LİGİN TELAFİSİ VAR, AMA…
Trabzonspor çok talihsiz bir 5 gün geçirdi! Kopenhag’ın kuru, Antalya’nın nemli ve sıcak havasında iki talihsiz maç oynadı. Kopenhag’a 2-1 kaybetti, umudunu Trabzon’daki müsabakaya taşıdı. Bu umut gerçekleşecek mi orada biraz şüpheler var! Takımımızın en çok güvendiğimiz mevkii olan savunma bloğumuz, 5 gol yedi. Trabzonspor ve Abdullah Avcı’nın bugüne kadar çalıştırdığı ekipler 5 golü çok az görmüştür!
Takımımızın yediği iki gol, futbolcularımızın hatalı top tercihleri ile topu rakibe adeta asist yaparak iki gol yememize sebep oldular.
Tek tesellimiz Enis Bardhi’nin iki zeka dolu golleri oldu. Ligin daha başlangıcı bu maçın telafisi tabiî ki mümkün. Fakat mağlubiyetin deprem şiddeti 5/6 değerinde umarım artçı sarsıntılar olmaz!
AYNI BAŞARI NEDEN OLMASIN!
Trabzonspor’un kara bulutları üzerinden dağıtması için ilk fırsat Çarşamba günü oynayacak olduğumuz Kopenhag maçı olacak. 1991-1992 Futbol Sezonunda Bursaspor ile Federasyon Kupası Final müsabakası oynamıştık. İlk karşılaşmada Bursa’da oynanmış ve Trabzonspor 3-0 mağlup olmuştu. Rövanş maçı öncesinde Trabzon’da herkes ağız birliği yapmışçasına karşılaşmayı Trabzonspor’un 5-1 kazanacağını söylüyordu. Neden 5-1 diye sorduğumuzda, aldığımız cevap; “nasılsa 1 gol yeriz turu geçmek için 5 gol lazım, onu da atarız” şeklinde cevap almıştık. Şimdi aynı senaryo geçerli. Şampiyonlar Ligi maçında nasılsa bir gol yeriz tur atlamak için en az 3 gol lazım! Geçmişte yakaladığımız bu başarı tekrar neden olmasın?
Kopenhag engelinin aşılması Galatasaray maçı öncesi önemli bir moral kaynağı olur. İyi düşünelim, sonuç iyi olsun!
YETİŞTİRDİKLERİMİZİ KULLANMALIYIZ!
Ahmetcan Kaplan’ın Hollada’nın Ajax takımına transferine bir türlü sevinemedim. Üç yıl öncede Yusuf Yazıcı’nın transferine de sevinemediğim gibi…
Trabzonspor yetiştirdikleri ile kazandığı paraları yaşlı ‘şöhret’ diye tabir edilen futbolculara ödediği sürece sürekli başarı kazanamaz! Ne zaman alt yapıdan yetişen futbolculardan 7-8 tanesi Profesyonel Takımda formaya giymeye başlar ve istikrarlı bir gidişat sağlanır o zaman daha daha kalıcı başarılar elde edilir. Burada en önemli görev yönetim kururlu ve teknik sorumludan ziyade, taraftara düşüyor. Altyapıdan gelen sporcularımız hata yapsalar bile, taraftarların desteklerini esirgememeleri gerekiyor. Her şart ve koşulda bu destek devam etmelidir.
Dün oynanan Antalyaspor müsabakasında Denswil yanlış pasını, Hugo’un penaltısını Ahmetcan yapsaydı ne olurdu? Hollandalı geldi Ahmetcan’ı keşfetti ve aldı gitti. Biz Ahmetcan’ın transferinden aldığımız paradan daha fazlasını 3-4 sene içerisinde iyi bir durdurucu almak için harcayacağız!