Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fenerbahçe Spor Kulübünün Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesini Türk futbolunun güvenirliğine ve saygınlığına gölge düşürmek olarak yorumladı.
MHP Lideri Bahçeli, Ankara Ülkü Ocakları'nın Karşıyaka İş Merkezi Müzikhol Düğün Salonu'nda düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Bahçeli burada yaptığı konuşmasında Fenerbahçe'nin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından, UEFA'nın isteği üzerine bu sezon Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesini değerlendirdi. Türk sporunun halinin skandala ulaştığını belirten Bahçeli, şike teşvik pirimi iddialarıyla Türk futbolunun ateşe atıldığını ve kulüplere gönül vermiş milyonlarca taraftarın hayal kırıklığına uğradığın söyledi. Temmuz ayının ilk haftasından bu zamana süren adli ve idari soruşturma sürecin bir sonuca ulaşmadığını ifade eden MHP Lideri, "Bu süreçten ortaya çıkan talihsiz tablodan en büyük Türk sporu görmektedir. Üstelik UEFA'nın baskı ve belirleyiciliği altında Fenerbahçe'nin şampiyonlar ligine katılamayacağı yönünde alınan kararın Türk futbolunun güvenirliğine ve saygınlığına gölge düşürmüştür. " dedi.
Medyada teşvik primiyle ilgili hukuki süreç tamamlanmadan ve yüzyıllık mazisi bulunan Fenerbahçe kulübünün tümüyle zan ve töhmet altında bırakıldığını belirten Bahçeli, Türk futbolunun ahlakına barışmayan bir suça karışmış suretlerin kurumsal kimliğinden ayırt edilmesi gerektiğini ve bunlara gerekli yaptırımların uygulanmasını istedi.
Fenerbahçe Spor Kulübünün uluslararası müsabakalardan çıkartılmasını kınayan Bahçeli, "Tff'nin kriz yönetmedeki beceriksizliği siyasi mücadelelerle içinin boşaltılması ve rant paylaşım merkezi haline gelmesi bugünkü yıkımı ateşlemiştir. Ülkemiz AKP'nin yönetimi altında uluslararası arenada kuşkulu bir alana girmiştir. Bu haysiyet kırıcı bir durumdur. " şeklinde konuştu.
"TSK'NIN DİNLENMESİ, DEVLET MAHREMİYETİNİN KALMADIĞINI GÖSTERİR"
Bahçeli konuşmasında, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi emekliliğini isteyen eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'e ait olduğu ileri sürülen ses kayıtlarını da değerlendirdi. Devlet Bahçeli, terörle mücadelenin üst mücadeleye çıkması gereken bir dönemde TSK'nın üst kademesinde bulunan müstakil bir işçinin kurmay heyetine yaptığı değerlendirmelerin ve öz eleştirilerin kayıt altına alınıp yayınlanmasının devlet mahremiyetinin ve ciddiyetinin kesinlikle kalmadığını gösterdiğini söyledi.
Bu kayıtların muhteviyatının ayrı bir tartışma konusu olduğunu ve üzerinde mutlaka durulması gerektiğinin altını çizen Bahçeli, "Eğer bu ülkede TSK'nın en üst makamında bulunan kişi dinlenebiliyorsa herkesin bu tehdide açık ve muhatap olduğu kuşkusuzdur. Cumhurbaşkanı ve başbakan başta olmak üzere dinlenmeye tabi tutulmak hissiyle yüz yüzedir. " diye konuştu.
"DİNLEME YAPANLAR VE VİDEO KAYITLARI YAPANLAR, ADALETE TESLİM EDİLMELİ"
Olayın diğer bir vahim tarafının ise AK Parti sözcülerinin bahane bulma yoluna girip topu yabancı istihbaratçılara atması olduğunu ifade eden Bahçeli şöyle devam etti: "Bu pişkinliğe göre madem Türkiye yabancı istihbaratların örtülü operasyon merkezleri haline gelmiştir o zaman AKP hükümeti neyle meşguldür. Bu telefon dinlemelerindeki amaç nedir? ve hangi hedefler gözetilmektedir? Maksat Türkiye'nin terörle mücadelesini milletimizin gözünde değerini yüzleştirmek düşürmek ve şehitliği sorgulatmak ise böyle bir alçaklığın altından AKP kalkamayacaktır. Hayâsızca ortam dinlenmesi yapanların ve gizli video kayıtları ile herkesi izleyenlerin bulunup adalete teslim edilmesi AKP hükümetinin namus ve şeref borcudur. Aksi takdirde bu dinleme ve kayıtlardan kendisinin sorumlu olacağını tele kulak rezaletleri ve siyasi röntgencilikle isminin yan yana anılacağını bilmesi gerekmektedir. Artık bu Türk devleti bu kadar şehit vermiş, kırmızı çizgileri bu kadar ihmal edilmişken AKP hükümeti daha neyin gelişmesinden ve istikrarından bahsetmektedir. "
Bahçeli konuşmasının ardından ülkücülerin sloganları eşliğinde yerine geçti. Bahçeli, ayrıca iftara katılan çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi.