HABERTÜRK Gazetesi yazarlarından Trabzonlu hemşehrimiz Mehmet Atalay kulüpler birliğinin çıkarmayı planladığı düzenlemiyi eleştirdi
ADAM GİBİ BİR KULÜPLER YASASI LÜTFEN!..
Duyduk ki Kulüpler Birliği, “Dernekler statüsünü bile mumla aratacak, derebeylik sistemini devam ettirecek yeni bir düzenleme yapalım” demiş ve bir metin hazırlamış. Bu gerçekleşirse sporumuz için gerçekten felaket olur. Bir an önce makul, UEFA ve FIFA kriterlerinin uygulandığı, her kesimin desteklediği ve son kararı yasama ve yürütmenin verdiği bir kulüpler yasası lütfen...
En fazla ihtiyacımız olan bir yasa; kulüpler yasası... Yıllardır söyleyip durduğumuz, yazıp çizdiğimiz bir yasa... Ama bir türlü çıkarmayı başaramadığımız bir yasa... ‘Ne yasaymış bu’ demeyin, çıkaramayışımızın arkasında derin güçler var. Çıkaramayanlar da devlet güçleri... O nasıl bir derin güçmüş ki koca devletin bir yasayı çıkarmasına engel oluyor?..
Oysa o devlet 2002’den bu yana güçlü yürütme ve makine gibi çalışan yasamasıyla neleri değiştirmedi ki?.. Anayasa’nın pek çok maddesini tarihe karıştırdı. Reformlara engel olan pek çok kanunu yerle bir etti... Statükoyu yıkmak için pek çok gücü ortadan kaldırdı. Yurtiçi, yurtdışı pek çok güce meydan okudu...
Lakin gelin görün ki bir kulüpler yasasını çıkarmaya muvaffak olamadı. Kulüp başkanlarının hoşuna gitmez, derebeylik sistemi müsaade etmez... Federasyon özerklik adı altında, devlet içinde devlet olamaz diye her defasında vazgeçti. Aslında iyilik değil, kötülük etti... Başarılı başkanları ezdi, yanlışları korudu...
***
Koca devlet, her teşebbüsünden sonra “Kulüpleri karşımıza almayalım. Milyonlarca taraftarları var, seçimleri riske atmayalım” korkusunu ve endişesini taşıyarak akan kanı bir türlü durduramadı. Koca spor camiasının beklentisine, şartlar olgunlaşmasına rağmen üzerine üzerine gideceği bir olayda geri adım atan hep hükümet oldu.
Oysa kulüplerin aleyhinde değil; lehinde bir olaydır kulüpler yasası. Yükün başkanlara ve yöneticilerin üzerine binmesini engelleyecek... Şirketleşmenin ve özerkleşmenin alabildiğine önünü açacak... Şeffaflığı getirecek. Üç beş kişinin sırtında giden bir ağırlığı taraftarların, sponsorların, iştiraklerin, ürün satışının ve daha pek çok yapının üzerinde paylaştıracak.
Avrupai anlamda kulüplerin profesyonelleşme adımı atmalarını sağlayacak. Eli kolu bağlayan, aslında sınırları zorlayan, en doğal bir icraatı bile sorgulatacak Dernekler Kanunu’nun kölesi olmaktan çıkaracak. Yani bir denetimde yapılan en makul harcamayı bile suç kabul edecek mekanizmanın içinde her kulüp başkanı veya yöneticisi yolsuzlukla yaftalanabilir ve içeri atılabilir.
Tabii ki bir de kulüplerin ya da yönetimlerin istismar ettikleri alanlar var... Sorumsuz transferler, lüzumsuz borçlandırmalar, ölçüsüz harcamalar, şaibeli bonservis bedelleri, aracılara ödenen veya paylaşılan rantlar ve diğer yanlışlıklar... Hepsi federasyonun ve kulüplerin başına ileride dert açacak sorunlar...
Bugün, “Kulüpler devlet büyüklerinin koruması altında, nasılsa bir şey olmaz. Ne maliyeciler, ne de dernekler masası, hatta bakanlık nezdinde dokunulmazlığımız var. Kim bize ne yapabilir ki?” düşüncesine kimse kapılmasın... Defalarca uyardık, yine de uyarıyoruz: Gün gelir devran döner mutlaka hesaba çekilirsiniz. Aradan beş yıl, on yıl, yirmi yıl geçer, sizi gelir bulurlar. Rahmetlik olduysanız yakınlarınızı, hasta yatağınızdaysanız sizi bulurlar. Hala etkin bir görevdeyseniz yakanıza yapışırlar.
Bugün pek çok ülkedeki federasyon ve kulüpler üzerindeki operasyonlar bunun ispatı. Blatter ve Platini’nin yaşadığı da en büyük ibret, tabii ki alabilene...
Şimdi soruyoruz. Kulüpler suç işlemeye devam mı edecek, federasyonlar fırsat mı verecek, Kulüpler Birliği hala bakanlığı kandırma yolunu mu seçecek? Ve işin en önemli tarafı ilk adımları attığımız ve çalışmalarını başlattığımız, 2008’den beri de bir türlü çıkarılamayan kulüpler yasasını Gençlik ve Spor Bakanlığı hala mı öteleyecek? Devlet büyüklerimiz, özellikle de Cumhurbaşkanı ve Başbakan bu işe el koymayacak mı?
***
Duyduk ki Kulüpler Birliği, “Madem böyle bir baskı var. Biz suya sabuna dokunmayan, mevcut yönetimlerin durumunu daha da güçlendiren, dernekler statüsünü bile mumla aratacak, derebeylik sistemini devam ettirecek yeni bir düzenleme yapalım” demiş ve bir metin hazırlamış. Ama gören, duyan yok.
Kapalı kapılar ardında ve gözden uzakta federasyonu adeta oyuncak yapacak, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıracak ve gücü tamamen tekelleşmeye götürecek bir çalışma yapmış... Bu gerçekleşirse sporumuz için gerçekten felaket olur.
Tek yarayacağı kişi, bütün gücün elinde toplanacağı kulüpler birliği başkanı... Yolsuzlukları derinleştirir, şeffaflığı yok eder, kulüplerin geleceğini karartır, hele de Anadolu kulüplerinin. Birinci, ikinci, üçüncü lig kulüpleriyle amatörlerin. Koca Türk sporu ve bütün imkanları birkaç güçlünün elinde heba olur. En büyük vebal de sporda paralel yapıya göz yuman devleti yönetenlerde olur...
Bir an önce makul, mantıklı, kulüplerin görüşlerinin alındığı UEFA ve FIFA kriterlerinin uygulandığı, her kesimin desteklediği ve son kararı yasama ve yürütmenin verdiği bir kulüpler yasası lütfen...