DEVA Parti Trabzon il başkanlığı yerel basının temsilcileriyle iftarda buluştu.
Çok sayıda basın mensubunun katılım gösterdiği iftar organizasyonu sonrası önemli açıklamalarda bulunan Kubilay Çiçek, şehir ve ittifak hakkında bir çok soruya cevap verdi.
Seçimlerde iddialı olduklarını vurgulayan Çiçek, “Biz gayet umutluyuz ve iddialıyız. Trabzon’da vekil çıkaracağımızı biliyoruz. Belediye seçimleri için henüz erken ama orada da vekillik seçimleri kadar iddialı olacağımızı biliyoruz” dedi.
"MARAŞ CADDESİNİN KAPATILMASI DOĞRU AMA..?"
"Maraş caddesinin kapatılmasının ilk gündeme geldiği andan itibaren kapatılması gerektiğini zaten söylemiştik. Gelişmiş şehirlerde de şehri merkezleri yayalaştırılır ama yapılış metodu, zamanlaması uygun mu? Trafik, Maraş Caddesi kapatıldığında şehri merkezini taşıyacak mı? Bu konuyla ilgili şüphelerimiz var. Ekstra bir araç depolama alanı yapılmadan trafiğe kapatıldı. Kapatıldı ama ben meydanın diğer kısımlarında trafik yoğunluğu olacağını ve bunun üzülerek çekilmez bir hal alacağını düşünüyorum. Birde üzerine oradan geçmesi planlanan hafif raylı sistem projesi var. Ne zaman uygulanır bilemiyoruz ama onun da gelmesiyle meydanın iyice bir arapsaçı haline geleceğini düşünüyoruz. Umarız böyle olmaz. Bakalım göreceğiz.
CUDİBEY OKULUNUN YERİ ÖNEMLİ
Cudibey okulunun yerine yine bir meydan yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Meydan parkının olduğu muhit şehir merkezi gibi konumunda. Bizim onu dağıtıyor olmamız ve birkaç merkez oluşturmamız gerekiyor. Yine bir yaya kullanımına açık, araçların girmeyeceği şehir meydanı oluşturulması uygun olur.
“TRABZON’DA VEKİL ÇIKARACAĞIMIZI BİLİYORUZ”
Trabzon’un 18 ilçesi var ve biz 12’sinde teşkilatlandık ve ilçe başkanlarımız görevinin başında. 6 ilçemiz kaldı üzerinde çalıştığımız ve ok uzun olmayan bir vadede onları tamamlayacağız. 12 ilçesinin nüfus oranı sanırım Trabzon’un nüfusunun yüzde 90’ını kapsayacak şekilde. Büyük ölçüde teşkilatlanmamızı bitirdik diyebilirim. Teşkilatlanmadığımız ilçelerde il yönetimi olarak biz çalışıyoruz. Sürekli aktif olarak sokaktayız. İlçelerimiz iftar sonraları çay ocaklarını ziyaret ediyorlar. Aldığımız tepkiler gayet olumlu. Hiç kimsenin genel başkanımıza bir tepkisinin olmadığını görüyoruz. Bu bizim için çok ümit verici. “Sizi bekliyorduk. Hepimiz DEVA Partisine oy vereceğiz” de demiyorlar ama en azından bugün itibariyle olumsuz bir şey dememeleri bile, biz iyi bir şekilde çalışırsak bu işin iyi noktalara everileceğini gösteriyor. Biz gayet umutluyuz ve iddialıyız. Trabzon’da vekil çıkaracağımızı biliyoruz. Belediye seçimleri için henüz erken ama orada da vekillik seçimleri kadar iddialı olacağımızı biliyoruz.
"SEÇİME DEVA PARTİSİ KENDİ LOGOSU, PARTİ İSMİ VE LİSTELERİ İLE GİRECEK"
DEVA Partisi seçimlere ittifak olsa yada olmasa kendi logosu, parti ismi ve listeleri ile girecek. Başka bir partinin listelerinden aday gösterme gibi bir durum söz konusu değil.
"BENİM ADAYLIĞIM İÇİN HENÜZ ERKEN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Benim adaylığım için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Zamanı geldiğinde üzerimize düşen görevi biz de yapmak isteriz. Bizde vekil olmak isteriz ama genel merkezin istişaresi, buradaki teşkilat ve delegenin düşüncesi de önemli. Biz henüz bunları konuşmuyoruz ama üzerimize bir görev düşerse de bunu memnuniyet ve gururla yaparız tabi.
“3. BİR İTTİFAK ZOR”
Bu Ankara’da konuşulup karar verilecek bir konu ama Genel başkanımızın buna katıldığı bir programda cevabı oldu. Bu teklif yaklaşık 1 sene önce de gelmişti partimize ama çok yanaşmamıştık. Şahsi fikrim olarak bende 3. Bir ittifak beklemiyorum açıkçası.
“MÜLTECİLERİN DÖNECEKLERİ YERDE UYGUN ORTAMIN OLUŞMASI GEREKİYOR”
Ben bu konuda bütün partilerin söylediklerini okudum ve inceledim. Bir vatandaş olarak söylemem gerekirse bu konuya popülizmden en uzak en realist cevabı veren parti de biziz zannediyorum. Bu insanları otobüslere, kamyonlara doldurup sınır ötesine bıraktık gibi hukuki bir durum yok. Böyle bir şey uluslararası hukuka uygun bir durum değil zaten. Öncelikle bu vatandaşların gönüllü gitmek istemeleri gerekiyor. Onun içinde dönecekleri yerde uygun ortamın oluşması gerekiyor. Dolayısıyla bu işin tek çözümü oradaki siyasi iradeyle masaya oturup, onları dönebileceği uygun ortamı oluşturmak. Daha sonra da dönüşlerini motive etmek. Bizde bunun yolunun ancak ve ancak buradan geçtiğini düşünüyoruz. Diğer partilerden “biz bunları seçildiğimiz gün göndereceğiz” gibi söylemlerde duyuyoruz ama bunları çok realist, hukuka ve insan haklarına aykırı olduğunu düşündüğümü de söylemem gerek. Vatandaşın bu konuyla ilgili muhakkak ki bir rahatsızlığı var. Ama özellikle televizyon yada gazeteler önünde siyasilerin yada kanaat önderlerinin bu tarz açıklamalar yapması, vatandaşları mültecilere karşı kışkırtır. Dolayısıyla bu tarz açıklamalarda kaçınılması gerektiğini düşünüyorum. Kalsınlar diye demiyorum ama bugün buradaysalar eğer, biz siyasetçilerin ve kanaat önderlerinin kışkırtıcı yorumlar yapmaktan uzak durması gerektiğini düşünüyorum."