Güneşli ancak soğuk bir Lille sabahında, tenha bir Cafe de eşiyle birlikte kahve içerken rastladık ona.
Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’den bahsediyoruz. Eşiyle birlikte geldiği Fransa’da bu akşam Lille ile oynanacak olan Şampiyonlar ligi maçı öncesi stres atıyordu.
Heyecanlı, yerinde duramayan, o atak Sadri Şener başkanı bu kez biraz düşünceli gördük.
Başkan Şener bu akşam Trabzonspor’un tarihinin en önemli maçlarından birine çıkacak olmasının stresi sabah saatlerinde çoktan sarmıştı. "Sevgili başkanım maç stresi galiba, biraz düşünceli gördük sizi, dedik. Yok yok eşimle sabah kahvesi içiyoruz sohbet ediyoruz” dedi. Bir iki dakika sonra da bayan Yüksel Şener de yanımıza geldi.
Kısa bir süre sohbetin ardından sabah mahmurluğunu üzerinden atan ve eski neşesini bulan başkan Şener Lille sokaklarında gezen Trabzonlu ve Trabzonspor taraftarlarını görmekten duyduğu mutluluğu anlatırken gözlerinin içi gülüyordu.
Devamı sayfa 2'de...
Trabzonspor'un taraftarıyla Lille'de beraber olmasının kendisini çok mutlu ettiğini belirten başkan Sadri Şener, “Lille sokaklarında Trabzon'dan gelen taraftarımızın yanı sıra Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden Lille maçı için Fransa’ya dan gelen taraftarları görüyorum.Bu bağlılık bu sevgi beni mutlu ediyor. Trabzon böyle büyür işte. Buna şahit olmak bana güç ve heyecan veriyor. Trabzon’un ismi daha da büyüyor. Trabzonspor’un ne kadar büyük bir takım olduğunu gösteriyor.
Şike yasasının çıkış şeklinde bir sürü yanlışlık olduğunu belirten başkan Şener “Ben farklı şey anlatmaya çalışıyorum, sanırım yanlış anlaşılıyorum. İnsanlar benim birilerini kurtarmaya çalıştığımı düşünüyor. Akşamdan sabaha alel acele iyi irdelenmeden bir yasa çıkarılmış. Yasanın yeniden düzenlenmesi gerek. Benim attığım imza hala anlaşılamadı. Benim imza atmamdaki amaç Yasanın eksik maddelerinin düzenlenmesi için. Bakın şimdi yasada ki eksikler ortada.
Ben Fransa’dayım. İstesem Lille maçını stadyumda bana ayrılan yerde izlerim, ama hukuka saygımdan stadyuma gitmeyeceğim. Yasa benim maça gitme hakkımın kısıtlanması konusunda savcıya bu hakkı veriyor.
Hadi beni bir kenara bırakın. Bu meslekten para kazanan antrenör sporcu maç oynamasını yada yönetmesini yasaklanıyor.
Bu hakkı savcıya veriyor. Savcıda doğal olarak bunu uyguluyor.
Devamı sayfa 3'te...
Ben yada bir başkası, sporcu antrenör fark etmiyor. Antrenman bile izlememe yasak getiriyor. Futbolcuya maç oynatmıyor. Peki savcı tedbir koydu ve siz trilyonlarca liraya mal ettiğiniz futbolcuyu 10 maç oynatmadınız. Peki bu futbolcu 10 maç sonra suçsuz bulunda. Bu bedeli kim ödeyecek.Burada ki mağduriyeti kim giderecek.Bu belli değil.
Şimdi ben idman izlemeyeceğim. Buna da yasak getiriliyor. Trabzon’daki tesislere giderken antrenman sahalarından aracımla giderken antrenman varsa gözlerimi mi kapatayım.
Lille’yi mağlup edeceğimize inanıyorum.Trabzonspor güçlü bir ekip ve iyi futbolculardan kurulu.. Bu takım uzun yıllar çok fazla transfer yapılmadan Trabzonspor’u taşır. Bunlar bana gurur veriyor. Lille’yi mağlup edersek ilk kez katıldığımız şampiyonlar liginde büyük bir iş başarmış oluruz. Bu ligde daha da ileri gitmek gurubu geçmek istiyoruz.
Bazen yorulduğumu hissediyorum. Bazen kırgınlıklarım da oluyor. Trabzonspor her açıdan büyüdü. Bu büyüme sürmeli.
Trabzon beni bazen yoruyor.Bazen bir şeyleri anlatmakta güçlük çekiyorum. Çok az destek ancak tam tersi oranda ise eleştiri var, Bunlar bizi yoruyor. Tabiki yanlışlarımız eleştirilsin.Buna bir şey deme hakkımız yok.Ama bazı şeyleri anlamadan da eleştiriyorlar bu beni yoruyor” dedi.