Haber61- Haber Servisi
DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı, DEVA Partisi Trabzon İl Başkanı Kubilay Çiçek ve DEVA Partisi Karadeniz Bölge Koordinatörü Metin Kaşıkoğlu ile birlikte DEVA Partisi Trabzon İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda önemli açıklamalarda bulunan Çanakçı, partinin politikalarına değindi. “Biz DEVA Partisi olarak Türkiye’de bulunan mevcut siyasi partilerin üzerine yeni bir parti olarak durulmadık. Türkiye’ye yeni bir siyaset anlayışı, yeni bir siyaset dili getirmek gayesiyle yola çıktık. Yeni siyaset anlayışımızın bariz birkaç özelliği var. Kutuplaştırmamak, uzlaştırıcı olmak, toplumu ayrıştırmamak birleştirici olmak ve bunlardan biri de gelecek odaklı olmak. Türkiye’nin geleceğine ilişkin çözümler geliştirmek. Bu hedefleri hayata geçirmek için çalışıyoruz.” diyen Çanakçı, halkın DEVA Partisine yetki vermesi durumunda yapabileceklerine dair hazırlıklar yaptıklarını belirtti.
Tarım politikalarına da değinen İbrahim Çanakçı, “Tarımdaki en büyük sorun girdi fiyatlarıdır. Nedir girdi fiyatları? Gübre, mazot, yem, ilaç, tohum, elektrik, su gibi giderler. Bazı girdi fiyatlarında %50’nin üzerinde artış oldu. Bizin eylem planımızda da söylediğimiz gibi, gübre fiyatlarına yüzde 50’ye varan destek sağlayacağız. Çiftçilerimize ÖTV’siz mazot vereceğiz. Yem desteği sağlayacağız. Elektrik ve suyu da çiftçiye daha ucuz vereceğiz. Çiftçiye verilen destek üretimden sonra, hasattan sonra veriliyor ve bunun da bir anlamı olmuyor. Destekler de vaktinde ödenmiyor, gecikiyor. Hala 2020 yılının desteklerinin ödenmediğini görüyoruz. Biz bu tarımsal destekleri yeterli seviyeye çıkaracağız. Tarımsal destekleri üretimden önce açıklayacağız.” Dedi.
İbrahim Çanakçı, Deva Partisi’nin Gelecek Partisi ile gündeme gelen birleşme iddialarını da yalanladı. Birleşme gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirten Çanakçı, “DEVA Partisi tüm partilerle görüşmeye açık bir partidir. Görüşme ve ittifaklara açığız ama şu anda hiçbir parti ile birleşmemiz söz konusu değildir. İttifak seçim zamanının konudur. Seçim olduğu zaman ittifak konuşulur.” Dedi.
Toplumun sorunlarını gidermeye yönelik politikaları olduğunu dile getiren Çanakçı, toplumdaki şiddet sorununa da eğildi. “Şiddet ve kadına şiddet konusu bizim parti programımızda yer alan bir sorun. Şiddetin kadın boyutunda düzenlemeler çok önemli. O düzenlemelerin hakkıyla uygulanması gerekli. Biz bu anlamda İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi çok yanlış buluyoruz. Bizim parti politikamızda kadının toplumdaki yeri ve cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik ciddi adımlar var.” Diyen Çanakçı, şiddetin doğaya karşı da yapıldığını söyleyip, doğa ve çevre haklarına karşı en hassas parti olduklarını da sözlerine ekledi.
Şiddet konusunda söz alan Kubilay Çiçek, “Bugünün iktidar partisi ve ortağının kürsülere çıktığı zaman yaptıkları söylemler, Trabzon’un en ücra köşelerine kadar karşılık bulur. O meclis kürsüsüne bir İç İşleri Bakanı çıkıp da parmak sallayarak birilerini tehdit ederse, birileri de çıkar Yomra Belediyesi’nde Belediye Başkanına saldırır. Birileri gider Ankara’nın göbeğinde bir partinin genel başkan yardımcısını darp eder. Bütün bunlar bir silsile halinde geliyor aslında. Öncelikle siyaset üslubunun değişmesi lazım ki bunu Trabzon’un en ücra köşesine kadar değiştirebilesiniz. Genel Başkanımız da üslup konusunda en başarılı liderlerden bir tanesi. Yasal ve kanuni boyutu ayrı ama her şeyden önce bu duruşun Ankara’dan yansıtılması gerekli.” Dedi.
Trabzon İl Başkanı Kubilay Çiçek’ten sonra söz alan Metin Kaşıkoğlu, “Eğer bu ülkenin birliğini ve beraberliğini anayasa uyarınca temsil eden bir kişinin, bir muhalefet partisi liderine bir ilimizde gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmeye teşebbüs edilen bir şiddet olayını övücü şekilde, “Bunlar iyi günler” deyip de arkasından ‘daha neler göreceksiniz’ şeklinde tehdit kokan açıklamalar yaptığı bir ülkede şiddetin bittiğini görmek kolay olmayacaktır. Çünkü insanlarımıza rol model olacak, topluma önder olması gereken insanların yaptıklarının dalga dalga toplumun alt kesimlerine mutlaka yayılıyor. Dolayısıyla siyasette de, ekonomide de bu normalleşme adımları atılır, öncelikle yukarıda bir savaş değil bir rekabet ortamı oluşur, siyasetin bir savaş arenası değil, hizmetin bir rekabet unsuru olduğu, o arenada yapıldığı bilincine ulaşılır ve önce yukarıda bir birlik beraberlik olursa bunun aşağıya yansımaları da olacaktır. Ülkede adaletin işleyişinde ciddi sıkıntılar var diyorsanız, şiddet kendini çok değişik alanlarda gösterir. Geç gelen adaletin adalet olmadığının söylendiği yerde, hiç gelmeyen adalet nelere yol açabileceği hepimizin malumu.” Dedi.
Kaşıkoğlu “İnsanlarımızın kafası rahat değil. Gelecek kaygıları, endişeleri hat safhada. Dolayısıyla böyle bir iklimde insanlarımızın sürdürülebilir bir yaşama kavuşmadıkları müddetçe sorunlarımızın çözülmesi mümkün değil. Öncelikle demokrasi, özgürlükler, insan hakları, eşitlik ve adalet. Bunlar olmadan bu sorunların üstesinden gelme şansımız yok. Bugün su gibi hava gibi ihtiyacımız olan da tam da saydığım bu unsurlardır.” Diyerek sözlerini noktaladı.