Murat'tan çarpıcı açıklamalar

Futbola nasıl başladın. Kariyerin nasıl gelişti?1984 Almanya doğumluyum... Ben doğmadan 4 yıl önce ailem Almanya’ya göçmüş.  Aslen Manisa’lıyız. Benim küçükken futbola ilgim yoktu. 6-7 yaşlarıma kadar Tosun gibiydim zaten. Kiloluydum. Sonra taşındık... Ye

Futbola nasıl başladın. Kariyerin nasıl gelişti?

1984 Almanya doğumluyum... Ben doğmadan 4 yıl önce ailem Almanya’ya göçmüş.  Aslen Manisa’lıyız. Benim küçükken futbola ilgim yoktu. 6-7 yaşlarıma kadar Tosun gibiydim zaten. Kiloluydum. Sonra taşındık... Yeni evimizin bulunduğu mahallede futbol sahası vardı. Babamla orada top oynuyorduk. Boş zamanlarımda gidip orada oynayan çocukları izliyordum. O şekilde futbola ilgim arttı. Okula başladım. Sonra boş vakitlerimde ve okulda hep top oynamaya başladım. 12 Yaşına kadar böyle devam etti. Sonra babam beni FC Neukölln takımına götürdü denemeleri için. O takımda oynayan arkadaşlarım da vardı. Hoca takım dolu, sezon içi olduğu için alamayız dedi. Babam ısrar edince, kot pantalonumla birlikte idmanlarına katıldım. Yarım saat idman yaptım. Hoca yarın getir dedi. Ertesi gün takıma katıldım. Sonra Berlin karmasına seçildim. Orada daha büyük kulüpler beni gördü. Bir yıl sonra Tasmania takımına transfer oldum. İki yıl burada oynadım. Hem Berlin Şampiyonu olduk hem de genç takım şampiyonu olduk. Tebe Berlin takımına transfer oldum ve bir yıl burada oynadım. Orada istediğim ortamı bulamadım. 17 Yaşında Tebe Berlin’e döndüm. 6 Ay burada forma giydim.

“AİLEM EĞİTİME ÖNEM VERİYOR”

Aile ve eğitim durumunuz nasıl?

Babam Almanya’da üniversiteyi bitirdi. Kendi işini yaptı. Şimdi emekli. Annem hemşire. Kız kardeşim İngiltere’de dil geliştirmek için staj yapıyor. Eğitime önem veren bir ailem var. Ben de Üniversite’yi kazandım. Zaten Türkiye’ye geç gelmemdeki neden eğitimimdi. 18 Yaşında istediler beni Türkiye’den. Ama babam önce okulumu bitirmemi istedi. Almanya’daki sistem burdakinden daha farklı. 10 Yıl mecburi eğitim var. Sonra 3 yıl daha okursanız, üniversiteye gitmeye hak kazanıyorsunuz. Şuan istediğim üniversiteye gitme hakkım var Almanya’da.

Türkiye’ye Transferin nasıl oldu?

Tebe Berlin’de oynarken Cem Onuk tarafından keşfedildim diyebilirim. Karşıyaka’da görev yapıyordu. Beni izletti ve buraya aldırdı.

“ALMANYA İLE ARAMIZDA  20 YIL VAR”

Almanya’nın futbol altyapısında yetişen biri olarak, Türkiye’yle kıyasladığın zaman ne gibi farklar var?

Çok fark var.  Arada en az 20 yıl var. Sadece Berlin’de 100 tane futbol sahası var. Bir yerde okumuştum, Almanya’daki lisanslı sporcu sayısı Türkiye’den 10 kat daha fazla. Bu durum zaten açıklayıcı sanırım. Küçük bir semt takımının bile çok iyi tesisleri ve spor için uygun şartları var. Daha organize. Her takımın bir adet suni çim sahası var. Kilometre başına bir futbol sahası düşüyor diyebilirim. Ankaraspor’un altyapısını hiç beğenmemiştim. Oradan A takıma futbolcu çıkması çok zor. Ama Almanya’da her yıl alt yapıdan en az 1-2 oyuncu alınıyor. Türkiye alt yapı anlamında çok geride.

Fark sadece tesisleşme anlamında mı?

Orada taktik çalışmaları öğretiliyor altyapıda. Şehir karmaları seçiliyor. Kısaca genç yaşta futbolun bütün gerekleri öğretiliyor.

“2-3 ay çok zorlandım”

Türkiye’ye adaptasyon sorunu yaşadın mı?

Az da olsa yaşadım. Nurullah Sağlam vardı Karşıyaka’da. 6-7 hafta kadroya giremedim. Sıkıldım açıkçası. Yapacak birşey yoktu. 2-3 ayım çok zor geçti. Sonra bir maç oynadım ve daha iyi gelişmeye başladı herşey benim adıma.

Kariyerin nasıl gelişti?

Karşıyaka’da paralar ödenmeyince bütün isimli futbolcular gitti. Takım gençlere kaldı. Takımı 12. Sıradan aldık ve beşinci sıraya kadar çıkardık. Ligden bir kaç kulüpten teklif aldım. Ankaraspor’u tercih ettim. Şuan burada olmam o zamanki seçimimin doğru olduğunu gösteriyor.

Sezon ortasında Trabzonspor’a geldin. Bu süreçten bahseder misin?

Ankaraspor küme düşünce Ünal Hoca ve Mahmut Aksu aracılığıyla Trabzonspor’la görüşmeler başladı. Ünal hoca Konya’da hocalık yaparken ve Milli Takım altyapısında görev yaparken beni tanıyordu. O önerdi beni. Sonrasında buradaydım.

Küme düşmüş bir takımdan Trabzonspor gibi büyük bir kulübe geldin. Bu bir bocalama yarattı mı sende?

Aksine büyük bir mutluluktu benim için. Beklediğimden de daha iyiydi Trabzonspor. Arkadaşlık ortamının iyi olması takıma adaptasyonumu kolaylaştırdı. Bu yönde hiçbir sıkıntı çekmedim.

“BEŞİKTAŞ BENİ İSTİYORDU”

Ankaraspor’un küme düşmesi futbolcular üzerinde nasıl bir etki yaptı?

Biz iyi bir ekiptik. Başarılı olabilecek bir kadroya sahiptik. Ancak ne olduysa küme düştü takım. Şahsen benim kariyerim için iyi oldu. Çünkü transfer için düşünülen bir isimdim. Beşiktaş da beni istemişti. Aydın Karabulut takası olacaktı ancak gerçekleşmemişti.  Ankaragücü’ne geçmek istemedim çünkü mukavelem sezon sonunda bitecekti.

“BİRAZ DAHA  KUVVETLENMEM GEREK”

Trabzonspor’a transfer olmakla hedeflerinin ne kadarını gerçekleştirmiş oldun?

Şuan itibariyle hiçbirini gerçekleştiremedim. Çünkü yeterince forma şansı bulamadım. Bir gol atmak nasib oldu bana. Biraz daha kuvvetlenerek seneye daha iyi olmalıyım. Bu altı ayı bir geçiş dönemi olarak görüyorum. Trabzonspor’a gelmek benim için büyük bir aşama. Önce Karşıyaka, sonra Ankaraspor ve Trabzonspor. Bu hızlı bir gelişim ancak asıl olan transfer olmak değil, transfer olduğun kulüpte başarılı olabilmektir. Ben de 26 yaşındayım ve futbol için çok ideal bir yaş. Bu yıl benim için çok önemli. Kariyerimin en üst seviyesine çıkmayı arzu ediyorum...

Trabzonspor’u Almanya’dayken ne kadar biliyordun?

Almanya’da dört kulübün adı biliniyor. Berlin’de Trabzonsporlu arkadaşlar da çok vardı. O yüzden sürekli konuşuyorduk. Trabzonspor Dünya’nın her yerinde tanınan bir kulüp.

Bundan sonraki hedeflerin neler?

Öncelikle oynamak istiyorum. Kulübede oturarak birşey başaramayacağımı biliyorum. Yedek kalmakla yetinmiyorum. Sonradan girmek beni mutlu etmiyor. Önce formayı kapmak sonrasını daha sonra planlamak istiyorum.

“HER MEVKİDE OYNADIM”

Tam olarak hangi mevkinin oyuncususun?

Ben hemen hemen her mevkide oynadım. Futbola stoper ve ön libero olarak başladım. Orta sahada oynadım. Santrafor oynadım. Ankaraspor’da Aykut Hoca santrafor özelliklerimin daha iyi olduğunu söyledi ve beni de hücuma yönelik olarak oynattı.  Tipik santrafor özelliklerim yoktur. Gelince iyi vururum ama kafa vuruşlarım iyi bir golcü gibi değildir. Daha çok yerden ve ayağa oynayan, aralara koşan, adam eksilten biriyim. Rakibin defansını yoran bir oyuncuyum. Kafa gollerimi çok göremezsiniz ama iyi goller atarım.

TRABZONSPOR’DA OYNAMAK  DAHA KOLAY

Trabzonspor’un ileri uç elemanı olarak görev yapmak ne tür zorlukları beraberinde getiriyor?

Birincisi baskı var. Ama bir futbolcu için baskı önemlidir. Rahat ortamda futbol oynayamazsınız. Böyle bir takımda santrafor olmak güzel birşey. Çünkü arkanızda yetenekli oyuncular var. Ankaraspor’da maç başına bir pozisyona giriyorsanız burada en az 3 pozisyona giriyorsunuz. Bu nedenle en kötü ihtimalle 2-3 maçta bir gol atmalısınız. Her maç atabilsek tabi daha güzel olur.

Takımdaki diğer forvet oyuncuları hakkında neler düşünüyorsun?

Her futbolcunun farklı özellikleri var. Her futbolcu demek ki birşeyler başarmış ki buradalar. Onlar hakkında söylenecek pek birşey yok. Verdikleri ortada. Umut Bulut’u çok beğeniyorum açıkçası. Bu tip santraforlarla oynamak benim için daha kolay çünkü onlar da mücadele ediyor. Defansı yıpratıyor. Hareket her zaman iyidir.

“KARİYERİMİN EN ANLAMLI GOLÜYDÜ”

Denizlispor maçında sonradan oyuna girerek enfes bir gol attın. İlk gol neler hissettirdi?

Çok güzel bir andı. Döndüm ve kale önümdeydi. Yapacak çok fazla birşey yoktu. Köşeye vurdum. Top da çok güzel kavis alarak alçaldı. Kariyerimin en güzel ve anlamlı gollerinden biriydi diyebilirim.

Bu gol sana ne kattı. Üzerinden bir yük kalktı mı?

Herkese nasip olmuyor uzun bir aradan sonra oynayıp gol bulmak. Oyuna girdikten 15 dakika sonra golü bulunca üzerimden epeyce bir yük kalktı. Her futbolcu transfer olduğu takımda golle buluşmak ister ancak her zaman istediğiniz gibi olmaz. Ama bana nasip oldu. Bu nedenle mutluyum.

Trabzonspor’da sistem gereği genelde tek forvet, arkasında hücuma yönelik oyuncular var. Bu sistem sana uygun mu?

Ankaraspor’da hep tek forvet olarak oynuyordum. Bir forvet için ikili oynamak her zaman daha iyidir. Ama Trabzonspor’da farklı. Az önce de söylediğim gibi arkanızda iyi oyuncuların olması sizin için avantaj oluyor. Topu araya atan, ayağa oynayan, oyuncu sayısı fazla. Takım olarak her maç en az 10 pozisyona giriyoruz. Bana göre Trabzonspor’da oynamak daha kolay.

ÖNCE TRABZONSPOR  SONRA MİLLİ TAKIM

Trabzonspor’la birlikte Milli Takım hedefine ulaşabileceğini düşünüyor musun?

Trabzonspor’da oynamak öncelikle bir avantaj. Daha çok göz önündesiniz. Burada başarılı olduğunuzda Milli Takım kapıları kendiliğinden açılacaktır. Bu nedenle önce Trabzonspor’da başarılı olmak istiyorum.

“HİDDİNK BAŞARILI BİR İSİM”

Milli Takım’ın başında Hiddink var. Bu ismin Milli Takım’a neler katabileceğini düşünüyorsun?

Kariyeri olan bir teknik adam. Gittiği her yerde başarılı olmuş bir isim. Fazla gelişmemiş ülkelerde de başarılı oldu. Yabancı hocaların Türkiye’de neler yapabilecekleri konusunda pek tecrübem yok. Ama Hiddink’in futbol bilgisiyle Türkiye’ye de birşeyler katabileceğini düşünüyorum.

Süper Lig, Avrupa Ligleri’nin neresinde sence?

Bu yıl lig bence çok güzeldi. Bursaspor, Eskişehirspor, Kayserispor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor. Ligde kaliteli takım sayısı ne kadar artarsa futbol da o kadar güzel olur. Türkiye’de bugüne kadar hep 4 büyük oldu. Yavaş yavaş bunun değişeceğini düşünüyorum. Türk futbolu gün geçtikçe iyiye gidiyor. Avrupa’da nerde diye baktığımda, Türkiye’de daha çok kuvvetin öne çıktığını görüyorum. Avrupa’da daha çok taktik önemli. Avrupa’da futbolcu ne zaman nereye koşacağını iyi bildiği için bu tür taktik organizasyonlarını daha iyi yapıyorlar. Ama Türkiye’de de yetenekli futbolcular olmasına karşın, futbol gücü dayalı oynandığı için futbollarını gösteremiyorlar.

“RONALDO’YU BEĞENİYORUM”

İdolüm dediğin bir isim var mı?

Direk idolüm dediğim bir santrafor yok ancak Cristiano Ronaldo’yu çok beğeniyorum. En sevdiğim futbolcu o. Santrafor olarak Brezilyalı Ronaldo çok iyidi. Hala O’nun videolarını izliyorum.

Trabzon’da zamanın nasıl geçiyor?

Genelde evdeyim. Tesisler – ev arasında gidip geliyorum. Bir iki kez Zigana’ya çıktık. Fazla gezecek zaman bulamadık. Eksiklerim fazlaydı, daha çok çalışmak zorundaydım. Sinemaya gidiyorum zaman zaman. Kitap okuyorum.

“YEMEK YAPMAYI ÖĞRENMEM GEREK”

Bu hayat tarzı sana uygun mu?

Pek uygun olduğunu söyleyemem. Özellikle yemek konusunda ben sıkıntı çekiyorum. Tamam köfte – balık güzel ama sürekli de aynı şeyleri yemek olmuyor. İstediğimi yiyebilmem için yemek yapmayı öğrenmem gerek. İstediğim gibi et lokantası yok mesela. Böyle az pişmiş ağız tadıma uygun et yapan yer bulamadım. Çin mutfağını seviyorum ben mesela. Yeni istediğim ölçüde bir yer yok. İtalyan mutfağını seviyorum. O da yok. Kısaca bunları yapmayı öğrenmem gerek. O zaman sanırım daha rahat olacağım.

Taraftarı nasıl buluyorsun?

Potansiyeli olan bir kulüpteyiz. Burası farklı bir şehir. Futbolcu için kolay değil farklı bir şehirde futbol oynamak. Futbolcuyu çok çabuk küstürebilirsiniz. Dışarıdan gelip buraya ayak uydurmak her futbolcu için kolay olmuyor. Taraftar çabuk tepki verip desteği azaltıyor. Ama İstanbul’da oynadığımız müsabakalar inanılmaz. Nerede oynarsak oynayalım, kendimizi deplasmandaymışız gibi hissetmiyoruz. Taraftarın sabırlı olup takımını ve teknik heyetini desteklemesi gerek.

Türkiye Kupası’nın kazanılması senin kariyerindeki en üst noktaydı. Bu mutluluğu nasıl yaşadın?

Geçen yıl Ankaraspor’la Beşiktaş’a karşı final oynadık. O finali oynarken bir daha buralara asla gelemeyeceğimi düşünmüştüm. Ama bu sene Trabzonspor’la kupayı kaldırmanın mutluluğunu yaşadım. Bu kupa 48 yıldır var. Hayatımdaki en güzel anlardan biriydi.

Gelecek sezonun senin ve takım arkadaşların için nasıl geçeceğini düşünüyorsun?

Her yıl mesafe kat etmemiz gerek. Takımdaki isimler ne kadar çok birlikte vakit geçirip, birlikte oynarlarsa o kadar daha iyi olacaklarına inanıyorum. Olgunlaşıyoruz. Fenerbahçe ile kıyasladığınızda bizim takımımızın ne kadar genç olduğunu görürsünüz. Bu takım seneye çok başarılı olacaktır. Bursaspor’a baktığımızda bizden iyi değiller. İki kez oynadık ikisinde futbol olarak üstün olan taraf bizdik. Bu takım seneye şampiyon olabilir.

Kaynak: Trabzonspor Dergisi

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri