UEFA Tahkim Mahkemesi (CAS) Fenerbahçe için kesinleştirdiği şike cezasının gerekçesini açıkladı. UEFA’nın verdiği cezaya itiraz eden Fenerbahçe, CAS’a başvurmuş ve hızlı yargılanmayı kabul etmişti. Gerekçeli kararda UEFA’nın şikecilere verdiği ceza az bulundu.
CAS: Şikenin Sahaya Yansıması Sahaya Bakılarak Anlaşılmaz
CAS’IN gerekçeli kararında UEFA’nın verdiği Avrupa’dan 1 yıllık men cezasının ardından ortadaki ağır ihlaller nedeniyle soruşturma açıp başka cezalar da verebileceği kaydedildi. TFF yetkililerinin Fenerbahçe’yi koruyan ve “Şike sahaya yansımamıştır” biçimindeki raporları reddedilerek “Şike sahaya bakılarak anlaşılamaz” denildi.
UEFA İtiraz Etseydi Fener’in Cezası Artırılacaktı
GEREKÇELİ kararda Fenerbahçeli yöneticilerinin 4 maçın sonucunu etkilemeye çalıştığını ve gerek UEFA’nın gerekse CAS’ın kararlarına bakıldığında Fenerbahçe’ye verilen cezaların azlığı kaydedildi. Şayet UEFA da CAS’a itiraz etseydi Fenerbahçe’nin cezası daha da artırılacaktı.
Türkiye’deki Hiçbir Karar Kesinleşen Şikeyi Etkilemez
CAS’IN kararını yorumlayan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Spor Hukuku Komisyonu Üyesi Mert Yaşar, CAS’ın Yargıtay kararlarının beklenmesi talebini reddettiğini hatırlatarak, “Şikeye ben karar veririm. Yargıtay sanıklar hakkında beraat kararı verse bile bu karar bizi bağlamaz” dediğine vurgu yaptı.
UEFA Tahkim Mahkemesi (CAS) Fenerbahçe için kesinleştirdiği şike cezasının gerekçesini açıkladı. Buna göre İngilizce metin üzerinden yapılan çeviride CAS'ın, bütün makamların kararlarını dikkate aldığı ama dosyayı en baştan inceleyeceğini belirterek tapeleri tek tek değerlendirdiği ortaya çıktı. CAS kararında, o dönemde henüz açıklanmayan Yargıtay kararını da dikkate almayacağını; sanıklar beraat etse bile UEFA Disiplin Talimatı uyarınca gerekli kararın verileceğini açıkladı.
Gerekçeli karar ışığında CAS aşağıdaki tespitlerini paylaştı:
- UEFA, önce 5 maç üzerinden ceza verip, ardından 8 maç ceza veremez. CAS olarak 4 maç üzerinden inceleme yapacağım.
- (oyçokluğu ile) UEFA, ulusal düzeyde yapılan şike faaliyetlerini cezalandırabilir.
- UEFA, şikeyi cezalandırmak için “iki aşamalı süreç” kabul etti. UEFA otomatik olarak bir sene ceza verdikten sonra, ağır ihlaller halinde soruşturma açıp başka cezalar verebilir.
- UEFA’nın TFF’ye gönderdiği mektup, bir yıllık idari tedbire ilişkindir. Tedbir TFF tarafından uygulanmıştır. UEFA, ağır ihlaller için soruşturma açıp başka cezalar verebilir.
- Avrupa Kupaları’na katılım formunun gerçeğe aykırı doldurulması tek başına yaptırım gerektirmez.
- Şike sebebiyle kulübe ceza verilmesi için önce yöneticilerin cezalarının belirlenmesi gerekli değildir.
- TFF yetkililerinin maçlarla ilgili raporları sınırlı etkiye sahiptir. Sahaya bakılarak şike anlaşılamaz.
- Fenerbahçe, UEFA’da adil yargılanmıştır. Fenerbahçe’nin iddia ettiği usul hataları, CAS tarafından düzeltilebilir.
- Fenerbahçe’nin yöneticileri 4 maçın sonucunu etkilemeye çalışmışlardır.
- UEFA’nın ve CAS’ın şike ile ilgili kararlarına bakıldığında, Fenerbahçe’ye verilen cezalar azdır. Ancak UEFA, UEFA Temyiz Kurulu’nun kararına itiraz etmediği için, cezayı arttırma yetkimiz bulunmamaktadır. Sonuç olarak, Fenerbahçe’ye verilen ceza ölçülüdür.
Bu başlıkların detaylı açıklamaları ve ortaya çıkan genel durumu ise Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Spor Hukuku Komisyonu üyesi Mert Yaşar şöyle yorumladı:
1) CAS, kararını verirken TFF Etik Kurulu raporlarını, PFDK ve Tahkim Kurulu’nun kararlarını ve 16. Ağır Ceza Mahkemesi kararlarını dikkate aldı ama bu kararlarla bağlı kalmadı. Tapeleri tek tek inceledi. Tapeleri ayrı ayrı ve birlikte yorumladı. Tapeler arasında bağlantılar kurdu.
2) Medyada, CAS’ın 4 maçta şike yapılmadığını tespit ettiği iddia edildi. Bu iddia doğru değil. CAS, UEFA Disiplin ve Kontrol Komitesi’nin 5 maç üzerinden verdiği kararın UEFA Temyiz Kurulu’nda 8 maç üzerinden değerlendirildiğini tespit etti. CAS, UEFA’nın 5 maç üzerinden yapılan değerlendirmeye karşı çıkması halinde UEFA Temyiz Kurulu’nun 8 maç üzerinden değerlendirme yapabileceğini belirtti. CAS, UEFA’nın Karabükspor ile ilgili inceleme yapmadığını, olayların tartışmalı olduğunu açıklayarak, kendi yargılamasında sadece 4 maçı inceleyebileceğini açıkladı. CAS, incelemediği 4 maçta şike yapılmadığına dair bir ifade kullanmadı.
3) CAS, TFF Kurulları’nın verdiği kararların ardından UEFA’nın kulübü cezalandıramayacağına ilişkin savunmayı reddetti. CAS, TFF ve UEFA’nın kurallarının farklı olduğunu; TFF’nin kararlarının Türkiye içinde, UEFA’nın kararlarının ise Avrupa çapında etki ettiğini belirtti. CAS, “TFF’nin Fenerbahçe’yi suçsuz bulmasının, Fenerbahçe’nin UEFA kurallarını ihlal etmediği anlamına gelmediğini” ifade etti.
4) Fenerbahçe, AC Milan’a verilen cezayı örnek göstererek, tekrar yargılanamayacağını, bir seneden başka ceza alamayacağını iddia etti. Bu iddia, üç hakemden oluşan CAS hakem heyetinde tartışma yarattı. İki hakem, UEFA’nın Milan Olayı’ndan sonra mevzuatını değiştirdiğini, şikenin cezalandırılmasında “iki aşamalı süreç” sistemini benimsediğini; bu sistemle ulusal liglerde meydana gelen şike olaylarını da cezalandırabildiğini kabul etti. CAS, “iki aşamalı süreci” değerlendirirken, UEFA’nın “idari tedbir” olarak nitelendirdiği bir yıllık otomatik cezanın maçların düzeninin korunması için gerekli bir disiplin cezası olduğunu ancak UEFA’nın ağır ihlaller halinde soruşturma açarak daha ağır cezalar verebileceğini belirtti. CAS, TFF’nin Fenerbahçe’yi UEFA Şampiyonlar Ligi’ne göndermemesini bir senelik otomatik ceza olarak nitelendirdi ve TFF’nin kararının UEFA’yı soruşturma açmaktan alıkoyamayacağını, UEFA’nın olayın özelliğine göre soruşturma açma ve daha ağır cezalar verme yetkisi olduğunu belirtti. CAS, Fenerbahçe’nin “iki aşamalı süreç” ile ilgili yaptığı itirazı, Türk hukukunda da uygulama alanı bulan “kısmi dava” ile açıkladı. UEFA, 10.000 İsviçre Frankı üzerinden alacağı olan bir kimsenin önce 3.000 Frank için dava açabileceğini, ardından 7.000 Frank için dava açabileceğini örnek olarak gösterdi.
5) UEFA’nın ulusal liglerde meydana gelen şike olaylarına ceza verip veremeyeceği CAS hakem heyetinde tartışmaya sebep oldu. Heyet, UEFA Disiplin Talimatı’na 2013 yılında eklenen maddenin 2011 yılında meydana gelen şike olaylarına uygulanıp uygulanmayacağını tartıştı. Çoğunluk, mevzuata eklenen ilgili maddenin sadece UEFA’nın zaten var olan yetkisini teyit ettiğini; UEFA’nın ulusal liglerde meydana gelen şike olaylarını soruşturup ceza verebileceğini açıkladı.
6) CAS, Avrupa Kupaları’na katılım için doldurulması gereken formun yanlış, eksik, gerçeğe aykırı doldurulmasının tek başına ceza gerektirmediğini; talimatta bu yönde açık bir hüküm olmadığını; bu yönde bir hüküm olsa bile, şike ile ilgili soruşturma açılmadan sadece formun yanlış doldurulması sebebiyle ceza verilemeyeceğini açıkladı.
7) Fenerbahçe, UEFA’nın TFF’ye gönderdiği mektubu da tartışmaya açtı. UEFA Genel Sekreteri Giorgio Infantino, söz konusu mektupta TFF’nin Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne göndermemesi gerektiğini, aksi halde daha ciddi sonuçlar doğacağını yazmıştı.
CAS, söz konusu mektubun bir anlaşma metni olmadığını; anlaşma olsa bile, TFF ile UEFA arasındaki anlaşmadan anlaşmanın tarafı olmayan Fenerbahçe’nin hak iddia edemeyeceğini; TFF’nin, üyesi olduğu UEFA’nın emrine (tehdidine) uygun hareket etmesinin, UEFA ile TFF arasında sözleşme kurulduğu anlamına gelmediğini belirtti. CAS, UEFA’nın mektubunun sadece idari tedbir olarak adlandırılan bir senelik otomatik cezaya ilişkin olduğunu, UEFA’nın ek cezalar vermeyeceğine dair bir taahhütte bulunmadığını belirtti. UEFA, Fenerbahçe’nin ihmalkar davrandığını da açıkladı. UEFA, mektubun içeriği hakkında şüphe duyulması halinde UEFA ile temasa geçilmesi gerektiğini ifade etti.
CAS, Fenerbahçe’nin dürüstlük kuralına aykırı davrandığını da açıkladı. CAS, Fenerbahçe’nin CAS’ta açtığı ilk davada UEFA’nın mektubunun içeriğine itiraz ettiğini, ikinci davada ise söz konusu mektubu delil gösterdiğini hatırlattı. CAS, Fenerbahçe’nin daha önce itiraz ettiği bir mektuba daha sonra dayanmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirtti. CAS, Fenerbahçe’nin önce UEFA’nın disiplin soruşturması açamayacağını belirttikten sonra UEFA’nın bu yetkisini kabul edip, UEFA’nın bir mektup göndererek soruşturma açmaktan feragat ettiğini ileri sürmesini çelişkili buldu.
8) CAS, UEFA Disiplin ve Kontrol Kurulu’nun kişilere ilişkin soruşturma için ek rapor istemesini de değerlendirdi. CAS, ek rapor istenmesinin, Fenerbahçe hakkında karar verilmesini engellemeyeceğini; kulübe ceza verilmesi için önce yöneticilerin cezalarının belirlenmesinin gerekli olmadığını ifade etti.
CAS, yöneticilerin tek maçta bile şike yapmalarının, Fenerbahçe’nin bu davranışlardan sorumlu tutulması için yeterli olduğunu; yöneticiler hakkında ek rapor istenmesinin, Fenerbahçe’ye değil, yöneticilere verilecek cezaların doğru ve ölçülü olmasını sağlamak için tüm resmin görülmesini amaçladığını belirtti.
9) CAS, UEFA tarafından yapılan yargılamalarda Fenerbahçe’nin adil yargılandığına hükmetti. CAS, Fenerbahçe’nin önce 55 tanık bildirdiğini, ancak 19 tanık çıkardığını; 122 sayfalık temyiz dilekçesi ve 109 ek verdiğini hatırlattı. CAS, duruşmanın iki gün sürdüğünü belirtti.
Fenerbahçe hızlı yargılamayı isteyerek kabul etmediğini, buna zorlandığını iddia etti. CAS, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılım formunu imzalayarak UEFA’nın söz konusu yetkisini kabul ettiğini hatırlattı.
CAS, Fenerbahçe’nin UEFA Temyiz Kurulu önündeki duruşmadan kısa süre önce belgeleri aldığını ve iyi hazırlanamadığına dair iddiayı ise farklı değerlendirdi. CAS, söz konusu belgelerin önemli kısmının orijinalinin Türkçe olduğunu, bu belgelerin Fenerbahçe’de bulunduğunu açıkladı. CAS, sil baştan yapacağı yargılamada iddia edilen usul eksikliklerinin CAS tarafından giderileceğine işaret etti.
10) CAS, Fenerbahçe’nin CAS sürecinin Yargıtay’ın kararlarının açıklanmasının beklendiği 30 Ekim 2013’e kadar askıya alınmasına yönelik talebini reddetti. CAS, beş maçta şike olup olmadığını kendisinin takdir edeceğini; Yargıtay sanıklar hakkında beraat kararı verse bile, bu kararın CAS’ı bağlamayacağını açıkladı.
11) CAS, Fenerbahçe tarafından sunulan finans raporlarının sınırlı değerlendirilebileceğini açıkladı. CAS, “yolsuzluk aktörlerinin arkalarında iz bırakmamak için kaçış yolları aradıklarına” dair kararını hatırlattı. CAS, finansal kayıtların para transferi olmadığını göstermesinin, gerçekte resmi olmayan hesaplara özellikle nakit olarak para aktarılmadığı anlamına gelmediğini belirtti. CAS, para transferi gerçekleşmeden şike teşebbüsünde bulunabileceğini hatırlattı.
12) CAS, TFF yetkililerinin maçlarla ilgili raporlarının sınırlı etkiye sahip olduğunu açıkladı. Maçlarda olağandışı bir durumun tespit edilmediğine dair raporların, şikenin gerçekleşmediği yönünde delil teşkil edemeyeceğini belirtti. Bir oyuncunun kötü oynamasının şike delili olamayacağını açıkladı. CAS, şike teklifini kabul eden bir oyuncunun mutlaka kötü oynaması gerekmediğini ifade etti.
13) CAS, 6022 sayılı Kanun ile bağlı olmadığını, UEFA Disiplin Talimatı’nı uygulayacağını açıkladı. 6222 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce meydana gelen şike olaylarının da cezalandırılabileceğine dikkat çekti.
14) CAS, Fenerbahçe’nin yöneticilerinin dört maçın (Gençlerbirliği-Fenerbahçe, Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Fenerbahçe-Ankaragücü ve Sivasspor-Fenerbahçe) sonuçlarını etkilemeye çalıştıklarına kanaat getirdi.
15) CAS, Fenerbahçe’ye verilen cezanın ölçülü olduğuna karar verdi. CAS, bu kararını gerekçelendirirken, çok ilginç bir noktaya dikkat çekti. CAS, daha önce şike ile ilgili verilen kararları göz önüne alarak, şike için bir yıldan sekiz yıla kadar ceza verildiğini tespit etti. Bu cezaların hepsi bir maç yüzünden verilmişti. CAS, Fenerbahçe dosyasında dört maç için ve kulübün üst makamlardaki yöneticileri tarafından yönetilen bir şike operasyonu tespit ettiğini, bunun çok ağır bir ihlal olduğunu ancak UEFA Temyiz Kurulu’nun benzer davalarda verdiği kararlara göre çok hafif bir ceza verdiğini belirtti. CAS, UEFA’nın kendi Temyiz Kurulu kararına itiraz etmediği için cezayı arttırma yetkisi olmadığına işaret etti. Diğer bir deyişle, CAS, UEFA’nın Fenerbahçe’ye az ceza verilmesini kabul ettiğini açıklamış oldu.