Eğitim-Sen Trabzon Şubesi Maçka'da polis noktasına terör örgütü mensuplarınca yapılan, 3 polis memurunun şehit olduğu 4 polis memuru ve 1 sivil vatandaşı yaralandığı hain saldırıyı kınadı.
Yönetim kurulu adına açıklamalarda bulunan Tamer Özlü, şu ifadelere yer verdi;
"Trabzon’un Maçka ilçesinde dün sabah saatlerinde 3 polisin şehit olduğu, biri sivil dördü polis olmak üzere 5 kişinin de yaralandığı olayı gerçekleştiren hain terör saldırısını lanetliyoruz. Emperyal güçlerin desteklediği teröre lanet olsun. Hayatını kaybedenlere Tanrı’dan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Bilindiği üzere darbe yapmaya teşebbüs edenler ve taşeronları emellerini gerçekleştirememişlerdir. Ve bugün itibariyle ülkede açığa almalar ve soruşturmalar devam etmektedir.
Ülkenin üniter yapısının her ne olursa olsun devam edeceği herkes tarafından bilinmektedir. Ülkeyi yönetenleri bu konuda uyarıyoruz. Bugün 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişiminin fırsat görülerek cadı avı başlatıldığı izlenilmektedir. Siyasi hesaplarla ve paralel yapıyı temizleme bahanesiyle girişilen bu uygulamaların muhalifleri yok etme girişimine dönüşeceği görülmektedir. 15 Temmuz darbe girişiminin AKP tarafından polis devleti uygulamalarına, ideolojik tavsiye aracına ve kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik bir fırsata çevirmesi kabul edilemez. Bütün soruşturmalar hukuk kuralları içerisinde yürütülmeli, darbe girişimiyle ilgili olduğu düşünülen kamu çalışanlarıyla ilgili somut delillerden yola çıkılarak işlem yapılmalıdır. Çok iyi bilinmelidir ki bu ülkenin Atatürkçüleri, yurtseverleri, devrimcileri ve demokratları dün nasıl ülkenin talan edilmesine, askeri darbelere ve antidemokratik yöntemlere karşı olmaları nedeniyle bedel ödediyseler, boyun eğmedilerse bugün de boyun eğmeyeceklerdir. Eğitim-iş olarak, darbelerin ne kadar karşısındaysak siyasi iktidarın demokrasiyi hedef alan, her geçen gün daha da artan baskıcı uygulamalarının da her zaman karşısında olacağız. Hiçbir koşulda devletin olağan hukuk düzeninden ayrılmaması gerektiğini, olağanüstü hal, sıkıyönetim tasarruflarının çözüm olamayacağını ifade ediyoruz."