Eski Spor genel Müdürü Mehmet Atalay, Trabzon'da 11-18 Temmuz tarihleri arasında yapılacak olan GYMNASİADE 2016 ile ilgili önemli bir yazı kaleme alarak kimsenin bu organizasyondan haberi olmadığını ifade etti.
İşte Mehmet Atalay'ın o yazısı...
TRABZON'UN KARA YAZISI
Spor kenti Trabzon’dayız... Bu şehirde, 11-18 Temmuz tarihleri arasında bir büyük organizasyon var... Gymnasiade, yani Okul Sporlarının Olimpiyatı... Dahası ağustosta Rio’da yapılacak Olimpiyat Oyunları’nın küçüğü...
Dahası 2003’te Trabzon Lisesi, 2015’te de Trabzon Erdoğdu Lisesi’nin futbolda erkekler dünya şampiyonu, İstanbul Şehremini Lisesi’nin basketbolda, İstanbul Doğa Koleji’nin voleybol bayanlarda dünya şampiyonu olduğu Uluslararası Okul Sporları Federasyonu ISF’nin en üst düzey organizasyonu....
5 kıtadan, 40 ülkeden yaklaşık 4 bin sporcunun katılmasının beklendiği ve 10 branşta müsabaka yapacağı, bir büyük organizasyon...
2007’de Karadeniz Oyunları’nı, 2011’de de Avrupa Gençlik Oyunları’nı başarıyla organize eden ve artık adını “olimpiyat yapmış şehirler” arasına yazdırmış Trabzon, bu organizasyondan da alnının akıyla çıkması lazım....
Ancak, ne şehirde, ne de çevresinde tam bir sessizlik hakim... Kimsenin organizasyonun o’sundan haberi yok... İşin enteresan tarafı, sorumlu kişiler ortalarda yok... Şehirde bilgilendirme yok, hazırlık yok, hareket yok, muhtemelen bereket de olmayacak... Çünkü katılım henüz 1500 bile olmamış...
Trabzon, bu buyük fırsatı, egosu kabarık, kaprisi yüksek, öfkesi tavan yapmış, kininin esiri, organizasyonun önemini bilmeyen, sporun prestij ve tanıtım gücünü idrak etmeyen, turizme katkısını anlayamayan intikamcı bir anlayış yüzünden kaçırıyor...
***
Bir ülkede, uluslararası bir organizasyonda kanun gereği otomatikman bir Hazırlık Düzenleme Kurulu oluşturulur...
Başkanı da direkt Gençlik ve Spor Bakanı’dır... Ayrıca Maliye DPT, Ulaştırma müsteşarları ile, sporun bütün üst düzey yöneticileri, TMOK Başkanı, ilgili kurum olan Okul Sporları Federasyon Başkanı, Kredi Yurtlar ve TRT genel müdürleri ile, ilin valisi, belediye başkanı, rektörü, emniyet müdürü, komutanı, ticaret sanayi odası başkanı, spor yazarları derneği başkanı katılır, alt komiteler oluşturulur...
Bakan Bey, bunu yapmayarak görevini ihmal etmiş, kanuna karşı suç işlemiştir...
Çalışmalar, organizasyonun durumuna göre, 4 yıl veya en az 1 yıl önce başlar... Ülkelerin sayısını çoğaltmaktan, katılımı artırmaktan, ülke içi ve dışında tanıtımı yapmaktan TRT’den Eurosport’a, ülke tv’lerine, canlı yayın ve diğer aktivitelere kadar her türlü altyapıyı oluşturmak, olmazsa olmazdır...
Çin, Pekin Olimpiyatları; Rusya da Soçi Kış Olimpiyatları için 45’er milyar dolar harcamıştı. Bize de Erzurum Üniversiade 600 milyon, Trabzon EYOF ise 400 milyona mal oldu...
Yani, sporun tanıtım gücünü kullanmak, turizmde patlama yapmak, hamsiden, tereyağına, çayından fındığına, hanımların el emeklerinden, ürünlere, denize, yaylaya, göle, çevre zenginliğine kadar her şeyi pazarlamak ancak böyle mümkün olabiliyor....
Ayrıca kentsel dönüşümden yollara, havaalanına, otellere, yurt binalarına, aydınlatmaya kadar, modern bir kent kazanıyorsunuz...
Polis teşkilatı cihazlarını yeniliyor, güvenlik konusunda deneyim kazanıyorsunuz, gençlerinizi eğitiyorsunuz, her olayda kullanacağınız gönüllüler ordusu üretiyorsunuz, halkı bilinçlendiriyorsunuz, turizme karşı duyarlı hale getiriyorsunuz, büyük düşünmeye teşvik ediyorsunuz, yeni işletmeler kurulması için yol açıyorsunuz, esnafın yüzünü güldürüyorsunuz, ticareti canlandırıyorsunuz, yörenin ürettiklerinı pazarlama fırsatı sunuyorsunuz ... Daha daha neler, saymakla bitmez..
***
Türkiye, 2002 sürecinde şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında, M.Ali Şahin’in bakanlığı, bizim genel müdürlüğümüzle birlikte dünyada en çok spor organizasyonu alıp en iyisini gerçekleştiren ve tanıtımını en iyi yapan ülke oldu...
Fakat son yıllarda bakanlık ve spor teşkilatı, okulları kapatarak Milli Eğitim’i yönetmek gibi, spor organizasyonlarını yasaklayarak, spora, sporcuya kapılarını kapatarak statükocu bir kimliğe büründü...
Organizasyon alan ve yapan iki federasyon başkanı görevden alındı... Biri de bugün Gymnasiade’ın başında olması gereken kişi Ayhan Pala’ydı... Hukuk cinayetiyle ceza verildi ve federasyon başkanlığından alındı... Yetmedi tam bir spor adamı, başarılı Gençlik Spor İl Müdürü Cemalettin Yazıcı da devre dışı bırakıldı...
Yani iki aslan kenarda bekletilirken, deneyimsiz bir başkan ve vekaleten yürüyen bir teşkilatla organizasyona gelindi... Trabzon’un bakanı ve siyasilerinin gözleri önünde...
Trabzon, adeta kendi intiharına sürüklenirken, kimisi bıyık altından gülerek, kimisi gelecek ve makam kaygısıyla, haksızlığa susarak, kimisi de uzaktan sabote ederek komediyi izliyorlar...
Olan da kötü akıbete razı, ekmeği ağzından alınan, kimbilir hangi sinsi planlara boyun eğen 10 milyon turist beklerken eldeki fırsatlardan mahrum bırakılan Trabzon’a ve itibarı sarsılan Türkiye’ye oluyor...
Trabzon’un Akyazı’sını yazmıştık, bu da “kara yazısı” oldu...