Trabzon'da temsilcilerle buluşan AFAD Başkanı Yunus Sezer, Türkiye'nin, son 3-4 yıl içerisinde hem sivil toplum kuruluşları hem de gönüllülerle beraber ortaya koymuş olduğu afetlerle mücadele anlayışında devrim yaratacak bir seviyeye geldiğini söyledi.
Sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileriyle kentteki bir restoranda buluşan Sezer, bu tür programların önemli olduğunu ifade etti.
Sezer, Türkiye'de geçen yıl 31 binin üzerinde afet ve acil durum olayının meydana geldiğini belirterek, "Bu gerçekten çok büyük bir rakam. Karşınıza Türkiye haritasını koyduğunuz zaman, bir tarafında afet deprem tehlike haritası hemen hemen Türkiye'de 5 ve üzerinde büyüklükte deprem üretecek ve bütün illerin bundan etkilenebileceği fay sistemlerinin üzerinde duruyoruz. Bütün illerimiz bir şekilde etkileniyor bundan." diye konuştu.
Onun dışında en fazla heyelanlara maruz kalan illerden birinin de Trabzon ve Karadeniz olduğuna dikkati çeken Sezer, şöyle devam etti:
"Heyelan tehlikeleri ile yüz yüzeyiz. Geçen yıl zannediyorum Trabzon'da 600'e yakın heyelan meydana geldi. Hemen komşu ilimiz Ordu'da birçok köyü tahliye etmek durumunda kaldık. Çığ tehlikemiz, kaya düşme tehlikesi. Konya tarafına gidiyorsunuz, Konya-Eskişehir taraflarına obruk tehlikeleri ve hiç karşılaşmadığımız afetlerle de iklim değişiklikleriyle beraber karşılaşmaya başladık."
Sezer, çok yoğun şekilde sellerle de karşılaşıldığını ifade ederek, "Belki yaşı kemale ermiş, orada yaşayan büyüklerimizden dinlediklerimiz, gittiğimiz yerlerde Bozkurt'ta ömrümüzde böyle bir şey duymadık diyorlar. Yine geçen yıl Konya'da kum fırtınası nedeniyle Konya yolu, Ankara yolu kapandı. Bunlar bizim ülke olarak hiç karşılaşmadığımız fakat iklim değişiklikleri nedeniyle sık sık karşılaşacağımız afetler." dedi.
"Biz nerede bir mazlum varsa oradayız"
Hem afetlerin hem sıklığının hem de büyüklüğünün arttığına işaret eden Sezer, aynı anda yaşanan felaketlerle mücadele edebilmek için kurumsal kapasitenin geliştirilmesinin önemini vurguladı.
Sezer, ilk ciddi afetin de Bozkurt'ta görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Daha yeni Kumluca'da sel oldu. Allah'a şükür devletimiz 1 saat, 2 saat içinde orada yerini aldı ama kırk yıllık, elli yıllık birikimini bir anda kaybeden insanları görüyorsunuz. Mal varlığını ve oradaki onların çaresizliğini görüyorsunuz. Bir taraftan da bunlara üzülürken şunu da görüyorsunuz. Türkiye son 3-4 yıl içerisinde hem sivil toplum kuruluşları hem de gönüllülerle beraber ortaya koymuş olduğu afetlerle mücadele anlayışında devrim yaratacak bir seviyeye gelmiş durumda."
Pakistan'a da gittiklerini aktaran Sezer, "Ne kadar gurur duysak azdır. Belki Pakistan yöneticileri daha oraya varmadan Türkiye Cumhuriyeti iki bakanı Hindistan sınırında sel mağdurlarının, oradaki çocukların başını okşuyordu. Saatlerce mesafe katederek İçişleri Bakanımız da Çevre ve Şehircilik Bakanımız da ta Hindistan sınırına kadar gidip oradaki yardım faaliyetlerini organize etti. Biz nerede bir mazlum varsa oradayız." diye konuştu.
Sezer, Ukrayna, Lübnan gibi dünya genelindeki yardımlar hakkında da bilgilendirmede bulunarak, "Bunlar olağanüstü şeyler, bunları diri tutmamız, sayılarını çoğaltmamız lazım." diye konuştu.
Doğal afetlerde STK'lerin önemi hakkında da değerlendirmede bulunan Sezer, katkılarından olayı STK temsilcilerini tebrik etti.
Sezer, daha sonra STK temsilcilerinden gelen sorularını yanıtladı.