AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü dolayısıyla TBMM Genel Kurulu'nda konuşma yaptı.
Medeniyet tarihinin en önemli kentleri arasında yer alan Trabzon’un payına, yaşanan her türlü savaş ve çatışmadan her zaman ağır bedeller düştüğünü ifade eden Milletvekili Ayvazoğlu "Cennet mekan Fatih’in fethiyle huzur bulan şehrimiz, kendini egemen güç gören devletlerin dolduruşuna gelip, içi boş İrredantist hayaller ve megali idea gibi saçmalıklarla kendini kandırmış çetelerin saldırıları sonucu, din, dil, mezhep, ırk ayırt etmeksizin kardeşlik hukuku içerisinde yaşayan Trabzonluların huzur ve güvenliğine kast edilerek 18 Nisan 1916’da tamamen işgal edildi."dedi.
Trabzon'un işgale uğramasından sonra muhacirlik döneminde acıklı göç hikayelerinin yaşandığını söyleyen Milletvekili Ayvazoğlu konuşmansını şöyle sürdürdü:
"Ecdadımız Osmanlı Devletine karşı, Kafkas Cephesinde kazanılan üstünlüğün verdiği küstahlıkla Trabzonumuz'a saldıran düşmanın, şehrimizde ve bölgemizde tarihin sayfalarına kara leke olarak geçen binlerce zulmü, işkencesi, yağması ve sebep olduğu birbirinden acıklı göç hikâyelerinin günümüze kadar aktarıldığı muhacirlik dönemi başlar."
"Şehrimizde yaşayan Osmanlı tebaası baskılara, zulümlere ve işgale dayanamayarak topraklarını terk etmek zorunda kalır ve yaşadıklarını ağıtlara ,manilere ,türkülere, ninnilere sığdırarak salladığı beşiklerin evlatları da kulağındaki bu sesle büyür.
Bu ses, yüz yıllardır sevgi ve saygı içerisinde yaşadıkları, merhamet ettikleri azınlıklardan bu muameleyi görmeyi asla hak etmeyen milletimize tarihin en kötü yıllarını hatırlatır.
Binlerce ailenin aç, susuz ve savunmasız göç etmek zorunda kaldığını anlatır.
Binlerce çocuğun yollarda şehit olduğunu, kadınıyla erkeğiyle binlerce insanın sırtından vurulduğunu, işkencelere maruz kaldığını söyler.
Bu ses bu topraklarda yaşanan mezalimi aradan 104 yıl geçse de unutturmaz!
Nasıl unutulur ki; Milletimizin mahremine, dinine devletine bağımsızlığına göz koyanlar!
Nasıl unutulur ki; mabedlerimizi yakıp , yıkanlar !
Nasıl unutulur insanımızın canına, kadınlarımızın namusuna kast edenler!
O yüzdendir ki biz, unutulmayanlarla ve unutmayanlarla oluşturduğumuz kader birliğini hep sağlam tutarız. O yüzdendir ki biz, kadınıyla erkeğiyle genciyle yaşlısıyla mevcudiyetimizin ve istikbalimizin yegane temelini de, bu temelin en kıymetli hazinemiz olduğunu da, istikbalde bizi bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacağını da hep hatırımızda tutarız.
O yüzdendir ki; devlet fikriyatının ilkelerini suni muhtevaların kontrolüne vermeyiz.
O yüzdendir ki dedelerinin, ninelerinin aktardığı gerçeklerle büyüyen genç kuşağımızın dimağına kaygıyı ve korkuyu değil özgüveni ve umudu yerleştiririz.
O yüzdendir ki, harflerin içinde, parantezlerin hapsinde kuşak çatıştırmaktansa, teknolojinin, bilimin, bilginin, ilmin sonsuzluğundaki zihinleri yarıştırırız.
Bundandır, Trabzon Türkiye’nin ‘T’ sidir söylemi.
Bundandır Türkiye sevdalısı, lideri Recep Tayyip Erdoğan’a desteği.
Bundandır, Merhum Özdemir Bayraktar ile Rabbim Uzun Ömür versin Hasan Soylu amcalarımızın evlatlarının gayreti. "
"Trabzon’un kahraman evlatlarının o gün bu gün devletine ve milletine sonsuz sadakatle bağlanması da, Milletin gücünün üstünde başka bir gücü asla tanımayışı bundandır.
Sargana Destanı’nı bilir misiniz?
Osmanlı döneminde 18 gemiden oluşan Rus donanması bir bayram sabahı henüz gün ağarmadan karaya demir atar ve toprağa ayak basan Rus askerleri, bir yandan Akçaabat Kavaklı Köyü’nü ateşe verirken bir yandan siperler kazarak yerleşmeye girişir.
Köyün erkekleri bayram namazındadır. Ve destan yazmak kadınların boynuna borç olmuştur. Saldırılara karşı silahlanan Ulve Hatun’u gören kahraman Karadeniz kadınları, hemen direnişe geçer ve işgal kuvvetlerini durdurarak camide saldırıdan haberi olmayan erkeklere zaman kazandırır.
Kadınlar ellerine geçirdikleri balta, nacak, keser, orak, bıçak, kazma, kürek gibi ilkel silahlarla Ulve Hatun’un yanında ayrı bir birlik kurarak savaşın seyrini değiştirir.
Savaş bittiğinde 48´i kadın, 921´i erkek olmak üzere toplam 969 kişi şehit olur.
Bu destandan da anlaşılacağı üzere Trabzon’un kahramanlığı kadının ve erkeğin güç birliğinden doğar.
İşte bu topraklarda bu yüzden vatansever evlatlar yetişir.
Trabzon’un sevdası Fatih’te vücut bulur şehrin kapısı olur
Trabzon’un sevdası Yavuz’da vücut bulur devlete mühür olur
Trabzon’un sevdası Süleyman’da vücut bulur, düşmanın korkusunu doğurur.
Trabzon’un sevdası Mustafa Kemal ‘de vücut bulur kurtuluşa ram olur
Trabzon’un sevdası Eren’de vücut bulur 15’li kuşak olur
Trabzon’un sevdası Selçuk’da vücut bulur, Hilal’e Bayraktar olur
Trabzon’un sevdası merhum Yaşar Ayvaz Amcamızın açık reyinde vücut bulur, Recep olur, Tayyip olur, Erdoğan olur.
Çünkü bu toprakların insanı Gazi Mustafa Kemal Paşanın dediği gibi; Türk Milleti baki olduğu için, görevini kişilere karşı değil milletine karşı yapar!
Gözleri memleket aşkıyla parlayan insanların yurdu Trabzon’un düşman işgalinden kurtuluşunun 104. Yılı kutlu olsun!"