Süleyman Şah Üniversitesi (SSU) Spor Kulübü tarafından organize edilen “Türk Futbolu ve İstikrar” konulu söyleşiye Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam katıldı.
Transfer için arayanlar çok oluyor; sağolsunlar
Öte yandan Bursaspor'un başından ayrıldıktan sonra hiçbir takım çalıştırmayacağını açıklayan ve yurt dışında futbolcu izleyen Ertuğrul Sağlam, yeni sezonda tekrar Türk futboluna hizmet etmek istediğini dile getirdi. Sağlam, şöyle devam etti:
"Birçok kulüp eksik olmasın beni arıyor. Yeni sezonda çalışmak istediklerini dile getiriyorlar. Benim prensip kararım var. Sezon bitmeden kimseyle görüşmeyeceğim diye. Zaten şu anda hiçbir kulüpte gelecek yıl kendi hocasıyla çalışmayacağını açıklamadı. Böyle bir ortamda bir takımla görüşmem etik olarak doğru olmazdı. Sezon bittikten sonra durumumu değerlendireceğim. Yine Türk futboluna hizmet etmek istiyorum. Yurt dışından şu anda bir Türk teknik adama görev vermeleri kolay gözükmüyor. Gelen tekliflere bakacağız."
Türk futbolunun en büyük sorununun istikrar olduğuna vurgu yapan Sağlam, Türkiye’nin belirli baskılar karşısında boyun eğmeyecek yönetici profillerine ihtiyacı olduğunu söyledi.
“Yönetici duruşu çok önemli”
Türk futbolunun en büyük sorunlarından birisinin istikrar olduğuna değinen Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam, kendisinin Türkiye için çok genç sayılabilecek bir yaşta Samsunspor’un başına geçtiğini ifade ederek, “Göreve geldiğimde ilk 5 hafta çok kötü sonuçlar almıştık. Ancak içerideki ve dışarıdaki baskılara rağmen Başkan İsmail Uyanık’ın arkamda durmasıyla muhalif sesler susturuldu. Bu bir başkan, yönetici duruşudur. Bugün ülkemizde çeşitli nedenlerden dolayı bu baskıya boyun eğerek faturayı başkasına kesen yönetici anlayışına çok güzel bir cevaptır.”dedi.
Türkiye’ye çok sayıda dünyaca ünlü teknik adamın geldiğini ancak kısa sürede başarısız oldu diye gönderildiğini anlatan Sağlam, “Bu hocalar bizim ülkemizden ayrılınca gittikleri ülkelerde tekrar büyük başarılar yakalamışlar. Hocaları 3-5 yıllık anlaşmalarla getiriyoruz. Ancak 3 ay sonra “Başarılı mı? Başarısız mı?”diye tartışmaya başlıyoruz. Sadece antrenörü getirmekle başarılı olabileceğimizi düşünüyoruz. Bir Teknik Direktör olarak başarısızlıklarda en büyük sıkıntıyı biz çekiyoruz.”açıklamasını yaptı.
“Kısa vadeli çalışmam”
Bursaspor’da yaşadığı başarılara değinen Teknik Direktör Sağlam, “Başkanla ilk görüşmemizde kendisine benden kısa vadeli bir başarı istiyorsan ben burada olmam dedim. Daha sonra çalışmaya başladık. Ben aynı sezonda 3’üncü antrenör olarak göreve başlamıştım. Bursasporla anlaşmaya giderken durduğum bir benzin istasyonunda karşılaştığım taraftar, “Hocam Bursaspor’a neden gidiyorsun? Kendini yakma.”dedi.”şeklinde konuştu.
Manchester United’in bir dönem 6 yıl üst üste kupa kazanamadığını ancak Sir Alex Ferguson’la çalışmaya devam ettiğini belirten Sağlam, Arsenal’in de 7 yıldır şampiyon olamamasına rağmen yönetimin arkasında durduğunu belirtti.
Arsenal’in şampiyon olan Manchester United’ı alkışladığını söyleyen Sağlam, Türkiye’de de bu tür örneklerin yaşanması gerektiğini söyledi.
Ertuğrul Sağlam, bir öğrencinin sorusu üzerine şu açıklamaları yaptı: “Ben hakemlerin kasıtlı olarak kimseyi tribüne gönderdiğini düşünmüyorum. Ben bunun bir iletişimsizlikten kaynakladığına inanıyorum. Özellikle orta hakem ve 4’üncü hakemler arasında bir iletişim kopukluğu var. Futbolcularla hakemlerin zaman zaman biraraya gelmesi gerekir. Devre arasındaki kampta hakemlere en ufak bir harekette teknik adamları tribüne gönderin denmiş. Ortada bir sorun var. Buna önlem alınması gerekiyor. Yoksa bu şekilde devam ederse her hafta birkaç teknik adamın tribüne gönderildiğini izleriz.”
“Yanlış hedefler koyuluyor”
Saha içinde yaşanan baskıda herkesin payı olduğuna değinen Sağlam, “Kazanan takımın taraftarı ertesi gün patron gibi oluyor. Kendi çocuğumdan biliyorum. Oğlumun tuttuğu takım kaybedince okula gitmek istemiyor. Başarılı olma baskısı hepimizin üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor. Her zaman sporun dostluk olduğunu söylüyoruz ama bunu hiçbir zaman göremedik. Bunu göstermezsek bu işin içinden çıkamayız. Yöneticilerin kendi gerçekleri ile hesaplaşmadan hedefler koyması da yanlış. Camialarını gerçekçi olmayan hedeflerle büyük beklentiler içine sokmamalılar. Kendi potansiyelimizi fark ederek gerçekçi hedefler koymalıyız. Gerçekci olmayan hedef yöneticiyi, sporcuyu, teknik adamı ve taraftarı baskı altına alıyor.”dedi.