Türkiye İhracaatçılar Meclisi (TİM) Fındık Sektör Kurulu ve Karadeniz Fındık Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Edip Sevinç, fındığın fiyatını arz-talep dengesinin belirleyeceğini, piyasaya gereksiz müdahaleler olmadıkça bu seneden umutlu olduğunu söyledi.
Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve TİM Fındık Sektör Kurulu Başkanı Edip Sevinç, fındıkta yaşanan tartışmaların had safhaya ulaştığı şu günlerde; dünden bugüne yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
İşte Sevinç'in açıklamaları...
SERBEST PİYASAYA GEÇİŞ
‘Devletin elinde 2005’den 2008 yılı ürününe 2009 yılı Mart ayı sonu itibarıyla ortalama 693 bin ton fındık vardı. Burada yaklaşık 3 milyar TL civarında devlet zarar etti. Bunun üzerine fındıktaki arz fazlasını, devletin sürekli alarak böyle bir zararı taşıyamayacağına o günkü hükümet karar verdi. Kanun hükmünde Kararname yayınlanarak serbest piyasa modeline geçildi. Hazine kaynaklı fındık alınmayacağına karar verildi.”
NEDEN 19-20 TL OLDU DENMEDİ!
‘2008 yılında ilan edilen taban fiyat 5 TL’ydi. 2009 ürünü 470 bin ton oldu. Devlet elindeki fındığı satmakta acele etmedi. Fiyatlar yükseldi. 2010-2011-2012’de de yüksek rekolteler olmadı. Buna rağmen 2012-13 ihracaat sezonunda Cumhuriyet tarihinin rekoru, 300 bin ton iç fındık ihracatı gerçekleştirilerek kırıldı. 2014 yılının mart ayında don nedeniyle beklediğimiz yüksek rekolte ye ulaşılmadı. Fındık fiyatları 19-20 liraya kadar çıktı. Dış alıcılar dahil hiç kimse çıkıp ‘Neden fındık bu fiyata çıktı?’ demedi. Çünkü herkes, don nedeniyle bir arz eksikliği olduğunu ve fiyatlarının artışının bunun tabi sonucu olacağını biliyordu. Ancak, o günkü fiyat referans olarak insanların aklında kaldı. 2016’da Tarım Bakanlığı dedi ki; artık fındık rekoltesini ben açıklayacağım. Bunu anlayışla karşıladık. Ancak, fındıkta rekolteyi kimin yaptığı değil doğru yapılıp yapılamadığı önemlidir. Zira tahminini doğru yapmaksak, doğru bilgiyi üreticiye vermezsek, sektörün temamanı yanlış yönlendirmiş oluruz. 2016 yılında biz de rekolte tahmini yaptık ama açıklamadık. 2017 yılına baktığımızda Tarım Bakanlığı henüz açıklama yapmadı. Zaman da çok gecikti. Ne varki biz kendi tahminizi yapmış durumdayız.”
BİZ REKOLTE TAHMİNİ YAPTIK!
‘Hayır… Tarım Bakanlığı açıklamadan bir açıklama yapmamız doğru olmaz. Üretici başta olmak üzere herkes neyin ne olduğunu zaten biliyor. Biz serbest piyasadan yana tavrımızı koyduk. Devlet bizi dinlediği sürece fikrimizi, düşüncemizi ortaya koyacağız. İhracat, alternatif fındık üreticisi ülkelerdeki rekolte, tüketim eğilimleri, Türkiye piyasası ve kalite gibi konularda dikkatli olunması gereken hususları anlatırız. Sonuçta kararı verecek olan halktan oyu alan hükümettir. Piyasa henüz tam açılmadı. Artık bir karar alınmıştır. Biz buna saygılıyız. İşimizi buna göre yapacağız. Geçmişe dönüp öyle olmalıydı, böyle olmalıydının şimdi hesabını yapma zamanı değil.’
ZORLAMAYLA FİYAT YÜKSELMİYOR
‘Arz-talep dengesini bir takım zorlamalarla bozmak mümkün olamaz. Ancak hazineden çok büyük bir para ayırırsınız, bu defa da piyasa dengelerini suni olarak bazırsınız. Bundan ülkemiz fayda değil zarar görür. Geçmişte fındığı alıp yağlığa gönderenler bu zararın ne olduğunu çok iyi bilirler.’
BİZDEN YÜKSEK FİYATLA SATAMAZLAR
‘Hayır… Bizde neyse onlarda da o olmak zorunda. Türkiye’de 3 dolarsa orada 2.80 dolar olabilir. Ama 4.02 olamaz. Bu yılın rekoltesinde Gürcistan, İtalya ve Amerika dahil hemen hepsinde üretim düşük. Sonuçta bu yıl dünya üretiminin % 75’ini Türkiye gerçekleştiriyor. Ne varki dünya üretimi tüketimden çok fazla. Hiç kimse Türkiye’deki fiyatın üzerinde fiyatla mal satamaz. Onlar Türkiye’deki fiyatların çok altında satmak zorundadırlar. Aksi halde satamazlar. Çünkü hem Türk fındığı kaliteli hem de Türk sanayicisi ve fındık sektörü kendini ispat etmiştir. Küçük bir fiyat farklı olsa bile Türkiye’yi tercih ediyorlar.
TARIM BAKANLIĞI AÇIKLAMALI…
Tarım Bakanlığının elinde olan doneler, ekipmanlar hiçbir kurumun ve kişinin elinde yok. Bilgisi var, tecrübesi var ve bu işe konsantre olmuş uzman ekipleri var. Tarım Bakanlığı lütfen fındık üretim valiyetini açıklasın. Çünkü, hem alan bazlı destek hem de alım fiyatı vermesine rağmen hükümet haksız eleştiriliyor, hatta taciz ediliyor.’
DOĞU KARADENİZ ÜRETİCİSİ DESTEKLENMELİ
‘İşçi çalıştırarak fındık toplayanların maliyetinin özellikle doğu karadeniz bölgesinde daha yüksek olduğu doğrudur. Doğu Karadeniz arazilerinin terkedilmemesi gerekir. Sarp arazilerde yaşayanlara teşekkür borçluyuz. Bu alanlara daha fazla teşvik verilmesi gerekir. Arazi ve üretici bazında ciddi destek verilmelidir. Fiyata destek vererek tüketim fiyatını arttırmak doğru olmaz. Zira bir ürünün tüketim miktarı artmıyorsa onun geleceği hakkında konuşulamaz. Fındıkta bu rakam yerinde sayıyor.’
TÜRKİYE’DE ÇEREZLİK!
‘Fındık sanayi ürünüdür. Dünya’da Türkiye dışında hiçbir yerde fındık çerezlik olarak kullanılmıyor. Türkiye’de son yıllarda sanayi ürünü olarak kullanım miktarında büyük artış görüyoruz. Avrupa da çikolata, pastacılık ve dondurma sektörlerinde ve mix nut dediğimiz karışık kuruyemiş paketlerinde kullanılıyor.’
BADEM FINDIĞA RAKİP!
‘Türkiye’de tüketilen fındığın % 10’u bile çerezlik değildir. Çerezlik olarak badem fındığa tercih edilir konuma geldi. Amerikan Badem’i ithalatı Türkiye’de maalesef her yıl artıyor ve son yıllarda badem ithalıtını yüzde 55’le seviyesinde arttıran ülke konumunda. Ülkemizde bile badem bize rakip. Neden? Bunun cevabını da ilgililer düşünsün. Bir ülkenin milli ürünü neden tüketilmez? Tabi ki fiyat istikrarsızlığı yüzünden! Bu konuda herkesi düşünmeye davet ediyorum.
Bazı yerlerde fındığın yüksek fiyatla satıldığı söyleniyor. Doğrudur. Ancak, bu konuda genelleme yapılamaz. Öncelikle bunu iddia edenler kabuklu fındıktan, kavrulmuş ve paketlenmiş fındığın maliyetini bilmiyorlar. Sadece birkaç lüks semtteki abartılı fiyatları baz alarak genellemel yapıyorlar. Bu fındığın miktarı yılda birkaç yüz tonu geçmez. Halbuki biz 750 bin toh fındıktan ahsediyoruz. Üstelik bu konunun bizimle bir ilgisi yok. Bunu gidip Ticaret Bakanlığı ile görüşecekler. Halkın alışveriş marketler kavrulmuş iç fındık 28 ila 35 TL arasında. Nişantaşı’nda satılan fındığı emsal olarak gösterilmemeli’
BÜTÜN MÜŞTERİLERİMİZ VELİNİMETİMİZDİR
‘O şirket, Ferrero gelip burada ticaret yapsa böyle bir rahatsızlıktan söz edilebilir. Bu firma,Türkiye’de Türk işçisi çalıştırıyor. Bizim fındığımızı alıyor işliyor dünyanın dört bir yanına dağıtım yapıyor. Mamullerinde Türk fındığı kullanıyor. Bu firma ve diğer dış alıcıların hepsi bizim velinimetimizdir. Bu firmanın ve yabancı sermayenin ülkemizde yatırım yapmasından hiçbir zaman rahatsız olmadık. Ve mümkün olduğunca da destekledik, destekliyoru. Cumhurbaşkanımız daha geçtiğimiz günlerde yabancı sermayeyi teşvik etmek için gerekenlerin yapılacağını, yabancı sermayenin şikayetlerini dinleyecek bir kurum oluşturacağını söyledi. Bu firma dahil hiçbir kurum, kuruluş ve kişi fındık fiyatını belirlemez. Fındık fiyatını arz-talep dengesi belirler.’
HAMBURG BORSASI ŞEHİR EFSANESİDİR
Öncelikle Hamburg’da fındık borsası yok ve hiçbir zaman da olmadı. Bu söylem tamamen uydurmadır. Çok eski yıllarda Türkiye’den deniz yoluyla giden fındık Hamburg limanında, Hamburg borsasına ait depolara boşaltılırdı. Ve bu depolardan alıcılara gönderilirdi. Durum bundan ibarettir. 1990 lı yıllardan itibaren ise zaten Türkiye’nin lojistik imkanlarının çok gelişmesi nedeniyle, artık fındık alıcının kapısına TIR’larla gidiyor, Hamburg limanında bir önemi kalmadı. Ne yazık ki, başlarında ekonomist, prof. gibi ünvanlar olan kişiler hala bilgisizce Hamburg borsasından bahsedebiliyorlar.
Türkiye fındıktaki üretim tekelini kaybetmediği müddetçe dünyadaki fındık fiyatı arz talep dengesine göre Türkiye’de belirlenir.
BU SEZONDAN ÇOK UMUTLUYUM
‘Bu seneden çok umutluyum. Piyasaya gereksiz müdahaleler, yanlış yönlendirmeler, anlamsız demeçlerle yön verilmeye kalkışılmazsa daha iyi olacak. Bu sene iç fındık olarak 275 ila 300 bin ton arası ihracat bekliyorum. Bu da 600 bin ton kabuklu fındık yapar. 150 bin ton da iç piyasayı bekliyorum. Toplam da 750 bin ton tüketim olur. Geriye kalan olursa da onu piyasa absorbe eder. Bizim konuya bakış acımız biraz farklı. Belli bir kesim sadece dövize bakıyor. Bizim ihraç ettiğimiz miktara bakmamız lazım. Bu noktada belli bir istikrarı sağlamak zorundayız. Yoksa don olur, üretim düşer, fiyat yükselir... Bunlar özel durumlardır. Bütün mesele dünya tüketimini Türk fındığı orjinli olarak artırıp, rakip ülkelerin üretim potansiyelini durdurmaktır. Politikamız uzun vadeli politikamız ve temel stratejimiz böyle olmalı’
‘Tanıtım guruplarının yeniden düzenlenmesi çerçevesinde Ekonomi Bakanlığı, tanıtım gruplarını Türkiye Tanıtım Gurubunu bünyesine aldı. Ancak bunun yönetmenliği henüz açıklanmadı. Nasıl şekilleneceği ve fındık tanıtım faaliyetlerine nasıl yer verileceğini bilmiyoruz.
Son söz olarak şunu söylüyorum; Biz ihracaatçılar Türkiye’nin bütün fındığını satabilecek durumdayız. Biz işimizi yapacağız. Fındık üreticilerimiz de özellikle kaliteye çok dikkat etmeliler. Son günlerde ki yağışlı havalar nedeniyle fındığı kurutulmadan satışa sunulduğunu görüyoruz. Bu çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu yıl ilk hasat fındıklarda görülmeyen aflatoksin riskini gündeme getirebilir. O nedenle lütfen herkes fındığını kurutsun. (Kuzey Ekspres)