Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Demirören’e destek vereceği ve İbrahm Usta’yı da önerdiği iddiaları kulislere bomba gibi düştü.
Bu şartlarda oklar bordo mavi camiada Hacıosmanoğlu’na ve Usta’ya oklar döndü. Hacıosmanoğlu daha önce Sadri Şener’i Demirören’i destekledi diye eleştirmiş hatta ‘hainlik yaptı’ diye suçlamıştı. Bu suçlama hala kulaklardayken ve bunlar gündeme tartışılırken Trabzonspor’un eski başkanlarından iş adamı Nuri Albayrak’ın gazetesi bugün ilginç bir manşetle çıktı.
Yeni Şafak Gazetesi’nde yer alan haberde Usta ile ilgili ‘şaibeli’ yönetici sıfatı kullanıldı.
İşte o haberin detayları;
TFF başkan adaylığını bugün açıklaması beklenen Haluk Ulusoy’un ne destekçisi var, ne de listesini tamamlayabileceği yönetim kadrosu…
Yıllarca görev yaptığı dönemde Türk futboluna karanlık günler yaşatan Haluk Ulusoy, 25 Haziran'daki Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı için yeniden kolları sıvıyor ancak futbol camiası, onun döneminde yaşananları çok çok iyi biliyor.
Yönetim tarzını değiştiren, gerek tesisleşme gerekse maddi açıdan altın çağında olan Türk futbolu, 'maç satın alınan', 'çifte standart olan', 'hakemlerin takımları doğradığı', 'masa başı işlerin döndüğü' Ulusoy dönemini hatırlamak bile istemiyor.
Türkiye Futbol Federasyonu 25 Haziran'da yeni başkanını seçmeye hazırlanırken mevcut başkan Yıldırım Demirören ile birlikte G.Saray eski başkanı Duygun Yarsuvat, Erdal Alkış başkanlığa adaylığını açıklayan isimler oldu. Eski federasyon başkanı Haluk Ulusoy'un da daha önce duyurduğu adaylığını bugün resmen deklare etmesi bekleniyor. TFF eski başkanı Haluk Ulusoy, yeni dönem için kolları sıvasa da futbolun paydaşları, Ulusoy'a mesafeli. Gerekçesi ise Haluk Ulusoy döneminde Türk futbolunda yaşanan skandalların akıllarda hala taze olarak durması…
O KARANLIK GÜNLERİ KİMSE İSTEMİYOR
303 delegenin oy hakkının olduğu TFF başkanlık seçimlerinde 14 Spor Toto Süper Lig kulübü, PTT 1. Lig'in kesinleşen 13 kulübü, alt liglerde kulüplerin büyük bir bölümü mevcut başkan Yıldırım Demirören'in destekçisi olurken Demirören'in karşısına arkasında destek olmadan çıkmaya hazırlanan Ulusoy'un karanlık geçmişi, kendisini sandıkta bir hayli zayıf kılıyor. 'Türk futbolunun karanlık yüzü' olarak hafızalara kazınan Ulusoy dönemi, kapalı kapılar ardında yönetilen, hakemlerle maçlara müdahale edilen, masa başında kazandırılan maçlar olarak nam salarken futbol camiası, bir daha o karanlık günlere dönmek istemiyor.
YÖNETİMİNE İSİM BİLE BULAMIYOR
TFF başkanlığına adaylığını koyan Haluk Ulusoy'un seçime girmek için oluşturacağı yönetim listesine isim bile bulamaması, Türk futbol adamları tarafından ne kadar tanındığının en büyük göstergesi. Liste dahi oluşturmakta zorlanan Ulusoy'un seçimde ne kadar şansı olduğu çok açık. Haluk Ulusoy'un kendi döneminde maşa olarak kullandığı hakemler, masa başında iş bağlamak için yönlendirdiği yöneticiler ve kulüp başkanları, kendinden sonra dönemlerde Türk futbol tarihinden birer birer silinmişken; gerek tesisleşme, gerekse çağdaş yönetim tarzıyla sınıf atlamış futbolumuz aynı karanlık günleri düşünmek bile istemiyor.
YÖNETİM TARZI ÇAĞDAŞ FUTBOLA TERS
Ulusoy'un TFF başkanlığı döneminde 'satın alınan maçlar', 'çifte standartlar', 'bariz hakem hataları', 'alınteri çalınan kulüpler', 'federasyon kasasından yapılan lüks harcamalar', 'güçlünün yanında olup güçsüzü cezalandırmalar', 'masa başında kirli oyunlar', futbolla yan yana anılan ifadeler olurken TFF başkanlığına adaylığını koyan Ulusoy için bugün gelinen nokta ve çağdaş futbol kavramları bir hayli uzak görünüyor. Şu ana kadar hiçbir destek görmeyen, yeniden başkan olma ihtimali neredeyse imkansız olan Ulusoy'un Türk futbolunda arkasının sağlam olmaması, futbol kamuoyunun 'Haluk Ulusoy' ve yönetim tarzını ne kadar iyi bildiğinin en büyük göstergesi olarak dikkat çekiyor.
ŞAİBELİ VE SÖZÜNÜ TUTMAYAN USTA
Haluk Ulusoy yönetiminin şaibeli yöneticilerinden olan İbrahim Usta, Trabzon-Sivas maçını katleden hakem Bülent Demirlek'in 'ceza almazsa istifa ederim' sözü vermesine rağmen hakemin ceza alması için bir adım atmadığı gibi istifa sözünü de yerine getirmemiştir.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun 25 Haziran'da gerçekleştireceği seçimli genel kurulda federasyon yönetiminde yer almayı düşünen İbrahim Usta da eski başkan Haluk Ulusoy döneminin şaibeli yöneticilerinden. Türk futbolunu yönetmek için yeniden kolları sıvayan bu ismin, yaptıkları hala zihinlerde tazeliğini koruyor. Haluk Ulusoy federasyonunun en skandal olaylarından olan Trabzonspor-Sivasspor maçı ve sonrasında gerçekleşen uygulamalarda etkin rol oynayan bir isim İbrahim Usta. Dönemin yönetim kurulu üyesi Usta, kendini bilmez bir taraftarın sahaya girmesi sonrası bitime saniyeler kala tatil edilen Trabzonspor-Sivasspor maçının hükmen mağlup kararına seyirci kalmış; devamında gelişen olaylarda da verdiği sözü tutamamasıyla nam salmıştı.
İbrahim Usta, o dönem hakem Bülent Demirlek'ten maçı tamamlamalarını istediklerini söylese de, hakemin aksi karar verdiğini belirtse de daha sonraki günlerde aksi eylemlerde bulunmuş; hakem Bülent Demirlek'in ceza almasını gerektirecek tek adım dahi atmamıştı. Aynı dönemde F.Bahçe-Galatasaray maçında olayların daha büyüğü yaşanmasına rağmen o maçı yöneten Bülent Demirlek'in 17 dakikalık araya rağmen maçı oynatmasının, aynı hakemin bitime saniyeler kala Trabzonspor-Sivasspor maçının yarıda bırakılmasının çifte standart olduğunu kaydeden Usta, “Bülent Demirlek bunun cezasını çekecektir” demesine rağmen sözünü tutmaması, “Trabzonspor'a yanlış yapan herkes bedelini ödeyecektir” ifadesine rağmen yerine getirmemesi İbrahim Usta'nın, o dönem benzer tutumlar sergileyen TFF Başkanı Haluk Ulusoy gibi aynı hesaplar içerisinde olduğunun göstergesiydi. Şimdi aynı isim, TFF yönetimine girmeye soyunsa da yapılanlar Türk futbol tarihine silinmez bir şekilde çoktan kazıldı.