Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe, Türkiye'nin Avrupa’da kişi başına düşen en çok yoğun bakım yatak sayısına sahip ülke olmasına rağmen zaman zaman yoğun bakım yatağı bulmakta zorlanan hastalar olduğunu belirterek bunun da en önemli sebeplerinden birisinin yoğun bakımların akılcı kullanılamamasından kaynaklandığını söyledi
Uluslararası 5. Yoğun Bakım Enfeksiyonları Sempozyumu Trabzon’da başladı. Sempozyuma, yurt içi ve yurt dışından olmak üzere yaklaşık 250 kadar hekim katılırken sempozyumda özellikle yoğun bakım ünitelerinde tedavi gören hastaların durumu ele alındı. 9 Ocak günü başlayan sempozyum 12 Ocak’ta sona ereceği belirtilirken burada bir konuşma yapan Sağlık bakan yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe’de Türkiye’de yoğun bakım ünitelerinde yaşanan yoğunluğa dikkat çekti.
Oturum başkanlığını Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal’ın yaptığı sempozyumda söz alan Köksal, yoğun bakım enfeksiyonları hastane enfeksiyonları içerisinde en önemli yeri tuttuğunu söyledi. Köksal, “Yoğun bakım enfeksiyonları hastane enfeksiyonları içersinde en önemli yeri tutmakta ve giderek daha da önemli bir sorun haline gelmektedir. Multidisipliner anlayışın ve güncelliğin ön planda tutulduğu Yoğun Bakım Enfeksiyonları Sempozyumunun bu yılki ana başlıkları arasında yoğun bakım hastasında akılcı ilaç kullanımı, antimikrobiyal tedavi yönetimi ve antimikrobiyal direnç sorunu, sorunlu hastalar, kateter enfeksiyonları, mekanik ventilasyon ilişkili enfeksiyonlar, riskli hastalar, yoğun bakımda hasta güvenliği ve yoğun bakım ünitelerinde enfeksiyon kontrol önlemleri tartışılacak konu başlıklarından bazılarıdır. Sempozyum süresince yoğun bakım hemşirelerine yönelik bir de kurs yapılacaktır” dedi.
"Enfeksiyon arttıkça hastaların yatış süreleri uzuyor"
Sağlık bakan yardımcısı Emine Alp Meşe’de, enfeksiyon arttıkça hastaların yatış sürelerinin uzadığına dikkat çekerek,“Türkiye, Avrupa’da kişi başına düşen en çok yoğun bakım yatak sayısına sahip ülke olmasına rağmen hala zaman zaman yoğun bakım yatağı bulmakta hastalar zorlanmaktadır. Bunun da en önemli sebeplerinden birisi de yoğun bakımların akılcı maalesef kullanılamamasıdır. Yatakların akılcı kullanılamaması hastaların çok uzun süre bazen hayat beklentisi olmayan hastaların dahi destekle çok uzun süre yaşaması. Bu hastalar olduğu sürece hastanede kalış süreleri uzadığı sürece maalesef yoğun bakım enfeksiyonlarını kontrol etmek mümkün olmuyor. Bir hafta on günden sonra hastalarda enfeksiyon kontrolü çok zorlaşıyor. Bunun çok fazla boyutu var. Hukuksal boyutu var, etik boyutları var, bizim inancımız, kültürümüz bunların pek çoğu etkiliyor. Biz bazı hastalarda bazı Kuzey Avrupa ülkeleri gibi davranamıyoruz. Bunların hepsi bir kısır döngüye giriyor. Hastaların yatış süreleri uzadıkça enfeksiyonlar artıyor. Enfeksiyon arttıkça hastaların yatış süreleri uzuyor. Böyle bir kısır döngüde bir süre sonra bu kadar çok yoğun bakım yatağına sahip bir ülke olarak yoğun bakım yatağı da bulmakta zaman zaman zorlanıyoruz” diye konuştu.