Gençlerbirliği teknik direktörü Ümit Özat'ın Antalyaspor deplasmanından takımla birlikte aynı uçakla dönen Gençlerbirliği taraftarı bir baba-oğula saldırdığı iddia edildi.
Yaşanan bu olayın ardından Gençlerbirliği taraftar grubu 'Alkaralar' bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Her yaşanan kepazeliğin ardından Ümit Özat ve şürekası daha fazla çirkinliğe imza atıp, daha fazla yüz kızartabilir mi derken güne bir başka rezillikle başladık.
"KÜFÜR VE HAKARET ETTİ"
Antalyaspor deplasmanından takımla birlikte aynı uçakla dönen taraftarımız Mehmet Soylu ve oğlu Ömer'e saldırıldı. Daha önce de Mehmet Soylu'ya sosyal medya aracılığıyla küfür eden ve bunun hesabını hukuk önünde verecek olan Ümit Özat, dünkü maç sonrası yolcuları uçağa taşıyan otobüste Mehmet Soylu'nun yanına gelerek küfür ve ağır hakaretlerle saldırdı.
"TELEFONU ALARAK SES KAYDINI SİLDİLER"
Bu sırada Ümit Özat'ın basın danışmanı olarak geçen ancak gönüllü kulluğunu yapan, ne idüğü belirsiz, kafilede ne işi olduğu dahi anlaşılamayan Mustafa Çevik ile futbolcularımızdan Zeki Yavru ise Mehmet Soylu'nun oğlu Ömer'i sıkıştırıp elinden cep telefonunu alarak Ümit Özat'ın küfür ve hakaretlerinin olduğu ses kaydını silme cüretini gösterdiler. Bu yaşanan hadise Ümit Özat'ın bir taraftara küfür etmesinden ziyade her bir Gençlerbirliği taraftarına ve bu tribünün tümüne edilmiş bir küfürdür.
"TARAFTAR BUNUN HESABINI SORAR"
Koskoca Gençlerbirliği camiasının mafya bozuntusu bir adamın egemenliğine girmesini sağlayan iradesiz ve basiretsiz başkan Murat Cavcav ile piyon yöneticilerin bir tepki koymalarını beklemek beyhude olacaktır, farkındayız. Ancak Gençlerbirliği taraftarı da hemen herkesin çok sevdiği Mehmet Soylu'ya yapılmış bu saldırıyı öyle kolay kolay unutmayacak, hesabını soracaktır. Gençlerbirliği birkaç zibidinin, birkaç aşağılık herifin oyuncağı olamayacak kadar büyük bir kulüptür, büyük bir kültürdür.
O nedenle bir kez daha hatırlatmakta beis görmüyoruz: Kendisine Gençlerbirlikli diyen her bir kimse Murat Cavcav, Ümit Özat ve leş kargaları bu kulübün sahip olduğu tüm değerleri yok etmeden önce tepki vermeli, bu zihniyetten kurtulunması adına üzerine düşeni yapmalıdır. Cavcav ve Özat elbet bir gün gidecek ve Gençlerbirliği yine taraftarlarının Gençlerbirliği olacaktır ama o gün geldiğinde de hatırlanan düşmanların sözleri değil, dostların sessizliği olacaktır.