TFF yabancı sayısını bildirdi.

İstanbul Swiss Otel'de düzenlenen basın toplantısında Başkan Özgener'in yanı sıra Başkanvekilleri Lutfi Arıboğan ve Servet Yardımcı da hazır bulundu.


Özgener yaptığı açıklamada, önümüzdeki sezon 6+2 olan yabancı sayısında herhangi bir değişiklik olmayacağını söyledi.

Sezonun başta Turkcell Süper Lig'de olmak üzere tüm liglerde heyecan katsayısının en üstte tamamlandığını belirten Başkan Mahmut Özgener'in konuşması şöyle;

"Geride bıraktığımız 2008-2009 sezonunun ardından Türk Futbol Ailesi'nin çatı kuruluşu olan Türkiye Futbol Federasyonu'nun geçtiğimiz sezonla ilgili görüş ve değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaşmak istedik. Bizler de sezon sonunda kurullarımızla toplanıp kendi değerlendirmelerimizi yaptık… Birçok futbol yorumcumuzun, kulüp yöneticilerimizin ve değerli futbolseverlerimizin görüşleri Türk futbolu adına bizleri çok sevindirdi ve gururlandırdı. Ortak görüş son yılların en rekabetçi ve temiz liginin oynandığı yönünde… Futbolun en alt liginden en üst kademesine kadar unutulmaz bir sezon yaşadık… Heyecanın son haftalara kadar taşındığı, gerginliğin, suçlamaların, polemiklerin değil, futbolun galip geldiği bir sezonu geride bıraktık…

"UNUTULMAZ BİR SEZON YAŞANDI"

Bu unutulmaz sezonu bizlere yaşatan herkese teşekkür etmek istiyoruz… Sadece federasyon olarak değil, futbol kamuoyu olarak futbol ailesinin her ferdinin hakkını ayrı ayrı vermenin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Futbol ailesi kavramı şimdiye kadar hep sorunların yaşandığı, insanların ve kurumların birbirini suçladığı zamanlarda kullanıldı… Çok şey ifade eden bu tamlamanın birçok şeyin başarıldığı 2008/2009 sezonundan sonra daha büyük anlamlar kazandığı görüş ve inancındayız. İlk teşekkürümüz Türk futboluna hizmet veren yerli yabancı tüm futbolcularımıza. Ligimiz dünyanın dört bir yanından giderek daha kaliteli futbolcuların forma giydiği, artık büyük takımlar dışında da önemli yabancı yıldızların oynadığı bir lig halini aldı. Bu güçlü mozaiği oluşturan her sporcumuza teker teker teşekkür ediyoruz. Futbolcularımıza rekabetçi ve temiz mücadeleleri için teşekkür ediyoruz.

Geçtiğimiz yıl, lig tarihinin en çok sürpriz skor alınan, rekabetin en üst düzeyde yaşandığı sezonlarından biri yaşandı. Futbolcularımız kötü niyetli söylentilere sahada yanıt verdi. Genele bakıldığında tartışmasız, en mücadeleci sezonlardan birini yaşadık. Futbolcularımız saha dışında yüz kızartıcı olaylara da karışmadılar. Dünyanın en büyük liglerinde sık sık doping, uyuşturucu, alkol, ırkçılık gibi konularda büyük sorunlar yaşanıyor… Futbolcularımız saha dışında da örnek vatandaş oldular ve hepimizi gururlandırdılar.

Sadece saha dışı değil saha içinde de genel görüntü mutluluk verici. Tüm kamuoyunun milat olarak nitelediği ve böyle olmasını arzu ettiği bir iki maç dışında büyük saha içi olayları yaşanmadı. Malum maçlardan sonra da futbolcular kardeşliği ve fair-play'i öne çıkaran açıklamalar yaparak sağduyulu ve olgun davranışlar sergilediler. İkinci olarak teknik direktöründen malzemecisine kadar tüm teknik kadrolarımıza teşekkür etmek istiyoruz. Ülkemizdeki en stresli mesleği yapıyorlar. Büyük sorumlulukları sırtlıyorlar. Milyonların sevinçleri onlara bağlı. Turkcell Süper Lig ve Bank Asya Birinci Lig'de mücadelenin en üst düzeye çıktığı bir sezon yaşandı. Teknik bilgileriyle ve taktikleriyle takımlarına ve Türk futboluna büyük katkı yaptılar. Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen futbola olan sevgileri ve hizmet etme aşkları nedeniyle kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Hemen hepsi sezonu iş ahlakına uyan, dostluğu öne çıkaran davranışlar ve açıklamalarla geçirdi. Birçok ligde yaşananların aksine gerginliğin arttığı ortamlarda sakinleştirici açıklamalarıyla dikkat çektiler.

FUTBOLCUSUNDAN TARAFTARA, HAKEME KADAR AİLENİN TÜM ÜYELERİNE TEŞEKKÜRLER

Hakemlerimize de teşekkür ediyoruz. Özellikle son haftalardaki kritik maçlardaki üstün performanslarıyla temiz rekabete çok büyük katkıda bulundular. Başkan ve yöneticilerimiz; rahat hayatlarını, işlerini güçlerini, mesleklerini, ailelerini ve sevdiklerini ikinci plana iterek futbolumuza çok büyük bir emek ve zaman harcıyor. Onların şahsında tüm kulüplere ve camialarına teşekkür ediyoruz. Onlar da kardeşçe geçen bu sezona büyük katkı yaptılar. Zaman zaman bazı seslerin yükselmesini futbol için duydukları heyecana bağlıyoruz. Bunu yaşanan yoğun rekabetin gereği ortaya çıkan anlık ve art niyetsiz sesler olarak algılıyoruz. Bu sesler eskiden olduğu gibi haftalar süren kampanyalara dönüşmedi. Geçtiğimiz yıllarda neredeyse tüm sezona yayılan demeç kavgalarını hiç yaşamadık. Yöneticilerimiz sayesinde Türk futbolu yeni statlar, antrenman tesisleri kazanıyor. Birçok yeni projenin inşaatı devam ediyor, gündemde yeni tesisler var. Her tesis sadece futbola değil, Türk gençliğine yapılan bir katkı. Bu katkılar için de kendilerine teşekkür ediyoruz.

Özel bir parantezi de Kulüpler Birliği'ne açmak istiyoruz. Tüm modern futbol ülkelerinde olduğu gibi yapıcı tutumlarıyla Türk futbolunun sorunlarına beraber çözüm aradıkları, öneriler sundukları ve sorunların çözümüne yardımcı oldukları için. Altını çizmek isterim ki, devre arasında hakemlerimizle değerli kulüp başkanlarımız ile kendi aramızda gerçekleştirdiğimiz toplantıların ligin ikinci yarısındaki pozitif tablonun oluşumuna son derece önemli katkıları olduğunu düşünüyoruz ve bu birlikteliğin yeni sezonda da devam etmesini arzu ediyoruz.

TSYD ve diğer meslek kuruluşları başta olmak üzere futbol medyamıza da teşekkür etmek istiyoruz. Ulusal ve uluslararası tüm futbol organizasyonlarına önemli katkılar yaptılar. Tabanından, tavanına futbolun tümünü takip ederek, organizasyonlarda bizlere yardımcı olarak teşekkürü hak ettiler. İlerlemenin ve gelişmenin en önemli temeli her şeyin konuşulduğu, farklı fikirlerin de tartışıldığı demokratik bir ortam olduğunu hatırlattılar. Medyamızın futbolda olan gelişime önemli katkılar yaptığına inanıyoruz. Medyadan bahsederken yayıncı kuruluşlarımıza da özel bir teşekkür etmemiz gerekiyor. Turkcell Süper Lig, Bank Asya Birinci Ligi, Avrupa Kupaları ve Milli Maçları yayınlayan tüm kuruluşlara, Türk futboluna olan maddi ve manevi destekleri nedeniyle teşekkür ediyoruz.

Türk futboluna giderek artan ve gelişen bir katkıyla destek veren tüm Federasyon, Milli Takım, kulüp ve altyapı sponsorlarımıza da teşekkürü bir borç biliyoruz. Özellikle son sezonda yaşanan gelir artışımızda lige ismini veren kurumların ve Federasyon sponsorlarımızın payı çok büyük.

Bu arada yüce meclisimize de yeni futbol yasasını çok kısa bir sürede çıkardıkları ve yürürlüğe soktukları için tüm futbolumuz adına bir kez daha teşekkür ediyoruz.

En büyük teşekkürümüz doğal olarak tüm futbolseverlerimize... Onlar olmasa zaten burada olmamızın hiçbir anlamı olmazdı. Ama bu sezon olumsuz tribün olaylarından uzak durmaları, tahriklere kapılmamaları, bir-iki olay dışında büyük olaylar yaşamamamız takdiri ve teşekkürü hak ediyor. Unutulmaması lazım ki, tribünlere gelip takımlarını destekleyen taraftarlar yalnızca kendilerini temsil etmiyorlar. Aynı zamanda taraftarı oldukları kulüpleri de temsil ediyorlar. Futbolumuzu izleyen yerli veya yabancı tüm gözler sahadan tribüne kadar bir müsabakanın bütününü gözlemliyor, futbolumuzu o görüntüsü ile birlikte değerlendiriyor.

Son sezonlarda değişen ve gelişen taraftar kimliği de dikkat çekiyor. Tüm gelişmiş futbol ülkelerinde taraftarlar, sadece maça gelip, bağırıp giden yığınlar değil. Türkiye'de de taraftarların dernekleşerek birçok sosyal sorumluluk projesine imza attığını görmek mutluluk verici. Futbol ailemizin tüm fertlerine bize bu güzel sezonu yaşattıkları için bir kez daha sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

PERFORMANSA DALYALI ÖDÜLLENDİRME KALİTEYİ ARTIRDI

Liglerimizde bu sezon yaşananların ve bu tablonun kendiliğinden geliştiğini düşünmek hata olur. Bu gelişimin ve rekabetin arkasında birçok farklı neden var. Türkiye Futbol Federasyonu olarak çok iyi bir temel olarak ele alınabilecek bu sezonun üstüne sağlam bir yapı kurabilmek için ilk olarak tespitlerin doğru yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Ligdeki bu rekabetçi ve temiz yapının nasıl doğduğunu daha iyi anlar ve anlatabilirsek, gelecek yıllarda futbolumuzu daha da ileri götürebiliriz.

Yaşadığımız son sezonu göz önüne alırsak büyük takımlarımızın daha çok puan kaybettiği, şampiyonluk mücadelesinin daha önce yaşananların aksine 2 değil 5-6 takım arasında yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. Bunun en önemli nedeni; futbol gelirlerinin artık sadece isme, geçmiş başarılara göre değil, performansa göre paylaştırılması…

Geçmiş dönemlerde özellikle ligin son dönemlerinde artan dedikodular, performansa dayalı gelir paylaşımına geçildiğinden beri giderek azaldı. Ligde her takımın rakibini yenebileceği, üst sıralardaki takımların, alt sıralardaki takımlarla karşılaşırken eskisi kadar galibiyetten emin olamadığı sezonlara girdik. Kulüplerimizin gelirlerini arttırmak ve adil bir şekilde paylaştırmak için gelecek sezon için daha büyük ve ciddi çalışmalarımız olacak. Bunları çok yakında açıklayacağız.

HAKEMLER

Sezon boyunca en çok gündemde olan konularımızın başında hakemlerimiz geliyordu. Federasyon olarak örnek bir çalışmayı hayata geçirdik ve sezonun son haftalarında gerçekleştirdiğimiz Silivri kampında hakemlerimizi bir araya getirerek hayata geçirdiğimiz eğitim çalışmalarıyla performanslarına katkıda bulunduk. Hepsi bu kampa büyük bir istek ve arzu ile katıldılar. Konsantrasyonlarını artırıp özellikle son haftalarda son derece zorlu müsabakalardan büyük bir başarı ile çıktılar.

Liglerimiz ve hakemlerimiz konusunda katkı sağlama amaçlı farklı görüş ve düşünceleri takip ediyoruz. Özellikle son günlerde yabancı hakem konusunun gündeme geldiğini takip ettik. Türk futboluna katkıda bulunan kıymetli ve deneyimli yöneticilerimizin görüş ve düşünceleri bizim için her zaman son derece önemli. Bu görüşleri özenle dinliyor ve üzerinde değerlendirmeler yapıyoruz. Futbolumuzu ileri götürmek amacıyla ortaya konulan her görüşün değerli olduğuna inanıyoruz. Fakat; bizim hakemlerimizle ilgili görüşümüz Türk hakemliğinin kendi dinamikleri ve gücü ile önümüzdeki günlerde yepyeni bir sürece girip herkesin gıpta ile takip edeceği bir performans çizgisi yakalayacağı yönünde. Uluslararası platformda bir Türk Futbolu olayı varsa ve olacaksa, bunun Türk hakemliği için de böyle olması gerektiğini düşünüyor ve Türk hakemliğini uluslararası arenaya çıkartacak bir altyapı çalışması ile geleceğini planlamak istiyoruz.

Spor dünyası çok iyi bilir ki başarı uzun soluklu bir yolculuktur. Her aşamasına doğru stratejilerle emek koymazsanız başarıyı yakalayamazsınız. Biz bu strateji ile gerekli emeği koyma konusunda inançlı ve kararlı olacağız. Futbolun dinamik ve değişken yapısında yaşanacak her konuda sorunları önceden algılama ve bunlara hızlı, istikrarlı ve kurumsal çözümler üretme prensibimizi yönetim süremizce büyük bir hassasiyetle ve özenle devam ettireceğiz.

Geçen zamanın, Türk futbolunda istikrarın yerleşmesi konusunda son derece önemli katkılarda bulunacağına inanıyoruz. Türk Futbolu en büyük zararı, kısa sürelerde değişen federasyon yönetimlerinin yarattığı istikrarsızlıktan görmekte ve maalesef gerek federasyonda, gerekse de kulüplerimizde arzu edilen kurumsallaşma ve profesyonelleşme bu nedenle ertelenmektedir. Göreve geldiği günden beri her alanda yepyeni bir başlangıcı gerçekleştirme arzusu içerisinde olan yönetimimiz futbolumuz adına birçok ilki hayata geçirmeyi başarmıştır. Yeni kanun ve statü ile 12 Haziran 2009 tarihindeki olağan Mali Kongre ile girilecek dönem, hem mevcut yönetimimiz hem de Türk Futbolu için gerçek anlamda yeni bir başlangıç ve yepyeni bir sayfa olacaktır.

POLEMİĞE GİRENİN DEĞİL, DOĞRU YÖNETENİN KAZANACAĞI BİR DÖNEME GİRDİK

Türk Futbolunda artık çalışanın, doğru yönetimin, sportif performansın kazandığı ve kazandığıyla geliştiği bir döneme girdik. Tüm amacımız, konuşan ve polemiğe giren değil, dinleyen, değerlendiren, futbol ailemizin tüm fertleriyle beraber çözüm önerileri geliştiren bir federasyon olmak… Yeni sezonda da her türlü öneriyi dinleyecek, gelişmeyi ve ilerlemeyi hedefleyen her türlü yeni girişime destek vermeye çalışacağız…Artık herkesin büyük bir ortak görüşle karşısında olduğu şiddet ve olumsuzlukların son derece net bir şekilde karşısında olacağız. Her kurum ve kişiye eşit uzaklıkta duran kararlı ve inançlı duruşu ile herkeste güven yaratan bir kurum olma felsefemiz görev süremiz sonuna kadar büyük bir irade ile sürmeye devam edecek.

ÇÜNKÜ FUTBOLUMUZA GÜVENİYORUZ

Tüm kulüplerimizin geçtiğimiz sezon oluşan güven ve barış ortamına yeni sezonda da katkı yapacağından şüphemiz yok. Güven sözcüğünün altını özellikle çizmek istiyoruz. Futbol ailemizin her parçasının, ilişkilerini karşılıklı saygı ve güven üzerine kurduğu zaman çok daha büyük hedeflere doğru yol alacağımız açık. Başarının anahtarı, son derece boş, zaman zaman oluşan ve hiçbir zaman bitmeyecek sahte gündemlerden kendimizi koparıp büyük hedeflere odaklanmakta.

Ligimizin genelinin büyümesi ve gelişmesi, Avrupa'nın en güçlü ligleriyle rekabet edebilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bu önemli aşamada bizlere ve daha da önemlisi futbol ailemizin kendisine yani Türk Futboluna güvenilmesini bekliyoruz. Türk takımlarının gelecek sezon Avrupa'da büyük ses getirecek sonuçlar alacağına, Milli Takımımız'ın en zorlu koşullardan sıyrılarak büyük zaferlere imza atacağına güven ve inancımız sonsuz. Liglerde mücadele eden tüm takımlarımızın, var güçleriyle mücadele ederek bizlere yine unutulmaz bir sezon yaşatacaklarına olan güvenimiz de sonsuz. Gelecek sezon Türk futbolunun önünde açılan yeni sayfa ve vizyonla birlikte beklenenden de büyük başarılara ulaşılan bir sezon olacağına inanıyoruz. Tüm futbol ailesine güveniyor ve yeni sezon öncesinde başarılar diliyoruz…"