Rize'de görme engelliler okulu bulunmaması ve insanların da bu konuda yeterli bilgiye sahip olamaması nedeniyle eğitim alamayan Yılmaz, 18 yıl sonra tesadüfen annesinin tanıştığı Gülten Şen isimli öğretmen sayesinde hayallerine kavuştu. Yılmaz, Gülten Şen aracılığıyla 18 yaşında başladığı okuma yazma kursunu birincilikle bitirerek, 1,5 yılda ilköğretim, 2,5 yılda da lise diplomasını aldı.
Liseden sonra bir yıl da dershaneye giden Yılmaz, üniversite sınavına girerek, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandı. İkinci sınıf öğrencisi Yılmaz, 18 yılda harcadığı zamanı, karşısına çıkan bütün engellere rağmen 5 yılda kazanmanın mutluluğunu yaşıyor. Eğitimine devam eden ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak görev yapan Deniz Yılmaz, üç kardeş olduklarını ve ailesinde kendisinden başka görme engelli olmadığını söyledi.
Rize'de görme engelliler okulu olmadığını da dile getiren Yılmaz, "Ben 18 yaşıma kadar hiç okuyamadım. Ailemin başına ilk defa böyle bir şey geliyordu. Sevgi konusunda hiçbir sorunumuz yoktu. Sadece bilmedikleri ve bilinçli olmadıkları için bana nasıl davranacaklarını bilmiyorlardı. Bilseler ona göre davranacaklardı" dedi.
Yılmaz, ailesinin üzerine titrediğini ifade ederek, şunları anlattı:
"Ben görmediğim için ailem beni çok koruyordu. Her istediğimi yapmaya çalışıyorlar, iğne batsa canları yanıyor ama beni nasıl eğiteceklerini bilmiyorlardı. Yaşadığımız mahallede okulumuz, camimiz, imamımız, muhtarımız var ama bu çocuk görme engellidir, bu çocuğa ne olacak diye kimse bir şey bilmiyordu. Devletin aslında eğitim anlamında bizi araştırması gerekiyor."
'18 YAŞ BENİM MİLADIM'
Yaşıtları gibi oyun oynayamadığını da aktaran Yılmaz, "Kuzenlerimle oyun oynarken, bir şey olacak ya da gözlüklerim kırılacak diye annem üzerime titrerdi. Oyunu bile doyasıya oynayamadım. Şimdi 12-14 yaşındaki çocuklara bakıyorum, bir de dönüp kendi çocukluğuma baktığım zaman arada bir uçurum görüyorum. Ben sürekli televizyon izleyen bir çocukluk geçirdim. Sürekli evdeydim. Annem bir yere giderse onunla giderdim" sözlerine yer verdi.
Yılmaz, haziran ve eylül aylarını da hiç sevmediğini vurgulayarak, "Eylül ayında çocuklar okula giderdi, ben çok üzülürdüm. Haziran ve şubatı da sevmezdim o gün de karne alınırdı. İnsanın bir okul çantasının, önlüğünün ve kaleminin olmaması kötü bir şey. O yüzden okumak ve eğitim benim için çok özel bir durum. Ben hep hayal kurardım ve hayallerimde de önlük giyer, çantamı takar hep okula giderdim" dedi.
"18 yaşım benim miladımdır" diyen Yılmaz, şunları söyledi:
"Annem, bir tanıdığımıza yardımcı olmak için Rehberlik Araştırma Merkezine gidiyor, tesadüfen de orada bir öğretmenle tanışarak, kendisine benden bahsediyor. Tesadüfen hayatımıza giren 'Gülten Şen' isimli o öğretmen, bugün benim buralara gelmemi sağlayan tek kişidir. Onun sayesinde ben bugünlere geldim. Ben okuma isteğimi kendisine ilettim o da bana yardımcı oldu ve beni Ankara'ya iki aylık bir kursa gönderdi. Kursu birincilikle bitirdim ve ardından açık öğretimden 1,5 yılda ilköğretim, 2,5 yılda da lise diplomamı aldım. Ardından 1 yıl dershaneye giderek, KTÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazandım. Her şey Gülten öğretmenim sayesinde oldu. Sanırım tayini başka bir ile çıktı. Tayini çıktıktan sonra kendisiyle görüşemedim. Keşke burada olsa ona teşekkür edebilsem."
'HEDEFİM ÖNEMLİ BİR TÜRKOLOG OLABİLMEK'
Yılmaz, mesleki eğitim kurslarına da gittiğini belirterek, "Ben bir genç kızdım ama bir genç kızın sahip olduğu becerilere sahip olamadım. Bu nedenle mesleki eğitim kurslarına da yazıldım. Hayatımda ilk defa elma soymayı, bardağıma çay doldurmayı öğrendim. Kendi hesabımı kendim yönetebiliyorum. Çok mutluyum" diye konuştu.
EKPSS'yi de kazanarak İl Milli Eğitim Müdürlüğüne memur olarak atandığını ifade eden Yılmaz, "Allah'a şükürler olsun bir işim de var artık. Kitap en büyük arkadaşım ve kitap okumayı çok seviyorum. Üniversiteyi en iyi derecede bitirmek, öğretmen olabilmek ve yüksek lisans yapmayı düşünüyorum. Hedefim önemli bir Türkolog olabilmek" şeklinde konuştu.
Yılmaz, çok zorluklar yaşadığını da işaret ederek, "Kabartma yazı kitapları bulamadım. Bilgisayardan yararlanamadım. Kitaplarımı bana para ile okuyacak insan bile bulamadım. Çok zorluk çektim ve vazgeçmedim. Engelli arkadaşlarım ne olur bir kenarda susup oturmasınlar" sözlerine yer verdi.