Spor yazarlarının galibiyet yorumu

Spor Toto Süper Lig'in 29. haftasında Beşiktaş'a konuk olan Trabzonspor, karşılaşmadan 2-1 galip ayrıldı. İşte spor yazarlarının maçla ilgili yorumları...Ömer Üründül: Anlatılmaz, yaşanır! Dün geceki maçı seyretmeyenlere anlatabilmek çok zor. Carvalhal'ın

Spor Toto Süper Lig'in 29. haftasında Beşiktaş'a konuk olan Trabzonspor, karşılaşmadan 2-1 galip ayrıldı. İşte spor yazarlarının maçla ilgili yorumları...

Ömer Üründül: Anlatılmaz, yaşanır!
Dün geceki maçı seyretmeyenlere anlatabilmek çok zor. Carvalhal'ın yanlış takım tertibi ve en önemlisi de çok yanlış taktik anlayışı yüzünden Beşiktaş tarihi farklı bir yenilgiden kurtuldu. Trabzonspor'un attığı iki gol dışında kaçırdığı pozisyon sayısı 10'un üzerinde. Peki neden böyle oldu?

Birincisi Beşiktaş'ın genel görüntüsüydü. Sağ bek, İbrahim Toraman'ın gerçek yeri değil, ama oynayabilir. Sivok'un yanında geniş alanda sıkıntıları olan Sidnei var. Ekrem varken de sol bekte yine maç eksiği olan ve gerçek yeri stoper olan Ersan. Ayrıca Quaresma'dan İbrahim Toraman'a hiç yardım yok. En çok güvenilen isimlerden Fernandes ise geçen haftaki cezası nedeniyle kendisine hiç bakmamış. Yürüyecek hali yok. Trabzonspor ise ilk dakikadan itibaren çok istekli, müthiş tempolu başladı ve de takımın yapısı itibariyle isteyip de bulamayacağı hücum ortamını ikram eden bir rakiple oynadı. Böyle olunca maçın her anı Trabzon'un pozisyonlarıyla geçti.

Beşiktaş ikinci yarı başında ilk denemesinde Quaresma'nın asisti, Almeida'nın kafasıyla güzel bir ön direk golü attı. Ama Beşiktaş fizik ve tertip olarak o kadar olumsuzdu ki sayısız goller kaçırıp kalesine gelen ilk tehlikede gol yiyip morali bozulan bir rakip karşısında bir şey değişmedi.
Trabzonspor iki gol buldu, son dakikaya kadar da kaçırmaya devam etti.

REKOR KIRABİLİRLERDİ...
Sonuç olarak seyir zevki yüksek, bol pozisyonlu ve tempolu bir maç izledik. Ama günümüz futbolunun istediği ilkelere tam zıt kutup teşkil eden bir maçtı. Trabzonspor fizik kondisyon olarak üst düzeydeydi. Adrian en verimli futbolunu oynadı. Her zaman söylediğim gibi Volkan, Burak ve Olcan gibi önemli sprinterler yardımlaşmayı bilseler gol rekoru kırarlardı.

Ben bu arada Ernst'e gerçekten acıdım. Her maç inanılmaz mücadele edip yalnızlığa mahkum olan gerçek bir profesyonel. Hakem Bülent Yıldırım ise başarılı bir yönetim gösterdi.

İskender Günen: Nerelerdeydiniz?
Trabzonspor, oyuna çok iyi bir başlangıç yaptı. Özellikle ilk yarının 30 dakikalık bölümünde rakibine üstünlük kuran takım Trabzonspor'du...

Önümdeki notlara baktığımda 30 dakika içerisinde Trabzonspor'un iki kez Olcan, birer kez ise Celustka, Burak ve Adrian ile gole yaklaştığı görülüyor. Önce bireysel beceri noksanlığı sonra çevre kontrolü yapılmaması girilen gol poziyonlarının değerlendirilememesinin en büyük nedenleriydi. Beşiktaş'ın savunma kurgusu, Trabzonspor'a çok uygundu. Her atakta çizgi halinde öne çıkma düşünceleri olduğu için arkalarına atılan her top Trabzonspor, adına pozisyona dönüştü. Volkan ve kendisine destek veren Serkan, Beşiktaş'ın sol tarafını çökertti.

İkinci yarıda ise 'atamayana atarlar' kuralı devreye girdi. Quaresma'nın getirdiği topta Almeida ile golü buldu Beşiktaş. Fakat Trabzonspor oyun disiplininden kopmadı, orta alanda Colman'ın mükemmel oyunu ile karşı kalede daha fazla gözükmeye başladı. Colman önce soldan getirdiği topla golü attırdı, sonrasında ise ikinci golü atarak gecenin kahramanı oldu.

TARİHİ FARK OLURDU
Dünkü maçı gördükten sonra Trabzonsporlu oyunculara bir sitemimiz olacak: "Daha önce nerelerdeydiniz?" Çünkü sizde var olan potansiyeli, takım birlikteliği içerisinde sahaya yansıttığınızda neler yapabileceğinizi herkese gösterdiniz. Girdiğiniz pozisyonların yarısını değerlendirebilseniz tarihi bir farkı yakalamanız içten değildi.

NOT: Seyircisiz maç cezası var. Beşiktaş, seyirci yerine koyulmayan (!) 25 bin kadını arkasına alarak oyuna başladı. TFF tarafından seyirci bile kabul edilmemişken orada ne işleri vardı diye sormalı! Şaka bir yana bu absürd uygulama hemen kaldırılmalı. Çünkü büyük ayrımcılık. Bu ayrımcılık noktasında kadın hakları savunucularının böyle bir uygulamaya karşı çıkması gerektiği düşüncesindeyim.

Metin Tekin: Futbol ve matematik
İnönü Stadı'nda dün akşam play-off'un içinde olmak açısından iki takım için de çok önemli bir karşılaşma oynandı. İki takımın kadrolarını karşılaştırdığım zaman benim düşüncem, maçın Trabzonspor'un kontrolünde geçeceği yönündeydi. Gerçekten de çok az bir bölüm hariç, maç aynen böyle oynandı.

İlk yarıda, futbol kalitesi ve becerisinden çok hataların belirlediği bir mücadele vardı sahada. Bu oyunda da özellikle ilk 25-30 dakika tamamen Trabzonspor'un etkisi hissedildi. Pozisyonlar buluyor, bir türlü sonuca Burak bile ulaşamıyordu!

Son dönemde Beşiktaş'ın nasıl oynayacağını tamamen Fernandes belirliyor. Portekizli futbolcu, orta sahada oyuna şekil veremezse siyah-beyazlıların öne doğru yapacağı işler hep şansa ve karambole kalıyor. Dün de Fernandes'in sahne alamayışı oyunu hep Trabzonspor'un elinde ve etkisinde bıraktı.
Tüm bunlara rağmen öne geçen taraf Almeida'nın ön direkteki dokunuşu ile Beşiktaş oldu. Ancak skorda ne kadar avantaj sağlarsanız sağlayın, güçlü ve etkili bir anlayışınız yoksa oyunu ele alıp belirlemeniz çok zor. Tıpkı dün gece Beşiktaş'ta olduğu gibi. Zaman zaman bu oyunla galibiyetler alabilir, hatta seriler yakalayabilirsiniz ama hedeflerinize ulaşmanız imkansızdır.

BEŞİKTAŞ'IN HEDEFİ AVRUPA OLMALI
Esasında ben futbol matematiğine çok inananlardan değilim, fakat dün akşam çıkan bir istatistik var ki,maçı da çok güzel özetliyor. 90 dakika boyunca Beşiktaş'ın rakip kaleye attığı şut sayısı 6; kaleyi bulan ise sadece 1 (bu şut da gol oldu)... Trabzonspor'un ise 19 şutunun 9'u kaleyi bulmuş. Böylesi bir futbol içi tablodan kaybetmeden çıkmanız mümkün değil. Yani dün akşam deneyen, becerili olmasa da etkili olan takım sahadan 3 puanı alarak ayrılmayı başardı. Ligde artık şampiyonluk umutları mucizelere bağlı olan Beşiktaş'ın, bundan sonra Avrupa kupası hedefine sıkı sıkıya tutunması gerekiyor. Tabii ligde de en azından play-off'dan kopmadan.

 

Devamı sayfa 2'de


Ahmet Çakar: Evlere şenlik
Beşiktaş takımı adeta her şeyi bırakmış. Başkan gitmiş, takımda zaten ucundan biraz olan disiplin tamamen kaybolmuş ve herkesin ağzında koskoca bir mazeret var. O da Avrupa Ligi'nde Atletico Madrid'e odaklandık. Ama bu futbol ve bu sorumsuzlukla Beşiktaş Atletico Madrid karşısında da çok üzücü bir tarih yazabilir. Önce şunu söyleyelim. Bir ülkenin en üst liginde üst düzey iki takım arasındaki maç çağdaş futbolun bu kadar karşısında olamaz. Top kayıpları, pas hataları, şut atamama, defansın arkasına atılan her topun pozisyon olması dünya futbolunun üst liglerinde pek görülmez. Tabi bu söylediklerim Beşiktaş için geçerli. Mesela ikinci yarı, karşılaşma bir ara basketbol maçına döndü. Trabzonspor'un solda Olcan, sağda Volkan'la geldiği her pozisyon gol olabilirdi. Burak biraz becerikli olsa zaten maç ilk yarıda 3-4 olurdu.

Maça bakıyoruz Beşiktaş için skandal. Quaresma dışında topla ileriye gidebilecek, topu taşıyabilecek bir oyuncu yok. Düşünebiliyor musunuz, sol bekte Ersan oynuyor önünde de ne hikmetse Ekrem var. Böyle takım olur mu? Sakatlıklar ne olursa olsun bu kadroyla maça çıkılabilir mi? Beşiktaş'ın en kuvvetli yanı duran toplardı. Ama Trabzon Beşiktaş'ın bu silahını da akıllı adam markajıyla imha etti. Bir yan top geldi o da ikinci yarının hemen başında gol oldu. Quaresma çok iyi ortaladı ve Almeida da kendi klasiklerinden biri olan golü yapıverdi.

YILDIRIM ÇOK İYİYDİ
Asıl facia bundan sonra başladı. Trabzon orta sahayı çok rahat geçip hızlı adamlarıyla pozisyon üzerine pozisyon bulup önce beraberliği sonra da galibiyeti yakaladı. Hele hele Burak'a bakalım. Kendi klasiklerine uygun o kadar çok pozisyon buldu ki. Ama hepsinde kötü vurdu ve kaleci tarafından kurtarıldı. İyi vursa dün Trabzon 5 tane atıp evine dönerdi. Beşiktaş play-off'a girer mi bilmem ama çok kötü günler bu kafayla çok uzakta değil. Bu sene derbi maçlar genelde iyi yönetiliyor. Dün gece de Bülent Yıldırım bence çok iyi yönetti. Kartları doğru, faul kararları isabetliydi. Trabzonspor'un ilk golünde ofsayt şüphesi olsa da verdiği karar doğruydu.

Necmi Perekli: Alkışlar Trabzon'a
Beşiktaş, kendi saha ve seyircisi önünde belki de defans ve forvet olarak bu sezon bu kadar açık vermemişti.
Beşiktaş'ın en iyi tarafı tribündeki kadın taraftarlarıydı. Onları kutlamak gerekir.
Trabzonspor savunması ise bu yılın en bilinçli en ketum ve açık vermeden oynadığı yegane maçtı.
Düşünün ki Beşiktaş forvetleri bazı pozisyonlara girmiş gibi gözükse de Beşiktaş forvet oyuncuları hiçbir pozisyonda yüzlerini Trabzon kalesine dönemediler.
Tüm topları arkaları kaleye dönük karşıladılar. Dolayısı ile Trabzon kalesinde bekledikleri gole kavuşamadılar.
Fakat bunun en büyük sebebinin fevkalade gününde ve azimli, güçlü ve mantalite olarak daima diri olarak maçı son dakikaya kadar götüren Trabzonspor savunması idi.

BAL YAPMAYAN ARI
Bordo-mavililerin bence en başarılı oyuncuların biri geldiği günden beri ortaya koyduğu en iyi futbolla Volkan'dı.
Volkan bu iyi oyununun sinyalini geçen maçtaki etkili performansı ile vermişti.
Diğer taraftan galibiyetin en büyük faktörü Colman'dı.
Burak'a verdiği "al da at" pası ve attığı galibiyet golü için sadece" Aferin" denebilir.
Trabzonspor'da diğer iki başarılı isim ise Zokora ve Serkan'dı.
Artık Beşiktaş kendisini daha iyi analiz etmelidir. Hareketli gözüken oyun tarzı maalesef "Bal yapmayan arı" misaliydi.


Oktay Derelioğlu: Kartal, Trabzon'a hayat verdi!
Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal'ın oyun planı ve oyun taktiği bir türlü istenilen düzeye gelmiyor. Beşiktaş takımının hangi mevkiide güçlü olduğunu, ofansta mı defansta mı etkili olduğunu veya taktiksel anlamda ne oynadığını haftalar geçiyor bir türlü anlayamadım. Kısacası Beşiktaş kafasına göre oynamaya devam ediyor. Başta Quaresma olmak üzere topu kaptıran hemen her isim ya hakeme kızıyor ya da dönüp yürüyerek devam ediyor. Dünkü kadroda o kadar çok formsuz oyuncu ilk 11'deydi ki daha maçtan önce kadroları gördüğümde Siyah-Beyazlılar için maçtan ümidim kalmadı.

MAÇI HAK EDEN KAZANDI
Ersan, Sidnei, Toraman, Almeida, Ekrem ve Quaresma'yı da eklersek takımın yarısından fazlası istenilen form grafiğinden uzakta bir kadroydu. Beşiktaş, Trabzonspor takımına bir nevi hayat verdi. Trabzonspor da kendisine gelmesi için rakip olarak Beşiktaş'tan daha iyisini bulamazdı sanırım. Eğer Burak Yılmaz dün biraz becerikli olsaydı maçın 5-6 farkla bitmesi işten bile değildi. Hak eden taraf Trabzonspor'du. Siyah-Beyazlılar' ın zaaflarını iyi değerlendirdi ve galip gelmesini bildiler.

KARTAL'IN ZOR DÖNEMİ!
Beşiktaş için zor bir dönem olduğunu belirtmekte fayda var. Sahada istenilen sonuçların alınamamasının yanı sıra kulübün akıbetinin, mali durumunun belirsizliğinin çözümlenmesi lazım. Kongrede futboldan anlayan isimlerin yönetime gelmesi lazım. İnşallah hayırlısı olur.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri