Bucaspor Kulübü'nde yapılan açıklamada, ''futbolda şike'' davası soruşturmasıyla ilgili olarak ''Ceza davası sonucu beklenmeksizin, futbol disiplin hukuku ve talimatlar işletilmeli, şike ve teşvik primine adı karışan bütün kulüpler derhal küme düşürülmelidir'' ifadeleri kullanıldı
Bucaspor Kulübü adına yazılı bir açıklama yapan avukat Emin Özmen, kulüp olarak, 3 Temmuz 2011'den bu yana soğukkanlı ve olgun bir tavır sergilemeye çalıştıklarını bu süreçte gelecekteki bütün şike ve teşvik primi girişimlerine örnek olunması için kuralların uygulanmasını ve mutlaka ''küme düşme kararı verilmesi gerektiğini'' kamuoyuna defalarca açıkladıklarını belirtti.
TFF Yetkilileri tarafından sürecin ''iyi, doğru ve olumlu yürütüldüğünü söyleyebilmenin mümkün olmadığını'' kaydeden Özmen, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
''İlk günlerin şaşkınlığı içinde aceleci davranılmayıp, lig takviminin ertelenmesi, Etik Kurul Raporunun beklenmesi yerinde olmuştur. Ancak Etik Kurulu raporundaki açık şike ve teşvik tespitleri doğrultusunda, disiplin hukuku yönünden derhal küme düşme kararı verilmesi gerektiği halde, yayıncı kuruluşun ve ismi şikeye karışan takımların girişimlerine karşı konulamamış ve ne yazık ki ligler 'hiçbir şey olmamış gibi' başlatılabilmiştir. Büyük bir fırsat harcanmış, küme düşme kararının getireceği caydırıcılık ortadan kalkmış, gelecekteki şike ve teşvik primi girişimcilerinin önü sonuna kadar açılmıştır.''
Özmen, İtalya, Fransa, Portekiz ve Yunanistan'daki olaylarda ceza davalarının sonucunun beklenmediğini, olaya karışan takımların ''isimlerine ve tarihi geçmişlerine bakılmaksızın'' derhal ligden düşürüldüğünü belirtti.
TFF Genel Kurulu
TFF'nin küme düşme kararı verilmesi gerektiğini çok iyi bilmesine rağmen buna cesaret edemediğini ve bu nedenle yol haritasını çizmek üzere 26 Ocakta genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırdığını bildiren Özmen, şunları kaydetti:
''Bu arada bir kısım medyada, henüz yapılmayan bu genel kurulda alınacağı iddia olunan kararlar şimdiden yer almaya başlamıştır. İddiaya göre küme düşme kararı bir defaya mahsus kaldırılacak, UEFA'nın isteği üzerine şike davasında ismi geçen kulüplerin gelecek sezon Avrupa Kupalarına katılmaması için bu sezon sonunda her birinin en az 12 puanı silinecektir. Bu haberler tarafımızca hayretle izlenmektedir. Kulüpler Birliği ve TFF'nin bu kararları alması demek, ülkemiz futbolunun Dünya ve Avrupa Futbol liginde birkaç küme birden düşmesi demektir. Bu kararlar 'Ey Avrupalılar, bizim ülkemizde şike de olur, teşvik primi de olur. Ama biz mevcut kurallara rağmen, bir türlü küme düşürmeye cesaret edemiyoruz. Ama merak etmeyin siz Avrupalıların hassasiyetini biliyoruz, bunları Avrupa kupalarına göndermeyeceğiz' demektir. Biz Bucaspor Kulübü olarak böylesi bir kararı onurlu bulmuyor ve içimize sindiremiyoruz. Ülkemiz futboluna yakıştıramıyoruz. TFF genel kurulunun ve TFF başkanlığının görevi şikecileri değil mağdurları korumaktır, yayıncı kuruluşu değil ülke futbolunu kurtarmaktır.''
58. madde değişmemeli''
TFF Genel Kuruluna ve yönetim kuruluna küme düşme kararını düzenleyen 58. maddenin kesinlikle değişmemesi gerektiği yönünde çağrıda bulunan Özmen, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
''Hiçbir şüpheye yer bırakmayacak delillerle hareket etmesi gereken ceza davası sonucu beklenmeksizin, en küçük bir şüphede dahi cezayı gerektiren futbol disiplin hukuku ve talimatlar işletilmeli, şike ve teşvik primine adı karışan bütün kulüpler derhal küme düşürülmelidir. Her şike ve teşvik priminin bir kazananı bir de kaybedeni, zarara uğrayanı vardır. Şike, birileri kaybetsin diye yapılır. Yani her şike dosyasının, mutlaka bir mağduru vardır. 2010-2011 sezonu son haftasında karşılaşacak olan Fenerbahçe ve Sivasspor kulüp başkanlarının, sadece son maçta şike yapmadıkları aynı zamanda maçın rahat oynanabilmesi için, son maçtan haftalar önce düşecek takımlar arasında Sivasspor'un olmaması yönünde anlaşıp bu yönde de faaliyetler yürüttükleri anlaşılmaktadır. Kümede kalma mücadelesinde Bucaspor, Kasımpaşa, Konyaspor ile Sivasspor arasındaki mücadelenin adil ve eşit olmadığı, küme düşen takımların sportif başarısızlık nedeniyle değil, saha dışı girişimler sonucunda kaybettiklerini bütün Türkiye anlamıştır. Bu nedenle, şikecilerin kendi amaçlarına ulaşabilmek için, son haftaya gelmeden önce ligden düşürülmelerinin kesinleşmesi yönünde çaba harcadıkları kulüplerden başta Bucaspor olmak üzere Konyaspor, Kasımpaşa ile benzeri bir girişimin Bank Asya 1. Lig mağduru olan Altay Spor kulüplerinin sportif ve ekonomik zararları mutlaka karşılanmalıdır. Adı geçen mağdur takımlar bir üst lige alınmalı ve haksız olarak ligden düşürülmelerinden kaynaklanan bütün maddi zararları da TFF tarafından tazmin edilmelidir. TFF bu tazminatları nedeniyle, zarara neden olan şikeci takımlara ve şahıslara rücu etmelidir.''
Kişiye özel düzenleme olmamalı
Özmen, ''Bir defaya mahsus küme düşme kararının kaldırılması'' yönündeki kararının hukuka aykırı olacağını belirtti.
Bu yönde alınacak bütün kararların iptali için ulusal ve uluslararası bütün yargı yollarına başvuracaklarını bildiren Özmen, şunları kaydetti:
''İddia olunduğu gibi görünüşü kurtarmaya ve ceza veriyormuş gibi yapmaya yönelik 'puan silme' gibi hukuka aykırı cezalar alınacak olursa, buna dair 'Genel kurul kararının iptali' davası açma hakkımızı saklı tutuyoruz. Bununla beraber puan silme kararı alınması halinde en azından puan silme işlemi, şikenin yapıldığı 2010-2011 sezonun puan durumu üzerinden olmalıdır. Şike sezonu olan 2010-2011 sezonu puan sıralamasının –silinen puanlardan sonra- tekrar yapılması, şampiyon olan ve küme düşen takımların da buna göre tekrar belirlenmesi gerekir. UEFA ve FIFA yetkilileri iddianamede adı geçen takımların Avrupa Kupalarına katılmasını istemiyorsa, bunun çözümü için TFF Genel Kurulu ve TFF Başkanlığı tarafından 'Şike davasında adı geçen takımlar, bulundukları ligde ve/veya Ziraat Türkiye kupasında kaçıncı olurlarsa olsunlar 2 yıl boyunca Avrupa Kupalarına katılamazlar' şeklinde bir karar alınmalıdır.''