Sakarya Fırat'ın Başçavuş'u Durali. Aslen Konyalı. Ama çocukluğu Trabzon'da geçmiş. Trabzonsporluluğuyla gurur duyduğunu söylüyor.
Konyalı bir ailenin çocuğu olarak 1976’da İstanbul’da doğdu. 1986’da Konya Anadolu Sahnesi’nde tiyatroya başladı.
Malezya’da Uluslararası İlişkiler, Almanya’da belgesel sinema eğitimi aldı. Kültürel, sanatsal, akademik ve turistik nedenlerle 54 ayrı ülkede bulundu.
TV3 Malezya gibi uluslararası televizyon kanallarında çeşitli projelere imza attı. Yolun sonu, Mihrali, Bedel, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, İki Aile, Gazi ve son olarak da Sakarya Fırat dizilerinde rol aldı.
Tarok (Malezya), Recep İvedik Tatilde, Dinle Neyden, Hür Adam gibi uzun metrajlı filmlerde de oynadı.
Şu an devam eden Sakarya Fırat’taki Jandarma Başçavuş Durali Tahtakılıç rolündeki Karadeniz şivesi ve repliklerine kattığı Trabzonspor konulu diyaloglarla ilgimizi çekti.
Bu kadar düzgün Karadeniz şivesini nasıl konuştuğunu sorduğumuzda ise daha önce 6 yıl Trabzon’da kaldığını öğrendik.
Koyu bir Trabzonspor taraftarı olduğunu da öğrendiğimiz İsmail Hakkı’ya ilk sorumuz Trabzonspor üzerine oldu..
İstanbul takımları dururken neden Trabzonspor?
Ne zamandan beri Trabzonsporlu olduğumu hatırlamıyorum. Bu da demek oluyor ki doğdum doğalı Trabzonsporluyum. Bana göre Trabzonspor’u sevmeyi tek bir nedene bağlayamazsınız. Bir çok sebepten dolayı Trabzonsporlu olabilir insan. Ömrüm oldukça da elimden gelen her türlü desteği seve seve vereceğim. İstanbul takımları dururken neden Trabzonspor’u tercih ettim? Sizin de dediğiniz gibi İstanbul takımları dururken(!) tercih ettim. Şaka bir yana onlar da Türkiye’yi temsil eden takımlar neticede ama Trabzonsporlu olmak bambaşka bir olay. Anadolu’nun gururu O. Öyle her babayiğidin harcı değil.
Trabzon’da uzun sayılabilecek bir süre kaldınız. Oraya ait en çok neleri özlüyorsunuz?
Trabzon’da yaklaşık 6 yıl yaşadım. Babam K.T.Ü.’de öğretim görevlisiydi. İlkokula orada başladım. Karadeniz Teknik Üniversitesi Kampüsü’ndeydi evimiz ve okulum. Lojmanlarda geçen çocukluğumu çok özlüyorum. Zafanos Tepesi’nde yapılan uçurtma yarışlarını, ipi kesilen uçurtmalarımızı almak için Kalkınma Mahallesi’ne koşturmalarımızı, Boztepe’yi, Uzun Sokağı, Kadınlar Pazarı’nı, Meydan’ı, Ganita’yı, mendireği, mis kokulu yemeklerini, güler yüzlü, pembe yanaklı, has yürekli insanlarını, Mehmet Ali Yılmaz Spor Tesisleri’ne kaçak gidip izlediğim idmanları… Ve aklıma zaman zaman düşen bir çok şeyini özlüyorum...
Bir çok ülke gezmiş ve Trabzon dışında yaşayan biri olarak Bordo-Mavi renkler size ne ifade ediyor?
Her gördüğümde kalbimin ritmini değiştiren, birbirine aşık iki renk Bordo ve Mavi. Aşkı ve özgürlüğü ifade ediyorlar. Ve elbette samimi bir dostluğun, birleşmenin hikayesini (İdmangücü ve İdmanocağı).
Setlerde ve oynadığınız dizide Trabzonspor’un adının geçmesi senaryo gereği mi yoksa buna sizin de katkınız oluyor mu?
Yapımcımız, senaristimiz ve yönetmenimizle bu konuyu ropörtajınızdan çok daha önce konuşmuştum. Sevgili yapımcımız Osman Sınav ve senaristimiz Süleyman Çobanoğlu sağolsunlar senaryoya böyle nüktedan bir diyalog yazılmasını sağladılar. Oynadığım karakterin Trabzonlu olması vesilesi ile de güzel durdu kanısındayım. Umuyorum ilerleyen bölümlerde Trabzonspor’dan daha fazla bahsetme imkanı olur. Trabzonspor’un adını farklı platformlarda seslendirmek gerçekten gurur verici bir şey.
En son Avni Aker’de hangi maçı izlediniz? 1999 – 2000 sezonunun ikinci maçıydı. Trabzonspor - Galatasaray derbisini izlemiştim en son Avni Aker’de. Orada maç izlemeyi de çok özledim. Hami, Vugrinec ve Osman o günkü kadrosu ile aklımda kalan oyuncular. Ve an itibarı ile en son izlediğim maç, Trabzonspor Beşiktaş derbisi. Canı gönülden tebrik ediyorum arkadaşlarımı…
Trabzon’da yaşamamış olsaydınız yine Trabzonspor’u tutar mıydınız?
Hiç tereddütsüz…
Sakarya Fırat dizisinde Laz Komutan rolünü oynarken zorluklar çekiyor musunuz? Rolün size verilmesi nasıl oldu?
Rolün kendisi ile alakalı bazı zorluklar elbette oluyor her meslekte olduğu gibi. Ancak Karadenizli birini canlandırmanın getirdiği zorluklar değil bunlar. Çalışma şartlarımız ağır. 1700 metrede kurulan bir karakolda ve daha da yüksek rakımlı dağlarda çalışıyoruz. Coğrafi şartları son derece ağır. Çoğu zaman Trabzon’u, insanlarını hatırlıyorum çekimler esnasında. Onlar olsaydı nasıl tepki verirlerdi? Ne söylerlerdi ve nasıl söylerlerdi diye düşünüyorum. Ara sıra Trabzon’a ait yerel cümleler kullanmak çok hoşuma gidiyor. Severek ve heyecanla kabul ettiğim bir rol. Bu rol için görüşmeye gittiğimde ne ben bana Trabzonlu bir başçavuş rolü teklif edileceğini biliyordum, ne de bu teklifi yapan yapımcımız Osman Sınav benim koyu bir Trabzonsporlu olduğumu ve Trabzon’da yaşadığımı biliyordu. Tesadüf, tevafuk, şans, kader, artık ne denirse.☺ Sevgili hocam Osman Sınav’a buradan bir kez daha teşekkür ediyorum bu kıymetli yükü benim omuzuma yüklediği için.
Trabzonspor’un galibiyeti size neleri getiriyor, aksi sonuçta neleri götürüyor? Galibiyetimiz bir sonraki maça kadar kıvanç dolu bir hafta yaşamamı sağlıyor. Aksi sonuçlar ise haliyle yüzümü asmama neden oluyor. Menfi skorlar sonucunda oturup kulüp yönetiminde söz sahibi biriymiş gibi kara kara düşündüğüm çok olmuştur, ne olacak bu gidişat diye..
Anadolu’nun ilk şampiyonu Trabzonspor. Sana göre bu şampiyonluklar neleri içeriyor?
Anadolu biz demek. Bu memlekette Anadolu deyince doyuyor insanın karnı. Bu şampiyonluklar coşkuyu, özlemi, hasreti içerdiği kadar, Anadolu’nun hırçın evladı Trabzon ile uzun yıllar sürecek bir gurur maratonunun da beşiği olmuşlar. Bununla da kalmayıp bu maratonu yurt dışına taşıyarak Anadolu’ya ve kendisini destekleyen milyonlara ne kadar layık olduğunu defalarca gözler önüne sermiştir benim güzide kulübüm…
Şenol Güneş... Size göre kimdir?
Tevazu, nezaket, güleryüz, yetenek ve kalitesi son derece üst düzeyde bir teknik adam. Bir futbol sanatkarı. Kendisini tanımadan önce duyduğum sevgi ve saygı tanıştıktan sonra daha da arttı. Her kulübe nasip olmaz. Kıymetini bilmeliyiz diye düşünüyorum. Trabzon başarılı şehirlerin takımlarıyla kıyaslandığında küçük bir şehir.
Bu küçük şehire, büyük başarılar yaşatan Trabzonspor’un gücü nereden geliyor size göre?
Bana göre Trabzon’un başarısı mayasında gizli... 4 bin yıllık bir tarihin üzerinde yaşayan bir şehir ne kadar küçük olabilir... Trabzonspor galip geldiği zaman Trabzon’da sokağa çıktığınızda enteresan ve hiç bir şehre nasip olmamış bir manzarayla karşılaşırsınız. O ana kadar biribirini hiç görmemiş insanlar bile gülümserler biribirlerine sokakta. Adeta bir bayram yaşanır şehrin her köşesinde. Yaşlısı genci, kadını erkeği, yetişkini çocuğu bir sevinir. Tam da olması gerektiği gibi. İşte bu mayadır Trabzon’un ve Trabzonspor’un başarı kaynağı bence…
Konyalı olmana rağmen Trabzon’un şivesini iyi kullanıyorsun. Yöresel olarak da Trabzon’la ilgili hayatına kattığınız nüanslar var mı?
Trabzon’a dair her şey ilgi alanımdır. Coğrafyasından tarihine, kültüründen alışkanlıklarına kadar her yönü ile ilgilenirim Trabzon’un. Çocukların karakteri 6-7 yaşına kadar oluşur malum. Ben o yaşıma kadar hamsiyle, kara lahanayla, mısır ekmeğiyle doydum. Vazgeçmem mümkün mü?
Trabzon’u diğer şehirlerden ayrı tutan nedir sizce?
Trabzon bir şehir olarak takımına gereken her türlü desteği, gerek lojistik gerekse manen vermiş durumda. Bunun başka bir örneği olacağını sanmıyorum. Yurt dışında bazı ülkelerde benzer futbol şehirleri var. Ama Türkiye’de bu konuda tek temsilci Trabzon. Bu vesile ile tüm Trabzonlular’a sevgilerimi iletiyorum…
Biz de size başarılar diliyoruz. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz... Ben teşekkür ederim...
Röportaj: Alaatin Kazancı/ Trabzonspor Dergisi