AKUT Trabzon ekibi 28 gönüllüsüyle deprem bölgesinde hayat kurtardı

AKUT Arama Kurtarma Derneği Trabzon Ekibi 28 gönüllüsüyle günlerce Kahramanmaraş’ta enkaz altında hayata tutunan depremzedelere ulaşmak için mücadele etti.

Depremin ilk anından bu yana yaşananları ve bir deprem ülkesi olan Türkiye’de ne tür önlemler alınması gerektiğini AKUT Trabzon Ekip Lideri Köksal Ofluoğlu’na sorduk.

KARDEŞ ŞEHİR MARAŞ’TA CANLARA UMUT OLDULAR
Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizde etkili olan iki büyük depremde 40 binden fazla insanımızı kaybettik, 100 bini aşkın kişi yaralandı. Binlerce ev kullanılmaz hale geldi, insanlar evlerini, topraklarını terk etmek zorunda kaldı.
Depremin ilk anından itibaren tüm Türkiye yaraları sarmak için adeta seferber oldu. Her doğal afette olduğu gibi bu depremde de bölgeye ilk ulaşan arama – kurtarma ekipleriydi. Enkaz altından sağ kurtarılan her depremzede umut oldu, motivasyon kaynağı oldu. 



“AKUT’UN 30 EKİBİ VE BİNDEN FAZLA GÖNÜLLÜSÜ DEPREMDE ÇALIŞTI”
6 Şubat 2023 Pazartesi ülkemiz tarihinin en büyük felaketlerinden ikisini arka arkaya yaşadık. AKUT olarak deprem bölgesinde neler yaptınız? Bölgeye ne zaman ulaştınız? 

6 Şubat sabaha karşı saat 04.17’de gerçekleşen ilk deprem ardından hızla bilgi toplamaya, durum değerlendirmeye başladık. Etki alanının büyüklüğü değerlendirildiğinde hemen İstanbul merkezde Acil Durum Yönetimi’ne geçtik ve bölgelerdeki ekiplerimiz ile hızlıca koordine olduk.

AKUT ekipleri olarak, tüm gücümüzle, depremlerin ilk anından itibaren, bölgede aralıksız hayat kurtarmaya çalıştık. Türkiye geneline yayılmış 30 ekibimiz ve 770’i sahada olmak üzere 1000’e yakın gönüllümüzle hiç durmadan çalıştık ve hayat kurtardık. 4 arama kurtarma köpeğimiz de süreç boyunca bizimleydi. Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Hatay (İskenderun, Antakya), Osmaniye ve Adana'da yoğunlaşan çalışmalarımız sonucu tüm arama kurtarma sürecinde 197’si hayatta olmak üzere toplam 432 kişiyi enkazlardan tahliye ettik.

“TRABZON EKİBİ OLARAK KAHRAMANMARAŞ’TA CANLARA DOKUNDUK”
Siz Trabzon ekibi olarak hangi bölgede ne tür çalışmalar gerçekleştirdiniz? Neler hissettiniz?

Trabzon ekibi olarak da 6 Şubat sabahı 28 gönüllümüz ve 6 aracımızla hemen deprem bölgesine hareket ettik. Merkezdeki Acil Durum Yönetimi’nin talimatıyla Kahramanmaraş merkezde konuşlandık ve hemen çalışmalarımıza başladık. Oluşturduğumuz 3 timle neredeyse uyumadan enkazlarda çalıştık. Kahramanmaraş’ta AFAD’ın koordinasyonunda AKUT Bursa, Kahramanmaraş, Afyonkarahisar, Eskişehir, Ankara, Rize ve Bozüyük ekipleriyle birlikte koordineli şekilde çalışmalarımızı sürdürdük. Aynı zamanda Sırbistan, Brezilya, Meksika, İsrail ve Birleşik Arap Emirliklerinden gelen arama – kurtarma ekipleriyle de ortak operasyonlara imza attık. Bu süreç içinde Kahramanmaraş’ta bizim de içinde yer aldığımız 118 operasyon gerçekleştirildi. 49 vatandaşımızı enkazlardan canlı olarak tahliye ettik. Maalesef 28 vatandaşımızın da naaşını enkazdan çıkardık. Bu arada enkaz altında kalmış 3 hayvanı da kurtardık. 

Enkaz altından kurtardığımız bir can, bize gülümseyen bir çocuk, sarılan bir depremzede inanın tüm yorgunluğumuzu aldı. Her kurtarılan kişiden sonra sanki yeni başlıyormuşuz gibi heyecanla, motivasyonla ve güçle çalışmalarımızı sürdürdük.

“KRİZ YÖNETİMİNDEN RİSK YÖNETİMİNE GEÇMEMİZ GEREKİYOR”
Kurtarma sürecinde yaşanan zorluklar neler oldu? Hangi eksiklikler öne çıktı?

Elbette böyle geniş bir alanı etkileyen bir afetin, aynı zamanda zorlu hava koşullarında gerçekleşmesi, trafik yoğunluğu hepimizi etkiledi. Deprem bölgelerine ulaşma konusunda ciddi fiziki zorluklar yaşadık. Özellikle havanın çok soğuk olması da gerek depremzedeler gerekse kurtarma ekipleri için zorlayıcı başka bir unsurdu. Bu konuda yapılabilecek fazla bir şey yoktu. Genelde her afette olduğu gibi afetin ilk günlerinde trafik ve haberleşme konusunda sorunlar yaşandı. Sadece arama kurtarma ekiplerinin ulaşımı değil; afet anlarında ambulans, itfaiye araçlarının da olay yerlerine acilen ulaşmasında da sorunlar yaşandı. Bu konuda artık toplum olarak çok daha hızlı bir bilinçli farkındalığı edinmemiz gerekiyor. Aslında afetler konusundaki en önemli sorun “kriz yönetimi” olgusundan; “zarar azaltma”, “hazırlık” ve “tahmin ve erken uyarı” süreçlerinden oluşan “risk yönetimi” olgusuna geçemememizdir. Bu yaşadığımız tüm afet türleri için geçerli maalesef. 

“O KADAR BÜYÜK BİR AFET Kİ, DÜNYANIN TÜM ARAMA KURTARMA EKİPLERİ GELSE KAYIPLARI AZALTMAK ÇOK ZOR”
Türkiye olarak dünyanın en iyi arama kurtarma ekiplerine sahibiz. Çalışma nerede tıkanıyor? Olayın büyüklüğü mü burada en önemli etken oldu sizce?

Vurguladığınız çok doğru.. Gerçekten dünyanın en önemli arama kurtarma ekiplerine sahibiz ama dernek olarak her fırsatta vurguladığımız gibi, eğer yaşadığımız binaları, yapı stoklarımızı depreme dayanıklı hale hızla getirmezsek, dünyanın tüm arama kurtarma ekiplerini bir araya getirseniz bile kayıpları azaltmanız çok zor. Bu durum, örneğin her sene sel afetinin yaşanacağı belli olan bölgelerde dere yataklarına koca ilçeler kurmamızdan farklı değil. Elbette bu deprem uzun yılların en büyük ve en geniş alanı etkileyen depremlerinden birisi. Ama yine işin özünde, afetler konusunda ulusal strateji olarak, “ulusal afet kültürü” ve “risk yönetimine” geçemememiz yatıyor. Dünyanın tüm arama kurtarma ekiplerini çalıştırsanız bile böylesine etki alanı geniş bir afette maalesef bunlar da yetersiz kalacaktır. Bilinçlenmek ve sağlam binalarda oturmak en önemli dikkat noktamız olmalı.

“GÖNÜLLÜLERİMİZ VE BAĞIŞÇILARIMIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”
AKUT’un maddi ve insan kaynakları ne durumda, operasyona çıkan ekiplerin sayısını arttırmayı düşünüyor musunuz? Ekip sayısı neye göre belirleniyor? Kaç kişilik ekibiniz var? 

AKUT olarak her zamanki gibi profesyonel çalışma ilkeleri ile 1996 yılından bu yana hayat kurtarmak için çalışıyoruz. Bugüne kadar yetiştirdiğimiz binlerce gönüllü Adana, Elazığ, Büyük Marmara, Taiwan, Nepal, Mozambik, Pakistan, Van ve diğer birçok lokasyondaki büyük depremlerde, son olarak da Kahramanmaraş depreminde görevini yerine getirdi. Bu faaliyetlerin tamamı, büyük bir disiplinle aldığımız teorik ve ardından devam eden uygulama eğitimleriyle uzmanlık kazanan gönüllülerimiz sayesinde gerçekleşiyor. Elbette bağışçılarımızın destekleri ile devam ediyor. Yüzde yüz gönüllülük esasıyla faaliyet gösteren AKUT olarak, ülkemizde izin almadan yardım toplayabilen az sayıda kuruluştan birisiyiz ve mali kaynağımızı bağışlardan sağlıyoruz. Bu sayede olanaklarını, teknik alt yapı ve ekipmanlarını iyileştirerek, her geçen gün daha çok cana el uzatıyoruz. Sahadaki ya da masa başında hizmet verecek gönüllü sayımızı sürekli artırmak temel hedeflerimizden birisi ve bu konuda yoğun bir iletişim ve farkındalık çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Şu anda Türkiye genelinde 30 ekipten 3000’e yakın gönüllümüz var. Düzenli ve sürekli eğitimler ile her daim can kurtarmaya hazır bir şekilde çalışıyoruz. Bu anlamda biraz önce de söylediğim gibi bağışlar bizim operasyonları ve eğitimleri sürdürmemiz, yani her zaman hazır olmamız için önemli bir görev görüyor. Ayrıca Deprem Bilinçlendirme seminerleriyle de başta öğrenciler olmak üzere vatandaşlarımızı doğal afetlere karşı bilinçlendirme görevimizi sürdürüyoruz. Talep edilen her yere bila bedel gidiyoruz ve bundan imtina etmiyoruz.

“YERLEŞKE SORUNUMUZUN ÇÖZÜLMESİNİ BEKLİYORUZ”
AKUT Trabzon Ekibi olarak şehirden yeterli desteği gördüğünüze inanıyor musunuz?

AKUT Trabzon, 2005 yılında oluşturulan ve bugün birçoğu kentsel arama kurtarma, kış arama kurtarma, doğa arama kurtarma ve su arama kurtarma konularında uzmanlaşmış 65 kişiden oluşan bir ekip. Elbette birçok meslek gurubundan gönüllülerin oluşturduğu bu ekibin malzeme, eğitim ve operasyon giderleri bağışçılarla karşılanıyor. Bu anlamda bugüne kadar ekibimize katkıda bulunan herkese bu vesileyle bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Ama elbette sürekli hazır olmak için bağışların da devam etmesi gerekiyor. Şu anda faaliyetlerimizi Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesinin bulunduğu alandaki 20 metrekarelik bir konteynırda sürdürüyoruz. Bakım faaliyeti, eğitim, malzeme depolaması gibi birçok faaliyetimizi gerçekleştirebileceğimiz bir alandan yoksunuz. AKUT Trabzon ekibinin eğitim faaliyetlerini de sürdüreceği bir yerleşke projesi bulunuyor. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun da desteklediği ve Ortahisar Belediyesi’nin Afet Eğitim Merkezi adıyla inşa edeceği bu proje de şu anda tıkanmış durumda. Bu projenin de ivedilikle hayata geçirilmesini bu şehrin evlatları olarak bekliyoruz. Uygulanacak projemiz örnek ve bölgede emsalsiz bir proje olacaktır. 

“ORTAHİSAR BELEDİYESİNE TEŞEKKÜR EDERİZ”
Ayrıca Ortahisar Belediyesi ile orta dereceli okullarda deprem bilinçlendirme seminerleri adı altında bir proje yürütüyorduk. Seminer birimimiz tarafından Ortahisar’daki ortaokullarda yaklaşık 6 bin öğrenciye deprem bilinçlendirme semineri verilmişti. Ortahisar Belediyemiz ayrıca büyük ebatlı çadırlarımız için bir depo alanı ve gerekli olan durumlarda araç desteği ile ekibimizi desteklemektedir. Son olarak Kahramanmaraş depremine giderken de araç destekleri oldu. Bu anlamda Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’e ve ekibine teşekkür ediyoruz.

“ŞEHRİMİZDEN GEREKLİ DESTEĞİ ALMAK İSTİYORUZ”
Şehrimizden elbette daha çok destek bekliyoruz. Tamamen gönüllülerden oluşan, bir olay anında mühendisinden öğretmenine, mali müşavirinden eczacısına, doktorundan avukatına, memurundan işçisine kadar işlerini güçlerini bırakarak yardıma koşan bu ekibe gönül ister ki şehrimiz daha fazla destek versin. Bağışlarla, malzeme desteğiyle eğitim ve operasyon giderlerimizi karşılıyoruz, faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu anlamda elbette ki şehrimizden daha çok destek bekliyoruz.

   
 


 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Trabzon Haber Haberleri