Trabzon'da geçen yıl Okullararası Kros Birinciliği'nde 104 atleti geride bırakarak altın madalyaya koşarken, düşen arkadaşına yardım eden ve bitiş çizgisi yerine zor durumdaki arkadaşının yanına giden 13 yaşındaki Hilal Coşkuner, bu davranışıyla 2006 Dünya Fair-Play Ödülü'ne layık görüldü.
Küçük yaşına rağmen bu davranışıyla büyük bir yüreğe sahip olduğunu kanıtlayan ilköğretim öğrencisi Hilal, 2006 Dünya Fair-Play Baron Coubertin Büyük Ödülü'nü almak için 7-8 Aralık tarihleri arasında Paris'e gidecek.
İsmail öğretmenim sınıfa geldi ve iyi koşan iki öğrenci istedi. İlkokuldaki sınıf öğretmenim de beni önerdi. Daha önce atletizmle ilgim yoktu, ancak beden eğitimi derslerinde çok hızlı koştuğum için İsmail öğretmenimize bizi önerdiler... Bir kaç ay antrenman yaptık. İlk yarışma, yani olayın gerçekleştiği kros yarışmasına katıldık. Bu yarışmadan sonra Trabzon Atletizm Kulübü'nde Zekeriya hoca ile çalışmalarımı sürdürüyorum. teslim - Atletizme başlamamda kimsenin etkisi olmadı. Seviyordum ve başladım. 3 yıllık koşucuyum ama 2 yıldır lisansım var.
Futbol da oynuyor...-
Aslında İsmail öğretmenim beni önermeden önce de basketbol oynuyordum ve folklor yapıyordum. Daha sonra atletizme başladım. Bunun yanında okuldaki beden eğitimi öğretmenimiz Zekai Usta da okulda bayan futbol takımı kurdu. Ve hem hızlı koştuğumdan hem de güzel futbol oynadığım için okul takımında da mücadele ediyorum.
Bitiş çizgisine baktı ama...
- Lisanslı olarak katıldığım ilk kros yarışmamdı. Bitiş çizgisine yaklaştığımda arkamdan bir çığlık duydum. Rabia arkadaşım olaya daha yakındı ve 'Sibel abla' diye bağırınca hemen arkama döndüm. Bir bitiş çizgisine baktım bir yerdeki arkadaşıma Sibel'e baktım. Sonra da yanına gittim. Rabia ile ikimiz arkadaşımızı yerden kaldırıp ambulansa götürdük.
- Yarıştan sonra birinciliği kaybettiğim için üzüldüm. Bu kadar ödül alacağım ise aklıma hiç gelmemişti. Yarıştan sonra eve geldiğimde kimseye, Yere düşen arkadaşımı kaldırdım demedim. Bana sadece koşu nasıl geçti diye sorduklarında güzel geçti ama bir derece yapamadım dedim. Zaten ailemin, ödül alacağım belli olduktan sonra bu olaydan haberi oldu. Bir tek İsmail öğretmenim biliyordu.
Önemsiz olduğunu düşündü
- Söylememin nedeni; çok önemli bir şey olduğunu düşünmedim. Önemsiz bir olaymış gibi geldi. Bundan dolayı da söylemedim.
- 1 yıl kadar sonra ödül alacağım haberi geldi. Bu konuda İsmail öğretmenim yardımcı oldu. Hatta babam koşuya gittiğimi bile bilmiyordu. Sadece annem biliyordu. Tabii babam bunu öğrendiğinde karşı çıkmadı.
- Daha önce Fair Play ödülünden haberim yoktu.
Toplam 10 ödül kazandı
-9 ödül aldım. Paris'teki ödülle de 10 tane olacak. 9 ödülün içerisinde Milliyet Gazetesi Yılın Sporcusu Onur Ödülü, Atletizm Federasyonu Yılın en centilmen sporcusu, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Jüri özel ödülü, TMOK Türkiye Fair-Play ödülü, Gökçe Karataş Vakfı Yılın Fair-Play ödülü ve Süleyman Demirel'in elinden iki plaket aldım. Genelkurmay Başkanlığın'dan da plaketle ve son olarakta Türk Kalp Vakfı En İyi Kalp ödülü aldım.
Birçok ünlü isimle tanıştı
- Bu ödülden sonra Süleyman Demirel, ünlü basketbolcu Mehmet Okur ve voleybolcu Neslihan Demir ile tanıştım. Mehmet Okur beni tebrik etti. Ben de onu tebrik ettim. Bana olayın nasıl gerçekleştiğini sordu. Neslihan abla ile de aynı şeyleri konuştuk. Aslında tam anı olarak saklayabileceğim bir şey isteyecektim ama vaktimiz yoktu ve gitmek zorundaydık.
- Bu yaptığım davranışın bu kadar önemli bir hale geleceğini hiç düşünmemiştim. Zaten önemsiz gördüğüm için de kimseye anlatmadım. Derece almamam bir şey değiştirmedi. Çünkü ilk yarışmamdı ve 1 aylık bir çalışma yapmıştık.
- Hayatımda çok şey değişti. Her gün okula gazeteciler gelmeye başladı. Sokakta yürürken bile tanıyorlar. işte 'sen televizyona çıkan kız mısın' diye soruyorlar.
Tebrik ediyorlar.
- Eskiden aslında ünlü olmayı çok isterdim. Böyle yolda giderken beni tanısınlar. Ama şimdi istemiyorum. Çok sıkıldım.
- Bu ödülün benim hayatımda avantaj sağlamasını istiyorum. Özellikle de eğitim konusunda. Aklımda gelecek ile ilgili bir sürü meslek var. Şu anda turizm rehberi üzerinde duruyorum.
'Yine olsa yine yapardım'
- Bir kez daha olsa yapardım. Ama böyle herkesin ilgisini çekeceksem yapmam.
- Bu başarıdan dolayı okuldan bana değişik romanlar hediye ettiler. Öğretmenlerim beni tebrik etti. Hatta derslerde bu yaptığım davranışını örnek olarak verdiler.
- Aslında bu olay niye bu kadar çok abartıldı onu merak ediyorum. (gülerek). Yaptığım davranışı, herkesin hayatında uygulaması gerektiğini düşünüyorum.
Fanatik