Takım oyununda hemen hemen hiç yoktu...
Nitekim önce Bursaspor'a attı çalımını, sonra da Trabzonspor'a.
Trabzonspor çalım yemekle de kalmadı, golü de kalesinde gördü. Bravo doğrusu.
Biz de onu günlerce Transfer ettik ediyoruz diye tartışmıştık.
Onu istemeyenler ne kadar haklı çıktı dimi...
Yusuf ile ilgili görüşlerimi beni tanıyanlar ve okuyanlar zaten biliyorlar.
Yusuf'un nasıl bir futbolcu olduğundan çok nasıl bir karakterde olduğu insanların kafasını kemiriyordu.
Birçok insan futboluyla değil, kafa yapısıyla onun Trabzonspor'a faydalı olamayacağını, takımı bozacağı endişesini taşıyordu. Ben de ilk yazımda Takımın akordunu bozar diye yazmıştım.
Öyleyse Yusuf'u en iyi tanıyan ve onunla daha önce çalışan Ersun Yanal neden bu kadar ısrar etti ki?
Ne oldu?
Bursaspor'un kaptanı ve sözleşmeli futbolcusu.
Kalkıyor devre arasında kendisine gelen transfer teklifi ile hemen takımını satıyor.
Sonra Bursa'yı terk edip, gitmek istediği veya kendince çok sevdiği Trabzonspor'un kampının olduğu Antalya'da karargah kuruyor.
Hatta Ersun Yanal idman eksikliğini gidermek için kendisine bir antrenör bile tahsis etmişti.
Tam da hemen yanı başındaki kampa katılacakken, Buraspor'a attığı çalımın bir benzerini son gecede Trabzonspor atıp, Beşiktaş'ın yolunu tutuyor.
Zaten Yusuf'a da bu yakışırdı.
Peki ama Trabzonspor'un onuru, gururu ne oldu?
Ne olacak Ersun Yanal yüzünden ayaklar altına alındı
Nasıl mı?
Bir kere Trabzonspor gibi bir takımın teknik direktörü başka takımın sözleşmeli futbolcusu ile baş başa yemek yiyip onu kandırma yoluna gidemez.
Bu hiç etik değildir.
Etik olmadığı gibi Trabzonspor gibi büyük bir kulübün tarzı olamaz.
Düşünebiliyormusunuz, Fenerbahçe veya Beşiktaş kulüp yöneticileri Yattara ile baş başa yemek yiyip onu kandırmaya çalışmalarını.
Bu durumda ne yaparız?
Sesimizi yükseltip tepki koyarız dimi.
İşte kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına da yapmayacaksın.
Burada hiç kimsenin Bursaspor'a da, Beşiktaş'a da kızmaya hakkı yoktur.
Sorun Yusuf ile Ersun Yanal arasındadır.
İkili nasıl bir araya gelip yemek yemişler?
Neler konuşmuşlar, nasıl anlaşmışlar?
Son anda neden ayrıştılar?
Geçen sezon Nuri Albayrak yönetiminin bonservisi elinde olmasına rağmen Yusuf'u alalım önerisine Koşan bir takım yapmak istiyorum diye karşı çıkan Ersun Yanal, şimdi ne değişti de koşan takıma duran futbolcu isteyip bu kadar direnç gösteriyor?
Hepsi kafalarda soru işaretleri bıraktı.
Burada Trabzonspor kurumu yara almıştır.
Sezon başında Gökhan Ünal ve Song'un büyüklerin elinden alınmasıyla ne kadarda övünmüştük kulübümüzle..
Gururlanıp, Biz daha büyük takımız diye bas bas bağırmıştık
Göğsümüzü gere gere İşte yönetim, işte Trabzonspor demiştik.
Ama ya şimdi..
Hem Bursaspor'a yaptığımızla, hem de Yusuf'un yaptığı ile küçüldük...
Onurumuz kırıldı, gururumuzla oynandı..
Asıl üzüntü bunu içimizden birisinin yapmasıdır.
Ne diyelim Yanal pişirdi, Beşiktaş yedi..
Afiyet olsun...