Özak "Adalet Duygusu Zedelendi"

Ak Parti Trabzon Milletvekili Faruk Nafız Özak Şikeden Hüküm giyen Aziz Yıldırım ve yandaşlarının Yeniden Yargılanma taleplerinin değerlendirilmeye alınmasına sert tepki gösterdi.Özak yaptığı basın açıklamasında. Nihai bir karar olmamasına rağmen beraberi

Ak Parti Trabzon Milletvekili Faruk Nafız Özak Şikeden Hüküm giyen Aziz Yıldırım ve yandaşlarının Yeniden Yargılanma taleplerinin değerlendirilmeye alınmasına sert tepki gösterdi.

Özak yaptığı basın açıklamasında. Nihai bir karar olmamasına rağmen beraberinde yeni tartışmalar getirdiği ve toplumun kafası karışarak adalet duygusunun zedelendiği vurgusunu yaptı.

İşte Faruk Nafız Özak’ın Gündeme Bomba gibi düşen o açıklaması:

TOPLUMUN ADALET DUYGUSU ZEDELENMİŞTİR

“Futbolda Şike Davası” olarak bilinen davada, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haklarında verilen mahkûmiyet kararları Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından “Onanarak” kesinleşen bir kısım hükümlülerin “Yargılamanın yenilenmesi talepleri”,  İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ nce kabule değer görülmüş ve infazlarının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş bir hükümle ilgili olarak bu aşamadan sonra dosyanın yeniden açılıp açılmayacağı, duruşma yapılıp yapılmayacağı veya yeniden delil toplanıp toplanmayacağı hususlarında henüz bir netlik yoktur. Bu, nihai bir karar olmamasına rağmen beraberinde yeni tartışmaları getirmiş, maalesef toplumun kafası karışmış ve adalet duygusu zedelenmiştir.

Bilindiği üzere dönemimizde çıkarılan ve yasalaşmasında büyük gayret sarfettiğimiz, 6222 Sayılı Kanun ile şike ve teşvik eylemleri ceza hukuku anlamında suç olarak kabul edilmiş; müsabaka sonucunu hukuka ve spor ahlakına aykırı şekilde etkilemeye çalışanların ayıklanması ve futbolun temizlenmesi amaçlanmıştır.

KAMU VİCDANI ONLARI MAHKUM ETTİ

Yasa sonrası Türkiye, “Şike ve teşvik” gerçeği ile yüzleşmek durumunda kalmış, bu suçları işleyenler yargılanmış ve bir kısmı eylemleri sabit görülerek cezalandırılmıştır. Ne var ki, spor hukuku ve ahlakı ile bağdaşmayan eylemleri gerçekleştirenler, hukuka karşı bir direnç sergilemişlerdir. Esasında bu kişiler aynı zamanda kamu vicdanında yargılanmış ve ağır bir şekilde mahkûm edilmişlerdir. Ve o sezon Trabzonspor Şampiyonlar Ligi’ ne davet edilmiştir.

BİR DEĞİL ON DEFA YARGILANSALAR DAHİ!

Bu aşamadan sonra değil bir defa on defa yargılama olsa da sonuç değişmeyecektir. Sportif yargı açısından, şike dosyasındaki delillerin çok daha azı bile şikenin varlığının tespiti açısından yeterlidir.  UEFA, CAS ve İsviçre Federal Mahkemesi’ nin mahkeme kararı olmadan yapılan gizli dinlemeleri dahi geçerli delil kabul ettiği ortadadır. Bilindiği üzere şike dosyasında dinleme kayıtlarını doğrular mahiyette birçok tanık beyanı, itiraflar, dolaylı ikrarlar, fiziki takipler, para transferleri gibi deliller de mevcuttur. Kaldı ki 13. Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yargılama talebini incelerken bile kumpas ve sahte tutanak iddialarını reddetmiştir. 

BU KARAR ÜLKEYE HUKUKİ KAOS YAŞATIR

Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı da yapmış Yasama organı mensubu bir milletvekili, yaklaşık 50 yılını spora özellikle futbola adamış, fair-play ruhundan hiç ayrılmamış, hayatın her alanında doğruluk ve dürüstlüğü şiar edinmiş bir spor adamı ve “hemen uygulama ilkesi” gereği “usul hukuku kurallarının yürürlüğe girdikleri anda derhal uygulanacağını” bilen bir Türk vatandaşı olarak; yargılama hukukunu ilgilendiren bir yasa değişikliğinin yargılamanın yenilenmesine gerekçe yapılmasının doğru olmadığını, böyle bir anlayışın aynı zamanda kesinleşmiş Yüksek Yargı Mercii kararının da mahal mahkemesince denetlenmesi sonucunu doğuracağını ve bu kabulün ülkeye hukuki anlamda bir kaos yaşatacağını düşünmekteyim.

ADALET YERİNİ BULSUN VARSIN KIYAMET KOPSUN

Bağımsız Türk Yargısına güvenim tamdır. “Adalet yerini bulsun da varsın kıyamet kopsun” anlayışında olan yürekli hâkim ve savcıların her daim varlığından şüphem yoktur.

Türk insanının beklentisi maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve adaletin gerçekleşmesidir. Yasaların herkese derhal ve eşit şekilde uygulanmasıdır. Şike ve teşvik yapanların cezalandırılması, futboldan men edilmesi, temsil ettikleri kulüplerin gerekli yaptırımları görmesi, haksız elde ettikleri menfaat ve ödüllerin iade edilmesi, futbolumuzun temizlenmesidir.  

TÜRF FUTBOLUNU YÖNETENLER İSTİFA ETMELİDİR

Türk futbolunu yönetenler de, Uluslararası disiplin mercilerinin kabul ettiği vakaları görmezden gelmemeli, adaleti geciktirerek futbolu getirdikleri noktayı yeniden gözden geçirmeli, bu veballe o koltuklarda oturmaktansa biran önce istifa etmelidirler. Bu, Türk futboluna yapacakları en büyük hizmet olacaktır.

TRABZONSPOR'UN ŞAMPİYONLUĞU TESCİL VE İLAN EDİLMELİDİR

Güneşin balçıkla sıvanmayacağı gerçeğiyle, futbol sahalarımızda sükûnet ve barışın tesisi için Trabzonspor” un 2010-2011 sezonu şampiyonluğu tescil ve ilan edilmelidir. Trabzonspor camiası bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da,  her şeye rağmen meseleye kendine yakışır şekilde ve sağduyu ile yaklaşmalıdır. Hukukun üstün olduğu, gücün adalette olduğu ve Allah’ ın adaletinin er ya da geç tecelli edeceği inancıyla bize yakışan üslupla, haklı olup haklı kalarak, bütün güçlerimizi birleştirerek mücadeleye devam edilmelidir.

Trabzonsporumuzun özellikle 3 yıldır yaptığı bu FAZİLET MÜCADELESİ hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; hak yerini bulana kadar devam edecektir."

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri