İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, referandum çalışmaları için Trabzon'da ilçe ziyaretlerinde bulunuyor. Öğle saatlerinde Akçaabat'ta vatandaşlara seslenen Bakan Soylu, terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı.
Bakan Soylu'nun konuşmalarından satırbaşları:
-Sabah bir tv programında da anlatmaya çalıştım. Herkes eteğindeki taşı dökecek. Herkes eleştirebilir ama şiddet yok, korku yok.
BAKAN SOYLU'NUN AKÇAABAT MİTİNGİNİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
-Bizi denize dökeceklere şunu sormak istiyorum. CHP'li kardeşlerim, Kılıçdaroğlu sizi yanılıyor. Kılıçdaroğlu birileriyle işbirliği yapıyor ve bu ülkenin bu millet tarafından yönetilmesini istemiyor. CHP'li kardeşlerim, biz ne yaptık? Biz hangi kötülüğü yaptık bu ülkeye. Bu ülkeyi 3 bin dolardan 11 bin dolara millet iradesiyle getirdik. Biz hangi kötülüğü yaptık bu ülkeye? Bu ülkede havalimanlarından, bu ülkede bölünmüş yollara kadar, bu ülkede elinde çaresiz bekleyen engellilerden, 'bana sahip çıkacak kimse yok mu' diye evladını askere gönderip sahipsiz kalan anneye babaya kadar herkese sahip çıkan bir Türkiye tablosu oluştu. Biz ne yaptık. Şurada ay yıldızlı bayrağı sallayan insanları kendinize, evet kendinize Murat Karayılan'dan daha nasıl uzak görürsünüz? Biz bu ülkenin bayrağına, ezanına, namusuna, göz diken, kurtuluş mücadelemizi yaparken ülkemizi istila etmeye çalışan düşmanlardan daha mı uzağız. Biz ne yapmışız? Recep Tayyip Erdoğan ne yaptı ki bu ülkenin namusuna göz dikenlerden daha kötü oldu?
- İsrail'den insansız hava uçağı istiyorduk. Ama bu uçak terörle mücadelenin en önemli anında bozulunca İsrailliler bize kusura bakmayın yapamayız' dediler. Elimiz böğrümüzde kaldı. Şimdi insansız hava uçağını bizim evlatlarımız yapıyor.
- Bu ülkenin başına kim musallat olursa onu bitirmezsek namerdiz. Biz ne yaptık bu ülkede. Herkes kendini ifade ediyor, ürkmüyor korkmuyor, başörtülüsü başı açığıyla beraber mecliste oturuyor. Herkes umutla yarına bakıyor. Onlar ayağımıza pranga takmak istiyorlar. bu ülkenin en güçlü zamanında gezi olaylarını başımıza getirdiler.
- 7 aydır terörle uğraşıyoruz. Terörle mücadele sandalye sayısıyla yapılmaz. Terörle mücadelede zafiyete düşersen yapamazsın. Evlatlarımız orda aslanlar gibi mücadele ediyorlar, şehit oluyorlar, can veriyorlar. Terörle mücadele ederken güçlü olmalıyız. Bu iş güçsüzlükle olmaz. Eğer zayıf olursan, Avrupa zaten tepende duruyor. Bugün PKK'yı hormonlayan, terör örgütlerini hormonlayan kimdir?. Bugün PKK ile terör örgütlerini hormonlayan, onlara orada ev sahipliği yapan Avrupa'dır. Senin hükümetin güçsüz olursa, senin hükümetin sadece Meclisteki sandalye sayısına bağımlı olursa, ne yaparlar biliyor musunuz, Türkiye'ye adım attırmazlar, Türkiye'ye terörle mücadele yaptırmazlar. Ve Akçaabat'tan size diyorum ki, Türkiye'de tek bir fert kalıncaya kadar bu topraklardan kimse tek bir parça koparamaz, alamaz.
- Yeni sistem değişim, topyekün kalkınma getirecek. Pazar günü seçim bitecek pazartesi günü hükümetler işbaşı yapacak. Bu yeni sistem bizi bunlardan kurtaracak. Bu yeni sistem artık Türkiye üzerinde oyun oynayanlara müsaade etmeyecek. Bu yeni sistem artık Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasını engellemeye çalışanlara müsaade etmeyecek. Bu yeni sistem istikrar üretecek, bu yeni sistem milli iradeyi, bu yeni sistem demokrasiyi hakim kılacak. Bu yen sistem milleti merkeze oturtacak, millet karar verecek. Yorulduk biz artık. Biz büyük ve güçlü bir Türkiye'ye gidiyoruz. Biz kimin tahtında oturduğumuzu biliyoruz. Biz zayıf, güçlü, çelimsiz olamayız. Güçlü olmak zorundayız. Biz Ertuğrul Gazi'nin, Osman Gazi'nin, Orhan Gazi'nin, Fatih sultan Mehmet'in tahtında oturuyoruz.
- Tayyip Erdoğan bu ülkenin birliğinden bütünlüğünden bir gün olsun taviz vermemiştir.
- Bizi 300 yıldır bu ülkede her ayağa kalktığımızda kafamızdan bastırıp yerimize oturun, haddinizi bilin diyenler bugün zordalar. Avrupa bugün zorda. Anayasalarını, para birimlerini yapamamışlar Avrupa Birliği dağılmak üzere, öbür yanda ABD kendine rota çizmeye çalışıyor. Bir yanda Irak, Musul, Tunus, Yemen, Libya hepsi kaos içerisinde.
- Darbeye karşı çıkılır mı, çıkılır bu ülkede. Evet tanklara karşı çıkılır mı, çıkıldı bu ülkede. Ama Kılıçdaroğlu gibi değil ha. Hani buralarda kaçma kaçtı' derler ya. Kılıçdaroğlu o gün kaçma kaçtı. Kılıçdaroğlu, 'Ben darbe olursa tankın üzerine çıkarım' diyor. Sonra havalimanında uçaklar iniyor, 15 dakika kayboluyor, telefonlarla konuşuyor, ondan sonra kaçıp gidiyor. Bakın sonra da Recep Tayip Erdoğanla aşık atmaya çalışıyor. Ey Kılıçdaroğlu, hani tankın önüne çıkacaktın, hani darbeye karşı milli iradeyle beraber olacaktın. Tankın karşısına çıkmak cesaret ister, tankın üstüne çıkmak adamlık ister, tankın önüne o gün çıkmak için millete sevgi ister, tankın önüne çıkmak için Allah'a teslimiyet ister. Kılıçdaroğlu sen kim, Tayyip Erdoğan kim?