Albayrak, Trabzonspor'un içinde Trabzonspor'a ihanet edenlerin her zaman var olduğunu söyledi.
Trabzonspor'un şuan ligde bulunduğu konumuyla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Albayrak, yönetime ve takıma sahip çıktı. Nuri Albayrak birlik olma zamanı olduğunu ve takım sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
Medya Takımın Üzerine Çok Gidiyor
Trabzon'da medyanın takımın ve yönetimin üzerine çok gittiğini belirten Trabzonspor Kulübü eski Başkanı Nuri Albayrak, 250 bin nüfuslu bir Trabzon. Çok sayıda basın kuruluşu var. En küçük kötü sonuçta takımı ve yönetimi sürekli olarak eleştiriyorlar. Bu durum karşısında doğal olarak oluşturulan baskıda oyuncular ve yönetim büyük zarar görüyor. Ama en büyük zararı burada oyuncular görüyor. Oyuncunun yüzde 80 zarar gördüğü bir yerde yönetim de yüzde 20 gibi bir payla nasibini alıyor.
Zaman, Trabzon'da birlik olma zamanıdır dedi.
Kendi açımdan söylüyorum. Valla kimse benim kadar Trabzonsporlu değildir. 1974'lü 1977'li yıllarda İstanbul'da İnönü Stadı'na iple çıkmış adamız. Stat dolmuştu ve içeri giremiyorduk. Yanımda dayımın oğlu da vardı. Onunla birlikte stadyuma kement atarak stada girdik. Daha sonra polis ipimizi aldı. Biz Trabzonspor'a gönülden destek veriyoruz. Bizler böyle Trabzonsporluyuz
Albayrak ailesini bütün Türkiye tanıyor. Belki Trabzon'da yerel olarak ismimizden bahsettirmedik, reklâm yaptırmadık fakat bizim ismimizi herkes biliyor. Açık söylüyorum, biz çok medyaya da yakın olmadığımız için bu tür söylemler olmuştur. Açıkçası bizler buna gerek de görmedik. Gerek görseydik, gazetelere reklâmlar verir her gün demeçler yayınlardık
Ben Trabzonspor'un reklâmını en iyi şekilde yaptığıma inanıyorum. Bizim dönemi iyice bir tararsanız sizlerde göreceksiniz. Zor bir dönem geçirdik bizler. 2005 ile 2008 yılları arasında 4 yılın içine sığan 2 yıl başkanlığımız oldu. Ama çok zor bir dönemdi. 26 ay başkanlık yaptım. O süreçte Trabzonspor'un yaşadığı olaylara bakın. Fatih ve Gökdeniz'in araçlarının kurşunlanması, daha sonra şehirdeki Rahip Santaro cinayeti, ondan sonra yine Trabzonla bağlantılı olan Hrant Dink cinayeti, Sivasspor maçı olayları falan
sürece baktığınız zaman ayaklarımızı rahat uzatıp böyle plan program yapamadık. Böyle bir rahatlığımız olmadı. Hep sıkıntılarla uğraştık. Trabzon daha fazla medyada gündem oldu. Trabzonspor'u yönetmek bana göre İstanbul'daki Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'ı yönetmekten çok daha zor"
"Şehir küçük, basın medya çok güçlü. 8-10 tane gazete, 8-10 tane televizyon var. Ben Trabzon'da yerel medyası fazla olup da işle ilgilenen başka vilayet tanımıyorum. Şimdi Fenerbahçe'nin kaç tane ulusalda yazarı var, 10 tane, 20 tane, 30 tane. Trabzon'da kaç tane var. Nerden baksan 300 kişi. Bu 300 kişinin ortasında bir şey yapıp da konsorsiyum çıkarma şansın var mı, bana göre yok"
Trabzon'da insanın çok fazla yanlış yapma şansı yok. Şimdi bakın, 5 haftadır Trabzonspor galip gelemiyor. Şimdiye kadar aldığı iki beraberlikten iki puan. Şöyle değerlendirmek lazım. Medyanın sıkı takibi ve yapılan haberler bana yüzde 20 etki ederse 18 yaşındaki 20 yaşındaki futbolcuya yüzde 80 etki ediyor. Medya, basın pireyi deve, deveyi de pire yapıyor. Biz bunları hep yaşadık
Bizim zamanımızda bırakılan borcun 40 milyon dolar olduğu söyleniyor, fakat öyle değil. Ben kulübü 33 milyon dolar borçla devrettim. Gökdeniz satıldığı zaman beyanatlar Trabzonspor'un borcu sıfırlandı diye. Bunun 10 trilyonu vergi borcuydu, o da taksite bağlanmıştı. Gökdeniz satıldığında borç sıfırlanıyordu. Bir 10 trilyonluk vergi borcu vardı, o da taksite bağlanmıştı. Borç sıfırlandı diye arkadaşların beyanatları var. Gökdeniz'i 20 trilyona sattığınız zaman borç sıfırlanıyor. Ben onların yalancısıyım. Yalancı değil gerçek oydu yani. Ben başkan olduğum zaman 25 trilyon borç vardı. Fatih'i satmasaydık, Milan'ı satmasaydık, diğer satılan futbolcuları satmasaydık, kulübü 80 trilyon borçla devrederdik"
"Başarıdan daha önemli Trabzonspor'un istikrarlı büyümesi dedik ve birinci derecede bütçeyi ele aldık. Biz daha çok kurumsallaşma noktasında çalışmalar yaptık. Bir istasyon olayında sadece Trabzonspor'un kasasına giren 16-17 milyon dolar paradır. Medya bundan neden bahsetmedi
Bunlar çok güzel şeyler. Bana sorarsan sportif başarıdan daha önemlidir kurumsallaşma. Trabzonspor benim şahsi şirketim olsaydı, ben bu paralara bu kadar transfer yapmazdım. Vicdanım elvermezdi yani. Niye? Sonuçta şampiyon olamadığın zaman bu yaptığın tüm masraflar boşa gidiyor. Ben yapmazdım
Şuanda yönetime, futbolculara, hocaya hepsine sahip çıkmamız lazım. Bak yönetime diyorum, futbolculara diyorum, hocaya diyorum. Trabzonspor'da yöneticilik yapmak büyük bir özveridir. Onun için bu arkadaşlara sahip çıkmak lazım. Şu aşamada fikstür olarak Trabzonspor çok avantajlıdır. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş aralarında derbi maçlar oynayacaklar. Trabzonspor'un şuanda fikstür avantajı var ama yeneceksin kardeşim. Rakipler berabere kaldığı zaman sen yenilmeyeceksin. Beşiktaş bizden ne kadar gerilerde idi, geldi geçti bizi. Trabzon'da basına çok büyük görevler düşüyor. Medya, halk Trabzonspor'un üzerine çok fazla gitmeyecek. Böyle olursa daha rahat olur futbolcular. Trabzonspor olmasa bu gazeteler Trabzon'da satar mı, satmaz. Bu nedenle çok yönlü düşünmek ve Trabzonspor'a sahip çıkmak gerekir. Şuanda Trabzon'da birçok insan medyadan ekmek kazanıyor. Bu nedenle medya bindiği dalı kesmemeli
Ah diye bir şey yok. Bizim yönetim süremizde artı ve eksilerimiz olmuştur. Sonuç olarak ben orada 2 yıl kaldım. Benim dönemimde Trabzonspor ligi 4. sırada tamamlamıştır. Geldiğimde 23 puanla 11. sırada almıştım Trabzonspor'u o sene ligde 4. olduk. Ertesi sezon da o kadar kötü bir sezon geçirmemize rağmen yine ligi 4. sırada tamamladık.
Trabzonspor bu kadar iyi başladı lige, şuanda kaçıncı sırada averajla da olsa 5. sırada. Trabzonspor uzun vadeli kalıcı yaşamak istiyorsa bir numara olarak bütçesini dengede tutmalı. Bütçe çok önemli. İkinci sırada istikrar var. Fenerbahçe'nin yıllık bütçesi 300 trilyon. Bizim harcadığımız para 80 trilyon. Trabzonspor'un geliri 50-60 trilyonu geçmez. Benim en pahalı aldığım futbolcu Marcelinyo idi. Bu futbolcuyu da devre arasında 2 milyon 750 bin euroya sattık"
Akyazı projesi benim başlattığım bir projedir. Ok yaydan çıkmıştır, Akyazı er ya da geç yapılacaktır, ama mutlaka yapılacaktır. Bu hayal falan değildir. Of Belediyesi bile denizle arasında 200 dönüm dolgu alanı yapmıştır. Rizespor aynısını yapmıştır. Ben projeyi ortaya atarken hayal olarak atmadım o projeyi ortaya. Avni Aker'in yeri 55 dönümlük yere Hollandalılar geldiler 60 milyon euro para verdiler. Ben 60 milyon euroya Trabzon'a 5 yıldızlı stat yaparım. Hatta ikinci proje olarak Akçaabat stadını satıp o konsorsiyumun yanına 10 bin kişilik bir stat daha yapma fikrim vardı. Yavuz Selim Stadı'nın konseptinde oraya bir stat yapma fikrim vardı. Trabzon'un takımları orada oynasınlar diye. Akçaabat'ın yeri nerden baksan 30-40 trilyon eder. İmara açtığın zaman. Başkanlığımdan sonra yaptığımız girişimlerle oranın kıyı kenar kanununu çıkardık. Ve o kanun sadece Trabzon'a mahsus olarak çıkmıştır"
Sivas maçında çıkan olaylar kasıtlı olarak ve beni provake etmek için çıkarılmış bir olaydır. Bu olayın içinde birçok isim var. Sivasspor'da bu olayın içinde. Bu olay bize yapılmış bir kompledir. Trabzonspor yönetiminin devam etmemesi için çıkarılmış kasıtlı bir olaydır. Ben ondan sonra kararımı verdim zaten. Ne uğraşacağım kardeşim. Bakın ben o hafta vali ile üç sefer görüştüm ve vali beye şunları söyledim. Telefon kayıtlarında da vardır. Bu haftaki maçta olaylar çıkabilir, önlemimizi alalım. Vali bey emniyet müdürüne havale etmişti. Emniyet müdürü de yeni gelmişti, Trabzon'u tanımadığı için gerekli önlem alınamamıştır. Olayın ardından vali, emniyet müdürü ve ben aşağıya indik fakat hakem bize kapıyı dahi açmadı. Ama ne oldu şimdi, o hakem sürünüyor. Çok daha sürünecek. Bakın o dönem bize yanlış yapanların tamamı şuanda hepsi devre dışı kalmıştır. İlahi adalet tecelli etmiştir. Trabzon'da Trabzonspor'un başarısını istemeyen hainler vardır. Benim hiçbir beklentim yok Trabzonspor'dan. Ben isterim ki Trabzonspor başarılı olsun, bizlerde gururlanalım."
Trabzon'da bir çekişme var. Bu çekişme Türk siyasetindeki çekişmeye benziyor. Trabzonspor bizim ortak paydamız, herkesin takıma sahip çıkması lazım. Trabzon'da çıkar peşinde, menfaat peşinde olan, Trabzonspor'a ihanet eden kişiler var. Başkanlığım döneminde bu konularla ilgili olarak birçok olay yaşanmıştır. Bazılarına kırgındım, onlara hakkımı helal ediyorum. Fakat Trabzonspor'a ihanet edenlere hakkımı helal etmiyorum