Bundan tam 3 yıl önceydi. Rizespor'da dönemin modasına uymuş ve kalesini bir çok takımımızın olduğu gibi Kolombiyalı bir kaleciye bırakmıştı. Galatasaray'da Mondragon, Beşiktaş'ta Cordoba, Sakaryaspor'da Martinez kaledeyken, Çaykur Rizespor'da David Gonzales'i kalesine geçirmişti. Gonzales ile Türkiye'deki ilk röportajını da henüz Rize'yi bile görmemişken İstanbul'da gerçekleştirmiştim.
Rizespor'a büyük umutlarla gelen Gonzales, takımın kötü durumunun da etkisiyle bekleneni verememiş ve yalnızca bir sene sonra ülkesine geri dönmüştü. Geçtiğimiz sezonun ortasında ise Gonzales'i İngiltere'nin dev takımlarından Manchester City'nin kadrosunda gördüm ve açıkçası ilk başta büyük şaşkınlık yaşadım. Rizespor'dan Manchester City'ye... Hayli ilginç bir öykü.
Manchester City A Takım kadrosuna giren ve City'nin 4 kalecisinden biri olan Gonzales, hayatından çok memnun. Yıldızlarla dolu City kadrosunda forma mücadelesi veren Gonzales'e telefonla ulaştım ve Rize'den Manchester City'ye uzanan öyküsünü konuştuk. Laf lafı açtı konu takım arkadaşı Jo'nun Galatasaray günlerine ve Kolombiya'dan takım arkadaşı olan Pino'nun Galatasaray'dan neler yapabileceğine kadar uzandı gitti...
-Manchester City'ye transferin nasıl gerçekleşti?
"Rizespor ile sözleşmem bittikten sonra boştaydım. Ardından Arjantin'de Athletico Huracan ile anlaştım. Huracan'daki sözleşmem de bittikten sonra İngiltere'ye tatile gittim. Eşim de İngiliz olduğu için orada bir çok kişiyi tanıyordum. Tatilim devam ederken bir menajer benimle görüşmek istedi ve Manchester City'de futbol oynamak isteyip istemediğimi sordu. Deneme antrenmanlarıma çıkabileceğimi ve beğenilirsem A takım kadrosuna girebileceğimi söyledi. Ben de büyük bir heyecanla bunu kabul ettim. Yaklaşık 1 hafta antrenmanlara çıktıktan sonra teknik ekip tarafından beğenildim, transferim gerçekleşti ve A takıma girdim."
KALBİM RİZESPOR İÇİN ATACAK"
-Rizespor'un ardından şu an dünyanın en önemli kulüplerinden biri olan Manchester City'ye transferin, Türkiye'de neredeyse kimse tarafından duyulmadı.
Türkiye'de çok güzel zamanlarım geçti. Türkiye'ye adeta aşık oldum, mükemmel bir ülke. Türkiye'nin kültürüne, insanların sıcaklığına hayranım. Buradaki durumum da iyi ama Türkiye'ye bir gün mutlaka dönmek isterim. "
-Rize'de yaklaşık bir yıl kaldın. Rize taraftarlarına neler söylemek istersin?
"Rize çok şirin bir yer. Benim için çok özel bir şehir. Statta ve izin günlerimde sokağa çıktığımda bana inanılmaz ilgi gösteriyorlardı. Rize insanının sıcaklığını ve sevgisini unutamam. Rizespor ile birlikte çok fazla deplasman maçına gittik, farklı şehirler gördüm ve her yerin farklı bir güzelliği vardı. Kalbim her zaman Rizespor için atacak. Umarım onlar da eskiden olduğu gibi yeniden Süper Lig'de mücadele ederler."