''REZİL ETTİLER, BAŞINA GEÇTİLER''
TFF Eski Başkanı Haluk Ulusoy, federasyonu dünyaya rezil edenlerin futbolun başına geçtiğini söyledi. Ulusoy, Avrupa Şampiyonası'na gitmeyeceğini, orayı haketmeyen insanlar tarafından yapılacak bir daveti de kabul etmeyeceğini ifade ederken final dışındaki bir sonuçta hesap soracağını belirtti
Şubat ayında yapılan Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda aday olmayan ve görevini Hasan Doğan'a devreden eski başkan Haluk Ulusoy suskunluğunu Cumhuriyet'e bozdu.
Galatasaray başkanlığından, yeni federasyon yönetimine; milli takımdan, Konya-Galatasaray maçına kadar birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulunan Ulusoy'un işte o röportajı..
-''GALATASARAY BAŞKANLIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM''-
Adınız son dönemde Galatasaray Başkanlığı için geçmeye başladı. Böyle bir niyetiniz var mı?
''Böyle bir düşüncem yok. Böyle bir teklif de yok zaten. Ben de haberleri görünce şaşırdım. Benim kullandığım iddia edilen bazı cümleler yeraldı. Kesinlikle bu tarz konuşmalar olmadı. Benim ailemde Galatasaraylısı da var, Fenerbahçelisi de Beşiktaşlısı da. Oğluma, kardeşime, ağabeyime, şu takımı tutma, bunu tut mu diyecektim? Bütün takımlar bizim takımımız. Şimdi dinleneceğim. Biraz futbolu seyirci olarak izlemek istiyorum. Ailem ve yakın çevremle beraber normal hayata dönmek istiyorum. Futbolun bir müddet dışında kalmak arzusundayım.''
Sayın başkan önümüzdeki yıllar için böyle bir planınız var mı? Galatasaray'ın kongre üyesi olmanız bu iddiaları da beraberinde getiriyor..
''Şu anda hiçbir düşüncem yok. İlerisi için ne olacağını bilemem. Hiçbir karar vermiş değilim. Biraz dinlenmek ve uzak kalmak istiyorum.Hiç hak etmediğim şekilde yıpratıldığıma inanıyorum. Hiç hak etmediğim şeylere mağruz kaldım. Futbola ara vermek istiyorum. Tabii futboldan kopmayacağım. Futbolun içinde olacağım. 49 yaşındayım ve hayatımın 30 yılını futbola verdim ben. Futbolla yattım futbolla kalktım. Tabii Türk futbolu bana ne zaman ihtiyaç duyarsa varım. Bu her alanda olabilir.''
-''O MAÇI OYNATMAZDIM''-
Siz olsaydınız Konya-Galatasaray maçı için nasıl bir karar alırdınız?
''Tabii ki biz Avrupa Kupası maçları olan kulüplerin önünü açmak zorundayız. Biz hep öyle davrandık. Çok önemli bir maç arefesinde oynamaması gerekiyorsa gerekeni yapardık. Kaldıki düşmeyi de şampiyonluğu da ilgilendiren bir ortam yoktu. O hava şartlarında böylesine bir zeminde 3 gün sonra Avrupa Kupası'nda Türkiye için önemli bir maç oynuyorsa takım ismi ne olursa olsun ben o maçı oynattırmazdım. Galatasaray 3 gün sonra bir Avrupa Kupası maçına yorgun olarak çıktı. Ayrıca o zeminde sakatlık da olabilirdi ve oldu. Bunlar bir futbol takımı için bahane olmamalı. Pazar günü maç oynansaydı perşembe durum farklı olurdu. Daha bir rahat çıkardı. Galatasaray. Belki 5-1 yenilmezdi, maçı alabilirdi. Ben olsaydım ertesi güne bıraktırmazdım.''
Yeni kurulan federasyon yönetiminin Fenerbahçe ağırlıklı olduğu görüşü var. Buna katılıyor musunuz?
''Tabii bakıldığı zaman Fenerbahçe-Beşiktaş ağırlıklı olduğu kesin. Sadece yönetimde değil, kurullarda da aynı durum söz konusu. Ancak Fenerbahçe-Beşiktaş ağırlıklı olması yanlış işler olacağı anlamını taşımamalı. Önemli olan Türk futboluna hizmet etmeleridir. Umarım ülkemizde en ufak bir problem olmadan iyi bir yönetim sergilenir. Uluslararası başarılar elde edilir. Biz bunu bekliyoruz.''
-AVRUPA ŞAMPİYONASI'NA GİTMEYECEĞİM-
Avrupa Futbol Şampiyonası'na gidecek misiniz?
''Avrupa Futbol Şampiyonası'na gitmeyeceğim. Teklif gelse dahi. Benim hak ettiğim bir yere, mücadele vererek hak kazandığım bir yere hak etmeyen insanlar tarafından davet edilmem ve oraya gitmem çok yanlış ve çirkin olur. Ben bu yanlış ve çirkinliğinin içinde olmayacağım. İnanıyorumki onlar da böyle bir teklifle bana gelmeyecekler.''
Hamit Altıntop Avrupa Şampiyona'sına katılmamızda sizin büyük emeğinizin geçtiğini ifade ederken ''Bundan sonrasını da onunla sonlandırmak isterdik'' dedi. Bu sözler karşısında duygulandınız mı?
''Tabii ki duygulandım. Duygulanmamam mümkün değil. Çünkü onların arasında yattım. Onlarla beraber yemek yedim. Onlarla aynı havayı tenafüs ettim. Onlarla üzüldüm. Onlarla sevindim. Onlarla ağladım ve onlarla güldüm. İyi bir ekiptik ve iyi bir sinerji yaratmıştık. Onlar bana inandılar ve ben onlara inandım. Çok zorluklardan geçerek beraber bir mücadele ortaya koyduk.. Son iki maçta taşın altına elimi soktum. O günü kadar kamplarda kalmıyordum hiçbir şekilde. Baktık ki iş kötüye gidiyor, çocuklarla bir arada oldum. Son iki maçta da Avrupa Şampiyonası'na gitme hakını elde ettik. Tabii bu çocuklarla bu kadar içli dışlı olan, bu kadar abi kardeş gibi beraber olan bir başkanlarının yanında olmalarını istemeleri çok normal. Hele Hamit gibi Avrupa doğmuş ve oranın mantelitesiyle büyümüş bir kardeşimizin bu duygular içerisinde olduğunu düşünürseniz diğer futbolcuların ne duygularda olduğunu daha rahat gözleyebelirizsiniz. Gönlüm onların başarılı olmasını istiyor. En büyük gururu ben duyacağım. Çünkü ben çok mücadele verdim. Emeğim çok fazla. Emeği hiç olmayan insanlar belki o Mili takımın başında rahat rahat oturup keyifle maçlarını izleyecekler. Ben ülkemin bayrağının dalgalanmasını istiyorum.''
- ''FİNAL OYNAYAMAZSAK HESAP SORARIM''-
Siz Avrupa Şampiyonası'nda final düşlüyordunuz. Ulusal Takım başarısız olursa tepkiniz olur mu?
''Bir söz söyledim hala arkasındayım. Haziran'a kadar susuyorum. Bu kadar büyük mücadeleden sonra hak etmeyen insanlar, emeği geçmeyen insanlar Milli takımla beraber Avrupa Şampiyonası'na gidecek. Final olmaz ise bunun hesabını sadece ben değil bu ülkenin insanları soracak. Kimse sormazsa ben soracağım. Belki o günlerde başarısız olunursa inanıyorum bunu bir tek ben dile getireceğim. Çok kişi görmezden gelecek. Çünkü bundan iki yıl önce Türkiye Futbol Federasyonu'nu dünyaya rezil eden kişiler bugün bu kurumun başında. Bu kişileri bugünkü futbol kamuoyu nasıl içine sindirdiyse herhalde o günü de içine yine sindirecektir. Çünkü bugünü içine sindirmemeleri gerekirdi. O günlerde yaşananların milyonlarda biri benim dönemimde yaşansaydı beni Taksim'de asarlardı. Herkes oturmuş hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. 2006 yılında bu ülkeye bu kadar rezillik yaşatılmamış gibi. Rezillik yaşatanlar bugünkü federasyonun içinde değilmiş gibi. Herkes sustu, oturdu izliyor. Avrupa Şampiyonası'nda bu ülkenin Milli Takım'ı başarısız olursa kimse sesini çıkarmayaçak. Ama ben çıkaracağım.''
Statlarda 'Ulusoy istifa' sesleri yok artık. Herhalde sizi en çok sevindiren budur?
Hakem hataları olacaktır ve oluyor da. İnsanın olduğu yerde hata vardır. Önceden 'Ulusoy istifa' diyorlardı. Şimdi ise laylaylom şarkılar söyleniyor. Daha çok göreceğiz.
-HALUK ULUSOY'DAN İNCİLER-
- Futbol benim hayatım, milli takım için ailemi bile ihmal ettim.
- Futbol sevdam yüzünden işimden uzak kaldım, yatırımlarımız azaldı. Bu zeka ve bu yürekle hangi işi yapsam başarılı olurum.
- Biri çıkıp ''futboldan bir lira rant sağlamış'' diyemez, dedirtmezler.
- Yanlışlarım olmadı mı, oldu elbet, ben ve ekibim istemeden hata yapmışızdır.
- Hiç çalışmasak, hiç hata yapmazdık. Yanlışlarımdan, ekibimin yanlışlarından ders aldım.
-Türk futbolu çağ atladı. Bunu ben değil, Blatter, Platini söylüyor. Federasyon'un kasa hesabı söylüyor. İngiltere'nin gidemediği 2008 Avrupa Şampiyonası'nın ev sahipleri öylüyor.
-Bir hakem kardeşim çıksın, ''Bana telefon etti, imada bulundu'' desin. Diyezmeler, aramadım, aramam..
-Biz vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı, formamızı seven insanlarız, Ulusoy ailesi hep cemiyetçi olmuştur. Topluma hizmet etmiştir. Yine öyle olacak.
-Futbol yönetimi liderlik işidir. Rica ile minnet ile baskı ile liderlik yapamazsınız.