Hırvatistan'da düzenlenen Avrupa Üst Minikler Boks Şampiyonası kadrosuna masrafları ailesi tarafından karşılanması koşuluyla dahil edilerek milli takımda final oynayan tek sporcu olan 14 yaşındaki Emir Büyükdağ'ın babası Kamil Büyükdağ, Spor Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu tarafından giderlerinin karşılanması yönünde yaptığı başvuruda haklı bulundu.
Zagreb'de 23 Temmuz-1 Ağustos 2016'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'na, ikisi kendi imkanıyla 13 sporcuyla katılan Türkiye, şampiyonada bir gümüş ve 2 bronz madalya elde etti.
Şampiyonaya ulaşım ve konaklama giderlerini kendi imkanlarıyla karşılayarak katılan 72 kilodaki Emir Büyükdağ, final oynayan tek sporcu olarak gümüş madalyayı boynuna takma başarısı gösterdi.
Oğlunun haksızlığa uğradığını ve milli takıma başarılı sporcuların alınmadığını savunan Emir'in babası Kamil Büyükdağ, konuyu Cumhurbaşkanlığı ile Spor Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu'na dilekçe ile taşıdı.
Teftiş Kurulu da başvuruyu inceleyerek Emir Büyükdağ'ın milli bir başarılı elde edip, Avrupa ikincisi olması sebebiyle resmi giderlerinin Türkiye Boks Federasyonu Başkanlığı tarafından karşılanmasına karar verdi. Kurul ayrıca, milli takım seçmeleri için bundan sonra gerekli kayıt sisteminin oluşturulması gerektiğini belirterek, gereği için federasyona yazı gönderdi.
Trabzon Bayburt Gençlik Spor Kulübü Başkanı da olan Kamil Büyükdağ yaptığı açıklamada, Emir'in başarılı bir boksör olması için çalıştığını belirterek, daha önce bir kampta antrenörün davranışından rahatsız olduğunu ve bunu üst makamlara taşıdığını söyledi.
Bu şikayeti nedeniyle Türkiye şampiyonu oğlunun milli takıma davet edilmediğini öne süren Büyükdağ, "Son 5 yılın Türkiye şampiyonu boksör oğlumu, milli takıma almadılar. Konuyu Trabzon'da bir bakanımıza taşıyınca federasyon benimle iletişime geçti. Milli takıma masrafları tarafımızdan karşılanmak şartıyla kabul edildi. Emir'i Avrupa Şampiyonası'na 4 bin 500 lira borçlanarak gönderdim. Kendi imkanlarımla gönderdiğim oğlum, ülkemin bayrağını göndere çektirdi." diye konuştu.
Büyükdağ, haksızlığın giderilmesi ve diğer mağdur olan sporcuların sesini duyurmak için şikayetçi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Para ülkemize helal olsun. Biz para peşinde olmadık, yalnız bu haksızlığın giderilmesi için Teftiş Kurulu'na başvurduk. Talebimi kamu yararına yaptım. Teftiş Kurulu, haklılığımıza karar verdi ve resmi giderlerin Boks Federasyonu tarafından ödenmesi talimatını verdi ancak 1 aylık bir zaman dilimi geçmesine karşın federasyondan bize bir dönüş olmadığı gibi bir bilgimiz de yok. Kurul, bundan sonra yapılacak milli takım seçmelerinin de kayıt altına alınmasını istedi. Bu da çok önemli bir karardı. Yetenekli milli sporcuların kaybolup gitmesine devletimiz 'dur' demiştir. Spor Bakanımıza duyarlılığı için teşekkür ediyorum."
Büyükdağ, asgari ücretle çalışan bir kişi olarak spor kulübü kurduğunu ve çocukları sokaktan alarak başarılı bireyler olmaları için yetiştirmeyi amaçladığını da kaydederek, şöyle konuştu:
"Umut Işığı Derneği olarak başlayan süreçte yoksul ailelerin çocuklarını spora yönlendirdim. Kendi araçlarımla alarak idmanlara getirdim. Sokağın risklerinden uzak tutmaya çalıştım. 2010 yılında kurmuş olduğum kulübün toplamda bir Avrupa ikinciliği, bir Avrupa üçüncülüğü, 10 Türkiye şampiyonluğu, 3 Türkiye üçüncülüğü, bir Türkiye ikinciliği gibi başarıları var. Bu davanın maddiyatla alakası yok, bir hak aramadır. Tarafımıza yapılacak ödeme de yine bu sporcularımızın başarısına harcanacaktır. Bizim burada kimseyi hedef alma, rencide etme gibi bir amacımız yok. Başarının önünde somut bir engel olan uygulamayı devletin görmesi, Türk sporu adına da bir katkıdır."
Uzun: "Görev federasyon başkanımıza düşüyor"
Emir Büyükdağ'ın antrenörlüğünü yapan Engin Uzun, 7 yıldır sporcularla çalıştığını belirtti.
Avrupa'da dereceler elde ettiklerini aktaran Uzun, "Kamil Bey, yoksul aile çocuklarını, kendi aracıyla bıkmadan usanmadan salona getirdi. Böyle olunca da meyvelerini görüyorsunuz. Süreklilik isteyen bir spor. Çocuklarımız da Türkiye ve Avrupa'da başarılı oldu. En son Türkiye şampiyonasında 2 birincilik, bir ikincilik elde ettik. Önümüzdeki yıllarda hedefe gidebileceklerini sporcularımız gösterdi. Biz de onlara katkı sağlamaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Milli takımların, keyfi uygulamaların yapılacağı yerler olmadığını söyleyen Uzun, şunları kaydetti:
"Çocuklarımız kişisel husumetlerle milli takıma alınmaması gibi bir durum olmamalı. Burada emek, alın teri var. Özellikle milli takımda görev yapan antrenörler, kişisel ihtiraslar yüzünden en iyi sporcuyu takıma sokmayabiliyor. O sporcu bir şekilde şampiyonaya katılıp, final oynayabiliyor. Bunlardan geçmemiz lazım. Bu konuda görev federasyon başkanımıza düşüyor."