Kulüp genel sekreteri Yener, oylamanın ardından yaptığı konuşmada, 10 Şubat'tan bu yana yönetim kurulu olarak görev yaptıklarını belirterek, ''Vaatlerimizden biri öncelikle ekonomik tabloyla ilgiliydi. Yaptığımız ilk çalışma, ekonomik giderlerin kısılması yönünde oldu. Kulüpte önce gelir ve gider dengesini oturtmak için giderlerimizi kontrol altına aldık ve gelir getirici çalışmalara başladık'' dedi.
Transfer konusunda, Trabzonspor'a yakışır, zirveye oynayan, zirve mücadelesi yapan, en azından Avrupa kupalarına katılıp burada başarılı olacak bir kadro oluşturmak için çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Yener, ''Başlangıçta yapmayı planladığımız hemen hemen tüm nokta transferleri gerçekleştirdik. Vaat ettiğimiz gibi kamp döneminden önce kadromuzu oluşturup kampa tüm kadromuz hazır şekilde gireceğimizi düşünüyorum. Belki bir tecrübeli kaleciyle transferimizi de noktalamak istiyoruz'' diye konuştu.
Transfer harcamalarının çok olduğu ve Trabzonspor'un, altından kalkamayacağı borç yüküne girdiği konusunda kamuoyunda bazı düşünceler ve eleştiriler duyduklarını dile getiren Yener, şöyle devam etti:
''Biz hepimiz uzun yıllar yöneticilik yapan deneyimli kişileriz. Hiçbir zaman macera peşinde değiliz. Trabzonspor'u hiçbir zaman altından kalkamayacağı yükün altına sokmayı düşünmeyiz. Hiçbir zaman popülist davranmayız. Görevi bıraktığımızda da Trabzonspor'a yakışır, zirveye oynayan bir kadro ile görevi devraldığımızın çok çok altında bir borçla, belki borcu da sıfırlayarak devretmek istiyoruz.''
-''CAMİAMIZA GÜVEN GELDİ, MARKA DEĞERİMİZ ARTTI''-
Transferlerden sonra yurt içi ve yurt dışından birçok taraftarın sevinçlerini, heyecanlarını ve mutluluklarını kendilerine bildirdiğini anlatan Yener, şunları kaydetti:
''Camiamıza güven geldi, marka değerimiz arttı. Sponsorlar şimdi ekonomik olarak daha fazla şeyler sunacaklardır. Şampiyonluk sadece futbol kalitesiyle değil camianın bütünlüğü, medyanın gücü, şans faktörleri gibi etkenlerle olmaktadır. Geçen yıl seyirci taşkınlıkları, kötü tezahürat ve patlayıcı maddeler yüzünden mağdur olduk. Biz kulüp olarak polisiye ve saha önlemlerini alacağız. Ama bu işin temel çözümü eğitim. Hep birlikte, otokontrol ile yanımızdakileri, çevremizdekileri olgunlaştırmamız gerekir. Kulübün yapılanmasına taraftarların maddi ve manevi desteği sağlaması gerekir. Örneğin kombine kartlar konusunda oluşan uzun kuyruklar devam etmelidir. Bu konuda ideal olan, tüm stadın kombine olarak satılmasıdır.''