Uluslararası yarışmalarda atletizm dalında kazanılmış ilk madalya'' olarak tarihe geçti. Bu yıllarda Mehmet Ali Aybar, Naili Moran, Cezmi Or, Cahit Önel, Çetin Şahiner, Muzaffer Baloğlu, Osman Çoşgül ve Doğan Acarbey de uluslararası düzeyde başarılara imza attılar. En başarılı ilk Türk atlet Ömer Besim Koşalay, 13 yıl süren atletizm yaşamı boyunca 6 ayrı dalda 29 Türkiye rekoru kırdı.
İlk bayan atletler, 1926 yılında 50 metre branşında koşan Neriman Tahsin, Emine Abdullah ve Mübeccel Hüsamettin'di.
1932'de gülle atmada Veysi Emre, 1939'da 100 ve 200 metrelerde Muzaffer Baloğlu Balkan şampiyonu oldu. Bu dönemin en başarılı maratoncusu, Şevki Koru'ydu.
Olimpiyat Oyunları'nda ilk madalya kazanan atlet, Ruhi Sarıalp'ti. Olimpiyat oyunlarında yarışan ilk bayan atlet, Üner Teoman'dı.
1955'te 800 metrede Akdeniz ve Balkanlar'ın en başarılı atleti Ekrem Koçak, dünya ordulararası şampiyonluğunu da kazanarak, bir sezonda erişilmesi zor başarılara imza attı. Koçak'ı Gül Çıray ve Muharrem Dalkılıç'ın başarıları izledi. Olimpik alanda başarılı bir başka Türk atlet, Meksika-1968'de maratonda 4'üncü olan İsmail Akçay'dı. Aynı yıl Balkan Oyunları'nda maraton koşan Akçay ve Hüseyin Aktaş'ın altın ve gümüş madalya kazanmaları, dönemin önemli başarıları olarak hafızalarda yer etti.
1970'lerde Veli Ballı maratonda, Mehmet Yurdadön ve Sadık Salman krosta, Ali Aydın cirit atmada, Sermet Timurlenk 800 metrede, Mehmet Tümkan orta mesafede, Ekrem Özdamar yüksek atlamada, Aşkın Tuna üç adım atlamada, Nurullah Candan dekatlonda, Neşe Çetin orta mesafede, Ülker Kutlu ise orta ve uzun mesafede uluslararası yarışlarda önemli dereceler elde ederek kürsüye çıkan sporcular oldular. Semra Aksu'nun 1983 Balkan ve 1987 Akdeniz Oyunları'ndaki ikincilik ve üçüncülüğü de önemli başarılar arasında yerini aldı. Yine bu yıllarda Mehmet Terzi ve Ahmet Altun maratonda, Mehmet Yurdadön ile Necdet Ayaz krosta ve uzun mesafelerde büyük başarılar kazanarak, uluslararası birçok müsabakada madalya kazandı. 1989?1994 yılları arasında atılım gözlenen atletizmde, çok sayıda Türkiye rekoru kırıldı.
Serap Aktaş, 1990'larda ''Maratonda uluslararası yarışlarda altın madalya alan ilk atlet'' olarak adını atletizm tarihine yazdırdı. Fatma Yüksel uzun atlamada, Ekrem Ay gülle atmada, Murat Ayaydın uzun ve üç adım atlamada, Gülsüm Durak yüksek atlamada, Aksel Gürcan 100-200 metrelerde, Ruhan İşim sırıkla yüksek atlama ve 110 metre engellide, Alper Kasapoğlu dekatlonda, Cengiz Kavaklıoğlu 100 metrede, Zeki Öztürk 1500-5000-10000 metrelerde, Filiz Türker 100 metre engelli yarışmalarında Türkiye'yi iyi temsil eden ve madalya kazanan sporcular oldu. 2000 yılında Eşref Apak çekiç atmada dünya gençler şampiyonluğunu kazandı.
-Süreyya Ayhan KOP İLKLERE İMZA ATTI-
Cumhuriyet'in ilanından bir yıl önce kurumsal yapıya kavuşan Türk atletizmi, henüz istenilen düzeye gelmiş olmasa da, birbirinden değerli başarılarla dolu bir tarihe sahip.
Sydney-2000'de yarı final koşan Süreyya Ayhan Kop, 2002'de bayanlar 1500 metrede Avrupa şampiyonu olup, 2003 Dünya Şampiyonası'nda da aynı dalda final koşarak, adını ilkler listesine yazdırdı. Süreyya'nın 2002'deki şampiyonluğu, ''Atletizm tarihinde alınan ilk Avrupa şampiyonluğu'', 2003'teki ikinciliği ise ''Dünya şampiyonasında ilk kez final koşan atlet'' olarak Türk atletizm tarihine geçti.
Atina-2004'de çekiç atmada bronz madalya kazanan Eşref Apak, Türkiye'ye Ruhi Sarıalp'ten sonra olimpiyatlarda madalya kazandıran ikinci atlet olma başarısını gösterdi.
2002 Avrupa Kros Şampiyonasında 3'üncü, 2003'de ise 2'nci olan Elvan Abeylegesse, 2004 yılında Norveç'te düzenlenen Golden Lig'de bayanlar 5000 metrede dünya rekoru kırarak, ''Dünya rekoru kıran ilk Türk atlet'' olarak tarihe geçti. Elvan, Pekin-2008'de 5 bin ve 10 bin metrelerde gümüş madalya kazanarak, Türkiye'ye ikinci kez bir ilki yaşatma başarısı gösterdi. Elvan, 2005'te Avrupa 10 Bin Metre Kupası'nda altın madalya kazandı ve şampiyona rekoru kırdı.
2006 yılında Halil Akkaş, hem dünya hem de Avrupa salon şampiyonalarında dördüncü oldu, 2006 Avrupa Kros Şampiyonası 23 yaş altı kategorisinde ise Binnaz Uslu altın, Türkan Erişmiş ise bronz madalyanın sahibi oldu.
Avrupa 23 Yaş Altı Şampiyonası'nda bayanlar 100 metre engellide şampiyon olan Nevin Yanıt da ''Sprintte Türkiye'ye ilk madalyayı kazandıran atlet'' olarak tarihe geçti.