Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Tamer Civil, oğlunun tip 1 diyabet hastası olmasından etkilenerek yaptığı araştırmada egzersiz yapan tip 1 diyabetli bireylerin insülin ihtiyacının azaldığını tespit etti.
Oğlunun da tip 1 diyabetli olması nedeniyle bu hastalığı bulunan bireylerde fiziksel aktivitenin kan şekeri üzerine etkisini araştıran Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Tamer Civil, önemli sonuçlara ulaştı.
Yaptığı doktora çalışması ile ilgili açıklamalarda bulunan Civil, “Oğlumun tip 1 diyabet hastası olması beni bu araştırmaya yönlendirdi. Bir yaşanmışlıktan yola çıkarak acaba bilimsel verilere ulaşıp tip 1 diyabetlilerde ve ebeveynlerinde fiziksel aktivite ile ilgili bir farkındalık oluşturabilir miyiz diye düşünerek bir çalışma planladık. Doktora tez çalışması olarak tip 1 diyabet hastası çocuklar ve tip 1 diyabette kan şekeri üzerine egzersizin etkilerini inceleme amaçlı bir yola çıktık” dedi.
Çalışmanın Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde takipli tip 1 diyabetli çocuklar ve ergenler ile gerçekleştirildiğini ifade eden Öğr. Gör. Dr. Tamer Civil, “Sadece Trabzon değil Giresun, Gümüşhane ve Rize gibi çevre illerden de tip 1 diyabetli çocuklar çalışmaya dahil oldu. Çevre illerdeki hastanelerde Pediatri Endokrinoloji Bölümü olmadığından 3 ayda bir çocuklar bu hastaneye kontrole geliyor. Araştırmayı 3 aşamada gerçekleştirdik. İlk aşamada; Tip 1 diyabetli çocuğa sahip ebeveynlerin fiziksel aktivitelerle ilgili görüşlerini aldık. Türkiye genelinden yaklaşık 360 ebeveynin anket formu ile görüşlerine ulaştık. İkinci aşama olarak Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik Endokrinoloji Bölümü’nde tedavi gören 31 tip 1 diyabetli bireyle fiziksel aktivite ve diyabette yaşadığı zorluklar konusunda görüşme gerçekleştirdik. Çalışmanın son aşamasında görüşme gerçekleştirdiğimiz 31 birey arasından gönüllü 15 Tip 1 diyabetli çocuk ve ergenle fiziksel aktivite programını tamamladık. Bu doğrultuda ilk iki haftası kontrol dönemi son iki haftası fiziksel aktivite dönemi olmak üzere 4 haftalık bir program gerçekleştirdik. Tip 1 diyabetli bireyler için egzersiz reçetesi hazırladık. Bu reçetede aerobik ve anaerobik egzersizlerden oluşan kombine fiziksel aktivite programı kurguladık. Her bir program 40 dakika ve egzersizler çocukların ve ergenlerin seviyesine uygun olarak tasarlandı” diye konuştu.
“Bugüne kadar yapılmayan bir çalışma yaptık”
Çalışmaya 10-17 yaş tip 1 diyabetli çocuklar ve ergenlerin katıldığını belirten Tamer Civil, “Bugüne kadar tip 1 diyabetli çocukların fiziksel aktiviteye katılımları ile ilgili ebeveyn görüşlerini ortaya koyan herhangi bir ölçek ya da anket formu geliştirilmemiştir. Ebeveynlerin görüşlerini belirlemek amacıyla bir anket formu oluşturduk ve Türkiye genelindeki tip 1 diyabetli çocuğa sahip ebeveynlere bu anketi ulaştırdık. Türkiye’de yaşayan 10 - 17 yaş Tip 1 diyabetli bireylerin ebeveynlerinin fiziksel ve sportif aktiviteye bakış açılarını ortaya koymayı, Doğu Karadeniz bölgesinde yaşayan 10-17 yaş Tip 1 diyabetlilerin fiziksel ve sportif aktivite alışkanlıklarını değerlendirerek onların fiziksel ve sportif aktiviteye bakış açısını ortaya koymayı ve kombine fiziksel aktivitenin kan şekeri üzerine etkilerini özellikle akut etkilerini ortaya koymayı amaçladık” şeklinde konuştu.
“Çalışmanın son aşaması olan deneysel çalışmayı 28 günde gerçekleştirdik” diyen Civil, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“İlk 14 günü kontrol dönemi olarak ikinci 14 günü ise fiziksel aktivite dönemi olarak oluşturduk. Tip 1 diyabetliler ilk 14 günlük süreçte normal günlük hayatlarını yaşadılar. Bu süreçte düzenli olarak egzersiz yapmadan hayatlarını geçirdiler. İkinci 14 günlük dönemde egzersiz protokolüne başladık.
Fiziksel aktiviteleri Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinin spor salonunda gerçekleştirdik. Çalışmalarımıza ebeveynler de dahil oldu. Kan şekeri verilerini anlık ölçüm sistemi olan bir cihaz ile kontrol ettik. Anlık ölçüm cihazının sensörü üst kolun arka bölümüne yerleştirdik ve cilt altı sıvıdan kan şekerini her dakika ölçüp kaydettik. Özellikle diyabetli kız çocukların erkeklere nazaran sportif faaliyetlere daha az katıldıkları tespit edildi.”
Kronik kontrol açısından egzersizin tek başına anlamlı olmadığını mutlaka kronik glisemik kontrolün sağlanması için her hastanın endokrinologların tavsiyeleri doğrultusunda belirlenen insülin dozlarını ve diyetlerini uygulayıp kan şekerini sık sık takip etmesi gerektiğine vurgu yapan Civil “Bu durumları sıkı bir şekilde uygulayan diyabetliler düzenli olarak fiziksel aktivitelere katılarak glisemik kontrollerini en uygun düzeyde sürdürebilirler. Sonuç olarak egzersizin akut etkisi harikulade olarak karşımıza çıkıyor. Yani egzersiz tip 1 diyabetlilerin kan şekeri ortalamalarını istenilen aralıklara düşürmek için bir ilaç fakat bunu sürdürülebilir kılmak için mutlaka insülin ile karbonhidrat arasındaki dengeyi de sürdürülebilir kılmak lazım” ifadelerini kullandı.
İnsülinin çok maliyetli bir hormon olduğunu belirten Öğr. Gör. Dr. Tamer Civil, “Egzersizin ülke ekonomisine de faydası var. Egzersiz yapan insanların insülin ihtiyacı azalıyor. Çalışmada egzersiz döneminde kullanılan insülin dozlarında egzersiz yapılmayan kontrol dönemine göre anlamlı bir azalma görüldü. Son epidemiyolojik araştırmalar ülkemizde 18 bine civarında tip 1 diyabetli çocuk ve ergen olduğunu gösteriyor. Bu çocuklara egzersiz alışkanlığı kazandırmak diyabetle ilgili oluşacak komplikasyonların azalmasını, ihtiyaç duydukları insülin düzeylerin düşmesini ve böylece ülke ekonomisine de katkı sağlamasını, diyabetle ilgili komplikasyonlardan kaynaklı sağlık masraflarının azalması gibi birçok fayda sağlayacaktır. Ayrıca tip 1 diyabetli çocuklar duygusal olarak mutlu ve fiziksel olarakta zinde olacaktır” dedi.