Trabzonspor'un başarılı oyuncusu Soner Aydoğdu, Trabzonspor Dergisi’nin Eylül sayısına çok özel açıklamalarda bulundu.
İşte Soner’in Trabzonspor Dergisi’ndeki röportajından satır başları...
Süper Lig’de görev alan en genç futbolculardan Soner Aydoğdu, Trabzonspor Dergisi'ne konuştu.
Sezon başında Trabzonspor’a transfer olarak hayallerini gerçekleştirmiş ve daha önemlisi, 2006 yılındı kaybettiği babasına verdiği sözü tutmuş olmanın gururunu yaşayan Soner'in, Trabzonspor'a transferi sonrasındaki ilk işi Bordo-Mavili formasıyla babasının mezarını ziyaret etmek olmuş.
Sergilediği olumlu futbolla Güneş sisteminde kendisine yer edinen, gol atmayı ve attırmayı seven, duran topları etkili kullanan, Milli Takım'ın her kategorisinde başarıyla görev alan Soner, kendi ifadesiyle hamsiyi ölümüne yiyip Barça'yı destekliyor.
Gençlerbirliği altyapısında oynarken yeteneğinle kısa sürede büyük takımların dikkatini çektin ve bu takımlar arasından Trabzonspor’u tercih ettin. Bunun en önemli nedeni nedir?
Trabzon, futbol şehri olarak zihnimde yer etmişti. Gençlerbirliği’nde Trabzonspor’a karşı oynadığım maçlarda Avni Aker’ın havası her zaman beni etkiliyordu. Trabzonspor’dan teklif aldığımda düşünmeden kabul etmemin en önemli nedenleri bunlar diye bilirim.
“Şenol hoca benimle çok ilgileniyor” diyorsun. Şenol hocayla çalışmak nasıl?
Benim için Şenol hocayla çalışmak gurur verici bir durum. Çünkü televizyondan izlediğim, kariyerinde dünya üçüncülüğü olan hocayla aynı takımda olmak, adımın Trabzonspor ile anılmaya başladığından beri beni heyecanlandırdı. Geldiğimde benimle özel olarak ilgilendi, bana şehri, taraftarları anlattı. Trabzon’un futboldan beklentileri fazla olan bir şehir olduğundan, taraftarların futbola çok ilgi duyduğunu ve insanların cana yakınlığından bahsetti.
Performansının ne kadarını sergilediğini düşünüyorsun?
Sezonun başı olduğundan dolayı performansımın yüzde 60-70’ini sergilediğimi düşünüyorum. İleriki haftalarda form grafiğim daha yükseğe çıkacaktır.
Gelecekteki hedeflerin nelerdir?
Anadolu kulüplerinden büyük takımlara transfer olmak her oyuncunun hedefidir ve ben de Trabzonspor’a gelerek bunu başardım. Avrupa’da top oynamak hayalim var, yanlış anlaşılmasın Trabzonspor’u basamak olarak görmüyorum. Burada başarılı olup, Milli Takım'ın değişmez oyuncusu olup daha sonra da Avrupa’da futbol oynamak istiyorum.
Avrupa’da hangi ligde oynamak istersin?
İspanya’yı oyun stilime daha uygun görüyorum. Barcelona ise favori takımım.
Trabzon kültüründe sana yakın gelen neler var?
Yemekleri. Balığı çok seviyorum ve burada her çeşit balık var. Deniz ürünlerinin tadına bakma fırsat buldum. Favorim ise hamsidir. Hamsiyi ölümüne yerim diyebilirim.
Babanı 2006 yılında kaybettin. Bugün başarılı bir oyuncusun. Herhalde en çok babanın bugünlere geldiğini görmesini istemişsindir?
Babam, benim futbol oynamamı, iyi noktalara gelmemi çok isterdi. İki abim amatör olarak futbol oynadı. Daha sonra ben Gençlerbirliği alt yapısına seçildim. 5 kardeştik ve maddi açıdan zor dönemlerimiz oluyordu.
Ablam tıp fakültesinde okuyordu. Babam hem ablamın eğitim masrafını hem de aileyi geçindirebilmek için kendi dükkanını satarak arkadaşının yanında çalışmaya başladı. Bizim için büyük fedakarlıklar yaptı. Gelinen noktada Trabzonspor gibi büyük bir takımda futbol oynuyorum ve para kazanıyorum.
Hayatımda her şey yolunda. Tek eksik babam. Keşke babam bu günlerimi görseydi. Keşke O’nu rahat bir şekilde yaşatabilseydim.
Futboldan kazandığın ilk para ile ne yaptın?
2006 yılında PAF takımda oynadığım dönemde yurt dışında maça gidecektik. Cebimde harçlığım olsun diye babam tüm imkanları zorlayarak bana 50 Euro verdi.
Yurt dışına çıktıktan sonra kulüpten iki aylık maaş ve yurt dışı primi olan toplam 700 TL aldım. Amacım paranın tamamını babama getirmekti. Babama katkı sağlamak, eve para getirecek olmak bana büyük bir gurur yaşatıyordu. Ancak tam o anda acı haberi aldım. Babam hayatını kaybetmişti. Hayallerim yıkıldı.
Döndüğümde kendisine katkı sağlayacağını düşündüğüm parayı cenaze masraflarında kullandık. Sonrasında kazandığım ilk ciddi parayla anneme güzel bir ev aldım. Babam için gerçekleştiremediğim iyi bir hayatı annem için gerçekleştirmeye çalışıyorum.
Gol atınca babam için attım diyor musun?
Diyorum tabi. Gol atınca yukarıyı gösteriyorum zaten, belki görüyordur! Zaten benim ahtım ve babama sözüm vardı. O’nun için iyi futbolcu olacaktım. Emeklerinin karşılığını verecektim.
Trabzonspor’a transfer olarak sözümü tuttum ve imza töreni sonrası benim için hazırlanan formayı alıp ilk olarak Ankara’da babamın mezarına gittim. O an manevi olarak büyük bir haz duydum"