İşte Cevat Ocak'ın sorularımıza verdiği cevaplar
Trabzonspor şampiyon olmak veya en azından Avrupa kupalarına katılmak için bir kadro oluşturdu. Bir transfer döneminde sayısal ve ekonomik olarak Trabzonspor tarihinin en büyük transferleri yapıldı. Bu kadrodan başarı beklemek herkesin hakkıdır. Bugün gelinen noktada da puan olarak ligdeki konumu olarak başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, Trabzonspor Hala şampiyon olacağım diye futbol oynamıyor. Yendiği ve yenemediği takımlara baktığımız zaman bunu rahatlıkla görürüz.
Gerek Avni Aker'de gerekse de televizyonları başındaki milyonlarca taraftar takımlarını seyrederken Tamam bu maçı rahat kazanacağız diye seyretmekten mahrum kalıyorlar. Takımlarından keyif alamıyorlar. Çok rahat düşündükleri maçlarda bile ölü lüp diriliyorlar. Oysa şampiyonluğa oynayan bir takımın Kocaeli, Hacettepe, Antalya, Konya, Denizli gibi takımlara karşı bariz üstünlük kurup rahat yenecek havası verebilmelidir. Ama maalesef Trabzonspor bu maçları kazanmış olmasına rağmen taraftarına rahat kazanırım havası verememiştir.
Trabzonspor şampiyonluk yarışında iddialı olabilmesi için ilk dört hafta içerisinde oynayacağı Fenerbahçe, Ankaraspor ve Beşiktaş maçlarında yenilmemelidir. Bu maçların en az ikisini kazanması halinde ise büyük bir moral ve motivasyonla yoluna devam eder. Ama ben özellikle Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarından çok korkuyor ve endişe ediyorum.
Şampiyonluk yolundaki engeller nelerdir?
Bir kere şunu belirteyim ki Trabzonspor'un yedek kulübesi diğer rakiplerine göre çok fakir. Geçen 16 maça baktığımız zaman yedek kulübesinin girip de maçı değiştirdiği maç sayısı diğer rakiplerine göre yok denecek kadar azdır. Demek ki Trabzonspor 11 futbolcuyla maçlarını oynamak korunda kalmış. Yani rekabet ortamı yaratılamamış. Bir futbolcu sürekli kötü oynayıp yine onbirde yer buluyorsa, bu yedek futbolcuları olumsuz yönde etkiler. Nitekim yetenekleri bilinen Barış gibi, Isaac gibi futbolcular bir türlü kendini maça hazırlayamıyorlar. Rekabet her zaman kaliteyi artırır. Ama ne yazık ki bunu ilk yarı itibariyle göremedik. Takımda rekabet artırılırsa onbirde oynayanlar da, yedek kulübesinde oturanlarda daha büyük bir iştah olur.
Trabzonspor'un şampiyonluk yolunda en önemli engellerden biri de hakemler olacaktır. Bunun sinyallerini ilk yarının son haftalarında gördük. Trabzonspor bu yarıda hakemleri de yenmek zorunda kalacaktır.
Şampiyonluk için sırasıyla Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor, Beşiktaş ve Sivasspor'un şansları var. Bu takımlar arasında en iyi ve disiplinli futbolu Sıvasspor oynuyor. Gaziantep, Kayseri ve Ankaraspor takımları da göze hoş gelen futbol oynuyorlar. Ancak, bunların arasında Galatasaray takımını kadro olarak da, anlayış olarak da şampiyonluğa daha yakın görüyorum.Trabzonspor ikinci olursa bence başarılıdır. Ama sanki Federasyonun etrafında lig sonu şimdiden kurgulanmış gibi. Bu kurguya göre de ilk iki de Galatasaray ve Fenerbahçe olur. Beşiktaş'ın nasibine de kupa düşer. Bu kurguda Trabzonspor'un lig üçüncüsü olarak Avrupa Kupalarına katılması sağlanır. Bakalım bu kurguyu hangi babayiğit bozacak
Antalya'da takıma yeni katılan futbolcular oldu. Hazırlık maçlarında izlediğiniz bu futbolcuları nasıl buldunuz?
Futbolcuların yeteneklerinin yanı sıra performanslarında teknik direktörlerin çok büyük etkisi vardı. Futbolcu hocasına güven duyarsa, onun formayı adaletli dağıttığına inanırsa, daha bir motive olur. Ama yok, adaletsizlikleri gördükçe, ilkesizliklerle karşı karşıya kaldıkça ne kadar yetenekli olursa olsun, moral ve motivasyonunu hızla kaybeder. Mesela Barış ve Isaaç'in yetenekleri tartışılır mı?. Ama gel gör k,i ilk yarıdaki performansları yeteneklerinin çok altındadır. Onun için Antalya'da izlediğim Faty Papy ile Göksu'yu çok yetenekli buldum ve beğendim. Ama Barış ve Isaaç'i kazanamayan ve onlardan yaralanamayan bir anlayış, Faty Papy ve Göksu'yu nasıl kazanacak merak ediyorum
Sadri Şener yönetimine büyük destek veren bir kişi olarak yönetimin şu ana kadarki icraatlarını nasıl buluyorsunuz?
Bu yönetim göreve gelmeden önceki Trabzonspor'un durumu ile bugünkü duruma bakıldığı zaman arada olumlu yönde çok büyük fark vardır.Bu yönetim Trabzonspor'u devralırken parçalanmış bir camia, yok olmuş bir futbol takımı, kaybolmuş bir itibar vardı. Ama bugün Trabzonspor camiası son yıllarda ilk kez bu denli bütünlük içerisinde.Herkes kulübünü sahiplenmiş. Geçtiğimiz günlerde Federasyon Başkanının Trabzonspor taraftarı ile ilgili yaptığı açıklamaya başta Mehmet Ali Yılmaz, Ahmet Ağaoğlu, ve İbrahim Hacıosmanoğlu olmak üzere topyekun bir tepki ortaya çıktı. Futbol takımı ligin zirvesinde. Trabzonspor'un dış itibari de iade edilmiş vaziyette.Kulübe gelir getirici projeler peşinde koşulması. Bütün bunlar Sadri Şener ve ekibinin yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Yıllardır planlanan ancak bir türlü kurulamayan pilot takım da yine bu yönetim tarafından kurulmuştur.
Bütün bunların yanında hiç mi hataları yok. Ebetteki vardır. Bana göre en büyük hataları gerek alınacak olanlarda, gerekse de mevcutlarda Trabzonlu futbolculara kucak açmamaları, onları dışlayan bir görüntü sergilemeleri olmuştur. Burada da Ersun Yanal'ın kurbanı olduklarını zannediyorum. Çünkü bir şekilde hocaya teslim olmak zorunda idiler. Yönetimin doğrularıyla yanlışlarını teraziye koyduğumuz zaman doğruların ağır bastığını olduğunu görüyoruz. Bir yönetim hata yapabilir ama önemli olan niyettir. Bu yönetimin de niyetinin iyi olduğunu görüyorum.
Bu köşedeki yazılarınıza zaman zaman ağır eleştiriler alıyorsunuz. Bu eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz?
Bu köşede çıkan her eleştiriyi en ince ayrıntısına kadar okuyup değerlendiriyorum. Karalama ve hakaret içermeyen eleştirileri zaman zaman beynimin içerisinde yoğurup duruyorum.
Nasıl ki, benim bazı eleştirilerim Trabzonspor fanatikliğimden kaynaklanıyorsa, beni eleştirenlerin eleştirilerini de aynı fanatikliğin bir ürünü olarak görüyorum. Onun için çok kızmıyorum ve saygı duyuyorum. Çünkü benim eleştirilerimde de, beni eleştirenlerin de ortak sevdası daha iyi ve şampiyon bir Trabzonspor'dur. Ben insanlara karşı asla art niyetli değilim. Herkes gibi bende bu takımı şampiyon görmek, başarılarıyla gururlanmak istiyorum. Bunu kim yaparsa yapsın başımın üstünde yeri vardır
cevatocak@hotmail.com