TBMM'ye şike yaptırdılar!

 Futbolda Şike ve düzensizliğin önlenmesine dair yasa, TBMM de değiştirilerek cezalar hafifletildi. Utanç Yasası olarak bilinen Şike yasası Mecliste gurubu bulunan tüm partilerin mutabakatıyla kabul edilirken Kulüpler Birliği ile Futbol Federasyonu’nun TB

 

Futbolda Şike ve düzensizliğin önlenmesine dair yasa, TBMM de değiştirilerek cezalar hafifletildi. Utanç Yasası olarak bilinen Şike yasası Mecliste gurubu bulunan tüm partilerin mutabakatıyla kabul edilirken Kulüpler Birliği ile Futbol Federasyonu’nun TBMM’ye yanıltarak Türk futbolunu UEFA nezdinde tehlikeye attığı ortaya çıktı.

TBMM’deki gurubu bulunan partiler 5 ile 12 yıl arasındaki cezalar 1-ile 3 yıl olarak değiştirildi.

Ayrıca FİFA disiplin talimatları TFF tarafından uygulanmayarak Türk futbolu 5 yıl ceza ile karşı karşıya bırakıldı. Kulüpler birliği ve TFF yaptığı uyanıklık ile TBMM’yi adeta oyuna getirdi

Oysa talimatlar açık ve sarih.

İşte Türk futbolunu bekleyen tehlike

FUTBOL FEDERASYONU VE KULÜPLER BİRLİĞİ TBMM’Yİ NASIL KANDIRDI?

FIFA ne diyor?

FIFA Disiplin Talimatı’nın 69. Maddesine göre:

•             “Futbol Federasyonları; kulüplerin yönetiminde veya federasyonda, böyle bir görevle bağdaşmayan bir fiilden dolayı hakkında adli takibat sürdürülen (özellikle doping, rüşvet, sahtecilik vs.) veya son 5 sene içinde hakkında cezai mahkumiyet kararı verilmiş olan şahısların görev almamasını sağlar.”

147. maddeye göre, FIFA disiplin talimatı 1 Ağustos 2011 tarihinden itibaren uygulanır.

Sonuç: Demek ki, FIFA’ya göre, hakkında şike ve teşvik suçlaması nedeniyle adli takibat başlatılan bir kişi, kulüp yönetiminde ve federasyonda görev yapmamalı. Eğer görev yapıyorsa, yerel futbol federasyonu tedbir alarak bu kişinin görevini sona erdirir.

Peki, FIFA’nın bu düzenlemesi Türkiye’de neden uygulanmalıdır?

5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 3. maddesinde, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (“TFF”) görevleri belirtilmiştir. Buna göre TFF’nin görevleri arasında şunlar belirtilmiştir:

•             “FIFA ve UEFA’nın yetkili organları tarafından konulan kuralların gereği gibi uygulanmasını sağlamak”

•             “Üyelerinin, kulüplerin, futbolcuların, hakemlerin, yöneticilerin… FIFA, UEFA ve TFF tarafından konulan Statü, talimat ve düzenlemeleri ile bunların yetkili kurulları tarafından verilen kararlara uymalarını sağlamak ”

Yukarıda belirtilen kanuna ek olarak, TFF Statüsü’nde madde 2’de TFF’nin amaçları arasında şunlar belirtilmiştir:

•             “FIFA ve UEFA tarafından konulan kuralların gereğince uygulanmasını sağlamak”

•             “Kendi üyelerinin, kulüplerin, futbolcuların, hakemlerin, yöneticilerin… FIFA, UEFA ve TFF’nin statü, talimat ve kararlarına ve ayrıca adı geçen futbol otoritelerinin yetkili organ ve kurullarının verdiği kararlara uymalarını sağlamak”

Sonuç: Demek ki, FIFA’nın düzenlemelerini uygulamak hem kanunen hem TFF’nin iç düzenlemelerine göre, TFF’nin hem görevi hem de amacıdır. Yani, şike ve teşvikten dolayı haklarında adli takibat başlatılan Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu gibi yöneticilerin kulüplerindeki görevine, TFF tarafından son verilmelidir. Fakat FIFA Disiplin Talimatı’nın yürürlüğe girdiği 1 Ağustos 2011 tarihinden 4 ay geçmesine rağmen, TFF tedbir almamıştır. Böylece, şike ve teşvikten suçlanan yöneticiler tutuklu olmalarına rağmen görevlerine devam etmiş, taraftarlarını organize ederek hem medya hem TBMM üzerinde baskı kurulmasını sağlamışlardır. Herkesçe bilinmektedir ki, tutuklu şahısların yöneticiliğine son verilse idi, şike ve teşvikin cezasının azaltılması için yaratılan kamuoyu baskısı oluşmayacaktı.

TBMM nasıl aldatıldı?

TBMM gündeminde yer alan şike ve teşvikin cezasının azaltılmasını sağlayan tasarıya göre, şike ve teşvikten dolayı haklarında soruşturma başlatılmış olan kulüp yöneticileri hakkında, Sulh Ceza Hakiminin kararı ile görev yapmasının yasaklanmasına karar verilir.

Bu düzenleme, Kulüpler Birliği tarafından “sanki daha önce uygulanması gerekmeyen ve ilk kez konulan” bir madde olarak lanse edilmiş; “bakın şike ve teşvikin cezasını azaltıyoruz ama yöneticileri de görev yapamaz hale getiriyoruz” şeklinde pazarlama konusu olarak öne sürülmüştür.

Oysa durum tamamen farklıdır. Yazımızın başında belirttiğimiz FIFA talimatı, kanun ve ana statüye göre; TFF zaten şike ve teşvikten dolayı haklarında soruşturma başlatılmış olan kişilerin görevine son vermeliydi. Yani, bu kişilerin görevlerine son verilmesi için, ek bir yasal düzenlemeye gerek yoktu.

Sorular

1.           FIFA Disiplin Talimatı ile TFF’ye yüklenen görevi, TFF aylardır neden yerine getirmemiştir?

2.           5894 sayılı yasa ile TFF’ye yüklenen görevi TFF neden yerine getirmemiştir?

3.           Cumhuriyet Savcıları, TFF yöneticileri hakkında “görevi ihmal” suçlaması ile Türk Ceza Kanunu’nun 257. Maddesinin ihlal edilmesi nedeniyle soruşturma başlatacaklar mıdır?

4.           TFF görevini ihmal ederek ve Kulüpler Birliği ile el ele vererek; TBMM’yi ve kamuoyunu aldatmaktan neden çekinmemiştir?

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri