Trabzonspor'un yönetim ve yerel medya cephesinden ağır suçlamalara uğramasına rağmen bugüne kadar sessizliğini korudu. Bu sessizliğini Genel Kurul öncesi yapacağım açıklamalar yanlış anlaşılabilirdi diye açıklayan Ziya Doğan, seçimin sona ermesinin ardından son 1.5 yılda yaşadıklarını Futbol Extra'ya anlattı.
KONUŞMAK İÇİN GENEL KURULU BEKLEDİM
Her şeyden önemlisi bir genel kurul vardı. Benim bu genel kurul öncesi şimdi size anlatacaklarımı anlatmam yanlış yönlere çekilebilirdi. Etik olmazdı. Çünkü genel kurul süreci işliyordu ve ben bu sürece etki etmiş olurdum.
TRABZONSPOR BENİM SİSTEMİME DÖNDÜ
Mesela Ziya Doğan korkak oynatıyor, defans oynatıyor deniyor. Ziya Doğan defans oynatıyor ama en çok gol atan takım oluyor, alın bakın. Defansif diye adlandırılan takımlar daha başarılı. Şimdi mesela benden sonraki teknik kadro yeni bir macera aradı, sistemi bozmak istedi, baktı olmuyor, benim orta alandaki üçlü sisteme döndü ve öyle oynamaya başladı. Bana 'Ayman-Hüseyin-Serkan birlikte oynamaz' demiyorlar mıydı?
Peki bakın şimdiki hoca da aynı şekilde oynuyor. Ama bir incelesinler, böyle oynadığımızda kazanmışız, en fazla pozisyona böyle girmişiz, rakibe pozisyon vermemişiz. Ama bunlar 9 haftada 7 mağlubiyetten sonra dönüyorlar Ziya Doğan'ın sistemine. Ancak kimse çıkıp da Ziya Doğan haklıymış demiyor. Kimse bunlardan zamanında Ziya Doğan'a yapılmış bir haksızlık olarak bahsetmiyor. Ama kamuoyuna verdikleri iz ne oluyor? O anlamda insanları yönlendiriyorlar. İnsanların kafasını karıştırıyorlar. Kim bu karıştıranlar ?. 50 kişiyi geçmezler. İçinde eski yönetici, gazeteci, eski futbolcu olan 50 kişiyi geçmez bir gruptu tüm bunları yapan.
YATTARA'YA YALAN SÖYLEDİLER
Türkiye'de her kulüpte, her ilde kaostan beslenen gruplar vardır. Her camiada var bu olaylar. Bu ülkede çıkar ilişkilerinin olduğunu bilmiyor musun? Çok net. 600 bin nüfuslu bir şehir olsa, oradaki 30 kişi o şehrin kamuoyunu belirliyor. Doğru veya yanlış. Daha önceki röportajımda da ifade etmiştim, Türkiye'de kötülerin sesi daha gür çıkıyor diye. Bakın bir tane dürüst, bin tane sahtekârı rahatsız eder. Ama bir sahtekârın sesi de bin tane dürüstten daha çok çıkar. Bu ülke böyle..
Trabzonspor camiasındaki durumda buydu. Tabii onlara çanak tutan kişiler de maalesef içeriden. Ziya Doğan hep ilkeliydi. İnsanları hiç hor görmedi, insanları hiç hiçe saymadı. İnsan kanı taşıyan herkesle çok iyi anlaştım. Böyle konuşmayla insanlar Ziya Doğan'ı isyankâr zannedecekler, ama Ziya Doğan çok sabırlı, inanılmaz sabırlı.
Bakın size bir örnek vereyim. Yattara'ya senin paranı Ziya Doğan verdirmiyor diye futbolcuya yalan söyleyen yöneticilerle çalıştım.
TAKIMI TOPARLAMAM BAZILARINI RAHATSIZ ETTİ
Ya kardeşim, biz çok başarılı olduk diyorum anlamıyorsunuz. Ben 9 haftada 1 maç mağlup oldum, o da Beşiktaş maçı. Evet, o maçta hatam vardı. O gün orta sahayı daha dengeli tutmam lâzımdı. Futbol takımını her türlü toparlıyorum. Her türlü olumsuzlukta yine toparlıyorum, avucumun içine alıyordum. Bu rahatsızlık oluşturdu bazı kesimlerde. Kulübün içinde ve dışında Trabzonspor'un başarılı olmasını istemeyenler vardı.
KULÜBÜN BAŞARISIZ OLMASINI İSTİYORLARDI
Kulübün başarısızlığını istiyorlardı. Bazı arkadaşlar var, çıkıyor televizyonda ötüyor. Gelsinler benim yanıma, neden öttüklerini ben kamuoyu önünde onlara söyleyeyim. Birisi menajerlik yapmak istedi, olmadı. Birisi arkadaşını benim yanımda yardımcı antrenör yapmak istedi, olmadı. Olmayınca saldırıyor. Ben o yazarın, TV'lerde hakkımda atıp tutan kişinin arkadaşı yerine Osman Denizci'yi yardımcı olarak aldım diye, hakkımda sallayıp duruyor. Bunlar futbol oynamış, futboldan ekmek kazanmış, alın teri akıtmış insanların duygularına ihanet eden tipler.
HACIOSMANOĞLU'NA İNAT
Geçen sezon ikinci yarıda Beşiktaş, G.Saray ve diğer galibiyetler peşpeşe gelince bir anda şampiyonluğun en büyük adayı Trabzonspor denilmeye başlanmıştı. Tam bu ortamda İbrahim Hacıosmanoğlu, Şayet sezon başı koluna Lazaroni'yi takıp, şehirde tur atarak gövde gösterisi yapanlar bu yanlışı yapmasaydı, sezona Lazaroni'yla değil de Ziya Doğan'la başlamış olsaydık biz şimdi liderdik açıklaması yaptı. Hacıosmanoğlu'nun bunu söylemesi bazılarını rahatsız etti. O kişiler de Senin getirdiğin teknik adam başarısız olacak diyerek 1.5 sene benimle uğraştı. Arada Trabzonspor ne oluyor? Ha, çok konuşurlarsa isim vererek söylerim bunları.
İSTEDİĞİM HİÇBİR ŞEYİ YAPMADILAR
Bakın Trabzonspor benim bulunduğum dönemde çok çok başarılıdır. Geçen sene ligin ikinci yarısına bakın. O yönetimden altı kişilik grup istifa edince her şey farklı oldu. Bir de diyorlar ki Biz Ziya Doğan'ın istediği her şeyi yaptık. Hiçbir şeyi yapmadılar.
7 MİLYON EUROYA ŞAMPİYON KADRO KURACAKTIM
Haşim Saitoğlu, Zeyyat Kafkas, Aydın Pişiren ve şimdi ismini hatırlamadığım iki kişi daha vardı; bunlara sezon başında bir liste hazırladım. Bu yöneticileri karşıma alıp brifing verdim. Arkadaşlar benim şampiyonluk kadrom bu dedim ve onların düşüncelerini sordum. Hocam heyecanlandık. Bu takım bu kadroyla gerçekten şampiyon olur dediler. Onlara Bu takım şampiyon olmazsa sizden para istemiyorum. Benim de başarıya ihtiyacım var, paraya değil. Allaha şükür çok param yok ama kimseye de muhtaç değilim. Kuru ekmek de yer geçinirim dedim.
Bunlar da heyecanla Hemen başkanın yanına gidiyoruz, kendisiyle bu konuyu görüşelim dediler. O zaman da Federasyon için Ankara'da görüşmeler vardı ve başkan oradaydı. Yanına gittiler. Benim şampiyonluk vaat ettiğim kadronun maliyeti de 7 milyon euro. Ama bazı oyuncular var, onları bırakacağız. Onlardan kurtaracağımız para 8.5 milyon euro.
Düşünün, hem şampiyon kadro kuracağız hem de üstüne kasamıza para girecek. Sonuç ; Sıfır. Başkanla konuştular, ardından beni arayarak Hocam olmuyor dediler. Elimizden çıkarmamız gereken futbolcuları da kime sunarsak sunalım alan çıkmadı. Adam bizden yılda 1.5 trilyon garanti para alıyor, gider mi? Başkası o parayı verir mi? Vermediler tabii. Haliyle adamlar elimizde kaldı. Yönetim Kasadan para çıkartamayız deyince bu kadro yatmış oldu.
ALINANLAR ALTARNATİF İSİMLER
Bu alınanlar alternatif isimler. Tolga'yı ben niye alayım, Adnan'ı ben niye alayım? Adnan'ı alternatif aldık. Ama Tolga'yı mecburiyetten aldık. Niye? Stoper sıkıntımız olabilirdi. Hem de bedavaydı. Tomas'ı istediğimizi ve almak üzere olduğumuzu biliyor musun? Ersen Martin konusunda Oyuncu almadan vermeyelim dedim ama gitti. Yani sıkıntı burada. Ben daha önce teknik direktörlerin yaşadıkları sıkıntıyı da biliyorum. Hiçbir teknik direktörün yaşayamayacağı kadar sıkıntılar yaşadım bu dönemde Trabzonspor'da. Bazı şeyler var, anlatsam tüylerin ürperir. Burada zarar gören Ziya Doğan değil, Trabzonspor olur anlatırsam.
SON GÜNE KADAR OYALADILAR
Tomas ve Song'u alıyorduk. Kendileriyle görüşülüp prensipte anlaşılmıştı. Yine Prica vardı yabancılardan. Alternatif olarak da Holosko ile anlaşmıştım. Başkana Holosko'yu sundum. O dönemde fiyatı çok ucuzdu. İsimlere fazla girmeyelim ama şampiyon olacak kadronun maliyeti 7 milyon euroyu dahi bulmuyordu. Hepsinin ismi o yöneticilerde. Gidin, versinler. Ben bazılarını söyledim.
YANAL'IN ORTAMI BENDEN RAHAT
Ersun Yanal benden daha rahat bir ortamda çalışıyor. Futbolcularıma, Arkadaşlar ben buradaki zorluklarla mücadele edeceğim. Benden sonra gelen benden daha rahat bir ortamda çalışacak diyordum. Ve dediğim gibi oldu. Benim dönemimde futbol takımının emanet edildiği yöneticiler hiç yanımızda olmadı. Aylar sonra bir tek Bursa maçına geldiler, o da benim görevime son vermek için. Şimdi bir taraftan takımla uğraşıyorsun, bir taraftan bunlarla savaşıyorsun. Her hafta 3-4 tane organize senaryo yazıyorlardı. Bunlar nasıl düzeltilir ?. Önlem alacaksın. Afişe edeceksin bunları görevdeyken. Uyandıracaksın, halk bunlara inanmayacak.
BU ANTRENÖR BENİM YAPTIKLARIMI YAPIYOR AMA
Benim zamanımda Ceyhun'u oyundan çıkartmam krize neden oluyordu. Ceyhun gibi adam oyundan çıkar mı, Ceyhun gibi adam yedek oturur mu. Ceyhun'un ölüsü oynar deniliyordu. Bu teknik direktör Ceyhun'u gönderdi kimse ağzını açmadı. Yusuf niye oynamıyor? dediler benim zamanımda. Yusuf şimdi gönderildi. Serkan sağ bek oynar mı dediler? Bu teknik adam sağ bek oynattı, kimse sesini çıkarmadı. Ayman-Hüseyin-Serkan bir arada oynar mı? dediler, bizi eleştirdiler. Adam oynatıyor, kimsenin çıtı çıkmıyor.
KASTEN VAATTE BULUNUYORLARDI
Şimdi ödemeleri anlatmayalım. Bir şey var, ben yöneticiye diyorum ki, Arkadaş para vermiyor musun, taahhütte bulunma. Ama o adamlar futbolculara kasıtlı taahhütte bulunuyorlardı. Cuma günü ödeniyor diyorlardı, ama ödemiyorlardı. Bundan büyük ihanet olmaz. Futbolcuyu şartlandırma diyorum. Ödemeyeceksen söz verme diyorum, inadına yapıyorlar sanki. Dedim ya onların kendi aralarında sıkıntıları var. Ama Ziya Doğan başarısız olsun derken olan Trabzonspor'a oluyor.
.
STEPANOV'U SATTIK, TAKIMI KURTARDIK
Stephanov'u Haşim Saitoğlu'na sor, yöneticiler sor. O dönemde takım huzursuzdu, ödemeler gecikmişti. Stepanov'u satarak oradan gelen 3.5 milyon euroyla futbolcuların biriken ödemelerini yaptık, takımı kurtardık.
1.5 YILDA 10 YILLIK YORULDUM
Trabzonspor'da yaşadığım bu 1.5 yıl, 10 yıla bedeldi. Çok yoruldum. Bu sene çalışmayacağım. Seneye iyi bir kulüpten teklif alırsam çalışırım. Böyle sıradan düşüncelerin olduğu yere gitmeyi düşünmüyorum. Mantıklı, planlı, projeli, belli bir sistemi kurup devam edeceğim yer olursa gideceğim veya bekleyeceğim. Bu kadar basit. Şimdi bu konuştuklarımız yaşadıklarımın binde biri. Onun için şimdilik diyerek noktayı koyalım. Son olarak şunu söyleyeyim, bu röportajın özüdür, maksadım birilerini karalamak değil. İki dönem içinde bulunduğum Trabzonspor'u, yaşadıklarımı anlatarak kurtarmak maksadıyla konuşuyorum.
Futbol EXTRA